SAĞLIK - 01 Temmuz 2014 Salı 10:22

İzmir'de 16 bin hastaya evinde ‘şifa’

A
A
A
İzmir'de 16 bin hastaya evinde ‘şifa’

Şifa Üniversitesi Hastaneleri, kalp ameliyatı olan hastalarına yönelik 16 yıl önce başlattığı ‘evde ziyaret’ uygulamasını sürdürüyor.

Uygulama kapsamında Şifa sağlık ekipleri bugüne kadar 16 bin hastayı ziyaret etti. 
Şifa Üniversitesi Hastaneleri, hastalarını taburcu ettikten sonra da yalnız bırakmıyor.

Hastanede yapılan rutin kontrollerin dışında hastayı bizzat evinde ziyaret eden Şifa Üniversitesi Hastaneleri sağlık ekipleri, hastanın ilaç kullanımını, sağlık durumunu, tedaviye cevap verme hızını kontrol ediyor. İhtiyaç halinde ise hastaya gerekli tıbbı desteği sağlıyor.
 

Bu uygulamayı 1998 yılında başlattıklarını belirten Şifa Üniversitesi Hastaneleri Tıbbi Direktörü Doç. Dr. Faik Fevzi Okur, gerekçesini şöyle anlattı: “Uygulama kalp ameliyatı olmuş hastalarla başladı. ‘Ameliyatlarından 2 ay sonra bu hastaları ziyaret edelim, ilaç kullanımlarına bakalım, hal hatırlarını soralım, problemi olan varsa da sağlık ekibimiz vasıtasıyla tekrar getirip ücretsiz bir şekilde kontrol edelim. Ne gerekiyorsa yapmalım’ düşüncesiyle bu ziyaretleri başlamıştık.”
 

Günümüzde, kalp ameliyatı dışındaki büyük cerrahi operasyon geçiren hastaları da içine alacak şekilde uygulamanın kapsamını genişlettiklerini belirten Doç. Dr. Okur, 16 yıldır süren bu uygulamadan kendilerinin de çok şey öğrendiklerini kaydetti.
 

BİZ DE ÇOK ŞEY ÖĞRENDİK
Bugüne kadar yaklaşık 16 bin hastanın evinde ziyaret edildiğini ifade eden Doç. Dr. Okur, “Bu uygulama binlerce hastamızı birebir takip etmemizi sağladı. Bu çok önemliydi. Çünkü bir hasta gelip size ameliyat olur, sonra siz ucunu kaybedersiniz. Kontrole başka yere gitmiştir. Bu hastaları takip etmek; işin manevi yönü dışında tıbbi olarak da hem onlara hem de bizlere fayda sağladı. Biz hekimlerin yaptığı ameliyatların seyri, hastanın ne kadar fayda gördüğü ile ilgili elde ettiğimiz bilgiler, kendimizi teknik olarak da bilgi olarak da sorgulamamızı sağladı.

16 yıldır bu ziyaretlerle kendimizi devamlı sorgudan geçiriyoruz. Bu aynı zamanda bilimsel olarak da sizi devamlı bir iyileştirme sürecinde tutuyor. Ameliyatlarda bilimsel, güncel ve en etkili teknikleri kullanıyorsunuz; bunların hasta üzerinde ne kadar etkili olduğunu ise ancak hasta takibi yaparak anlayabiliyorsunuz. O yüzden biz bugün bir şey yapıyorsak, net olarak o tekniğin faydasına inanarak yapıyoruz. Şifa Üniversitesi Hastaneleri olarak bugüne kadar 20 binin üzerinde açık kalp ameliyatı gerçekleştirdik, bu hastalardan en az 16 bin tanesini evlerinde ziyaret ettik” şeklinde konuştu.
 

YAKIN-UZAK DİYE AYIRMIYORUZ
Uygulamanın bugün önemli operasyonlar geçirmiş diğer hastaları da içine alacak şekilde genişletildiğini belirten Doç. Dr. Okur, “Şifa Üniversitesi Hastaneleri, sadece İzmir’e veya Ege Bölgesine hizmet vermiyor. Çok uzak bölgelerden de hastalarımız oluyor. Dolayısıyla bu ziyaretler de bölge bölge planlanarak, en uzak yere kadar gidiliyor” dedi.
Okur, hasta ziyareti yapan sağlık ekiplerinde birer pratisyen doktor, hemşire, tıbbi sekreter ve şoförün görev aldığını söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta Otizmli çocuğa darp iddiasında sanığa 11 bin 200 lira ceza Isparta’da ev sahibi ile kiracı arasındaki tartışmada, 4 yaşındaki otizmli çocuğun darbedildiği iddiasıyla açılan davada sanığa 11 bin 200 lira adli para cezası verildi. Ailenin bu karara itirazı sonrası görülen ikinci duruşmada da karar değişmeyince aile, "Bir çocuğun canının bedeli 11 bin 200 lira olmamalı. Evde birbirimizle konuşamaz hale geldik. İçimiz yanıyor, adalet istiyoruz" dedi. Geçtiğimiz yıl Isparta’nın Bağlar Mahallesi’nde yaşanan olayda, İbrahim Halil Sökmen ve eşi Nurcan Sökmen, ev sahibi Z.D. ile kapı önüne çöp bırakılması nedeniyle tartıştı. İddiaya göre polis müdahalesi sırasında Z.D., polislerin elinden kurtularak Nurcan Sökmen’in kucağındaki 4 yaşındaki otizmli kızı Sinem Ece Sökmen’in boğazını sıktı, yere düşürdü ve tekmeledi. Olayın ardından darp raporu alan aile şikâyetçi oldu. Yaklaşık bir yıl süren yargılama sonunda sanığa, 11 bin 200 TL adli para cezası verilmesine tepki gösteren aile, mahkeme sürecinde çocuklarının otizm raporunun dikkate alınmadığını öne sürerek kararı adaletsiz bulduklarını ve adalet istediklerini ifade etti. Ailenin karara itirazı üzerine görülen ikinci duruşmada da hüküm değişmedi ve davada istinaf yolunun kapalı olduğu belirtildi. Baba İbrahim Halil Sökmen, "Yaklaşık iki yıl önce kızım darp edildiği için dava açıldı. Açılan davada, basit yargılama usulüyle sanığa belli bir miktar para cezası verildi. Kızıma uygulanan şiddetin karşılığının bu olmaması gerektiğini düşündüğümüz için karara itiraz ederek dosyanın yeniden yerel mahkemede görülmesini talep ettik. Yazdığımız dilekçe sonucunda ilk duruşmada bir karar çıkmadı. İkinci duruşmada ise, kızımın devlet tarafından verilmiş otizm raporu bulunmasına rağmen sanığa yalnızca iyi hal indirimi uygulanarak 11 bin 200 lira para cezası verildi ve dosyanın istinaf yolu kapatıldı" dedi. "Bir anne olarak sesimi duyurmak istiyorum" Anne Nurcan Sökmen, "Biz burada kızım için adalet arıyoruz. Davada istinaf yolunun kapatılması nedeniyle birkaç avukata başvurduk ancak yeniden dava açmak için bizden yüksek ücretler talep edildi. Ben sadece kızıma yapılan haksızlığın karşılığının verilmesini istiyorum. Her gün haberlerde çocuklara yönelik şiddet olaylarını görüyorum. Sesimi duyurabilmek umuduyla birçok haberin altına yorum yazıyorum ama kimseye ulaşamıyorum. Bir anne olarak artık sesimin duyulmasını istiyorum" ifadelerini kullandı.
Samsun Evlerini su basan aile, geçici olarak lojmana yerleştirildi Samsun’un Terme ilçesinde yaşadıkları evi su basan bir aile, geçici olarak cami lojmanına yerleştirildi. Ailenin ihtiyaçlarının kaymakamlık ve belediye tarafından karşılanacağı bildirildi. Terme’nin Haydarağa Mahallesi’nde yaşayan 38 yaşındaki Tuncay Yılmaz, annesi 70 yaşındaki Ayşe Yılmaz ile birlikte eski bir evde ikamet ediyordu. Yapısal sorunları bulunan evin çatı, kapı ve ana duvarlarının zarar gördüğü, yağışlı havalarda su baskınlarının yaşandığı belirtildi. Son yağmurda evde bulunan eşyaların da zarar gördüğü öğrenildi. Yaşanan su baskınının ardından Yılmaz ailesi, Terme Kaymakamlığı tarafından geçici olarak mahalle camisinin lojmanına yerleştirildi. Lojmanda geçici olarak kalmaya başladıklarını ifade eden Tuncay Yılmaz, "Her yağmur yağdığında evimizi su basıyor. Yaşlı ve hasta annemle birlikte mecburen burada kalıyorduk. Son yağmur sonrası oluşan su baskını nedeniyle tüm eşyalarımız kullanılamaz hale geldi. Evde soba bile kuramıyoruz. Çatı da çökmek üzere. Duvarlar da su geçiriyor. Kaymakamlık tarafından geçici olarak cami lojmanına yerleştirildik. Önümüzde zorlu bir kış var" dedi. Babasının vefat ettiğini ifade eden Yılmaz, diğer 3 kardeşinin uzakta olduğunu ve kendilerini zor geçindirebildiklerini, hurda toplayarak ve annesinin yaşlı aylığıyla geçinmeye çalıştıklarını sözlerine ekledi. Terme Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın(SYDV) aileye kira yardımı yapacağı, belediyenin ise yakacak ve diğer temel ihtiyaçlar konusunda destek sağlayacağı bildirildi. Yardım derneklerinin de sürece katkı sunacağı kaydedildi.