ASAYİŞ - 21 Ocak 2019 Pazartesi 11:47

İzmir’de akılalmaz olay: Kediden bulaşan parazit gözlerini kör etti

A
A
A
İzmir’de akılalmaz olay: Kediden bulaşan parazit gözlerini kör etti

İzmir’de yaşayan kimyager Gizem Yalçın (26), makyaj yaparken sağ gözünün görmediğini fark ederken Güzellik Uzmanı Ş.G. (24) ise ipek kirpik uygulaması yaparken sol gözünün görmediğini anladı.

İki genç kadın da büyük bir panikle hastaneye giderken yapılan tetkiklerde kedi dışkısında bulunduğu belirtilen toksoplazma parazitinin, Gizem Yalçın ve Ş.G.’nin gözlerinde yaraya yol açtığı anlaşıldı. Sağ gözünü kaybeden Yalçın, kedilerle her zaman haşır neşir olduğunu belirtirken, sol gözünü kaybeden Ş.G. ise kedilerden korktuğu için hiç ilgilenmediğini, parazitin yediği bir yiyecek aracılığıyla bulaşabileceğini söyledi. 

Akıl almaz iki ayrı olay İzmir’de yaşandı. Evinde kedi besleyen, zaman zaman sokak kedilerine sahiplendirene kadar bakan kimyager Gizem Yalçın, 2 yıl önce makyaj yaptığı sırada sağ gözünün görmediğini fark etti. Hemen özel bir hastaneye başvuran genç kadın, daha sonra Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesine gönderildi. Burada yapılan tetkiklerde, kedi dışkısında bulunduğu belirtilen toksoplazma paraziti nedeniyle Yalçın’ın sağ gözünü kaybettiği belirlendi. Yalçın, çocukluğundan beri hayvanlarla haşır neşir olduğunu, evdeki kedilerinin aşılarını ihmal etmediğini ancak sokak hayvanlarını severken bazı zamanlar dikkatsiz davrandığını ifade etti. 

Güzellik uzmanı olarak çalışan Ş.G. de 2 ay önce Yalçın’la aynı kaderi paylaştı. İpek kirpik uygulaması için eğitime giden Ş.G., ince işçilik gereken işlemi yaparken bir anda sol gözünün görmediğini fark etti. Özel bir hastaneye başvurmasının ardından Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesine yönlendirilen Ş.G.’de de toksoplazma paraziti olduğu tespit edildi. Ş.G., parazit nedeniyle sol gözünü kaybetti. Genç kadın, kedi fobisi olduğu için kedilerin yanına bile yaklaşmadığını ancak paraziti dışarıda yediği bir yiyecekten kapmış olabileceğini dile getirdi.

"Eskiden kedileri öpüp koklardım" 

2 yıldır çok zor zamanlar geçirdiğini belirten Gizem Yalçın, "Bir sabah işe gitmek için uyandığımda makyaj yaparken sağ gözümün görmediğini fark ettim. Hastaneye başvurduğumda doktor evcil hayvanımın olup olmadığını sordu. O dönem evimde bir kedim vardı ama ara ara sokakta görüp eve aldığım ve sahiplendirene kadar baktığım kediler de oluyordu. Kedi dışkısından bulaşan parazit nedeniyle görme noktamda bir iz oluşmuş. Şu anda sağ gözümde yüzde 80 görme kaybı var. Psikolojik olarak çok kötü günler geçirdim. Hayvanları çok seviyorum. Eskiden kedileri öpüp koklardım. Evimdeki kedilerin aşılarını ihmal etmiyorum ama sokakta görüp sevdiğim hayvanlar olduğunda böyle bir hastalığı bilmediğim için çok dikkat etmiyordum. Şimdi daha dikkatliyim. Sevince elimi yıkıyorum, yüzüme yaklaştırmıyorum. Evin belli bölümlerine kedi sokmuyoruz. Güvendiğim biri olduğunda kedimi mecburen sahiplendirmeyi düşünüyorum" dedi.

"Yediğim bir yiyecekten bulaştı" 

Güzellik uzmanı olarak çalışan Ş.G. ise "İpek kirpik eğitimi almak için kursa gittim ve kursta kirpiği takamadığımı fark ettim. Sağ ve sol gözümü açıp kapadığımda sol gözümle göremediğimi anladım. Özel bir hastaneden sonra beni Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesine yönlendirdiler. Tetkiklerden sonra toksoplazmaya yakalandığımı öğrendim. Ben kedilerden çok korktuğum için yanlarına yanaşmıyorum. Parazit, sanırım bir yiyecekten bulaştı. Şu anda bir gözüm görmüyor. Sol gözümle sadece ışık görüyorum. Böyle bir hastalığı daha önce hiç duymamıştım. Böyle bir şey beklemiyordum. Güzellik uzmanı olduğum için lazer epilasyon yapıyorum. Bundan kaynaklı bir sorun olduğunu düşünmüştüm. Çünkü kedilerle hiçbir alakam yoktu. Bu yüzden şoke oldum. Artık dışarıdan yemek yememeye çalışacağım" diye konuştu.

"Tedavisi yok, dikkat edin" 

İki hastanın da doktoru olan İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Bora Yüksel de şu bilgileri paylaştı: 

"Toksoplazma, kedinin bağırsaklarında bulunan bir parazit. Ana konağı kedidir. Kedi pisliğinden çevreye yayılır. Toksoplazma paraziti, hastalarımızın gözünün gören noktasında enfeksiyon ve yara dokusuna yol açmış. Kedi pisliği sokağa yapıldığında, yağmur sularıyla suya ve toprağa karışıyor. Hayvanlar o otları yediğinde koyun kuzu gibi hayvanların kaslarına o parazit yerleşiyor. Eğer bu etleri çiğ yersek insana bulaşıyor. Pişmemiş et yenmemeli, toprakla uğraşırken eldiven giyilmeli. Kediler pelüş oyuncak değil. Bağırsaklarında toksoplazma taşıdığı; bunun körlüğe, hamilelerde düşüğe neden olabileceği bilinmeli. Kedi sahiplenen kişilerin, kedi bakımını iyi bilmesi ve aşılarını tam yaptırması gerekiyor. Hayvanın dışkısını kum kabına yapması ve o kumun her gün değiştirilmesi gerekiyor. Kediler bu şekilde beslenirse bir zararı olmayacaktır. Yani evde kedisi olan dikkat edecek. Öpmeyecek, yakın temas kurmayacak. İnsanın bağışıklık sistemi güçlü ise bu mikropla baş edebilir ama bazı durumlarda bu hastalarımızda olduğu gibi gözde enfeksiyon yapıp körlüğe neden olabiliyor. Bir hastamız, kedilerle olan yakın teması nedeniyle, diğer hastamız da yemiş olabileceği pişmemiş et veya iyi yıkanmamış bir salata nedeniyle bir gözünü kaybetti. Şu anda paraziti baskı altına alıyoruz ama o doku bozulduğunda yerine gelmiyor. Bunun ameliyatla da bir tedavisi yok." Yüksel, iki hastanın gözünün tekrar görme ihtimalinin bulunmadığını söyledi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Özgür Özel’den milliyetçilik vurgusu Manisa’nın Kula ilçesinde halka seslenen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım. Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, memleketi Manisa’daki ziyaretlerinin üçüncü ve son durağı olan Kula ilçesinde vatandaşların sevgi gösterileriyle karşılandı. Özel, partisinin Kula ilçe başkanlığını ve Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez’i ziyaret ettikten sonra Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında otobüs üzerinden halka hitap etti. "Atatürk’ün iki emanetine gözümüz gibi bakacağız" Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında halka seslenen Özel, “Cumhuriyet tarihinde ilk kez Manisa’da hem büyükşehiri hem merkez ilçeleri hem 15 ilçeyi kazanıp bugün sizin karşınıza büyükşehir belediye başkanlarımızla, ilçe belediye başkanlarımızla büyük bir onur ve gururla çıktık. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Hiç şüphe yok bu başarı sadece CHP’ye ait değildir. Öyle yaparsak büyük bir haksızlık yapmış oluruz. Bu başarı Kula ittifakının başarısıdır. Herkesin katkısının farkındayız. Bundan sonra iş bu büyük birlikteliği bir arada tutmak. Hikmet Başkanımız belediyenin kapılarını ardına kadar açtı. Onun hedefi Kula’ya en iyi hizmeti yapmak. Biz de Kula’ya destek için ne gerekiyorsa Mansur Yavaş’sa Mansur Yavaş’tan, Ekrem İmamoğlu ise Ekrem İmamoğlu’ndan her türlü destek. Biz bu seçimlerde bir zafer kazanmadık. Biz bu seçimlerde bir görev aldık. CHP olarak bu büyük ittifakı büyütmenin, korumanın, önümüzdeki seçimlere taşımanın ve dolayısıyla cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk genel seçimlerinde partimizi birinci parti yapmanın, Atatürk’ün partisini iktidar yapma görevi aldık. BU görev partizanca bir görev değildi. CHP herhangi bir parti değildir. BU parti Cumhuriyeti kim kurduysa, bu memleketi kimler kurtardıysa onların kurduğu bir partidir. BU parti baba ocağıdır. Hepimiz baba ocağına doğarız, orada büyürüz. Kimi ırakta oturur, kimi yakında oturur ama herkes bilir ki baba ocağı oradadır, bacası tütmekte, çorbası kaynamaktadır. O bacayı tüttürenler CHP’lilerdir. BU baba ocağı sadece CHP’lilerin değildir. Burası hepimizin. Burası dedemizin, babamızın partisidir. Biliriz ki başımız sıkınca gideceğimiz yer baba evidir. Zorda kalırsak, başımız sıkışırsak gideceğimiz yer baba evidir. Kimse size şimdiye kadar neredeydiniz demez. Kim Atatürk’ü seviyor, kim bayrağını, ülkesini seviyorsa biz de onu seviyoruz. Kim ki İstiklal Marşı çalarken ağlayan filenin sultanlarıyla ağlıyor, kim ki milli takım gol attığında havalara sıçtırıyorsa onlarla birlikteyiz. Biz kibre, güç zehirlenmesine kapılmayacağız. Aksine sorumluluğumuzun farındayız. Bu ülkede yoksulluk, işsizlik var. Çifti, esnaf perişan, emekliler açlığa terk edildi. 10 bin lira ile. Kira versin aç kalırsın, karnını doyursan sokakta kalırsın. Böyle bir ülke oluşturdular. Onun için mücadele verip halkın iktidarı kurmak, tekrar Atatürk’ün cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir sözünü hatırlamak, uygulamak, işsizliği, yoksulluğu bitirmek, emeklinin yüzünü güldürmek, çiftçiyi milletin efendisi yapmak için hep birlikte çalışacağız. Birileri kavga etmemizi istiyor. Asla ve asla suni gündemlerin peşine takılmayacağız, kimlik siyaseti oyunlarına gelmeyeceğiz. Biz bu ülkenin gerçek sorunlarını konuşup onu dile getirip çözmek için mücadele edeceğiz. Diyorlar ki ‘Gel benimle kavga et’ ben kavga edeceksem, çiftçinin, emeklinin, yoksulun kavgasını edeceğiz. Millet bizden kavga istemiyor. Millet, oturun, çalışın ve derdime çare olun diyor. Yeniden seçimler olup iktidar olana kadar ana muhalefet partisiyiz. Bu ülkenin çıkarları için sonun kadar mücadele edeceğiz. Atatürk’ün iki emaneti olan hem Türkiye Cumhuriyeti’ne hem de partimize gözümüz gibi bakacağız" dedi. "Milliyetçilik oyununa gelmeyiz" "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım" şeklinde konuşmasına devam eden Özel, "Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız. Yaşasın cumhuriyet. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi. Bu ülkeyi Atatürk’ün emanet ettiği gibi çiftçisine de, işsizine de sahip çıkana kadar, emekliler hakkını alana kadar önce muhalefet mücadele edeceğiz sonra iktidarda hepsinin yüzünü güldüreceğiz. Bize oy verenleri pişman etmeyeceğiz, oy vermeyenlerin de gönlünü kazanacağız. ‘Keşke ben de verseydim’ dedirteceğiz. İlk seçim gelsin oy atacağım dedirteceğiz. Bu partiyi nasıl yüzde onların altında Kula’da yüzde 50’nin üzerine getirdiysek, neredeyse Türkiye şampiyonu yaptıysak hep birlikte bu partiyi çok çalışarak iktidar yapacağız. Bunun için başta şunu ifade edeyim. Hikmet Başkan kazandı Kula kazandı, Ferdi Başkan kazandı Manisa Kazandı. Türkiye İttifakı kazandı, Türkiye kazandı. Ben partimizin genel başkanı olarak Hikmet Başkana şunu söylüyorum, sen çalış biz arkandayım. Örgütümüz bana emanet, örgütümüze Hikmet Başkanı emanet ediyorum, Hikmet Başkana Kula’yı emanet ediyorum sizleri de Allah’a emanet ediyorum" diyerek konuşmasını tamamladı.
Hakkari Engelli çift, inşaatını bitiremedikleri evleri için destek bekliyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yaşayan Çiğdem ve Orhan Dağdeviren çifti, temelini geçen sene attıkları evlerini tamamlamak için yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. Yüksekova’ya bağlı Çevreli Küme Evleri’nde yaşayan Çiğdem ve Orhan Dağdeviren çifti, 2022 yılında dünya evine girdi. Bedensel engelli olan ve tekerlekli sandalyeye mahkum bir hayat süren çift, kendilerine bir ev inşa etmek istedi. Geçen sene arsalarının üzerine temel atan çift, maddi imkansızlıklar yüzünden evlerini tamamlayamadı. En büyük hayallerinin evlerine yerleşmek olduğunu kaydeden Dağdeviren çifti, yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. Evlendikten sonra Yüksekova’da kaldıklarını kaydeden Çiğdem Dağdeviren, “Kaldığımız dairede hem kiramız arttı hem de giriş çıkışları bizim için sıkıntılıydı. Köye geldik, kaynımın evinde kalıyoruz. Onların evinin giriş çıkışı da bizim için rahatsız edici. Biz geldik bir temel attık. Malzemelerin bir kısmını borçla aldık, bir kısmı için de hayırseverler yardımcı oldu. Temeli attık ama geçen seneden beri bu temel böyle. İkimizin de engelli maaşı çok düşük. Valimiz olsun, vatandaşlar olsun, destek bekliyoruz kendilerinden. Biz de evimize girmek istiyoruz. Rahat etmek istiyoruz” şeklinde konuştu. Attıkları temelin ikinci yıla gireceğini ve temelde kullandığı inşaat malzemelerinin büyük kısmını borçla aldığını söyleyen Orhan Dağdeviren ise, “Zor durumdayız, sıkıntıdayız. İmkanlarımız yok. Tek gelirimiz engelli maaşımız. Onunla da bir şey yapılmıyor. Geçen seneden beri abimin evindeyiz. İçeri girmek, dışarı çıkmak bizim için çok sıkıntılı. Gelip gidemiyoruz. Kendimize göre ev yapmak için temel attık ama tamamlayamadık. Milletimiz bize destek olursa çok seviniriz” şeklinde konuştu.