KÜLTÜR SANAT - 27 Mart 2021 Cumartesi 12:02

İzmir’de antik taş ocağı bulundu

A
A
A
İzmir’de antik taş ocağı bulundu

İzmir'in Karabağlar ilçesine bağlı Tırazlı Mahallesi'nde, Helenistik ve Roma dönemlerinde kullanıldığı düşünülen bir taş ocağı bulundu. İzmir Büyükşehir Belediyesinin de desteklediği dört yıllık yüzey araştırmalarında ortaya çıkan Tırazlı-Kesikkaya Antik Taş Ocağıdan, Smyrna Antik Kentine breş blok ve sütunlar taşınıyordu.

Karabağlar ilçesine bağlı Tırazlı Mahallesi'nde antik taş ocağı bulundu. Tırazlı-Kesikkaya Antik Taş Ocağının, Helenistik ve Roma dönemlerinde yoğun olarak kullanıldığı düşünülüyor. Smyrna Antik Kenti Kazı Başkanı Doç. Dr. Akın Ersoy, bu ocaktan çıkarılan kabaca işlenmiş taş blokların, mevcut dere yatakları da kullanılarak kızaklarla denize indirildiğini ve deniz yoluyla mavnalarla Smyrna/İzmir Limanı'na nakledildiğini söyledi.

İzmir’de antik taş ocağı bulundu

Aynı zamanda İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Türk-İslam Arkeolojisi Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalışan Doç. Dr. Ersoy, taş malzemeyi ocaktan çıkarmanın ve inşaat alanına nakletmenin oldukça emek isteyen ve maliyetli bir iş olduğunu dile getirerek, "Antik Çağ’da günümüzdeki Kemeraltı ile örtüşen antik limana ulaştırılan taş bloklar büyük ihtimalle uygun bir alanda, günümüz konteyner depolama alanları gibi bir alanda depolanır ve sonrasında kağnılarla inşaat alanına taşınırdı. Örneğin; Smyrna Agorası’na ulaştırılır ve ince işçilikleri yapıldıktan sonra yapının mimari projesinde belirlenen yerde kullanılır veya yerleştirilirdi" dedi.

Smyrna’nın taş ihtiyacını karşılamış

Doç. Dr. Ersoy, Antik Çağ’da kentlerin yer seçiminde önemli bazı kriterler göz önüne alındığını hatırlatarak şöyle konuştu:

“Örneğin; kentin inşasında gerekli olan kil, kum ve kereste ihtiyacının nerelerden ve nasıl karşılanacağına ilişkin analizler yapılır, aynı zamanda kentin surlarının, tiyatro, tapınak, agora gibi anıtsal yapıların inşasında gerekli olacak mermer ve benzeri taş ocaklarının yerleri de belirlenirdi. Dönemin şehir plancıları, mimarları ve taş ustaları kentin ihtiyaçlarını ve tedarik noktalarını tek tek tespit ederlerdi."

İzmir’de antik taş ocağı bulundu

Antik Çağ’ın anıtsal yapılarında taş ocaklarının önemli olduğunu ifade eden Doç. Dr. Ersoy, “Tırazlı-Kesikkaya Taş Ocağı’nın da Helenistik Dönem'in başında, Smyrna Kenti'nin Kadifekale-Kemeraltı ekseninde kuruluşundan itibaren kullanılmış olan bir taş ocağı olduğu anlaşılıyor. Ele geçen seramik buluntular ve yerinde kesilmiş halde korunmuş olan blok ve sütunlar özellikle Roma Dönemi’nde giderek büyüyen ve zenginleşen Smyrna'nın, bu durumuna paralel olarak sayıları artan görkemli anıtsal yapılarının ihtiyacını karşılamak üzere bu taş ocağının daha da aktif olarak kullanıldığı anlaşılıyor” dedi.

İzmir’de antik taş ocağı bulundu

Doç. Dr. Ersoy, tek bir ocağın, büyük bir kentin yapılarının taş ihtiyacını karşılayamayacağını, bunun dışında başka ocakların da varlığını bildiklerinin altını çizerek, “Ancak Smyrna Agorası'nda tespit edilen breşik rekristalize kireçtaşı birçok sütunun bu ocaktan geldiği anlaşılıyor” diye konuştu.

Smyrna'nın tarihsel coğrafyasına sahip çıkılmalı

Günümüzde olduğu gibi antikçağda da kent merkezinin çevresinde çeşitli donatıların yer aldığını belirten Doç. Dr. Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu anlamda Smyrna'nın kırsalında; değirmenler, çiftlikler, köyler, taş ocakları, su kaynakları ve kaleler bulunmaktadır. Kentlerin bu donatılara sahip kırsal alanları o kentin tarihsel coğrafyası olarak tanımlanır. Bu tür alanlar veya donatılar, antik kentin tarihsel mirasını ve birikimini oluşturur. Ne yazık ki günümüzde tehdit altındalar ve kentlerin tarihsel hafızasının bir parçası olan bu alanların korunması gerekir. Başlangıç olarak bu noktaların sit alanı olarak tescili yapılmalıdır. Sonrasında çevre sakinleri ve ilgili icracı makamların bu tür alanlara sahip çıkması gerekir" dedi.

İzmir’de antik taş ocağı bulundu

Kültür ve Turizm Bakanlığının izni ve İzmir Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle İzmir Katip Çelebi Üniversitesi tarafından yürütülen yüzey araştırması 2019’da sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük KBÜ’de yapay zeka toplantısı Karabük Üniversitesi (KBÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, yapay zeka alanında çalışma yürüten akademisyenlerin katılımı ile bir toplantı yaptı. KBÜ Senato Toplantı Daosı’nda Rektör Kırışık başkanlığında yapay zeka alanında yapılan çalışmaları değerlendirmek ve gelecek projeleri planlamak amacıyla yapılan toplantıya; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Düğenci, Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörü Doç. Dr. Caner Özcan, Bilgi İşlem Daire Başkanı Dr. Öğretim Üyesi İsa Avcı ile üniversitenin çeşitli akademik birimlerinde görevli yapay zeka alanında çalışmalar yürüten akademisyenler katıldı. Toplantıda, KBÜ bünyesinde yapay zeka alanına ilişkin projeler üretilmesi, sektörel iş birlikleri ve farklı üniversiteler ile ortak çalışmalar gerçekleştirilmesi konuları ele alındı. Ayrıca Karabük yerelinde ve Batı Karadeniz’deki üniversitelerle iş birliği oluşturmak ve yeni projelere öncülük etmek hedefleniyor. Bu kapsamda, alt çalışma grupları oluşturularak diğer üniversitelerle de iletişim kurulacak, projelerin belirlenmesi ve planlanması gerçekleştirilecek. Farklı kurumların ihtiyacı olan projelerin oluşturulması sağlanacak ve Karabük Üniversitesinin yapay zeka alanındaki misyonu ve vizyonu belirlenerek yeni projelerin oluşturulması ve altyapının sağlanması çalışmaları gerçekleştirilecek. KBÜ Rektörü Kırışık, yapay zekanın; eğitim, teknoloji, sağlık ve sosyal alanlardaki yenilikleri ve gelecek vizyonunu ele almak için önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Yapay zeka sayesinde gelecekte dünyanın bambaşka bir hale geleceğini aktaran Kırışık, "Yapay zekanın bütün sahaları tutacağını, her sahaya tam bir kontrol ve baskı oluşturacağını öngörüyorum. Bildiğiniz gibi üniversitemiz, Yıldız Teknik Üniversitesinde Mart ayında gerçekleştirilen yapay zeka konulu toplantıda Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) aldığı kararla yapay zeka, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında yeni lisans ve ön lisans programlarının açılacağı üniversiteler arasında yer aldı. Geleceğin nasıl şekilleneceği yapay zeka ve dijital dönüşüm sürecinin neler getireceği ile ilgilidir. Bu anlamda Üniversitelerimizde öğrencilerimize çağın ihtiyaçlarına uygun olarak eğitim imkanları sunmak büyük önem taşıyor. Bu alanda yapılan çalışmalar, verilen eğitimler ve yetiştirilen insan kaynağı ülkemize büyük katkılar sunacak, ülkemizin dijital dönüşümüne destek olacaktır. Karabük Üniversitesi olarak birçok farklı alanda yapay zeka uygulamalarına ilişkin çalışmalar yürütmeye, ülkemize ve insanlığa faydalı olmaya, öğrencilerimize ileri teknoloji ve dijitalleşme alanlarında güçlü bir eğitim ve kariyer fırsatı sunmaya devam edeceğiz" dedi. Toplantının sonunda yapay zeka alanında KBÜ’de görevli bilişim personelleri ile birlikte ortak bir vizyon oluşturma, bu alandaki gelişmeleri teşvik etme, açılacak bölümler konusunda yol haritasını belirleme, çalışma grupları ile yapılacak işlemler ve adımlar konuşuldu. Akademisyenler bu tür etkinliklerin teknoloji alanındaki ilerlemeye katkı sağlamaya devam edeceğine inandıklarını dile getirdiler.