GÜNDEM - 06 Şubat 2016 Cumartesi 10:30

İzmir'in emlağına otoyol dopingi

A
A
A
İzmir'in emlağına otoyol dopingi

İstanbul-İzmir arasındaki ulaşım süresini 3 buçuk saate düşürecek İzmir-İstanbul Otoyolu hızla devam ederken, İzmir emlak piyasası da İstanbullu yatırımcıları beklemeye başladı.

Hem İzmirlilerin, hem de İstanbulluların merakla beklediği, iki ili 3 buçuk saate düşürecek dev İzmir-İstanbul Otoyol projesi tüm hızıyla devam ediyor. Bölgede hummalı bir çalışma yapılırken, projenin büyük bir bölümü tamamlandı. İki büyükşehiri yakınlaştıracak olan proje, şimdiden iş dünyasını ise heyecanlandırdı. Emlak piyasasının temsilcileri, projeyle emlak piyasasının canlanacağı görüşünde birleşti. Sektör temsilcileri yaptığı açıklamalarda da, İzmir genelinde emlak fiyatlarının artabileceğini ifade etti. Merakla beklenen projeyi değerlendiren Müteahhitler Federasyonu Başkanı Necip Nasır, projeyle inşaat sektörünün büyük bir ivme kazanacağını söyledi. Nasır, "İzmir açısından önemi tartışılamaz bir proje. Ankara-İzmir hızlı tren hattının da tamamlanmasıyla İzmir hem İstanbul ile hem de Anadolu ile kucaklaşmış olacak. Başta inşaat sektörü olmak üzere; İzmir'deki tüm ekonomik sektörler bu anlamda büyük canlılık kazanacak; ancak inşaat sektörü büyük bir ivme kazanacak. Hem Anadolu'dan hem de İstanbul'dan çok sayıda yatırımcı İzmir'de emlak sahibi olabilmek için arayışa girecek. Fakat şunu belirtmeliyim ki; bu yatırımların İzmir'e olumlu yansıması için bir an evvel İzmir olarak master planlarımızı yapmamız gerekiyor. Sadece yolların gelmesi yeterli değil. Bizim bütüncül ve bölgesel planlarla İzmir'i inşaat sektörü açısından yatırım yapılabilir bir kent yapmamız gerek. Mevcut planlar yeterli değil. Planları oluşturmadığımız sürece, gelecek talep sadece yeni sorunların doğmasına neden olacaktır" dedi.

"ÇOK BÜYÜK BİR TALEP GÖRECEK"
Kavuklar Grup Gayrimenkul Geliştirme Grup Başkanı Metehan Kavuk da, bölgede 5-6 bin arası yeni marka konut satışı yapılacağını beklediklerini söyledi. Kavuk, "İzmir-İstanbul Otoyol Projesi ilk açıklandığı 2011 yılından bu yana özellikle Urla ve Çeşme gibi Yarımada'da bulunan araziler 5 kata kadar değerlendi. Bu çok büyük bir oran. Bunu bizzat Çeşme'de kendimize ev yapmak için aldığımız araziden biliyoruz. Bu kadar değer kazanacağını biz bile tahmin etmiyorduk. Projenin 2018 yılına kadar tamamlanması bekleniyor. Böyle büyük projeleri incelediğimizde asıl değer artışının, projelendirmenin hemen ardından yaşandığını görüyoruz. Asıl değer artışı yarımada çevresinde kısmen tamamlanmıştır. Proje bitimine kadar bir miktar daha değer artışı yaşanacak daha sonra projenin bitmesiyle yüzde 10-15 civarı bir artışla son bulacaktır. Otoyol projesi, yarımadada bulunan arazilere fiyat artışı olarak yansırken; şehir içine henüz bir etkide bulunmadı. Artık fiyat artış sırası kent merkezine geldi. Otoban bağlantısının ilk giriş ağzı Bornova. Yeni Bornova olarak isimlendirdiğimiz Altındağ - Çamdibi bölgesi özellikle üretilen arsa ve satış fiyatları açısından İzmir'in gelişmeye en uygun bölgesi. Otoyol aracılığıyla İzmir'e gelenleri de ilk karşılayan bölge. Bu yüzden çok büyük bir talep görecek ve önemli bir merkez haline gelecek. Biz bu bölgede yıllık 5 - 6 bin arası yeni marka konut satışı yapılacağını bekliyoruz ki; bu da İzmir genelinde 20 bin civarında bulunan rakamın 4'de biri anlamına gelir" şeklinde konuştu.

"YENİ BORNOVA KENTİ ÇEKİM MERKEZİ HALİNE GELECEK"
Gözde Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Kalı ise İstanbul'da yapılan projeler üzerinden örnek verdi. Otoyol projesinin İzmir piyasasını iki katına çıkaracağını ifade eden Kalı, "İstanbul'da, Kanal İstanbul ve 3'üncü Köprü projeleriyle belli bölgelerin 10 kat prim yaptığını gördük. Bu projelerle ilgili büyük spekülasyonlar da dönüyor. İzmir-İstanbul Otoyolu da İzmir için çok önemli bir proje; ancak İzmir'in güzergahı belli. Spekülasyonlara o yüzden çok açık değil. Otoyol Projesi İzmir piyasasını iki katına çıkaracak bir proje. Fakat Yeni Bornova olarak adlandırdığımız bölge çok daha fazla değer kazanacak. Bu bölgeyi inşaat piyasası açısından ırmağın denize döküldüğü vadi olarak adlandırabiliriz. İstanbullular, bu tür projelere alışık olduğu için gelişmeleri çok daha önceden görüyor. 2016 yılı içinde İstanbul, Bursa ile birleşiyor. Önümüzdeki yıl da İzmir ve Bursa birleşiyor. Toplam yol 3 saate iniyor. Bizler sektörün içinde olduğumuz için gelişmeleri önceden gördük. Şimdi de vatandaşlar değer artışını görüyor. Ancak bu bölgenin kazanacağını söylerken Alsancak'ın değer kaybedeceğini ya da yerinde sayacağını söyleyemeyiz. Tüm İzmir değer kazanacak; ancak bu bölge en çok kazananı olacak. Özellikle Bayraklı'nın yeni kent merkezi olmasıyla da birlikte Yeni Bornova kentin çekim merkezi haline gelecek. İzmir'deki marka projelerin 3'te birini bu bölge karşılayacaktır" diye aktardı.

"ŞİMDİ SIRA ARDINDAN GELECEK YATIRIMCILARDA"
Tanyer İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Münir Tanyer de, Narlıdere'nin daha çok ilgi göreceğini dile getirerek, "İzmir-İstanbul Otoyol Projesi son yılların en önemli projelerinden biri. Anadolu'nun Avrupa'ya hızlı bir şekilde bağlantısını sağlayan çok önemli bir yol. Proje bütün Türkiye'yi kapsıyor ve buradaki en önemli ayak ise İzmir. Özellikle İzmir tatil yapmak isteyen İstanbulluların çekim merkezi haline gelecek. Bu konuda İzmir'in ılıman iklimiyle, Akdeniz Bölgesi'ndeki kentlere oranla büyük avantajı mevcut. Bu insanlar ayrıca ulaşımın kolaylaşması ile birlikte İzmir'den konut sahip olmak da isteyecekler. İzmir'de dairesi olan bir adamın yazlığa ihtiyacı yok. Kent merkezinden yarım saat içinde denizine yüzmeye gider. Bu anlamda kentin şu bölgesi mi, bu bölgesi mi daha çok değer kazanır? diyemeyiz; ancak ben Narlıdere'nin yarımadanın hemen girişi olmasından kaynaklı çok daha avantajı bulunduğunu düşünüyorum. Rahat ve yaşanabilir bir kentte denize yakın konut sahibi olmak isteyen İstanbullular için Narlıdere çekim merkezi olacaktır. Çeşme'den yazlık almak yerine çok daha uygun fiyatlara Narlıdere'den konut almak, İzmir'den konut almak isteyenler için en uygun seçenek olacaktır" dedi.

İzmir Emlak Komisyoncuları Esnaf Odası Başkanı Mesut Güleroğlu ise şunları söyledi: "Olumlu etkileyeceği kesin. Arsa fiyatlarında yüzde 20-25'lik bir artış olması bekleniyor. Bu da konut fiyatlarına yansıyacak. Ancak şu anda gayrimenkul satışlarında bir durgunluk var. Emlak piyasası bir kriz içerisinde. Bu kriz aşıldığı takdirde, İzmir bu işten karlı çıkacaktır. Hatta proje ilk açıklandığında yatırım yapanlar karlarını elde ettiler ve ellerindeki arazileri satışa çıkardılar. Kısacası ilk yatırımcılar kazandı, şimdi sıra ardından gelecek yatırımcılarda." 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İsmail Kartal: "Son maça kadar iddiamızı sürdürmeyi istiyoruz" Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, Beşiktaş galibiyeti sonrası yaptığı açıklamada, "Önümüzdeki 4 maçı kazanıp son ana kadar şampiyonluk yarışının içinde olmayı, son maça kadar iddiamızı sürdürmeyi istiyoruz. İnancımızı yitirmedik" dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Fenerbahçe, konuk ettiği Beşiktaş’ı 2-1 mağlup etti. Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulunan Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, sözlerine Avrupa şampiyonu olan milli boksörler Buse Naz Çakıroğlu ile Busenaz Sürmeneli’yi tebrik ederek başladı. Beşiktaş maçına çok iyi hazırlandıklarını belirten Kartal, "Beşiktaş maçına çok iyi hazırlandık. Oyunun başında çok tempolu, üretken oyunla 15 dakikada net pozisyonlara girdik. Rakibin atılması sonrası 30’da golü bulduk. Rakibin sahasına kapanması sonrasıyla üretkenliğimiz azaldı. 2. yarıya başlamadan oyuncularımla şunu konuştuk; Beşiktaş Kadıköy’de başarılı sonuçlar aldı bunun bilincinde olmamız gerektiğini konuştuk. 2. yarıda 2. golü bulduk, 3-4 de bulabilirdik. 2-1 maçı kazanmasını bildik, 3 puan aldık yolumuza devam ediyoruz. Maçın başından sonuna kadar desteğini esirgemeyen taraftarlarımıza teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. "Rakibi analiz ettiğimizde Batshuayi’nin oynamasına karar verdik" Derbide Edin Dzeko yerine Michy Batshuayi’yi tercih etmesini anlatan sarı-lacivertlilerin teknik direktörü, "Maç maç önümüze bakıyoruz. Rakibi analiz ettiğimizde Batshuayi’nin oynamasına karar verdik. Elinden geleni yaptı güzel de gol attı. Her oyuncum birbirine saygı gösterdiği için maç maç bakıyoruz" şeklinde konuştu. "Son maça kadar iddiamızı sürdürmeyi istiyoruz" Lider Galatasaray ile olan şampiyonluk yarışı için yorumda bulunan İsmail Kartal, "Yüzdesel olarak değil önümüzdeki 4 maçı kazanıp son ana kadar şampiyonluk yarışının içinde olmayı, son maça kadar iddiamızı sürdürmeyi istiyoruz. İnancımızı yitirmedik" dedi. Kartal, müsabaka 1-0 iken kaleci Livakovic’in kritik kurtarışıyla ilgili gelen soruya ise, "Futbolda bunlar var, kırılma anı doğrudur. Takım bugün çok iyi reaksiyon verdi. Maç 1-1 de olsa maçı kazanacağımıza emindim" diye cevap verdi. "Ümidimizi yitirmediğimizi ortaya koyduk" Kartal, Sakatlanarak oyundan çıkan İsmail Yüksek’in durumu için, "İsmail Yüksek’in sakatlanmasına çok üzüldük. Durumu henüz net değil. Yarın MR sonucu sonrası ortaya çıkacak" dedi. Hafta içinde Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ile yaptıkları toplantıya da değinen İsmail Kartal, "Samandıra’da Fenerbahçe ailesi olarak yemek yedik, toplantı yaptık. Takımımızın son ana kadar ümidimizi yitirmediğini ortaya koyduk" açıklamasında bulundu. "Galatasaray maçını kazanacağımıza inanıyorum" RAMS Park’ta oynanacak Galatasaray derbisiyle ilgili gelen soruya ise sarı-lacivertlilerin teknik direktörü, "Bugün sürekli golü kovalayan, rakip ceza sahasında olan bir Fenerbahçe vardı. Bugün 2-1 kazandık ama çok daha farklı da kazanabilirdik. Rakibimizin sahasında oynayacağımız maçta o günkü şartlar, o günkü konsantrasyon önemli olacak. Oyuncularıma güveniyorum ve kazanacağımıza inanıyorum" şeklinde cevap verdi. Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, hakem kararları ve verilen kartlarla ilgili de, "Bize her maç çok kolay sarı kartlar çıkarıldı. Bunun sıkıntısını yaşadık. Sınırdaki oyuncularla sıkıntılar birikti. Son maçta hakemlerin daha kararlı kartlar gösterildiğini görebiliyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.
İstanbul Türkiye’de konser verecek olan Kızılordu Korosu’na protesto Çoğulcu Demokrasi Partisi, önümüzdeki günlerde Türkiye’de konserler verecek olan Kızılordu Korosu’nu protesto etti. Çeşitli pankart ve dövizlerin açıldığı eylemde konuşan partinin Genel Başkanı Faruk Arslandok, "Bu yas ve anma günlerine denk gelen tarihlerde, soykırım ve sürgünlerin uygulayıcısı Rus ordusunun korosuna böyle bir organizasyonun yapılmış olması utanç vericidir" dedi. Çoğulcu Demokrasi Partisi, Mayıs ayında Türkiye’de konserler verecek olan Rus Kızılordu Korosu’nu, Kırım Tatar ve Çerkez halklarının sürgün ve soykırım kurbanlarını andığı günlerde konser vereceği gerekçesiyle protesto eylemi düzenledi. Beyoğlu’nda düzenlenen eylemde ’Kanımızı içtiniz, hiç olmazsa yasımıza saygı gösterin’, ’Kafkasya ve Kırım Yas Tutarken Kızılordu Baykuşları Çatımızda Ötemez’ gibi yazıların olduğu dövizler ve pankartlar açılarak koro için tepki gösterildi. "Soykırım ve sürgünlerin uygulayıcısı Rus ordusunun korosuna böyle bir organizasyonun yapılmış olması utanç vericidir" Konuya ilişkin açıklama yapan Çoğulcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı Faruk Arslandok, "Çerkes’ler ve Kırım tatarları Rus çarlığı tarafından anayurtları işgal edilmiş, Rus çarlığı ve Sovyet Rusya tarafından farklı zamanlarda soykırıma ve sürgüne uğratılmış iki halktır. Çerkes’ler Rus Çarlığı’nın anavatanlarını işgal girişimine karşı 101 yıl yurtlarını ve özgürlüklerini korumak için, bu orantısız güce karşı destansı bir özgürlük mücadelesi vermişlerdir. Bu mücadele sırasında Rus Çarlığı’nın devasa imparatorluk ordusu orantısız bir güçle, yurdunu ve özgürlüğünü savunan Çerkes halkına acımasız bir soykırım uygulamıştır. Bu yıl da, Çerkes’ler ve Kırım Tatarları, önceki yıllarda olduğu gibi Soykırım ve sürgün anmalarına hazırlanırken çok talihsiz bir gelişme gündeme gelmiştir. Rus Kızıl Ordu Korosu’nun tam da bu anma tarihlerine denk gelen bir organizasyonla, 14 - 25 Mayıs tarihleri arasında, ülkemizde bir dizi konser vereceği duyurulmuştur. Çerkes ve Kırım Tatarları için çok büyük anlamı olan bu yas ve anma günlerine denk gelen tarihlerde, soykırım ve sürgünlerin uygulayıcısı Rus ordusunun korosuna böyle bir organizasyonun yapılmış olması utanç vericidir" ifadelerini kullandı.
Mersin Volkan Demirel: "İstifa etmek istedim, etmem de gerekiyordu ama olmadı" Hatayspor Teknik Direktörü Volkan Demirel, Başakşehir mağlubiyeti sonrası yaptığı açıklamada, bütün sorumluluğun kendisine ait olduğunu belirterek, ""İstifa etmek istedim, etmem de gerekiyordu ama olmadı"" dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Hatayspor, Mersin Stadyumun’da oynan karşılaşmada Başakşehirspor’a 2-1 mağlup oldu. Karşılama sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Hatayspor Teknik Direktörü Volkan Demirel, alınan sonuca rağmen oyuncularının hem bugünkü maçta hem de geçen haftaki Antalyaspor maçında ellerinden gelen mücadeleyi yaptıklarını vurguladı. Demirel, "Bu hafta pozisyona dahi girmeden iki farklı üstünlük kurdular. Son yaptığımız değişikliklerle Dadashov’un golü ve sonra yine hem maçın başındaki pozisyonlar hem de gollerden sonraki pozisyonlarda alabileceğimiz maçı ne yazık ki mağlup olarak yine hanemize sıfır puanla bir sonraki haftaya taşıyoruz" diye konuştu. "Bu takımı kuran benim, sorumluluk bana ait" Antalyaspor maçının da aynı şekilde, Antalyaspor’un herhangi bir pozisyonu olmadan yine iki şutla bittiğini kaydeden Demirel, "Bu hafta da aynı şekilde. Yani şunu demek istiyorum. Oyuncular ellerinden gelen mücadeleyi yapıyor. Biz genç bir takımız. Türkiye ligini bilmeyen oyunculardan kurulu bir takımız. Bunları neden söylüyorum? Son dakika 2-1, bütün herkes gitmiş. Orada bile pas yapmaları aslında ne kadar bu lige yabancı olduklarını ya da ne kadar genç olduklarını gösteriyor. Tecrübeli olmadıklarını gösteriyor. Bunu da söylüyorum hep. Bu takımı kuran benim, sorumluluk bana ait. Ama elimizden geldiği kadar bu sene sezon başından beri ettiğimiz bir çok mücadele var. Bu 4 maçta da saha içinde yine elimizden gelen mücadeleyi vermek istiyoruz, vereceğiz de. Kimsenin şüphesi olmasın. Ama sonucunda inşallah hakkımızda, tüm herkes için bunun altını çizerek söylüyorum. Tüm herkes için inşallah en hayırlısı olur. Ama biz elimizden geldiği kadar 4 hafta boyunca ligde kalmak için mücadele edeceğiz" ifadelerini kullandı. "Bu takım düşecekse, bütün sorumluluk bende" Volkan Demirel, ilk gol öncesi yaşanan pozisyondaki penaltı itirazıyla ilgili bir soruya ise şu şekilde yanıt verdi: "Bu da bizim tecrübesizliğimizi gösteriyor. Çünkü mesela evet penaltı pozisyonunda biz itiraz ediyoruz ama takım o ara yine bir durdu. Sonrasında atılan bir uzun top, indirilen top ya da şut attıklarından sonra direğe çarparak gol olan bir pozisyon. Yani aslında futbol detaylarda gizli. Ama tabii ki bunu kimseye anlatamıyorsunuz. Futbol biraz ülkemizde at gözlüğü ile izlendiği için herkes olan duruma veya olan skora göre, her şey sonuç odaklı olduğu için ülkemizde, o yüzden diğer detayları görmekten, düşünmekten, konuşmaktan çekiniyoruz. Ben yine söylüyorum. Ben bunların arkasına sığınmıyorum. Eğer bir pasta varsa ve bu takım düşecekse bütün sorumluluk bende. El kaldırıyorum. Ama bu takım düşmeyecekse, ligde kalacaksa da pasta ortada isteyen istediğini yiyebilir. Ne olduğunu, ne bittiğini biz biliyoruz, oyuncular biliyor, çalışanlar biliyor, personel biliyor. Evet, bu takım burayı hak etmiyor ama dediğim gibi tecrübesizliğimiz, gençliğimiz, yeni kurulmamız ve birçok engele rağmen mücadele etmemiz bizi ne yazık ki buralara getirdi." "İstifa etmek istedim, etmem de gerekiyordu ama olmadı" Mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Demirel, "Belki istifa eder misin, etmez misin, tribünler bağırıyor, haklılar, saygı duyuyorum. Yazıyorlar, haklılar saygı duyuyorum. Ama dediğim gibi bundan sonra, benden sonra buraya 4 maçlık birisi de gelse, belki istifa etmek istedim, etmem de gerekiyordu ama olmadı. Neden olmadığını da yeri gelince konuşuruz. Ama 4 hafta boyunca şimdi ben buradayken takımı bırakmak, tabii ki ’git derlerse’ yine giderim hiç başımın üstünde yerleri var. Hiç öyle bir derdim de yok ama 4 hafta boyunca burada nasıl bir sene bütün mücadeleleri biz verdiysek, bu ekiple çalışanlarla, futbolcularla nasıl bir mücadeleyi verdiysek, bundan sonra da 4 maç vereceğiz. Ondan sonra da oluyorsa olacak, olmuyorsa olmayacak. Oluyorsa da yine dimdik duracağım buraya çıkıp olmuyorsa da yine buraya dimdik çıkacağım. Çünkü bu çocuklar her şarta ve koşula rağmen mücadele ediyorlar. O yüzden saygıyla hak ediyorlar" şeklinde konuştu.
İstanbul Serdar Topraktepe: “Hakem takdir haklarını Fenerbahçe’den yana kullandı” Beşiktaş Yardımcı Antrenörü Serdar Topraktepe, hakem Volkan Bayarslan’ın takdir haklarını Fenerbahçe’den yana kullandığını söyledi. Topraktepe, Al-Musrati’nin gördüğü kırmızı kartın ise doğru olduğunu belirtti. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Beşiktaş, deplasmanda Fenerbahçe’ye 2-1 mağlup oldu. Beşiktaş Yardımcı Antrenörü Serdar Topraktepe, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. “Oyuncularıma karakter koydukları için teşekkür ederim” Libyalı futbolcu Al-Musrati’nin 25. dakikada gördüğü kırmızı kartın oyun planlarını değiştirdiklerini dile getiren Topraktepe, “Fenerbahçe’nin bize baskılı başlayacağını biliyorduk. İlk 20 dakikada bunu tahmin ettik. Geçiş oyunlarıyla 20 dakikadan sonra öne taşıyacaktık oyunu ama Al Musrati’nin kırmızı kartı planlarımızı değiştirdi. Sonra mecburen farklı bir oyun oynadık ama 10 kişi olmamıza rağmen ikinci yarı kesinlikle oyunu bırakamayan, sonuna kadar mücadele eden bir takım izledik. Bu Beşiktaş’ın karakterinde var. Oyuncularıma karakter koydukları için teşekkür ederim” ifadelerini kullandı. “Semih kanatta oynamak istediğini söyledi” Serdar Topraktepe, Semih Kılıçsoy ile maçtan önce hangi pozisyonda görev alacağına ilişkin bir konuşma gerçekleştirdiğini belirterek, “Kanatta oynamak istediğini söyledi. ’Devre arasında Muleka ile isterseniz yer değiştirin’ dedim. Ama orada oynamak istiyorum dediği için değiştirmedim” şeklinde konuştu. “Hakem takdir haklarını Fenerbahçe’den yana kullandı” Müsabakanın hakemi Volkan Bayarslan’ın takdir haklarını ev sahibi ekipten yana kullandığını savunan siyah-beyazlı çalıştırıcı, “Futbolcularım maç boyunca çok iyi karakter koydu. İkili mücadelelerde çok iyiydik. Hakem 10 kişi kalmamıza rağmen takdir haklarının büyük bölümünü Fenerbahçe’de yana kulandı. En son geri atılan pasta Gedson kaleciyle çarpışıyor, Gedson’a faul veriliyor. Tam atağa çıkacakken durdurulan pozisyonlar var. Kırmızı kart kırmızı ama ikili mücadelelerde biraz daha takdir haklarını Fenerbahçe’den yana kullandığını düşünüyorum” diye konuştu. 47 yaşındaki antrenör, Avrupa kupasına gitmek istediklerini ve bu yüzden Türkiye Kupası’nı kazanmak zorunda olduklarını ancak ligi de iyi bir yerde bitirme adına kalan maçlara galibiyet için çıkacaklarını aktardı. Serdar Topraktepe, ayrıca gelecek sezon takımda görev alıp almayacağıyla ilgili yönetimle herhangi bir görüşme gerçekleştirmediğini, camianın içinden gelen biri olarak her göreve hazır olduğunu da sözlerine ekledi.