DÜNYA - 20 Aralık 2023 Çarşamba 13:39 | Son Güncelleme : 20 Aralık 2023 Çarşamba 13:52

Japonya’da elektrikli toplu ulaşımda milli gurur

A
A
A

Avrupa’da elektrikli ve otonom toplu ulaşım araçları ile ses getiren Karsan, E-JEST minibüs modeli ile Kuzey Amerika’nın ardından Japonya Pazarı’na adıma attı. Japonya lansmanında konuşan Karsan CEO’su Okan Baş, “Japonya’ya elektrikli toplu ulaşım anlamında bir Avrupa markası gelmedi, biz ilk olacağız” dedi.

Sektörde, dünyadaki toplu taşıma araçları arasında öncü marka olarak gösterilen Karsan, Avrupa ve Kuzey Amerika’dan sonra Japonya Pazarı’na da girecek. Otomotiv ülkesi olarak bilinen Japonya pazarına Nisan 2023’de Altech firmasıyla gerçekleştirdiği iş birliği anlaşmasının ardından giriş yapan Karsan, E-JEST modelinin Japonya lansmanını gerçekleştirdi.

Japonya’da elektrikli toplu ulaşımda milli gurur

Türk Büyükelçiliği’nde düzenlenen törene Japon basınından geniş çaplı bir katılım gerçekleşirken müşterilerin yoğun ilgisi de dikkat çekti. Karsan, Japonya pazarına giriş yaparak aynı zamanda Japonya’nın ilk Avrupalı elektrikli otobüs markası oldu. 6 metrelik elektrikli minibüs E-JEST’in tanıtım toplantısına, Türkiye’nin Tokyo Büyükelçisi Korkut Güngen, Karsan CEO’su Okan Baş, ALTECH Ceo’su Toshishige Ikeya ve çok sayıda davetli katıldı. Toplantıya Japonya ve Türkiye Medyası temsilcileri de yoğun ilgi gösterdi.

Japonya’da elektrikli toplu ulaşımda milli gurur

210 Kilometreye kadar menzil, 4 saatte şarj
Düzenlen toplantıda açılış konuşmalarının yanı sıra elektrikli minibüs Karsan E-JEST’in teknik özelliklerinin anlatıldığı bir de tanıtım filmi yayınlandı. Yayınlanan filmde, elektrikli minibüsün 210 kilometreye kadar menzile sahip olduğundan ve 4 saat gibi kısa sürede şarj olduğu bilgilerine yer verildi. Öte yandan araçta, BMW’nin 135 kW’lik elektrik motoru da bulunuyor. Toplantı sonrası kurdele kesim töreni düzenlendi.

Japonya’da elektrikli toplu ulaşımda milli gurur

Türkiye’nin Tokyo Büyükelçisi Korkut Güngen Karsan markasını Japonya'da görmekten büyük memnuniyet duyduğunu dile getirerek, “Japonya bir otomotiv devi. Bir otomotiv devine Karsan şirketimizin girişimiyle ciddi gayreti ile minibüsünü satmaya başlayacak. Bu benim için öncelikle bir Türk vatandaşı olarak gurur verici. Tabii büyükelçi olarak böyle bir etkinliğe destek olmak bizleri çok çok memnun ediyor” dedi.

Japonya’da elektrikli toplu ulaşımda milli gurur

Karsan CEO’su Okan Baş toplantı sonrası yaptığı değerlendirmede markalarının toplu ulaşımda elektrikli dönüşümde öncü olma vizyonlarının olduğunu kaydederek, “Mobilitenin geleceğinde bir adım önde olma vizyonumuzun bir örneğini burada yaşıyoruz. Japonya bize uzak bir yer ancak duygusal olarak çok yakın iki ülkeyiz. Japonya otomotiv cenneti. Dünyanın en büyük markaları burada doğdu. Japonya’ya dışarıdan bir markanın gelmesi bugüne kadar zor oldu. Onu da biliyoruz. Japonya’ya elektrikli toplu ulaşım anlamında bir Avrupa markası gelmedi, biz ilk olacağız. Bu da bize büyük gurur veriyor. Karsan’ın dünya çapında bir marka olması yolunda Japonya’daki bu lansman elektrikli Jest’in lansmanı bizim için çok değerli” diye konuştu.

Japonya’da elektrikli toplu ulaşımda milli gurur

Okan Baş, Japonya’da iyi bir distribütörleri olduğunu işaret ederek, “Japonya’daki insanlar daha bir temkinli yanaşıyor bu konulara. Ama onlar da bizim bu aracımıza, E-JEST’e çok güveniyorlar. e-JEST 3 yıl üst üste Avrupa’da segmentinin lideri oldu. Japonya’nın geleceğinde de önemli yer tutacağını düşünüyorlar. Bizi de heyecanlandırıyor bu durum. Hep beraber iyi şeyler yapacağız ilk adımı da burada büyükelçiliğimizde kendi yerimizde yapmış olduk. Bir otomotiv Türk markasının Japonya’da lansman yapması ilk Avrupalı marka olarak otobüs dünyasında tanıtım yapması bizi gururlandırıyor. Takım olarak çok heyecanlıyız” şeklinde konuştu.

Japonya’da elektrikli toplu ulaşımda milli gurur

Gelecek yıl 100 araç teslim edilecek
Önümüzdeki yıl 100 aracın Japonya'da olacağını belirten Baş, “Japonlar çok dikkatlidirler. Temkinlidirler. Buna rağmen ilk 100 adet çok önemli bir adet. Aracımız hazır burada da ilk örneğini görüyoruz. Seri üretime hazır hale getiriyoruz. Japon şartlarına uygun bir şekilde aracımız hazır vaziyette. Sağdan direksiyonlu olması zaman aldı. Japonya ilk sağdan direksiyonlu araç ürettiğimiz pazarımız. Bundan sonra sağdan direksiyonlu pazarlara adım atma yönünde de iyi bir başlangıç oldu” dedi.

Murat Delice

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis "Maziden Atiye Ahlat" programıyla öğrencilere bölge tanıtılıyor Cumhurbaşkanlığı’nın himayelerinde Milli Eğitim Bakanlığının organizasyon ve yürütücülüğünde tarihi ve kültürel geziler, kültür sanat etkinlikleri, kitap ve sinema tahlili, söyleşi, yarışma gibi çeşitli etkinliklerle öğrencilerin çok yönlü gelişiminin desteklenmesi amacıyla başlatılan "Maziden Atiye Ahlat" programıyla çevre illerden gelen öğrenciler, Bitlis’in Ahlat ilçesi başta olmak üzere bölgeyi geziyor. Milli Eğitim Bakanlığı; tarihi, siyasi ve kültürel açıdan önemli bir merkez olan Bitlis’in Ahlat ilçesinde başlattığı "Maziden Atiye Ahlat" adlı etkinlik programını sürdürüyor. İlki yarıyıl tatilinde başlatılan program bahar döneminde de devam ediyor. Bu kapsamda Adıyaman, Batman, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Iğdır, Kars, Muş, Şanlıurfa ve Van illerinden katılan kız ve erkek öğrencilerin ayrı ayrı olarak yürütülen programda 5-11 Mayıs tarihleri arasında birinci grup olarak 96 kız öğrenci, 12-18 Mayıs tarihleri arasında ikinci grup olarak da 84 erkek öğrenci Ahlat Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ağırlanarak Selçuklu Meydan Mezarlığı başta olmak üzere kümbetler, tarihi mekanlar, Ahlat Müzesini ve bölgenin önemli tarihi ve doğal güzelliklerini görme imkanı buldu. Program kapsamında gerçekleştirilen tarihi ve kültürel geziler, kültür sanat etkinlikleri, konser ve şiir geceleri, kitap ve sinema tahlili, söyleşi, yarışma gibi çeşitli etkinlik içerikleri ile öğrencilerin çok yönlü gelişiminin desteklenmesi amaçlanıyor. Program kapsamında Erzurum’dan gelen BİLSEM öğrencilerinden İrfan Sefiroğlu, “Maziden Atiye Ahlat programı kapsamında buradaki birçok tarihi mekanın yanı sıra Bitlis, Muş ve benzeri yerlerdeki tarihi yerleri gördük. Bu tarihi yerleri görmek bizi etkiledi. Bu programda başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Milli Eğitim Bakanımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ederiz” dedi. Programa Elazığ’dan katılan Efe Minibağ da, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde misafir edildiklerini belirterek, “Çeşitli seminerlerle bilgi birikimimizi geliştiriyoruz. Aynı zamanda buradaki tarihi mekanları, kümbetleri gezerek tarih bilgimizi artırıyoruz. Bizlere bu imkanları sağladıkları için başta Cumhurbaşkanımıza ve Milli Eğitim Bakanlığımıza teşekkür ederiz” dedi. Programa Iğdır’dan katılan Zeynep Büşra isimli kız öğrenci ise “Iğdır BİLSEM’den geliyorum. ‘Maziden Atiye Ahlat’ programı kapsamında bizi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ağırlayan Cumhurbaşkanımıza ve Milli Eğitim Bakanımıza çok teşekkür ediyorum. Kamp boyunca birçok seminer gördük ve birçok geziye katıldık. Bu geziler sayesinde hem kültürel birikimimiz arttı hem de tarihimizi öğrenme fırsatına sahip olduk. Seminerlerde de alanında uzman kişilerden bilgiler aldık ve onlardan istifade ettik” diye konuştu.
Samsun Bin rakımda yetişen çilek, pazar sorunu yaşamıyor Samsun’un Alaçam ilçesi Dürtmen Yaylası’nda bin rakımda yetişen ve özel aroması ile damaklara hitap eden çilek, pazar sorunu yaşamıyor. Proje kapsamında ilk çilek deneme dikimi İlhan Güngör’e ait Dürtmen Yaylası Vicikler Mahallesi’nde yapıldı. Çilekler bu sene bol meyve verdi. Alaçam Kaymakamı Fatih Kayabaşı, Alaçam Belediye Başkanı Ramazan Özdemir ve İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, alternatif ürün tarımının yaygınlaştırılmasına yönelik uygulamaya koyulan ’Çilek Yetiştiriciliği Projesi’ çerçevesinde destek verilen çilek bahçesinde hasat yaptı. Bin rakımlı Vicikler Mahallesi’nde hobi olarak başladıktan sonra ticari olarak çilek üretimine devam eden üretici İlhan Güngör, müşteri ve pazar sorunu yaşamıyor. Talepleri yetişmeye çalışan Güngör, çilek alanlarını her yıl geliştiriyor. "Alaçam çileğinin coğrafi işaretini alarak tüm Türkiye’ye tanıtmak istiyoruz" Kaymakam Fatih Kayabaşı, “İlçemizde çilek üretimi geçen senelerden yapılan çalışmalardan dolayı ekim alanlarımız ve üretimimiz artıyor. Alaçam’da 100 dönüme yakın bir alanda üretimimiz çiftçilerimiz tarafından yapılıyor. Aromasıyla, kıvamıyla, lezzetiyle Alaçam çileğini marka değerine getirmek için kaymakamlığımız, belediyemiz, il tarım müdürlüğümüz ve diğer kurumlarımızla beraber topyekun bir mücadele içinde çalışmalarımız devam ediyor. Uzun vadede ise Alaçam çileğinin coğrafi işaretini alarak tüm Türkiye’ye tanıtmak istiyoruz. Alaçam çileği lezzetiyle Samsun’da, tüm Türkiye’de de ön plana çıkacak" dedi. Belediye Başkanı Ramazan Özdemir, "Belediye olarak bu tarz üretim alanlarının sayısını arttırarak hedef pazar kitlesi oluşturmayı istiyoruz. Amacımız, Alaçam’da üretilen çileği tüm Türkiye’ye pazarlamak" diye konuştu. İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, “2022-2026 üretim planlamamızda özellikle Alaçam’da Dürtmen Yaylası’nda çilek üretiminin arttırılması hedefi koymuştuk. Hedef doğrultusunda 2021-2022 yılı içerisinde toplam 720 bin adet yediveren dediğimiz albion çeşitle, bunun 500 bin adeti Büyükşehir Belediyemiz, 220 bin adeti de bakanlığımız bütçesiyle aynı zamanda onların 6 buçuk ton ve 4 buçuk ton marjla beraber yaklaşık 16 çiftçimizle başlamıştık. 2023 yılı içerisinde de DOKAP’la beraber yaklaşık 15 ilçemizde üçer dekar alanda her 50 çiftçimize hem damlama sulama ile hem de manşlarıyla beraber tamamını destekledik. Yaklaşık 3 milyon TL’ye yakın bir projeydi. Onunla da ilimizde 472 dekar olan alan 2023 itibarıyla 672 dekar alana çıktı. Bin 200 tona yakın bir üretimimiz gerçekleşmekte. Burada özellikle niye Alaçam diyoruz, yaylada küçük alanlarda gece-gündüz sıcaklık farklı olması nedeniyle hem lezzette hem aromasında çok büyük fark etmekte. Alaçam çileğini lezzetiyle biliyoruz. Samsun merkezde Alaçam çileği diye satılıyor. Çiftçimizin emeğine sağlık diyorum" şeklinde konuştu. Üretici İlhan Güngör ise “Yaklaşık 6 yıldır profesyonel malt sistemiyle çilek üretimi yapıyorum. Doğanın bitki üzerinde en fazla etkisi çilekte. Diğer ürünlerde de öyle ama çilekte daha fazla. Rakımın yüksek olması, havanın, oksijen, gece gündüz sıcaklığı farklı yani sulama suyuna kadar her şeyin etkisi var. Genelde pazar sorunu yaşamıyoruz çünkü sipariş üzerine çalışıyoruz. Aroması yüksek olduğu için diğer bölgelerden vatandaş almıyor, bizim çileğin hasadını bekliyor" ifadelerini kullandı.