SPOR - 18 Kasım 2018 Pazar 11:32

Junior Caiçara: "Mert’in Milli Takım’a alınmamasına çok şaşırdık"

A
A
A
Junior Caiçara: "Mert’in Milli Takım’a alınmamasına çok şaşırdık"

Kaleci Mert Günok’un gösterdiği başarılı performansla sezona damga vurduğunu söyleyen Medipol Başakşehirli futbolcu Junior Caiçara, "Mert’in Milli Takım’da olmasını bekliyordum. Onun bu üst düzey performansına rağmen Milli Takım’a alınmamasına çok şaşırdık" dedi.

Medipol Başakşehir’in başarılı sağ beki Junior Caiçara, takımın mevcut durumu, VAR sistemi ve şampiyonluk hedeflerine ilişkin birçok konuda İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulundu. Sözlerine turuncu-lacivertli takımın 12 haftalık performansını değerlendirerek başlayan Caiçara, "Tabii ki müthiş ve umut verici bir başlangıç. Ama en önemlisi bunun nasıl biteceği. Umarım başladığımız gibi mükemmel şekilde bunun sonunu getirebiliriz" ifadelerine yer verdi.

"Euro’nun artması büyük takımları zora soktu"
Şampiyonluktaki rakipleri Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin bir takım sorunlarla uğraştığını ve bunun da performanslarına yansıdığını belirten başarılı futbolcu, "Her şeyden önce olay bizde bitiyor. Biz iyi oynamasak, bu performansı göstermesek bu sonuçlar alınmaz. Ama bu büyük takımların çok da büyük oyuncuları var. Tabii Türkiye’de bir gerçek var. Euro’nun ne kadar attığının ve bunun kulüpleri maddi anlamda bazı zorluklara soktuğunun farkındayız. Tabii ki bunlar işlerini zorlaştırıyor. Dediğim gibi bu zorluklara rağmen biz iyi performans göstermesek zaten burada olamazdık. Öncelikli iş ilk önce bizim iyi performans göstermemiz, sonra rakiplerin durumu” açıklamasını yaptı.
Başakşehir’in geride kalan 12 haftada kalesinde 5 gol görerek hem Süper Lig’in hem de Avrupa’nın en az gol yiyen takımları arasında yer almasının hatırlatılması üzerine Caiçara, şunları söyledi:
"Bu sadece geri dörtlünün başarısı değil, bütün takımın başarısı. Şu şekilde örnek vereyim; mesela ileride santrfor bölgesinde oynayan arkadaşımızın yaptığı baskı ve takım savunmasına verdiği katkı, aynı şekilde kanatların geriye dönüp bize yardım etmesi, orta sahaların yine geriye giderek yardımı bu ligde yediğimiz en az gol sayısında en büyük etkenlerdir. Sadece defansın değil tamamen takım savunmasının başarısıdır."

"Takım savunmasına daha fazla önem veriyoruz"
Turuncu-lacivertli takımın geçtiğimiz sezonun ilk 12 haftasında kalesinde 14 gol görmesine rağmen yeni sezonda bu sayının sadece 5’te kalmasını teknik ekibin başarısı olarak nitelendiren 29 yaşındaki oyuncu, "Bu tamamen teknik ekibin başarısıdır. Bence geçtiğimiz sezona nazaran bu seneki değişiklik defansif anlamda takım defansına daha fazla önem vermemizle kaynaklı. Zaten hocamız da sürekli söylüyor savunmanın bir takımı şampiyon yapacağını. Bence en büyük fark bu. Tabii ki geçtiğimiz senelerde edindiğimiz bir sistem var, bunun üstüne de defansif anlamda biraz daha çalışarak bugünkü başarı ortaya çıkmış oluyor" şeklinde konuştu.

“Mert sezona damgasını vuruyor”
Kaleci Mert Günok’un başarılı bir performans ortaya koyduğunu dile getiren Junior Caiçara, “Mert’e ne söyleyebilirim ki sadece tebrik etmek gerekiyor. Müthiş bir sezon geçiriyor. Çok kritik maçlarda yaptığı kritik kurtarışlar bize puanlar getirdi. Tabii ki diğer kalecilerimiz Volkan ve Faruk da iyi kaleciler ama Mert şu ana kadar bu sezona damgasını vuruyor" diye konuştu.

"Mert’in Milli Takım’da olmasını bekliyordum"
29 yaşındaki file bekçisinin A Milli Futbol Takımı’na alınmamasını da değerlendiren Caiçara, şu ifadeleri kullandı:
"Mert’in Milli Takım’da olmasını bekliyordum. Onun bu üst düzey performansına rağmen Milli Takım’a alınmamasına çok şaşırdık. Ama tabii ki bu A Milli Takım’ın seçicilerinin aldığı bir karar. Yine de Mert bu sezona yaptığı kurtarışlarla damga vuruyor."

"Hocamızın üzerimde çok etkisi var"
Teknik Direktör Abdullah Avcı’nın performansı üzerinde önemli bir etkisi olduğunu söyleyen Brezilyalı, "Herkesin bildiği gibi ben hücumcu bir bek oyuncusuyum. Benim en büyük karakteristik özelliğim bu. Ama bu sezon hocamız benimle defansif anlamda biraz daha çalışarak üzerimde bazı dokunuşlar yaptı. Bazı maçlarda ben ileri çıkmak istememe rağmen kendisi beni durduruyor pozisyonlara göre. Dediğim gibi hocanın bu sezon bana defansif anlamda çok katkısı oldu. Umarım bana yaptığı bu katkıya ben de karşılık verebilirim" dedi.

"Fenerbahçe maçında canımız yandı"
Bu sezon Süper Lig’de ilk kez uygulanmaya başlanan Video Yardımcı Hakem (VAR) sistemini de değerlendiren Caiçara, şunları söyledi:
"Hakemler de insan ve her insan gibi onlar da hata yapar. Bazen maçlarda gözden kaçırdıkları pozisyonlar olabiliyor. En azından VAR’ın uygulamaya girmesiyle hakemlerin yaptığı hatalar da minimum düzeye indi diyebiliriz. Tabii şöyle de bir gerçek var; Fenerbahçe maçında canımız çok yandı. VAR uygulamada olması gerektiği zamanda aktif değildi ve bizim nizami golümüz ofsayt gerekçesiyle verilmedi. Burada canımız yandı ama onun dışında futbolda hakem hatalarını en aza indiren bir uygulama."
Tecrübeli sağ bek, VAR teknolojisiyle birlikte hakemlerin sahada kendilerini olması gerekenden daha fazla rahat hissedip hissetmedikleri yönünde gelen bir soruya ise, "Ben hakemler üzerinde öyle bir etki oluşturduğuna inanmıyorum. Dediğim gibi o maçta çok olağanüstü bir durum oldu ve sistem devrede değildi. Ama VAR’ın varlığından dolayı hakemlerin çok rahat hissettiklerini de düşünmüyorum” cevabını verdi.

"Şampiyonluk favorilerinden biriyiz"
Sezon sonunda şampiyonluk yarışını zirvede bitiren takım olmak istediklerini de sözlerine ekleyen Junior Caiçara, "Şampiyonlukla ilgili konuşmak için çok erken. Ama realist olmak gerekirse evet favorilerden biriyiz. Bu tabii ki güzel bir duygu. Ama sadece 12 haftası oynanmış ve henüz 22 haftası olan bir lig için şampiyonluk konuşması yapmak erken. Ciddi favoriler arasında olduğumuz doğru. Ne yazık ki Avrupa kupasından çok erken elendik. O yüzden şu an tek oynadığımız kulvar Türkiye Ligi. Böyle bir ortamda çok fazla yıpranmadan şampiyonluk ipini göğüslemek istiyoruz” açıklamasında bulundu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.