GENEL - 08 Eylül 2011 Perşembe 17:12

Kadın Astsubay şehit oldu

A
A
A
Kadın Astsubay şehit oldu

Tunceli'nin Pertek ilçesinde göreve giderken geçirdiği trafik kazası sonucu şehit olan Astsubay Hamiyet Aksoy'un babası Mehmet Emin Alaçam, "Kızımın çocukluktan buyana hayali teğmen olmaktı" diyerek gözyaşlarına boğuldu.

FATİH KEÇE-YUSUF KOYUN
ADANA

Pertek ilçe Jandarma Komutalığında görev yapan ve 1 yıl önce evlenen 4 yıllık Astsubay Üstçavuş Hamiyet Aksoy, bu sabah 22 FR 987 plakalı özel aracı ile Kaledibi Mahallesi'ndeki İlçe Jandarma Komutanlığı'na göreve giderken Soğukpınar mevkiinde karşı yönden gelen Mazlum Rüzgar yönetimindeki 62 AH 250 plakalı minibüsle çarpıştı. Kazada iki sürücü da ağır yaralanırken, minibüstekilerden 4 kişi de hafif yaralandı. Ağır yaralı Astsubay Hamiyet Aksoy, kaldırıldığı Pertek Devlet Hastanesi'nde yapılan ilk müdahalenin ardından helikopterle Elazığ'daki Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürüldü. Astsubay Aksoy, burada doktorların tüm çabasına karşın şehit oldu.

Kızlarının şehit olduğunu öğrenen Aksoy'un Adana'daki babası Mehmet Emin ile annesi Kıymet Alaçam gözyaşlarına boğuldu. Saat ustalığıyla 3 çocuk büyüten baba Alaçam, iki odalı camları ve sıvası olmayan evinde kızı için gelen taziyeleri kabul etti. Bu arada şehit astsubayın baba ocağına dev bir Türk Bayrağı asıldı. Merkez komutanlığından subaylarda aileye taziye ziyaretinde bulundu.

Baba Alaçam kızının üniversitenin Elektrik Elektronik bölümünden mezun olmasına rağmen çocukluktan bu yana teğmenlik hayalini gerçekleştirmek için kendilerinden habersiz astsubaylık sınavına girip kazandığını belirterek, "Kızımın en büyük hayali çocukluktan buyana teğmen olmaktır. Okudu üniversiteyi bitirdi. Ben saat ustasıyım. Benim yanımda ustalık öğrensin dedim ama benden habersiz astsubaylık sınavına başvurmuş. Daha sonra benim yanıma gelip 'baba ben astsubaylık sınavına başvurdum beni götürür müsün' dedi. Ben de götürdüm kazandı. 4 yıldır orduda astsubay olarak görev yapıyordu. İlk önce Malatya'da görev yaptı 1 yıldır da Tunceli'de görev yapıyordu. Kızım yine 1 yıl önce bir teğmenle evlenmişti. Ancak bugün görevine giderken kaza geçirip şehit oldu. Onun hayali çocukluktan bu yana teğmen olmaktı" dedi.

Baba Alaçam, kızıyla en son dün görüştüğünü belirterek, "Terör bölgesinde olmasına rağmen hiç korkmuyordu. Eşinin yeri daha tehlikeli olmasına rağmen oraya gidip geliyordu. Ben en son dün telefonla görüştüm. Bayramda da yanına gitmiştim. Dün de bayramda yine gelirsiniz görüşürüz demişti ama olmadı" diyerek gözyaşlarına boğuldu.

Anne Kıymet Alaçam ise, "Ciğerim yandı ben şimdi televizyonlara nasıl çıkarım, seni nasıl toprağa veririm" diyerek gözyaşları içinde ağıt yaktı. Anne Alaçam'ı kadın subaylar teselli etmeye çalıştı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Sarıgöl’de asırlık gelenek yaşatılıyor Sarıgöl’ün Çavuşlar Mahallesi’nde asırlardır sürdürülen gelenek kapsamında, Ramazan ve Kurban Bayramları’nın arife günleri ile üç ayların başlangıcında olmak üzere yılda üç kez sabah namazının ardından çocuklara tatlı ikram edilerek yüzler güldürülüyor. Manisa’nın Sarıgöl ilçesine bağlı Çavuşlar Mahallesi’nde asırlardır sürdürülen gelenek kapsamında, yılda üç kez sabah namazının ardından çocuklara şeker, pasta, kurabiye, lokum ve pamuk şeker gibi ikramlar dağıtılıyor. Ramazan ve Kurban Bayramları’nın arife günleri ile üç ayların başlangıcında gerçekleştirilen bu anlamlı gelenek, günümüzde de aynı heyecanla yaşatılıyor. Çavuşlar Mahallesi’nde sabah namazının bitimiyle birlikte cami önünde toplanan çocuklar, sıraya girerek büyüklerin verdiği tatlıları alıyor. Mahalle sakinleri, geleneğin yılda üç kez düzenli olarak sürdürüldüğünü belirterek, bu kültürü yaşatmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti. Mahalle sakinleri, "Ramazan ve Kurban Bayramları’nın arife günlerinde ve üç ayların başlangıcında çocuklarımızı sevindiriyoruz. Bu gelenek bizim için çok kıymetli ve gelecek nesillere aktarılmasını istiyoruz" dedi. Sabah namazı çıkışında ikramlarını alan çocuklar, büyüklerine teşekkür ederek evlerine dönerken, mahallede bayram havası yaşandı. Çavuşlar Mahallesi’nde nesilden nesile aktarılan bu gelenek, birlik ve beraberliğin güzel bir örneği olarak dikkat çekiyor.
Elazığ El emeği göz nuru amigurumiler, Elazığ’dan İngiltere’ye Elazığ Halk Eğitim Merkezi bünyesinde açılan amigurumi ve örgü kursunda 20 kadın el emeği ürünler üretiyor. Kursiyerlerin hazırladığı ürünler Türkiye’nin farklı illerinin yanı sıra İngiltere’ye de gönderiliyor. Elazığ Halk Eğitim Merkezi bünyesinde, Usta Öğretici Betül Çoban öncülüğünde açılan amigurumi ve örgü kursu, kadınların hem sosyal hayata katılmasına hem de aile bütçelerine katkı sağlamasına imkan tanıyor. Yaşları 30 ile 65 arasında değişen 20 kadın kursiyer, el emeği göz nuru ürünlerini Türkiye’nin farklı illerinin yanı sıra yurt dışına, özellikle İngiltere’ye gönderiyor. Kurs kapsamında kadınlar hırka, şapka, eldiven gibi örgü ürünlerinin yanı sıra amigurumi bebekler, anahtarlıklar ve çeşitli figürler hazırlıyor. Özellikle amigurumi bebeklere yoğun talep olduğunu belirten Usta Öğretici Betül Çoban, kursun yalnızca bir eğitim alanı değil aynı zamanda güçlü bir dayanışma ve üretim ortamı sunduğunu ifade etti. Çalışmaları hakkında bilgi veren Elazığ Halk Eğitim Merkezi Usta Öğretici Betül Çoban, " Kursum, amigurumi ve örgü üzerine. Kadınlarla birlikte hem yurt dışına hem de Türkiye’nin farklı illerine toplu işler yapıyoruz. Kursumuz, katılımcılarımıza maddi ve manevi katkı sağlarken aynı zamanda stres attıkları, kaynaştıkları sosyal bir ortam sunuyor. Ekip çalışmasına büyük önem veriyoruz. Şu anda yurt dışında özellikle İngiltere’ye yönelik toplu siparişler alıyoruz. Gelen siparişleri zamanında yetiştirmeye, her gün kalitemizi bir adım daha ileriye taşımaya özen gösteriyoruz. Kış mevsimi olması sebebiyle en çok hırka, şapka ve eldiven üretiyoruz. Bunun yanında örgüye dair pek çok ürün hazırlıyoruz. Çalışmalarımızın önemli bir bölümünü amigurumi oluşturuyor. Anahtarlıklar, bebekler ve çeşitli figürler yapıyoruz. Özellikle amigurumi bebeklere yoğun talep var ve bu alanda yurt dışına da sipariş alıyoruz. Kursiyerlerimiz benimle birlikte toplu siparişlerde yer aldıkları gibi aynı zamanda bireysel siparişler de alabiliyorlar. Böylece hem ekonomik hem de kişisel anlamda desteklenmiş oluyorlar. Kursumuzda 30 ile 65 yaş aralığında kadınlar bulunuyor. Hepsi örgü konusunda tecrübeli. Ben şuna yürekten inanıyorum, insan her gün yaptığı işe mutlaka yeni bir şey katar. Kursiyerlerimizin de buraya geldiklerinde bildiklerinin üzerine koyarak kendilerini daha da geliştirdiklerini düşünüyorum. Bu işi hem öğreniyor hem de severek sürdürüyoruz" dedi. Kursun hayatına olumlu katkılar sağladığını belirten kursiyerlerden Naime Yerli, "Kursa bu sene yeni başladım ama çok severek yapıyorum. Zaten daha önce de örgüyle ilgileniyordum ve hep hayatımın bir parçasıydı. Hem maddi hem de manevi açıdan bana gerçekten çok iyi geldi. Yaptığım işten memnunum ve evime katkıda bulunuyorum, eşime hem maddi hem manevi olarak destek oluyorum. Bu kurs benim için kişisel olarak da çok faydalı oldu. Hem fiziksel hem de zihinsel açıdan rahatlıyorum. Buraya geldiğimde zihnimi boşaltıyor, evde yaşadığım bütün sıkıntıları üzerimden atıyorum. Gerçekten iyi geliyor. Arkadaş ortamımız da çok güzel. Yeni insanlarla tanıştım, güzel dostluklar kurdum. Bugüne kadar hırkalar ve yelekler yaptım; şu anda ise şapka örüyorum. Severek yaptığım bu iş, hayatıma çok güzel katkılar sağladı" şeklinde konuştu. Daha önce farklı alanlarda kurslara katıldığını ifade eden kursiyerlerden bir diğer kursiyerlerden Serap Artik, "Daha önce farklı kurslara katıldım, halk eğitim merkezlerine sık sık gidiyordum. Dikiş-nakış ve boyama teknikleri gibi alanlarda eğitimler aldım. Ancak bu yıl örgüyü ilk kez profesyonel anlamda Betül Hocamdan öğreniyorum. Evde hırka, yelek gibi birçok ürün yapıyordum ama işi daha doğru ve bilinçli şekilde öğrenmek için Betül Hocaya ulaştım. İlk olarak bir amigurumi bebek yaptım. Daha sonra hocamız toplu olarak şapka siparişi alındığında, hepimize şapka örmemizi önerdi. Şu anda hep birlikte şapka yapıyoruz. Sosyal ortam gerçekten çok güzel. Halk eğitimin bu tür projelerinde yer almak ve kadınların hem sosyal hayata katılmalarını hem de ev ekonomilerine katkı sağlamalarını desteklemek çok kıymetli. Yaptığımız ürünler, Betül Hocamız sayesinde yurt dışına kadar ulaşıyor. Hocamız toplu sipariş alıyor ve bunları kursiyerler arasında eşit şekilde paylaştırıyor. Evde oturup boş vakit geçirmek yerine burada bir şeylerle uğraşmak çok daha faydalı. Hem sosyal bir ortam oluşuyor, arkadaşlarla sohbet ediliyor hem de örgü gerçekten bir terapi gibi insana iyi geliyor" diye konuştu. Kursiyerlerden Nurdan Artay da kurs ortamından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Okulun kurs merkezlerine kursiyer olarak geliyorum. Burada örgüler örüyor, amigurumi bebekler yapıyor ve dışarıya siparişler hazırlıyoruz. Ortamımız çok güzel; sınıfımız, hocamız ve arkadaşlarımızla uyum içinde çalışıyoruz. Kendi çapımızda güzel işler üreterek keyifle devam ediyoruz" dedi.