GÜNDEM - 04 Ocak 2018 Perşembe 02:28

Kadın belediye otobüsü şoförü kadro beklerken kovuldu

A
A
A
Kadın belediye otobüsü şoförü kadro beklerken kovuldu

Adana'da 9 yıldır Büyükşehir Belediyesi'nin taşeron firmasına bağlı olarak otobüs şoförlüğü yapan Hacer Kızıl, trafik kazası geçirdiği için “1 sene otobüs kullanamaz” raporu aldı. Rapordan sonra direksiyonu bırakıp 4 ay boyunca kontrolör olarak çalışan Kızıl, kadro beklerken işten kovuldu. Raporlu olmasına rağmen işten kovulmasına anlam veremeyen Kızıl, işe geri dönmek için yetkililere çağrıda bulundu.

Adana Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı taşeron firmada 9 yıldır belediye otobüsü şoförlüğü yapan evli ve 2 çocuk annesi Hacer Kızıl (49) kariyeri boyunca 2 kaza atlattığını söyledi.

İlk kazasını 30 Haziran 2014 tarihinde, otobüsünü teslim almaya gitmek üzere yolun karşısına geçerken kendisine bir otomobilin çarpmasıyla yaşadığını anlatan Kızıl, o dönemde 14 gün yoğun bakımda yattığını, iş başı yaptığı zaman ise kovulduğunu ancak işine dönmek için dava açması üzerine kurumuyla anlaşarak işe tekrar geri döndüğünü kaydetti.

23 Mayıs 2017'de ikinci kazasını yaptığını aktaran Hacer Kızıl, bu kazanın ise başka bir belediye otobüsüyle kafa kafaya çarpışma sonucu meydana geldiğini ifade etti. Yaşadığı kazada yaralandığını ve 57 gün rapor kullandığını bildiren Kızıl, sonrasında yaşadıklarını şöyle anlattı: “İşe geri döndüğümde benden devlet hastanesinden detaylı heyet raporu almamı istediler. Orada kullandığım ilaçlar nedeniyle bana '1 yıl araç kullanamaz' raporu verildi. Rapordan sonra direksiyonu bıraktım, 4 ay boyunca araç kontrolörü olarak çalıştım. Araçların giriş, çıkışlarına, kazalı olup olmadıklarına bakıyordum. Yeni kanun düzenlemesiyle birlikte heyecanla kadro beklerken çıkışımın verildiğini söylediler, 'işe gelme' dediler. İçerideki maaşımı ve tazminat haklarımı bile vermediler. Kimseyle bir sorunum yok ama neden bu başıma geldi bilmiyorum. Biri üniversitede, biri lisede 2 çocuğum var. İşime geri dönmek istiyorum.” 

Nuri Pir - Erdal Can İçelli

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep 2 çocuğun öldüğü ATV kazasının davasında karar çıktı Gaziantep’te, Hüseyin Akın ile Kerim Gündoğan’ın ölümüyle sonuçlanan ve otomobil sürücüsü tutuklu sanık Prof. Dr. Volkan Kılınçoğlu’nun yargılandığı ATV kazasına ilişkin davada karar duruşması görüldü. Karar duruşmasında sanık otomobil sürücüsü 3 yıl 7 ay 10 cezaya çarptırılarak tahliye edildi. Gaziantep’te Hüseyin Akın (14) ile Kerim Gündoğan’ın (14) ölümüyle sonuçlanan ATV kazasına ilişkin otomobil sürücüsü tutuklu sanık Prof. Dr. Volkan Kılınçoğlu’nun yargılandığı davada karar duruşması görüldü. Tutuklu sanık Volkan Kılınçoğlu, Gaziantep 10. Ağır Ceza Mahkemesinde "Taksirle birden çok kişinin ölümüne sebep olmak" suçundan 18 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılandığı duruşmaya da SEGBİS’le bağlandı. Duruşmada, sanık Av. H. Mehmet Balcı ve Av. Mehmet Sait Bozhüyük ile Hüseyin Akın’ın aile avukatları Av. Mutlu Can Dağlı, Av. Doğan Canbolat, Av. Mustafa Edip İzol ve Av. Gizem Kaleoğlu, Av. Suat Genç yanı sıra tanıklar da hazır bulundu. "Kazaya sebep olan kişinin ben olmadığım 5 raporla ortaya çıktı" Duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanık Volkan Kılınçoğlu, "Kazaya sebep olan kişinin ben olmadığım 5 raporla ortaya çıktı. Hala tutuklu yargılanıyorum. Keşke bu kaza olmasaydı. Keşke ben oradan geçmeseydim. Bir önceki duruşmada bu ateş 3 eve düştü demiştim. Bunu burada tutuklu olduğum için söylemedim.2 çocuğunun ölmesine üzüldüğüm için söyledim. 7 aydır tutukluyum. İtiraz etmedim fakat raporlarda kusursuz olduğum belli olduğu için 9 Mart günü itiraz dilekçesi yazdım. Nitekim bu kazanın kusurlu tarafı ben olsaydım söylerdim. Ben bir profesörüm yalan söylemem. Alkol almadım alsaydım söylerdim. Sabah ameliyata girdim ve dezenfektan kullandım. Kana kaç saat sonra girer. Buradakilere tıp öğretecek değilim. Telefonla konuşmadım. Konuşsaydım zaten söylerdim. Kaza olduktan sonra gelen ambulanslar 2 çocukla ilgilendi. Daha sonra gelen ambulansı 10 dakika bekledik. Ambulans geldikten sonra hastaneye gitmemiz ise 10 dakika sürdü. Çocuklar üniversiteye götürüldüğü için beni başka bir hastaneye götürdüler. Doktorları çocuklara yardım etmek amacıyla aradım. Ben bir hekimim ve insanı yaşatmaya yemin etmiş bir doktorum. Benim tutuklu kalmama alkış çalan insanlar sizin buraya topladığınız insanlar. Görgü tanıkları önce çocukların yarış yaptığı konusunda ifade verdi. Daha sonra mahkemede ifadeler değişti. Hüseyin, ters yönden geliyordu. Ben bu videoyu ilk defa izledim ve görüyorum ki bana roket gibi çarpmış. Ters yönden gelen bir sürücüyü nasıl öngörebilirim. Keşke onların hızı daha yavaş olsaydı. Hüseyin Akın’ın çok fazla asli kusuru vardır. Kazanın oluşunda etkim yok" ifadelerini kullandı. Aileler en ağır cezayı istedi Sanığın savunmasına karşı savunma yapan maktul ailelerinin avukatı ve aileler ise sanığın asli kusurlu olduğunu iddia ederek en ağır cezayı alması gerektiğini ifade etti. Sanık, 3 yıl 7 ay 10 gün cezaya çarptırılarak tahliye edildi Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık otomobil sürücüsü Volkan Kılınçoğlu’na 3 yıl 7 ay 10 gün ceza vererek tahliye edilmesine karar verdi. Karar sonrası maktullerin aileleri mahkeme salonunda göz yaşı dökerken, bazı yakınları ise sinir krizi geçirdi. Olayın geçmişi Kaza, 12 Ekim 2023’te Şehitkamil ilçesi 15 Temmuz Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, üzerinde Kerim Gündoğan (14) ile Hüseyin Akın’ın (14) bulunduğu 27 MST 04 plakalı ATV’ye, Volkan Kılınçoğlu idaresindeki 27 ARB 190 plakalı lüks araç çarpıktan sonra ATV savrularak devrildi. Feci kazada ATV’nin üzerinde bulunan 2 çocuk ağır yaralandı. Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Uygulama ve Araştırma Hastanesine kaldırılan 2 çocuk, tüm çabalara rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Olay sonrası lüks otomobil sürücüsü Prof. Dr. Volkan Kılınçoğlu tutuklandı.
Ankara 28 Şubat davasının görülmesine devam edildi Yargıtay’ın bozma kararı sonrası, emekli orgeneraller Orhan Yöney ile dönemin YÖK Başkanı Halil Kemal Gürüz’ün de içerisinde bulunduğu 16 sanığın yargılandığı 28 Şubat davasına devam edildi. Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuksuz sanıklardan bazıları ile avukatları katıldı. Mahkeme Başkanı dava dosyasına gelen evrakı okumasının ardından tanık dinleneceğini söyledi. Duruşmada tanık olarak dinlenen dönemin Devlet Bakanı Namık Kemal Zeybek, 28 Şubat’ı ‘darbe’ olarak değerlendirmediğini söyledi. İdamla yargılandığını söyleyen Zeybek şunları söyledi: “12 Eylül’de hükümeti devirmek suçundan idamla yargılandım ve aklandım. 28 Şubat süreci diye adlandırılan bu süreçte bütün inancımla söylüyorum hiçbir şekilde darbe söz konusu değildir." “Tankların yürütülmesinin bir mantığı yok, gülünç geliyor” Zeybek, generallerin hükümet üzerinde bir baskısının mümkün olmadığını savunarak, "Sincan’dan tankların yürütülmesinin bir mantığı yok. Bu iddia bana gülünç geliyor. Sonradan tankların sıradan geçişi olduğunu öğrendik. O gün tankların Sincan’da yürümesiyle devletin değişmesinin hiçbir ilişkisi yok. O dönemin şartlarında eğer bir darbe düşüncesi olsaydı yapılırdı. Bunu kimse engelleyemezdi" ifadelerini kullandı. Söz alan sanık avukatları, Adli Tıp Kurumundan (ATK) gelen raporu inceledikten sonra beyanda bulunmak için mahkeme heyetinden süre talep etti. Ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanık avukatlarına dosyaya sunulan ATK raporuna karşı yazılı beyanda bulunmaları için bir sonraki celseye kadar süre verdi. Duruşma 9 Eylül’de devam etmek üzere ertelendi. Olayın geçmişi Yargıtay 3. Ceza Dairesi, eski orgeneraller Çevik Bir, Çetin Doğan, Fevzi Türkeri, Ahmet Çörekçi, İlhan Kılıç, emekli korgeneraller Çetin Saner, Yıldırım Türker, Vural Avar ve Hakkı Kılınç, emekli koramiral Aydan Erol, emekli tümgeneraller Erol Özkasnak, Cevat Temel Özkaynak, Kenan Deniz ve emekli tuğgeneral İdris Koralp hakkında "hükümeti cebren vazife görmekten men" suçundan verilen müebbet hapis cezasını onamıştı. Aynı cezaya çarptırılan sanıklar Halil Kemal Gürüz, Erdoğan Öznal, Hayri Bülent Alpkaya ve Muhittin Erdal Şenel’in ise "yardım eden" sıfatıyla cezalandırılmaları gerektiği gerekçesiyle haklarındaki mahkumiyet kararını bozan Daire, haklarında "zaman aşımı" nedeniyle düşme kararı verilen sanıklar Orhan Yöney, Şükrü Sarıışık, İzzettin İyigün, Kamuran Orhon, Köksal Karabay, Altaç Atılan, Ersin Yılmaz, Şevket Turan, Yücel Özsır, Metin Yaşar Yükselen, Refik Zeytinci ve İbrahim Selman Yazıcı’nın ise diğer sanıklarla "gizli ittifakları"nın olduğu gerekçesiyle cezalandırılmalarını istemişti. Haklarında bozma kararı verilen 16 sanık, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden yargılanmaya başlanmıştı.
Antalya Aynı puanda iki takımın şampiyonluk maçında taşlar ve soplar havada uçuştu Antalya’nın Demre ilçesinde oynanan ve galip gelenin Bölgesel Amatör Lig’e çıkacağı Beymelek Belediye Spor-Kaş Kınık Spor maçı, taraftarlar arasında çıkan olaylar nedeniyle başlamadan ertelendi. Konuk ekip taraftarlarının bulunduğu noktada saha tellerinin yıkılmasının ardından taş ve sopaların havada uçuştuğu olaylarda 1’i futbolcu 3 kişi yaralandı. Dün saat 15.30’da Süper Amatör Lig’in son müsabakasında liderlik için mücadele eden ve puanları aynı olan Beymelek Belediye Spor ile Kaş Kınık Spor, Demre Stadyumu’nda karşı karşıya geldi. Rakibini mağlup eden takımın Bölgesel Amatör Lig’e çıkacağı mücadelenin öncesinde, kale arkasında yer verilen Kaş Kınık Spor taraftarının olduğu kısımda olaylar başladı. Konuk ekibin taraftarları henüz bilinmeyen bir nedenden dolayı telleri yıktı. Bu sırada sahaya meşaleler ve taşlar atılmaya başlandı. Atılan taşların isabet ettiği 1’i futbolcu 3 kişi yaralandı. Yaralılar, ambulanslarla hastanede tedavi altına alındı. Adeta savaş alanına dönen saha dışında polis, jandarma ve çevik kuvvet ekipleri biber gazıyla tarafları ayırmaya çalıştı. Olaylar devam ederken, stada yakın kısımda meşalelerden çıktığı değerlendirilen yangın, itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü. Atılan taşlar nedeniyle de bazı araçların camları zarar gördü. Kolluk kuvvetleri, iki ilçenin belediye ve kulüp başkanlarının da araya girmesiyle olaylar yatıştırılırken, maç ise ertelendi.
Ordu Tarım makineleri Ordu’nun her yerinde üreticilere destek veriyor Ordu Büyükşehir Belediyesi Tarım Makineleri Parkı, üreticilere kolaylık sağlamaya devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi’nin sunduğu makineli tarım imkanından yararlanan üreticiler hem daha fazla alanda üretim yapma imkanı buluyor hem de ekonomik kazançlarını arttırıyor. Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in çabası ve gayretiyle halkın hizmetine sunulan Tarım Makineleri Parkı’ndan üreticiler faydalanmaya devam ediyor. Korgan ilçesinde fındık tarımının az yapıldığı bölgelerde patates üretimi yapan çiftçiler, Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin makine parkından yararlanıyor. Bahar ayları ile patates ekimine başlayan üreticiler Ordu Büyükşehir Belediyesinin patates ekim makinesini kullanarak az maliyetle çok fazla alanda üretim yapıyor. Patates ekimini yapan üreticiler, hasat döneminde de Büyükşehir Belediyesinin tarım makinelerini kullanarak ürünlerini toplayabilecekler. Üreticiler uygulanmadan memnun Patates ekim makinesini kullanan Korgan Tatarcık Mahallesi’nden Yüksel Dere ve Yenipınar Mahallesi’nden İsmail Karabay, kısa sürede çok fazla alanda ekim yaptıklarını söylediler. Daha önceleri Tokat ve çevre illerden makine kiraladıklarını ve bu makinelerinde yetersiz kaldığını belirten üreticiler, Büyükşehir Belediyesi’nin makineleri ile tüm bu sorunların ortadan kalktığını vurguladı. Tarım makineleri sayesinde insan gücünü en aza indirerek hem ekonomik hem de zamandan çok önemli oranda tasarruf sağladıklarını dile getiren çiftçiler, tarım makineleri dolayısıyla Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’e ve emeği geçen herkese teşekkürlerini ilettiler.