ASAYİŞ - 08 Nisan 2021 Perşembe 09:07

Kadın hırsızlar kredi kartı ile girdikleri evden servet götürdü

A
A
A
Kadın hırsızlar kredi kartı ile girdikleri evden servet götürdü

Bursa'da 3 kadın hırsız gündüz vakti kredi kartı ile kapısını açıp girdikleri evden 200 bin lira değerinde döviz ve ziynet eşyasını çalıp kayıplara karıştı. O anlar güvenlik kamerasına yansıdı.

Edinilen bilgiye göre 12 yıldır Bursa'da ikamet eden evli ve bir çocuk babası Ahmet Hasan memleketteki babadan kalma evini ve tarlasını satarak kendisiyle birlikte kalan kardeşleri için Bursa'da bir ev almak için harekete geçti. Senelerdir bunun için birikim yapan Ahmet Hasan, altın ve dövizlerini evde saklamaya başladı.

Geçen hafta Ahmet Hasan'ın evine gündüz vakti giren kimliği belirsiz 3 kadın hırsız, ailenin tüm hayallerini yıktı. Ahmet Hasan ve kardeşleri ile eşinin dışarıda olmasını fırsat bilen kadın hırsızlar evin dış sokak kapısını kredi kartı ile açıp içeriye girdi. Evde bir süre kalan kadınlar ailenin yeni bir ev almak için biriktirdiği 200 bin lira değerinde döviz ve altını çalarak kaçtı. Çaldıklarını altın ve dövizleri giydikleri kıyafetlerin içine saklayan kadınlar evin kapısını açmaya çalışırken ve evden kaçarken çevredeki bir iş yerinin kameralarına yakalandı. Kadınların panikle kaçma anları dikkat çekti.

Olaydan sonra polise giderek şikayetçi olan Ahmet Hasan kadın hırsızlara seslenip "Çalınan para ve altınlar bana ait değil. Yetim hakkı var. Yetim kardeşlerime ev alacaktım. Yaklaşık 21 bin dolar para ve altın olan çantayı alıp gittiler. Toplam 200 bin lira ediyor. Kimliklerimizin ve pasaportlarımızın olduğu çanta çalındı. Öğlen saat 14:40 civarında girmişler. Olay 10 dakika sürmemiş. Hırsızlar girmişler ve çıkmışlar. Akşam işten geldiğim esnada dolabımın yanına gittiğimde bütün eşyalar yere düşmüş. Saat ve bileziğin yerde olduğunu görünce anladım. Akşam saat 7 gibi. Hemen polisi arayıp durumu anlattım. Gelip parmak izi aldılar. Ertesi gün ise çevredeki güvenlik kameralarını incelediler. 3 kadın nasıl girdi, nasıl çıktılar, izleyip görüntüleri aldılar. Kapıyı nasıl açmışlar ben de anlamadım. Polislerden biri kartla diyor, diğeri cihaz varmış, öyle açmışlar diyor” dedi.

Kadın hırsızlar kredi kartı ile girdikleri evden servet götürdü

"Çalınan para ve altınlar benim değil. 4 yetim kardeşimin hakkı"

2 yıl önce babasını pankreas kanserinden kaybettiğini söyleyen Hasan, “2019 ikinci ayında babamı kaybettim. Bu parayla ev alacaktım. Memleketteki evimi, tarlamı sattım ev almak için. Ben 2012’den beri Bursa’dayım. Türkiye’de yaşıyorum. Ben rica ediyorum, gören, duyan olur da o para geri gelirse çok memnun olurum. Çünkü o para benim değil. 4 yetim kardeşimin parası. Yaşları 12 ile 7 arasında dört kardeşim var. Onlara ev alacağım. Babam Türkiye’ye geldikten 4 yıl sonra pankreas kanseri oldu ve kaybettik. Bu hırsızlar yakalansın, cezaları hakları verilsin. Cezaevinde yatırsınlar. Polislerden rica ediyorum. Bu işin peşine düşsünler. Benim ablam, annem ve kardeşlerim evdeyken parayı çalmaya gelselerdi kardeşlerimi öldürebilirlerdi. Bu hırsızlar yakalanmazsa kesin birilerini öldürecekler” diyerek yetkililerden yardım istedi.

Ali Kamur

Kadın hırsızlar kredi kartı ile girdikleri evden servet götürdü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.