GÜNDEM - 19 Ekim 2018 Cuma 13:47

Kadınlar reklam filmlerinde bakın nasıl temsil ediliyor

A
A
A
Kadınlar reklam filmlerinde bakın nasıl temsil ediliyor

Türkiye’deki “Effie Ödüllü TV Reklamlarının 10 Yıllık Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi” başlıklı araştırma ile toplumsal cinsiyet eşitliği bağlamında kadınların reklam filmlerindeki temsiliyet biçimi ele alındı. Araştırmada, kadınların reklamlarda geleneksel rollerde temsil edildiği saptanarak, son on yılda reklamlarda görülme sıklığının ise azaldığı belirlendi.

RVD Reklamda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Platformu ve Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Reklamcılık işbirliğiyle “Türkiye’deki Effie Ödüllü TV Reklamlarının 10 Yıllık Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi” başlıklı araştırma hayata geçirildi. Kadınlık ve erkekliğe dair cinsiyet rollerinin reklamda kendine ne şekilde yer bulduğu konusunun ele alındığı araştırmanın koordinatörlüğü BAU İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölümü öğretim üyeleri Dr. Gül Şener ve Dr. Eda Öztürk; süpervizörlüğü ise Dr. Önder Yönet ve Dr. Hande Bilsel tarafından yürütüldü. 2007-2018 arasındaki 9 Effie Yarışması’nda ödül kazanmış toplam 489 TV reklamın analiz edildiği araştırma, Kristal Elma Festivali’nde paylaşıldı.

 “489 televizyon reklamı inceledik”

Reklamları toplumsal cinsiyet eşitliği bağlamında incelediklerini ifade eden BAU Reklamcılık Bölümü Öğr. Üyesi Dr. Gül Şener, “2007’den 2018’e kadar 9 Effie Ödüllü almış olan 489 televizyon reklamı inceledik. Reklamları kadın ve erkek rollerini ve bunların nasıl temsil edildiğini belirli parametreler çerçevesinde ele aldık. Elde edilen bulgulara göre; genellikle kadınlar yüzde 44 oranında evli ve evde temsil ediliyor. En fazla görülen kalıp tipleme olarak bunu görüyoruz. Erkekleri incelediğimizde ise onları daha çok hayatın içinde görüyoruz. Erkekler reklam filmlerinde otorite figürü olarak resmediliyor” dedi.

 “Reklamların topluma gösterdiği resim ile hayatın gerçeği çok farklı”

Reklamların toplumsal hayatı gerçeğinden oldukça farklı yansıttığını belirten Şener, “Kadınların iş gücüne katılımı artıyor, ekonomik güç artıyor. Aile yapısında değişimler yaşanıyor. Kadın ve erkek ilişkileri bağlamında da döşümler yaşanıyor. Ancak reklamların topluma gösterdiği resim ile hayatın gerçeği arasında ciddi bir boşluk yaşandığını ifade edebiliriz. Bunun bir göstergesi olarak reklamlarda kullanılan dışsesi gösterebiliriz. Reklamlarda kullanılan dışsesin yüzde 89’u erkek. Burada kalıplaşmış bir alışkanlık var. Erkek sesinin daha inandırıcı, ikna edici ve otoriter olduğuyla ilgili bir algı oluşturuluyor. Toplum değişiyor, reklamda da böyle bir ivme başladı. Ancak toplum kadar hızlı değil” diye konuştu. 

“Temizlik ürünleri kadın ana karakteriyle özelleştirilmiş durumda”

Kadınlık ve erkekliğin ürün kategorileri bağlamında reklam filmlerinde ele alınış biçimine de değinen Şener, “Araştırmamızın sonuçlarına göre belirli ürün kategorileri erkeklerle, bazı ürünler ise kadınlarla özdeşleşmiş durumda. Kadınlarla özdeşleşen ürünler genellikle ev temizlik ve bakım ürünleri, yüzde 80 civarında ise moda-aksesuar ürünleridir. Erkeklerle özdeşleşen ürünler ise; finans, elektronik, otomotiv ve kartla ödeme sistemleri gibi kategorilerdir. Bu durum hayatın gerçekliğiyle örtüşmüyor. Finans kategorisinde yüzde 96 civarında ana karakteri erkek olarak görüyoruz. Ancak topluma baktığımızda kadınların satın alma gücünün arttığını ve yapılan araştırmalarda Türkiye’de kadın nüfusunun yüzde 54’ünün bir bankada hesabı olduğu görüyoruz. Ancak bu kategoride kadınları göremiyoruz” dedi. 

“Reklamcılara büyük rol düşüyor”

Reklam filmlerinde kadınların belirli kalıplara sokulduğunu kaydeden BAU Reklamcılık Bölümü Öğr. Üyesi Hande Bilsel, “Reklamlar yoluyla bir kadının nasıl ve nerde görünmesi gerektiği zihnimize yerleştiriliyor. Reklamlarda üretim erkeğin gücünde, kadın ise; çocuğuna bakan, ev düzenini sağlayan bir pozisyonda görülüyor. Burada reklamcılara düşen önemli görevler var. Onlar toplumu şekillendiren bir takım bilgiler veriyor. Bu nedenle reklamcılarımız tüketiciye doğru bilgiler aktarmalı” yorumlarında bulundu. 

“Araştırma süreci çok verimli geçti”

Araştırma ekibinde olan BAU Reklamcılık Bölümü 3. sınıf öğrencisi Berca Bıçak, araştırma sürecinin çok verimli geçtiğini ifade ederek, süreci şu ifadelerle anlattı: “Yaptığımız araştırmada bir eğitim sürecimiz oldu. Araştırmayı ve kodlamaları nasıl yapacağımızı öğrendik. Kodlamayı verilen kriterler üzerinden okuduk ve reklamlarımızı ona göre izledik. İki ay gibi bir süreçte çalışmamızı tamamladık ve sonuçları analiz ettik. Analizlerimizde Türkiye’de kadınların ve erkeklerin bulunduğu konumu gördük. Kadın ve erkek konumunun reklam filmleriyle de inşa edilebileceğini açık bir şekilde gördük.”

“Kadınlar geleneksel rollerde temsil ediliyor”

Araştırmanın önümüzdeki süreçte reklamların nasıl üretileceği hakkında fikir verdiğini belirten BAU Reklamcılık bölümü 3. sınıf öğrencisi Sühey Çetin ise, “Kadınları sadece belirli kategorilerde ana karakter olarak görüyoruz. Bu kategoriler araştırma ve deşifre evresinde gidişatımızı belirledi. Bu yüzden bu konularda daha detaylı düşündük. Analizimizi dışsesin cinsiyeti, ana karakterin cinsiyeti, giyim tarzı ve bulunduğu ortam hakkında detaylı incelemelerle yaptık. Vardığımız sonuçta reklamlarda kadının geleneksel rollerde temsil edildiğini gördük” şeklinde konuştu.

   

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Lansmana özel kampanya Fuyapı tarafından Kuşadası’nın en çok tercih edilen bölgesi Davutlar’da 14 bin metrekarelik alanda gerçekleştirilen Citylife projesinde lansmana özel kampanyalı satışlar hız kesmeden devam ediyor. Projede yer alan villa ve daireler, kişiye özel vade farksız ödeme seçeneği ve peşin satın alımlarda avantajlı fiyatlarla alıcısıyla buluşuyor. Sınırlı sayıdaki villa ve konutlar için geçerli olan kampanyadan yararlanmak isteyen alıcılar satış ofisinde yoğunluk oluşturuyor. Fuyapı Yönetim Kurulu Başkanı Özer Ünsal, "Doğa ile çevrelenmiş şehir hayatının canlılığını taşıyan projemiz, merkezi konumu, her ihtiyaca karşılık veren ticari alanları, lüks villa ve daireleriyle ayrıcalıklı bir hayatın kapılarını aralayacak. Ayrıca şehrin içinde doğa ve denizle bir bütün olan proje bölgenin en çok tercih edilen projesi, Kuşadası’nın uçsuz bucaksız sahiline 5 dk., tabiatıyla hayran bırakacak Dilek Yarımadası Milli Parkı’na sadece 8 dk. mesafedeyken bir yandan da merkeze yakınlığıyla ihtiyacınız olan sosyal hayatın hemen yanı başında yer alan projede bir evde olması gereken tüm konforu sağlayacak her detayı özenle düşünüldü. Citylife projesi, akıllı ev sistemi, elektrikli araç şarj ünitesi, multi klima iklimlendirmesi, su arıtma altyapısı ve bunun gibi birçok özelliğiyle bir evden daha fazlasını sunuyor. 28 lüks daire, 26 lüks villa ve 6 ticari alandan oluşan projede 2+1 ve 3+1 daire tipleri yer alıyor. Yoğun talep ve beğeni gören projemizde kaba inşaatımız biterek ince işçilik safhasına geçmiş bulunmaktayız" dedi.
İstanbul Üsküdar’da okul çıkışı öğrenciler birbirine girdi Üsküdar Zeynep Kamil Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’nde beden eğitimi dersinde voleybol topuna ayakla vurulması nedeniyle öğrenciler arasında kavga çıktı. Okul çıkışında birbirine giren öğrencilerin yumruklu, tekmeli ve bıçaklı kavgası başka bir öğrencinin cep telefonu kamerasına yansıdı. Olay, geçtiğimiz gün Üsküdar’da bulunan Zeynep Kamil Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’nde saat 16.00 sıralarında yaşandı. Edinilen bilgiye göre, beden eğitimi dersinde öğrencilerden birinin voleybol topuna ayakla vurması nedeniyle bir grup öğrenci arasında tartışma çıktı. Öğrenciler arasındaki sözlü tartışma okul çıkışında bir anda şiddetlenerek kavgaya dönüştü. Yumruk ve tekmelerin havada uçuştuğu kavgaya bir kişi de bıçakla dahil oldu. Kavgayı çevredeki vatandaşlar ve okul öğretmenleri zorlukla ayırdı. Kavgaya karışan öğrencilerden E.O. ve S.B. kafasından yaralandı. Durumun bildirilmesi üzerine kavganın yaşandığı okula çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Olay yerine gelen polis ekipleri olaya karışan öğrencilerin ailelerini okula çağırırken, olayla ilgili inceleme başlattı. "Şikayetçiyim" Kavgaya karışan öğrencilerden E.O.’nun babası Elvan Oğlakçı, "Ders esnasında çocuklar voleybol oynarken top nedeniyle tartışmışlar. Saat dört gibi dışarıya çıkınca yaklaşık 25 kişilik öğrenci ve öğrenci olmayan bir grup, üç kişiyi darp edip bıçak çekiyorlar. Okuldakiler çocukları kurtarıyor. Ama o anda herhangi bir adli işlem başlatılmıyor. Sağlık sorunu olsa bile bir müdahale yapılmıyor. Ben şikayetçiyim" dedi.
Kastamonu Özel bireyler ve aileleri kolları sıvadı, serada çilek üretimine başladı Kastamonu’da hayata geçirilen proje ile özel bireyler ve aileleri serada üretim yaparak hem gelişimlerine katkı sağlayacak hem de maddi gelir elde edecek. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Kastamonu Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde hazırlanan 4 kadın kooperatifinin de paydaş olduğu “Benim Engelim Üretim Yapmama Engel Değil” projesi özel bireyleri üretimle geleceğe hazırlayacak. Kastamonu İhsan Ozanoğlu Özel Eğitim ve Meslek Okulu, Sarıkonak Kadın Kooperatifi, Dadaylı Üreten Kadınlar Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, Hanönü Kadın Girişimi Üretim ve İşleme Kooperatifi ile Devrekani Kadın Girişimciler Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin paydaş olarak yer aldığı proje ile kırsal alanda yaşayan özel bireyler ve ailelerinin üretim yapmasını sağlayacak. Proje ile 2 yıl içerisinde, Kastamonu İhsan Ozanoğlu Özel Eğitim ve Meslek Okulunda eğitim gören 10 özel birey ve ailesine, 200’er metrekare çilek bahçesi tahsis edilecek. Proje sayesinde gelir elde edecek olan özel bireyler ile ailelerinin tarımsal üretim içerisinde yer almaları sağlanacak. Bu çerçevede Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Kastamonu Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde İhsan Ozanoğlu Özel Eğitim Meslek Okulunun “Benim Bahçem Benim Dünyam” eTwinning projesinin yürütülmesi amacıyla kadın çiftçi Lemiye Budak’ın bahçesinde sera kurulumu gerçekleştirildi. Hazırlanan serada özel bireyler ve aileleri ilk çileklerini ekti. Düzenlenen programa Özel Eğitim ve Kaynaştırma Daire Başkanı Fatih Paça, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürü Bekir Yücel Tanrıkulu ile özel bireyler ve aileleri katıldı. “Gelecek kaygısı taşımamaları adına geliştirilmiş bir proje” Programda konuşan Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürü Bekir Yücel Tanrıkulu, “Yaptığımız proje özel birey ve aileleri için geliştirilmiş bir proje. Geçen sene bunu bakanlığımıza teklif ettiğimde olumlu bir şekilde karşılanmıştı. Projemiz kabul edilmişti ve bu yıl, geçen yıl yaptığımız serada hem çilek bahçesi, çilek fidesi dikimiyle de bu projenin başlangıcı için adım attık. Proje ile özel birey ve ailelerinin gelecek kaygısı taşımamaları adına geliştirilmiş bir proje. Çünkü okul hayatından sonra bu bireylerimiz genellikle aileleri ile özelikle anneleri ile beraber hayatlarını sürdürüyorlar. Biz de buna bir nefes olsun diye yaptı. Toprağın içinde, üretimde birlikte olurlarsa, tarımla ilgili meşakkatli olurlarsa kendilerini hem geliştirme hem de toprağın vermiş olduğu pozitif enerjiyi özel hayatlarına aktarma adına bu proje geliştirildi” dedi. “Bir takım etkinliklerle istihdamını destekleyici projeyi gerçekleştiriyoruz” Seranın öğrencilerin eğlenerek öğrenmelerine ve istihdamına katkı sağlayacağını ifade eden Kastamonu Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş de, “Kıymetli gençlerimizin 21. yüzyıl becerileri ile donatılmasını önemsiyoruz. Bunun yanında özel bireylerimizin hem becerilerinin artırılması hem de ilerde istihdamla ilişkilendirilmesi için birçok projeyi hayata geçiriyoruz. Bugün de yine özel birey öğrencilerimizin becerilerini artırabileceği, hoşça vakit geçirebileceği, ileriye yönelik tarımsal faaliyetlerde gelir getirici birtakım etkinliklerle istihdamını destekleyici bir projeyi de gerçekleştiriyoruz. Birçok paydaşımız var. Öncelikle Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğümüze bizi projeye dahil ettikleri için çok teşekkür ediyoruz. Velilerimiz, öğrencilerimizin hem becerilerinin geliştirilmesine hem de birlikte bu tarım faaliyetlerini yaparak daha güzel işler yapmış olacaklar. Aynı zamanda da öğrencilerimiz gelecekte bu tür faaliyetleri daha çok çeşitlendirerek istihdama ve üretime yönelik bir çığır açmış olacaklar. Bu projenin hayata geçirilmesinde kooperatiflerimize, Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğümüze, Özel Eğitim ve Rehberlik Genel Müdürlüğümüze ve burada tüm herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu. “Eğitim, çocukların ihtiyaçlarını karşılama yoludur” Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Kaynaştırma Daire Başkanı Fatih Paça ise, “Yürüyeceğimiz yolun felsefesini yaptığımız projeler belirler. Farklı ihtiyaçlarımız var. Hayata hazırlanma adına bu çok kıymetli bir süreç. Dolayısıyla eğitim dediğimiz şey çocukların ihtiyaçlarını karşılama yoludur. Özel çocukların, özel ihtiyaçları var. Ama birbirimize benzer yaşantılarımız var. Bir şey anlamak için size benzeyen yanlarımıza bakarak görürseniz daha doğru anlarsınız. Daha iyi tanırsınız” şeklinde konuştu. “Bu proje çerçevesinde bu çocuklara farklı eğitimlerde düzenliyoruz” Çocukları sosyal yaşama kazandırmada aktivitelerin önemli olduğunu belirten Sosyolog Aysu Köserecep, “En çok sıkıntıyı anneler çekiyor. Annelerin hayatlarını rahatlatırsak onlara ufak bir iş yapabilirsek çocuklarda ferahlayacak yüzden biz 10 tane ailemize çilek bahçesi tesis edeceğiz. Ancak bu sadece fiziksel boyut. Amacımız sosyal sorumluluk. Biz çocuklarımızı insanlarla kaynaştırıp, toplum içine çıkarmak, ‘ben de varım’ diyebilmelerini sağlamak istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki her biri birer denizyıldızı. Biz bir taneyi alıp hayatlarını kurtarırsak ne mutlu. Hepimiz aynı Ülkenin evlatlarıyız. Sadece isimlerimiz farklı. Farklı olduğumuz için zenginiz” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından verilen eğitim sonrasında, özel bireyler ve aileleriyle birlikte seraya çilek fidesi dikildi.