Ünlü oyuncu Kadir İnanır, yaklaşık 1 aydır tedavi gördüğü hastaneden taburcu olduktan sonra doktorları ve hayat arkadaşı Julide Kural ile birlikte gazetecilere açıklama yaptı. Basın toplantısına Prof. Dr. Reha Baran, Prof. Dr. Yunus Aydın, Prof. Dr. Ergun Demirsoy, Prof. Dr. Rüştü Serter ve Dr. Beyza Çiftçi Yalçınkaya katıldı. Kadir İnanır, “Biraz tehlikeli olayla karşılaştık. Ama öncesinde inançlı bir insan olduğum için sonra da Türkiye’nin büyük doktorlarının büyük gayretleri ile şuanda hiçbir arızası olmayan sağlıklı bir adam olarak karşınızdayım. Bu büyük bir şans, büyük bir mutluluk. Başından beri benim yaşadığım bu olaya gösterdiğiniz ilgiye, dikkate teşekkür ederim. Ortalama bir aydır Türkiye’nin her tarafından bana gösterilen sevginin, saygının ve duaların rakamını size söylemeyeceğim. Çok büyük. Bana hayatta güzel duygularla yaşama heyecanı veren bu olgulara hayatım boyunca hep saygılı ve sevgili kalacağım. Bundan sonra da yine hep beraber olacağız. Bir tek ricam var. Bana burada bu mutluluğu sağlayan doktorlarımın dışında hiç kimsenin spekülasyonuna asla inanmayın. Geldiğiniz için teşekkür ederim” şeklinde konuştu.
“Şuanda kritik bir tehdit edici durum yok”
Ünlü oyuncunun aynı zamanda arkadaşı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yunus Aydın ise, “Ben Kadir Bey'in hem arkadaşı hem dostu. Uzun süredir dostuz. Kadir Bey'in geçirdiği damar tıkanması olayını 3-4 saat içerisinde organizasyonla açmak imkanı oldu” dedi.
Basında ameliyat olup olmayacağı yönünde çıkan haberlerle ilgili de konuşan Aydın, “İlk planda anjiyografi yapıldığında ilk gördüğümüz şah damarı dediğimiz bir damar darlığı vardı. O şah damarı darlığının, biz pıhtının ondan kaynaklandığını zannettik. Tıbbi olarak bu konuda haklıydık. Bunun düzeltilmesi için bir süre Ergün Bey'e hastamızı verdik. Ameliyatı yapacak olan kişi ve aynı zamanda bu ameliyat yapılmadan önce Kadir Bey'in kalbine bakılması lazım. Kadir Bey'in kalbine anjiyografi yapıldı. Bu hazırlık bize başka bir belirtiyi gösterdi ve bu da doktorumuz Ergün Bey eşliğinde Prof. Dr. İsmet Dindar tarafından anjiyografi ve stentle çözüldü. Bunu çözdükten sonra stent nedeniyle verilen ilaçlar bizi tekrar değerlendirme yapmaya itti. Çünkü beyinde geçirilmiş bir olayda bu verilen ilaçların belli bir komplikasyonu olabilirdi. Bu nedenle biz hedeflediğimiz şah damarı ameliyatını bir daha değerlendirdik. Kadir Bey'i hastanemizde yeniden incelemeye tabi tuttuk. Doktorlarımızla birlikte istişare ederek Ergün Bey'in bize verdiği bilgiyle de pıhtının kalpten geldiğine karar verdiğimiz için bu ameliyata gerek yok. Biz ekip olarak bu işi yürütüyoruz. İnşallah Kadir Bey bizim ekibimizin kendisine verdiği kurallara ve tavsiyelere harfiyen uyacak. Hepimiz mutlu sona ulaşacağız. Şuanda kritik bir tehdit edici durum yok. Normal insanın yaşam esnasında kurallara uyması lazım. Kadir Bey böyle bir şey geçirdiği için biraz daha hassas olacak ve uyacak” dedi.
“Bütün her şey istediğimiz gibi gitti”
Zorlu bir süreci başarılı olarak atlattıklarını kaydeden Prof. Dr. Reha Baran ise, "Bu süreç zorlu bir süreçti ve başarılı atlattık. Bunda Kadir Bey'in çok büyük katkısı var. Bizde şöyle bir prensip vardır. Bizde hasta ne kadar pozitif olursa, ne kadar bizle işbirliği içerisinde olursa işleri o kadar iyi gider. Bu bir kuraldır. Kadir Bey de bu bakımdan pozitif bir hastamız. Bütün her şey istediğimiz gibi gitti. Şuanda Yunus Bey'in de dediği gibi ciddi bir problem yaşamıyoruz. Bundan sonra nasıl sağlıklı insan olarak takip edilecekse o şekilde takip edeceğiz. Kendisi de bizim önerilerimize uyuyor. Hiçbir sıkıntımız yok. Onun için kendisine teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
“Kendi sağlığıyla ilgili problemlerin çok net olarak farkında”
Hayat arkadaşı Julide Kural, “Kadir zaten son derece bilinçli biri. Kendi sağlığıyla ilgili problemlerin çok net olarak farkında. Gerçekten de çok iyi bir doktorlar grubuyla bir aradaydık. Bize de gerekli olan tüm açıklamaları yaptılar. Ben bu konuda gerçek bir bilinç olduğunu düşünüyorum. Bu zorlu süreçte tabii ki hem dayanışma hem sevgi o kadar güçlüydü ki bizim için. Kadir’in bu anlamda sadece bana değil ama Türkiye toplumuna da çok büyük bir sorumluluğu var. Daha çok yaşayabilmek, daha iyi yaşayabilmek, daha çok film yapabilmek, iyi bir aktör olduğunu bu kadar insanların kalbine bu kadar iyi dokunabilmiş bir aktörün yine film yapmaya devam etmesi gerek. Bunun için de kuşkusuz ilk yapacağımız şey sağlıklı olmak” dedi.
Selim Bayraktar
