GÜNDEM - 31 Ekim 2016 Pazartesi 08:52

Kahve tutkusuyla gelen başarı

A
A
A
Kahve tutkusuyla gelen başarı

İzmirli genç girişimci Serkan Sağsöz, tutkusu olan kahveyi mesleği haline dönüştürüp dört ay önce başladığı iş yaşamında kısa sürede başarıya ulaştı.

3. nesil kahveye olan tutkusuyla yola çıkan Sağsöz, Avrupa Nitelikli Kahve Birliği (SCAE) tarafından düzenlenen Türkiye Kahve Kavurma Şampiyonasında birinci oldu. Şampiyonluğu İzmir’e getiren Sağsöz, Türkiye’yi 2017’de Çin’deki Dünya Kahve Kavurma Şampiyonasında temsil edecek.
Yaşar Üniversitesi Dış Ticaret Bölümü mezunu Serkan Sağsöz, kahveye karşı olan merakı ve tutkusunu işi haline dönüştürmeye iki yıl önce karar verdi. İki yıl boyunca yurtdışında ve Türkiye’de eğitim alan Serkan Sağsöz, dört ay önce 3. nesil kahvelerle yaptığı Roast and Found markasıyla sektöre adım attı. Üniversitede aldığı derslerden gelen inovatif girişimcilik ruhunun, pek çok yenilikçi fikir geliştirmesine olanak tanıdığını belirten Sağsöz, “Bunlardan belki de en önemlisi geleneksel olarak sadece tek haznesi olan soğuk demleme kulelerinden farklı olarak 6 değişik çekirdekten toplamda 18 litre kahve elde edebildiğimiz kuleyi yaptım. Bunun yanı sıra kavurma şampiyonluğuna giden yolda, kavurma makinesi üzerinde pek çok modifikasyona gittim. Bu düzenlemeler sayesinde bilgisayar kontrolünde kavurmayı başardım ve her seferinde aynı lezzette çekirdekleri kavurmayı başardım. Bu da bana kavurma şampiyonluğunu getirdi” dedi.

Türkiye’yi temsil edecek

Kavurma şampiyonasında başarıya giden süreci de anlatan Serkan Sağsöz, “Farklı tadım profillerini bulmak, ziyaretçilerin nitelikli kahve konusunda hem farkındalığını sağlayacak hem de isteklerine cevap verebilecek kalitede kahveleri kavurmak oldukça uğraş ve bilgi gerektiren bir süreç. Bu konuda en iyi olmaya gayret ediyoruz. Önceki hafta, İstanbul’da yapılan SCAE Türkiye Kahve Kavurma Şampiyonasında birinci olduk. Bu sonuçla 2017’de İzmir’i ve Türkiye’yi, Çin’deki Dünya Kavurma Şampiyonasında temsil edeceğim” diye konuştu.

SCAE’nin, Avrupa kıtasındaki nitelikli kahvecilerin üye olduğu bir kurum ve sektör düzenleyicisi görevi gördüğünü belirten Sağsöz, “Bu yarışma sadece kahve kavurma makinesinin başına geçip kahveyi kavurarak değil, yeşil çekirdeği değerlendirme, kavurma planları oluşturma ve tadım dediğimiz alanları içeriyor. Katılımcılar bu süreçlerden en yüksek puanları toplamaya çalışırken tadım evresinde de kör değerlendirme sürecinden geçiyor. Tüm bu zorlu süreçler sonrası toplam puana göre şampiyon belirleniyor” şeklinde konuştu.

Modern dünyada başarılı olmak için işini özverili ve saygılı bir şekilde yapmanın gerekliliğine vurgu yapan Sağsöz, “Bizim için ilk günden bu yana, hem yönetimsel hem de pratik anlamda inovasyon oldukça önemli bir yer teşkil ediyor. Pek çok kimsenin ‘alt tarafı kahve’ diye baktığı bir pazarın aslında oldukça önemli, bilimsel ve saygıdeğer bir sektör olduğunun farkında olmak ve bu sektörde umut vadeden güçlü bir marka olmayı hedefliyoruz. Bu bağlamda, dükkanın pek çok yerinde normal bir kahve dükkanında bulamayacağınız eserler ve koleksiyonluk ürünler de bulunuyor. Çizgi roman ve figür köşesi de bunlara birer örnek” dedi.

Sağsöz, hedefinin Çin’deki şampiyonada birinciliği İzmir’e getirmek olduğunu da ifade etti. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Takibi ömür boyu süren bu hastalık için göz hastalıkları uzmanından ‘hayati’ uyarı Halk arasında ’’sarı nokta hastalığı" olarak bilinen yaşa bağlı makula dejeneresansının, tüm dünyada görme kaybının en önemli nedeni olarak kabul edildiğini belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Turgut Yılmaz, “Sarı nokta hastalığının genellikle sebebi bilinmemektedir. Hastalığın ilerlemesini engellemek için sigara alışkanlığından uzak durmak ve Akdeniz mutfağı gibi antioksidan içeren bol yeşillikli ve omega 3 ağırlıklı gıdalarla da beslenmek faydalı olacaktır” dedi. Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) verilerine göre, dünyada görme kaybıyla sonuçlanan görme bozuklukları arasında 3’üncü sırada yer alan sarı nokta hastalığı (makula dejeneresansı), tüm dünyada 30 milyon kişiyi etkiliyor. Elazığ’da özel bir hastanedeki göz hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Turgut Yılmaz da genellikle 60 yaş üzeri kişilerde görülen ve kronik bir hastalık olan bu hastalığın belirtilerini, seyrini ve tedavi süreci hakkında bilgi vererek uyarılarda bulundu. ’’Kuru cinsi, yaşa bağlı makula dejeneresansında maalesef bir tedavi yoktur’’ Hastalığın en önemli belirtilerine değinen Prof. Dr. Turgut Yılmaz, ’’Sarı nokta hastalığı diye halk arasında adlandırılan yaşa bağlı makula dejeneresansı diye tanımladığımız hastalık, genellikle 60 yaş üstü bireylerde görülen bir retina hastalığıdır. Bu hastalığın insidansı son yıllarda oldukça artmıştır. Hastalığın en önemli bulguları merkezi görmenin bozulması, hastaların insanların yüzünü seçememesi, düz zeminleri veya kenarları eğik, kırık veya bombeli olarak görmesi şeklinde sıralayabiliriz. Bu hastalığın genellikle kuru ve yaş olmak üzere iki cinsi vardır. Kuru cinsi, yaşa bağlı makula dejeneresansında maalesef bir tedavi yoktur. Sadece hastalığı stabil hale getirmek için durağanlaştırmak için vitamin desteği vermekteyiz. Ancak yaşa bağlı makula dejeneresansında ise enjeksiyonlar, göz içi iğneler yaparak hastalığın kuru cinse dönmesini sağlamaya çalışıyoruz” diye konuştu. ’’Hastalığın ilerlemesini engellemek için sigara alışkanlığından uzak durmak faydalı olacaktır’’ Sarı nokta hastalığının genellikle sebebi bilinmediğine dikkat çeken Prof. Dr. Yılmaz, ’’Sarı nokta hastalığının genellikle sebebi bilinmemektedir. Etiyolojik faktörler arasında yaş en önemli faktördür. Ancak son yıllarda ultraviyole, beslenme alışkanlıkları gibi birçok faktör nedeniyle hastalığın yaşı biraz daha erken yaşlara doğru kaymıştır. Sigara, güneşe maruz yer, çevresel faktörler de hastalığı etkileyen diğer etkenlerdir. Hastalığın ilerlemesini engellemek için sigara alışkanlığından uzak durmak ve Akdeniz mutfağı gibi antioksidan içeren bol yeşillikli ve omega3 ağırlıklı gıdalarla da beslenmek faydalı olacaktır” şeklinde konuştu.
Eskişehir Kız isteme demetleri yoğun talep görüyor Eskişehir’de düğün sezonunun açılmasıyla birlikte kız istemek üzere çiçek demedi alan damat tarafları esnafın işini yoğunlaştırdı. Hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte düğün sezonu açıldı. Bu çerçevede hazırlıklara başlayan çiftler alışverişlerini yaparken, kız istemek için demet götürecek olan damatlar çiçekçilerin işlerini yoğunlaştırdı. Genellikle 41 adet gülden oluşan demetlere alternatif olarak renkli laleler ve ayçiçekleri tercih edildi. Fiyatları ortalama 2 bin 500 lira olan demetlerin talepleri her geçen gün artarken, son günlerde popüler olan bir televizyon dizisinde söz edilmesi nedeniyle ortalama bin 300 liraya satılan mavi orkide satışlarının da yüzde 200’den fazla yükseldiği öğrenildi. “Bu çiçek demetlerinde renkli lale ve güller ön plana çıkıyor” Eskişehir’de çiçekçilik yapan Nurgül Uzunharman, “Şu an düğün sezonunda olduğumuz için kız istemeye giden herkes bizlerden demet alıyor. Bu çiçek demetlerinde renkli lale ve güller ön plana çıkıyor. Onun dışında ayçiçeği de mevsim itibariyle çok soruluyor. Havanın ısınmasıyla birlikte çiçeklerin çeşitliliği de çok arttı. Laleler gelmeye başlarken, güllerin renkleri ve kalitesi artmış durumda. Gül adetlerimiz 75 liradan başlıyor. Kız isteme demetleri genellikle 41 adet gülden oluşuyor. O nedenle en az 2 bin 500 lirayı gözden çıkartmak gerekiyor” dedi. “Mavi orkide satışlarında en az yüzde 200 kadar artış var” Öte yandan, mavi orkide satışlarına da ayrı bir parantez açan Uzunharman, “Bir televizyon dizisinde söz edilmesinden kaynaklı mavi orkide de çok soruluyor ve isteniyor. O diziden sonra satışlarımız patladı diyebilirim. Satışlarda en az yüzde 200 kadar artış var. Fiyatları bin 200 ile bin 400 arasında değişiyor” ifadelerini kullandı.