GÜNDEM - 04 Ekim 2021 Pazartesi 15:14

Kalbi kaleminde atan hemşire: ‘Mehtap Pelin Demirci’

A
A
A
Kalbi kaleminde atan hemşire: ‘Mehtap Pelin Demirci’

On iki yıldır hemşire olarak görevini sürdüren Mehtap Pelin Demirci, severek yaptığı mesleğinin yanı sıra hobi olarak başladığı resim sanatında oldukça ilerledi ve ilk sergisini oluşturdu. Hemşire Demirci, bir süre önce kaybettiği ve çok sevdiği bir arkadaşının kendisine, ‘kalbi kaleminde atan kız’ şeklinde hitap ettiğini ve sergisini ona ithaf ettiğini söyledi.

On iki yıldır hemşirelik yapan ve bunun yanı sıra küçüklükten beri severek uğraştığı resim sanatını hobi olarak sürdüren Mehtap Pelin Demirci, Ankara Şehir Hastanesi Kadın Doğum Hastanesi’nde çalışıyor. Kalp Damar ve Cerrahi bölümünde isteyerek ve severek çalıştığını dile getiren hemşire Demirci, kalpten yola çıkarak birçok resim çizdi. Çizdiği resimlerden mini bir de sergi oluşturan Demirci, resim sanatı ile amatör olarak uğraştığını, ancak profesyonel şekilde de eğitim almak istediğini kaydetti. Hemşire Mehtap Pelin Demirci, “Çocukluğumdan beri resim yapmayı hep çok sevmiştim. İlkokulda da hep böyle özel bir alan ayırırdı öğretmenlerim. Çok yetenekli olduğumu düşünmüyorum. Ama resim yapmanın bende çok özel bir yeri var ve benim için terapi gibi. O zamandan beri çiziyorum, çok çaba sarf ediyorum. Eğitim almadım ama sürekli çalışıyorum, videolar izliyorum ve amatör bir şekilde çalışıyorum. Tabi Kalp Damar Hastanesine geçtikten sonra da kalbin bende önemli bir yeri vardı. Bununla birlikte mesleğim ve yaptığım sanatı birleştirme şansım oldu” şeklinde konuştu.,

Kalbi kaleminde atan hemşire: ‘Mehtap Pelin Demirci’

“Organlara bir de başka türlü bakmak anlamına geliyor”
Hemşirelik mesleğini çok sevdiğini belirten Pelin Demirci, öte yandan resim çizmekten de çok hoşlandığını vurgulayarak, “Benim için hayatın zor tarafından kaçış gibi. Organlara bir de başka türlü bakmak anlamına geliyor. Saatlerce uğraşabiliyorum. Ben şöyle düşünüyorum herkesin kendi içinde keşfedilmemiş bir yanı vardır. Mutlaka bunu bulmaları ve odaklanmalarını tavsiye ediyorum herkese. Benim ki de çizim yapmak. Çok güzel şeyleri çizdiğimi iddia etmiyorum. Ama bunu yapmayı çok seviyorum” diye konuştu.

Kalbi kaleminde atan hemşire: ‘Mehtap Pelin Demirci’

“Bir çizimimde bir sürü boya ve bir sürü teknik uygulayabiliyorum”
Resimlerini çizerken birden çok teknik denediğini belirten Demirci, “Aslında her tekniği deniyorum. Her türlü boyayı kullanabiliyorum. Bir çizimimde bir sürü boya ve bir sürü teknik uygulayabiliyorum. Kendi sevdiğim şeyi yapmayı tercih ediyorum. Çizerken kurala bağlı olmayı sevmiyorum. Aslında bu benim kurallardan kaçtığım da bir sığınak diyebilirim. Resim konusunda profesyonelleşmeyi çok istiyorum. Öncelikle eğitimini almak ve daha çok geliştirmek istiyorum. Ama mesleğim ile birleştirerek devam ettirmek de tercihim tabi ki. Dün tesadüfen bir grafikerin yorumunu aldım beni çok mutlu etti. Daha böyle sanatla uğraşan kişilerden aldığım geri bildirimler beni mutlu ediyor. Ekip arkadaşlarım sağ olsunlar her zaman beni motive ettiler. Bu konuda destek oldular bana. Bu da çok mutu etti beni” dedi.

Kalbi kaleminde atan hemşire: ‘Mehtap Pelin Demirci’

“Onun anısına, ona ithafen yapmak istedim bu sergiyi”
Sergisini uzun yıllar birlikte çalıştığı ve kendisine ‘kalbi kaleminde atan kız’ diye seslenen, yakın bir süre önce kaybettiği arkadaşı Gündem Yıldız’a atfettiğini belirten Demirci, “Meslek hayatıma başladığım ilk yıllarda özel sektörde birlikte çalıştığım arkadaşım vardı Gündem Yıldız. Onunla birlikte aynı anda devlet kurumuna atanmıştık. İkimiz de Kalp Damar Cerrahi Hemşiresi olmak istiyorduk. Ama uzun yıllar başka bir klinikte çalışma durumunda kaldık. Son 3 yıldır birlikte Kalp Damar Hastanesindeydik. Ama maalesef arkadaşımızı kaybettik. Ben de onun anısına, ona ithafen yapmak istedim bu sergiyi. Bir yerlerde bizi duyduğunu ve gördüğünü düşünüyorum” açıklamasında bulundu.

Utku Şimşek

Kalbi kaleminde atan hemşire: ‘Mehtap Pelin Demirci’

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Keşan’da trafik kazasında hayatını kaybedenler için yapılan anıt açıldı Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Karacaali köyünde 1998 yılında meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 7 öğrenci ve 1 servis şoförü için kazanın meydana geldiği noktada yenilenen anıt törenle açıldı. Törende konuşan Karacaali Köyü Muhtarı Mustafa Kocaalili, "Paşayiğit İlköğretim Okulu’na taşımalı eğitim kapsamında giden öğrencilerimizi taşıyan servis aracının geçirdiği kaza sonucunda, henüz yolun başındaki 7 evladımız ve görevini yapan 1 şoförümüzü kaybettik. Bu acı olay, yalnız aileleri değil tüm Karacaali’yi ve bölgemizi derinden sarmıştır. Bugün açılışını yaptığımız bu anıt, kaybettiğimiz evlatlarımız ve şoförümüzün aziz hatırlarını yaşatmak, benzer acıların bir daha yaşanmaması için toplumsal hafızamızı ve farkındalığı diri tutmak amacıyla inşa edilmiştir" diye konuştu. Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilerken, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan da kazanın meydana geldiği günü anlattı. Keşan Kaymakamı Aziz Mercan ise yaşanan kazanın büyük bir acı olduğunu dile getirerek, "Buradan hepimiz gerekli dersi alıyoruz. Bu olayların yaşanmaması için elimizden ne geliyorsa gerekli gayreti göstereceğiz" dedi. Paşayiğit İlkokulu ve Ortaokulu öğrencilerinin, anıta çiçek bıraktığı tören, dua yapılmasıyla sona erdi. Törene, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin temsilcileri, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.
Düzce Otobüs şoförlerinin duyarlılığı araç içi kamerasına yansıdı Düzce Belediyesi özel halk otobüsü şoförleri, rahatsızlanan yolcular için güzergahlarından çıkarak yolcuları hastaneye yetiştirdi. O anlar araç içi kamerasına yansıdı. Düzce Belediyesine bağlı Düzce Ulaşım A.Ş.’ye ait iki ayrı hatta görev yapan halk otobüsü şoförleri bir hafta arayla rahatsızlanan iki yolcuyu harekat merkezine haber verip güzergah dışına çıkarak Acil Servis’e ulaştırdı. İlk olay 7 Aralık’ta yaşandı. Düşmeye bağlı olarak yürüme güçlüğü çeken ve hastaneye gitmek isteyen genç kadını fark eden şoför İzzet Aydın, hastaneye yakın durakta indirmek yerine acil servisin kapısına kadar götürdü. "Harekat merkezine bildirip, güzergah değiştirdim" Olay günü yaşananları aktaran araç şoförü İzzet Aydın, "2013 yılından bu yana şoförlük yapıyorum. 7 numaralı hatta çalışıyordum. Krempark’ın oradan 3 kişi araca bindi. Bir tanesi ayağının üzerine basamıyordu. Geçmiş olsun dedim. Hastaneye gideceğiz dedi. Harekat merkezine bildirerek güzergah dışına çıkacağımı söyleyerek, hastayı hastaneye götürdüm. Araçta başka kimse de yoktu. Acilin önüne kadar götürüp, güzergahıma devam ettim" dedi. Bir diğer olay ise 12 Aralık Cuma günü gerçekleşti. Araca bindiğinde fenalaşan yolcuyu fark eden otobüs şoförü Suat Atmaca, Hastane Caddesi’ndeki duraktan "U" dönüşü yaparak güzergah dışına çıktı. Vakit kaybetmeden rotayı Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisine çeviren Atmaca kısa süre içerisinde Acil Servis önüne ulaştı. Otobüsten indirilip sedyeye alınan kadın yolcu, sağlık ekiplerine ulaştırıldı. "Vatandaşın sağlığı her şeyden önemlidir" diyen şoför Suat Atmaca, "Olay günü 18 nolu hatta çalışıyordum. Durağa yanaştığımda iki genç benden kolanya istedi. Ne olduğunu sorduğumda arkadaşlarının rahatsızlandığını söylediler. Harekat merkezini arayarak rotamdan çıkıp U dönüşü yaptım. Hastanede acil servise geldiğimizde servise bindirdik ve hastamızı sağlık ekiplerine teslim ettik. Bize periyodik eğitimler veriliyor, bu eğitimlerde bu sağlık konusunda da hassas davranmamız konusunda bilgilendirme yapılıyor. Bizimde çocuğumuz var, biz burada insanlık görevimizi yaptık" dedi. Yaşanan bu örnek davranışlar, Düzce Ulaşım A.Ş. bünyesinde görev yapan şoförlerin, yolcuların sağlığı ve güvenliği konusunda da sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini gösterdi. Şoförlerin duyarlılığı diğer yolcular tarafından da tebrik edildi.
Ankara Sanatçı Metin Şentürk TBMM’de engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplanan Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’na katılan sanatçı Metin Şentürk, engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı. Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplandı. Komisyona sanatçı ve Dünya Engelliler Birliği Kurucu Başkanı Metin Şentürk katıldı. Komisyonun açılışında konuşan Kasapoğlu, "Tüm Komisyon üyelerimizin ortak inancı, engelli bireylerimizin toplumun tam merkezinde yer alması; sanatta, sporda, siyasette, akademide, medyada, üretimde, istihdamda her bir noktada en merkezde yer alması, onların merkezde yer almasıyla birlikte toplumun bu anlamdaki algısı, bakışı çok güçlü şekilde değişiyor. Kullanılan dilden, ön yargıların kırılmasına kadar pek çok değişimi gözlemliyoruz. İşte, Metin Bey’in bu anlamdaki yolculuğu da hem sanat alanında hem de sivil toplumdaki mücadelesi bu açıdan çok kıymetli ve çok ama çok öğretici" diye konuştu. "9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu" Konuşmasına kendi hayat hikayesini anlatarak başlayan Metin Şentürk, "7 çocuklu bir ailede doğdum. Yalnız hayatın anneme acımasız şakaları enteresan bir şekilde devam etti. Baba tarafından genetik körlük vardı. 2 kız kardeşim, 2 erkek kardeşim, babam ve ben, hepimiz sağlam doğmamıza rağmen, 9 kişilik bir ailede 6 kişi zaman içinde yaşanan küçük problemlerden körlükle karşıya kaldı. 9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu. Bugüne kadar hayatımı kolaylaştıran yegâne unsurun bakış açısı olduğuna çok inandım. Bakış açınızı değiştirdiğinizde acınızı değiştirebiliyorsunuz" dedi. "Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım" Engelliliğin, engelliden ziyade aileleri için daha zor olduğuna inandığını dile getiren Şentürk, "Engelli hayatına bir şekilde alışıyor ama aileler için her uyanılan sabah aynı tabloyla karşılaşmak biraz daha farklı. Evlatlarının önündeki engelleri aileler, sonra yasalar, sonra da vicdanlar kaldırırsa bazı şeylerin çok daha iyi olacağına inanıyorum. Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım. Emeğimle, bedenimle, ruhumla ve gönlümle yanınızda olmaya hazırım. Şayet bu işe yarayacaksa, dediğim gibi, 7/24 ülkenin her tarafında emek veririm. Çünkü sonuç itibarıyla, benim bu ülkede bu kadar emek verme çabamın tek bir nedeni var. Askerlik yapamadığım bir ülkede askerliğimi bu şekilde tamamlıyorum, bu da benim hayata bakış açımın bir tarafı" ifadelerini kullandı.