ASAYİŞ - 14 Nisan 2021 Çarşamba 11:11

Kalp krizi geçiren gence kritik müdahaleyi yapan güvenlik görevlisi konuştu: "Bir insanı kurtardığım için mutluyum”

A
A
A
Kalp krizi geçiren gence kritik müdahaleyi yapan güvenlik görevlisi konuştu: "Bir insanı kurtardığım için mutluyum”

Samsun’da tramvay istasyonunda beklerken kalp krizi geçiren kişi özel güvenlik görevlisinin yaptığı kritik müdahale ile kurtuldu. Olaydan sonra konuşan güvenlik görevlisi Eray Parlak (34), "Bir insanı kurtardığım için mutluyum” dedi.

Canik ilçesinde Balıkçı Barınağı Tramvay İstasyonu’nda yaşanan olayda tramvaya binmek için gelen Serkan Kantekin (31) göğsünde bir ağrı hissederek güvenlik görevlisi Eray Parlak’tan yardım istedi. Hissettiği ağrı sonrası fenalaşan kişi görevliye “Şuan kalp krizi geçiriyorum, kendimi hiç iyi hissetmiyorum, nefes alamıyorum diye seslendi. Yardıma koşan görevli Parlak, Kantekin’i istasyona taşıdıktan sonra 112 Acil sağlık ekiplerine de haber verdi.

Bir süre sonra Kantekin bilincini kaybetmeye ve şok geçirmeye başlaması üzerine güvenlik görevli Eray Parlak yaptığı kalp masajı ile onu hayata döndürdü. Olaydan sonra konuşan güvenlik görevlisi Eray Parlak, "SAMULAŞ'ta 11 yıldır güvenlik görevlisi olarak çalışıyorum. Olay nöbetim esnasında gerçekleşti. Saat 15.00 sıralarında bir vatandaş geldi. İki büklüm olmuştu. Bana ‘Şuan kalp krizi geçiriyorum, kendimi hiç iyi hissetmiyorum, nefes alamıyorum’ diye beyanda bulundu. Ben de o esnada direkt olarak ambulansa haber verdim.

Haber verdikten sonra biz bu gibi durumlarda şeflerimizi bilgilendiririz. Onlara da haber verdim. Onlar da bu esnada kameradan beni takip ettiler. Onların da emeği büyük, beni yönlendirdiler. Çünkü insan bu esnada telaş içinde olabiliyor. Ben ambulansa haber verdikten sonra vatandaşı içeri taşıdım. Sürekli kendisini konuşturdum. Ne iş yapıyorsun, nerelisin gibi bilincini yerinde tutmak amacıyla bu tür sorular sordum. İçeri taşıdıktan sonra istasyona diz çöktüm ve vatandaşı dizime yatırdım.

Ayrıca betona kafası gelsin istemedim. Son esnada kendisi ile hiç bir şekilde iletişim kuramadık. Bilincini kaybetmeye başlamıştı, şok geçirmeye başlamıştı. Baktığımda nefes alamıyordu. İnsanda tedirgin oluyor. Kusmaya başladı. Anlattığı şeylerin hepsinde kalp krizi belirtileri mevcuttu. Baktım artık son hamle olarak kendisine kalp mesajı uyguladım. Biz zaten SAMULAŞ'ta çalıştığımız için dönem dönem bunun eğitimini sık sık alıyoruz. Eğitimleri yeniliyoruz" diye konuştu.

"Ben mutluyum yeter ki vatandaş kurtulsun"

Kalp masajını yaptıktan sonra vatandaşın kendine geldiğini belirten Parlak, "Rahat rahat nefes almaya başladı. Derin derin nefes almaya başladı. Öksürmeye başladı. Bir nebze olsun rahatladım çünkü ‘Beni kurtarın ben çok zor durumdayım’ demesi bu bir hastalıksa sağlıksa çok zor bir durum. Şunu da belirtmek isterim baktığınız zaman sahada çalışıyoruz siz de görüyorsunuz. SAMULAŞ şehrin bir ucundan bir ucuna hizmet veren bir kurum. Biz güvenlik olarak burada 150’ye yakın kişiyiz. Sadece ben değil hangi güvenlik arkadaşım olsa, aynı meşakkati, aynı öz veriyi gösterirdi diye düşünüyorum. Bugün benim istasyonuma denk gelmiştir. Yarın farklı bir istasyonda denk gelebilir. Birçok hasta ile karşılaşıyoruz. Müdahale ediyoruz. Ama bu zamana kadar kalp kriziyle karşı karşıya kalmamıştım. Vatandaşın bana onu söylemesi hiç aklımdan çıkmıyor. Allah korusun başına kötü bir şey gelseydi ben vicdanen çok rahatsız olurdum. Ben mutluyum yeter ki vatandaş kurtulsun. Benim önceliğim soğukkanlı davrandım ve ambulansı çağırdım" şeklinde konuştu.

"Her an hazır durumdayız"

Hazır ve uyanık olmak zorunda olduklarına dikkat çeken Parlak, "Biz sadece hasta olan bir vatandaşa değil, bazen istasyonda şüpheli bir paket gördüğümüzde her an hazır durumdayız. Çünkü halk ile iç içeyiz. Hazır olmak ve uyanık olmak zorundayız. İstasyona giren bir vatandaşın can ve mal güvenliğinden sorumluyuz. Olaydan sonra kalp krizi geçiren kişi benim numarama ulaştı. Bana teşekkür etti. Sonradan sesini duyunca çok mutlu oldum. Bir insanı kurtarabilmek bence en güzel şey olsa gerek" ifadelerini kullandı.

Ocak ayında da raylara düşen genç kız, vatmanın dikkati sayesinde kurtulmuştu

Ocak ayında Atakum ilçesi Türk-İş Tramvay İstasyonu'nda tramvay beklediği sırada fenalaşarak raylara düşen 21 yaşında Merve Huntürk de tramvayı kullanan kadın vatman Merve Yıldız Öker'in dikkati sayesinde kurtulmuştu.

Furkan Abrek Ünal
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Kadınlar domates kasası yarışmasında erkeklere taş çıkarttı Antalya’nın Kumluca ilçesi ve çevre ilçelerdeki seralarda çalışan vatandaşların katılımıyla domates kasası taşıma, domates çekme ve halat yarışları düzenlendi. Kumluca Belediyesi tarafından Kumluca Şehir Stadı’nda düzenlenen yarışmalarda, Kumluca ve çevre ilçelerden katılan kadınlar kıyasıya mücadele etti. Domates kasası taşıma yarışmasında 3 dakikada 24 domates kasası taşıyan Zeynep Keyikçi birinci, 21 domates kasası taşıyan Hatice Işık ikinci, 17 domates kasası taşıyan Hörü Alkan üçüncü oldu. Domates yeme yarışmasında da 3 dakikada 1 kilo 362 gram domates yiyen Ayşegül Aydın birinci, 1 kilo 216 gram domates yiyen Ayşe Akyürek ikinci, 1 kilo 178 gram domates yiyen Mefaret Ünal ise üçüncü sırada yer aldı. Sekiz takımın katıldığı halat çekme yarışmasında ise finalde Kumluca Belediyesi takımıyla karşılaşan Kaşlılar takımı, zorlu mücadeleyi kazanarak şampiyon oldu. Yarışmalar, renkli görüntülere sahne oldu. Yarışmada en fazla domates kasası taşıyan Zeynep Keyikçi, sera işçisi olduğunu ve her gün sayısız domates kasası taşıdığını söyledi. Yarışmayı birinci olarak bitirdiği için mutlu olduğunu dile getiren Keyikçi, festival dolayısıyla neşeli bir hafta geçirdiklerini kaydetti. Kaşlılar takımı halat çekme şampiyonu oldu Halat çekme yarışmasında birinci olan Kaşlılar takımının kaptanı Saliha Güçlü de serada çalışan kadınların hünerlerini sergilediğini belirtti. Takımıyla gurur duyduğunu ifade eden Güçlü, geçen yıl aynı yarışmada ikinci olduklarını belirterek, “Bu yıl birinciliği kaptırmadık” dedi. Etkinlikte Kumluca Belediyesi tiyatrocuları Uğur Duran ve Mehmet Karakaya kısa bir oyun sergilerken, müzisyen Tuğba Karakuş konser verdi. Yarışma sonunda başarılı olan kadınlara protokol üyelerinin eşleri tarafından çeşitli ödül ve hediyeler verildi.
Ankara Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi’nden ‘HUBİTSEM’ sempozyumu Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi (Hukuk, Bilişim İnovasyon ve Teknoloji Merkezi) tarafından, akademik dünya ile iş hayatını buluşturduğu Hukuk Bilişim ve Teknoloji Sempozyumu (HUBİTSEM) gerçekleştirildi. Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi işbirliği ve Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi ev sahipliğinde akademik dünya ile iş hayatını buluşturduğu hukuk bilişim ve teknoloji sempozyumu gerçekleştirildi. Çok sayıda öğrencinin katıldığı sempozyumda atölye çalışmaları hayata geçirildi. Dr. Pınar Yaşar Şatıroğlu, İHA muhabirine, gerçekleştirilecek sempozyumun amaçları hakkında şu değerlendirmelerde bulundu: “Bilişim Hukuku, Hukuk, Yapay zeka ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin olarak bütün bilgi sahiplerini bir araya getirmeyi amaçladık. Klasik bilimsel toplantılardan farklı olarak hem hakemli tedbirlere yer verilmesi hem farklı kamu kurum temsilcilerinin gelmesi hem özel sektörde çalışanların özellikle de yöneticilerin yer aldığı bir etkinlik yapılacak. Bu etkinlik bizim ana etkinliğimiz. Ana ve yan etkinlik olarak ikiye ayırdık bu sempozyumu.” Atölye çalışmaları hakkında bilgi veren Dr. Şatıroğlu, gerçekleştirilecek çalışmalarda spesifik olarak o alanda uzmanlaşmış akademisyenler ile kurum temsilcilerinin olacağını belirterek, şu ifadelere yer verdi: “Şu ana kadar üç ana oturum gerçekleştirildi. Bir tane de atölye çalışmamız gerçekleştirildi. Bu sempozyumla aslında amaçladığımız şey bütün partnerleri bir araya getirmek. Yani Ankara Barosu ve Atılım Üniversitesi bir araya gelerek konuyla ilgili olabilecek olan öğrenci, avukat, stajyer avukat, kurum çalışanı ve akademisyenleri bir araya getirerek yeni bir bilgi üretim noktası oluşturmak amaç aslında. HUBİTSEM’ de aslında bu amaca hizmet ediyor diyebiliriz. Akademik hayat ile İş hayatını tanıştırmayı çok istiyoruz. Çünkü hukuk fakültesi öğrencileri mezun olmadan önce genelde biraz daha kapalı bir toplumda okuyorlar. Aslında dışarda başka bir dünya var ve o dünya her geçen gün gelişiyor ve ilerliyor. Bu gelişen ve ilerleyen Dünya’nın bir parçası olmak istiyorsanız eğer hem akademik donanıma sahip olmanız lazım. Hem de özel sektöre ilişkin olarak çalışma prensiplerini bilmeniz gerekiyor. Bizde bu ikisini bir araya getirebilecek bir ışık yapmak istedik aslında.” Avukat Cenk Levent Eroğlu ise HUBİTSEM’in ulusal çapta yapılmış bir sempozyum olduğunu ifade ederek, “Toplamda 4 Barodan, 8 farklı ilden, 15 farklı üniversiteden 18 şirket ve 8 kamu kurumundan katılımcılar bu gün buradalar. Burada teknoloji hukukunun, bilişim hukukunun detaylarını inceliyoruz. Güncel meseleleri konuşuyoruz. İnsanların ve kurumların birbiri ile ağ kumasına vesile olmaya çalışıyoruz” diye konuştu. Yapay zeka ve hukuk konularının da tartışılacağı oturumların bulunduğu sempozyum, 4 ile 5 Mayıs tarihleri arasında sürecek.