SAĞLIK - 17 Mart 2018 Cumartesi 10:17

“Kalp ya da beyinde pıhtı oluşmaması için yürüyüş yapın”

A
A
A
“Kalp ya da beyinde pıhtı oluşmaması için yürüyüş yapın”

Gün içerisinde kısa yürüyüşler yaparak ve su içerek hastalıklardan korunabileceğini söyleyen Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Umut Yavuz daha sağlıklı bir gelecek için “Oturduğunuz her saat için yapılacak 5 dakikalık yürüyüş, kalp-damar hastalıklarından, beyinde oluşabilecek pıhtıdan, varisten, kemik erimesi ve kireçlenmeden, omurilik sisteminde yaşanacak bozukluğa kadar birçok hastalıktan korunmaya yardımcı oluyor” dedi.

İstanbul Aydın Üniversitesi Tıp Fakültesi VM MedicalPark Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Umut Yavuz, uzun süreli oturmanın, eklemlerde, bel ve sırtımızdaki omurilik sisteminde ve omurga sisteminde ciddi sorunlar oluşturabileceği konusunda uyardı, “Çok oturduğumuz zaman diz ekleminde belli aşınmalara fırsat veriyoruz; özellikle dizde, kemikte, kıkırdakta. Yürümek hem kıkırdağın canlılığı için hem de kemiğin içindeki yapım ve yıkım dengesi için önemlidir. Bu yüzden gün içinde muhakkak yürümeye vakit ayırmamız lazım” dedi.

“Günde en az 8 bin adım atın”

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre günde en az 8 bin adım atmamız gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Umut Yavuz, “Bir saat oturarak çalışılmışsa, en azından 5 dakika ofis içinde muhakkak ayağa kalkıp, küçük yürüyüşler yapmamız lazım. Bu sürede hem kaslar tekrar aktive olmuş olur hem kemiğin yerden aldığı basınç sayesinde kemik döngüsü sağlanmış olur hem de omuriliğin tekrar eski, dik duruşuna sahip olması sağlanır” ifadelerini kullandı.

“Kalp ya da beyinde pıhtı oluşmaması için yürüyüş yapın”

Oturduğumuz her saatin sonunda en azından 5 dakikalık bir yürüyüş yapmamız gerektiğinin altını çizen Yavuz, “Varis hastalığı ya da kalp dolaşım sorunu olanların yürümesi, ayakta biriken göllenmeyi, kalbe doğru pompalamayı sağlayacaktır. Kaslar içindeki toplardamarlar, kaslar kasılırsa kanı geri pompalar. Bunun için bile yapmamız lazım. Pıhtı atmaya neden olacak hastalıkları olanlar ya da ilaç kullananlar da kalp ya da beyinde pıhtı oluşmaması için kesinlikle yürümeliler” dedi.

“Birçok hastalığın ana nedeni hareketsizlik” 

“Çok oturmak en basit ihtimalle kabızlık yapar, ayaklarda şişkinlik yapar ve bu ilerlerse cerrahi boyuta ulaşır. Birçok hastalık hareketsizlikten kaynaklanır, bağırsak problemleri, kas-eklem ve boyun problemleri, damar problemleri gibi. “

“Sabah yataktan aniden kalkmayın”

Farkında olmadan yaptığımız ve alışkanlık haline getirdiğimiz bazı hareketler bir gün bize hastalık olarak dönebilir. Sabah uyandığımızda, yataktan hızlıca kalkmak, bazılarımız için bu alışkanlıklardan biri. Yavuz bu konuda da uyarıda bulunarak, “Önce nerede olduğumuzu idrak etmeliyiz. Uzun süre yattığımızda zaten tansiyonumuz düşmüş oluyor. Ani hareketler, hem baş dönmesi hem de bazı kas zedelenmelerine neden olabilir. Bu yüzden önce yatağımıza oturup etrafa bir bakmamız lazım, bu süre zarfında, bilinç durumu oluşur, tansiyon dengelenir. Kısa süreli bu hazırlıktan sonra ayaklarımız yere değebilir ve harekete geçebiliriz” şeklinde konuştu.

“Kireçlenmeden korunmanın en kolay yolu; su içmek”

Yaşam kalitesinde ciddi düşüşe neden olan eklem kireçlenmesi, tedavisi zaman alan, bazen cerrahi müdahaleler gerektiren bir hastalık, Yavuz bu hastalığın da yürüyüşle ertelenebileceğini söyleyerek, “Kireçlenmenin oluşmasında muhakkak genetik faktör etkili. Bu hastalık olacaksa bile bunu mümkün mertebe ileri yaşlara atmamızı ve daha hafif atlamamızı sağlayacak önlemler almamız gerekiyor. Özellikle kalça ve diz bölgesinde yaşanan kireçlenmeler sorun oluşturuyor ve cerrahi boyutlara ulaşıyor. Bunun için kalça ve diz bölgesini kuvvetlendirici egzersizler yapmak, vücudu susuz bırakmamak, yürüyüş yapmak gerekiyor. Yürüyüş sıklığına, yürüyüş şekline ve yürüdüğümüz zemine dikkat etmek gibi önlemler kireçlenmeyi geciktirir” dedi.

“Yürüyüş kemik erimesinden korur”

“Yürüyüş, hem kas dengesini sağlar hem de turnover dediğimiz, kemikteki yapım-yıkım dengesini düzenler” diyen Yavuz, eklem kireçlenmesi yaşayan ya da yaşaması muhtemelen olan bir hastanın, düzenli yürüyüş yaparak, kireçlenmenin üzerine bir de kemik erimesinin eklenmesini engelleyebileceğine vurgu yaptı. Yavuz, yürüyüş ve egzersiz yapmayan ve genetik yatkınlığı olan hastaların eklem kireçlenmesine daha erken yaşlarda yakalanabileceğine dikkat çekti.

“Göbek, karaciğer ve iç organlarda yağlanma sebebi”

Halk arasında, ‘Türk Kası’ denerek sempatik hale getirilen göbek, sayısız hastalığa neden oluyor. Lokal bir yağlanma gibi görünen göbeğin, karmaşık bir hastalıklar dizisine zemin hazırladığı konusunda uyarıda bulunan Yavuz, “Türk halkı yemeyi biliyor ve seviyor ama düzgün beslenmiyor. Ağız tadı iyi ama kendini kontrol edemiyor, durduramıyor. Adına Türk Kası deniyor ama bunun birçok komplikasyonu var örneğin karaciğer yağlanması, iç organlarda yağlanma ya da fonksiyonlarını bozma, kalp koroner damarlarında yağlanma gibi sistematik problemler oluşur. Ortopedik olarak da aşırı yük öne doğru eğilmeye davetiye çıkarıyor” dedi.

“Öne doğru eğilme vücuda 60 kiloluk yük yapıyor”

Son olarak sırt ve bel sorunlarına davetiye çıkaran, yapılan yanlış hareketler hakkında da bilgilendirmelerde bulunan Yavuz,“En çok omuriliğe yük bindirme pozisyonu öne doğru eğilme pozisyonudur. Bu pozisyonlar, taşınan kiloyu 6 kilodan 60 kiloya çıkarabiliyor. Sırt, bel, omurilik hepsi bu durumdan etkilenebiliyor. Altyapıda, kıkırdak ve bağlarınızda bir problem varsa zaten fıtık hastalığı dediğimiz şeye davetiye çıkarmış oluyorsunuz. Bunun yıllar içinde oluşturduğu, ‘pozisyona bağlı kamburluk’ dediğimiz şey de kiloyu verince hemen düzeltebileceğiniz bir şey değil. O yüzden, bunu geleceğe yatırım olarak düşünerek, hem damarlarımıza, hem karaciğerimize, hem iç organlarımıza, hem tüm sırt kaslarına ve omuriliğe zarar vermemek için, geleceğe yatırım açısından erken vakitte kurtulmak gerekiyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Dünyaca ünlü fizikçiler Fethiye’de buluştu Muğla’nın Fethiye ilçesinde 9. Uluslararası Süperiletkenlik ve Manyetizma (ICSM2024) ve 2. Uluslararası Kuantum Malzemeleri ve Teknolojileri Konferansları (ICQMT2024) başladı. 9. Uluslararası Süperiletkenlik Manyetizma Konferansı (ICSM2024) ve 2. Uluslararası Kuantum Malzemeleri ve Teknolojileri Konferansı (ICQMT2024) Fethiye’de başladı. Ölüdeniz Mahallesi’nde düzenlenen konferanslara dünyadaki ünlü fizikçiler katıldı. Konferansa Fethiye Belediye Başkan Yardımcısı Oğuz Bolelli ve 55 ülkeden yaklaşık 800 kişi katıldı. Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Gencer Başkanlığı’nda gerçekleşen konferans açılışında küresel ısınmaya dikkat çekildi. Prof. Dr. Ali Gencer konuşmasında, “Konferansımızın asıl amacı, küresel iklim değişikliği ve bunun dünyamıza getireceği değişiklikleri önlemek üzere uluslararası bir çabanın ürünü olarak ortaya çıkan yeni teknolojilerin tartışılmasıdır. Dünyanın ortalama sıcaklığı artışı eğer kontrol altına alınamazsa hem ülkemiz hem de dünya açısından gerçekten yaşanamaz bir yer olacak. Ülkemizin uluslararası başlattığı çabalara bir destek olsun diye akademik bir bakış açısıyla gelişmeleri tartışacağız. Ülkemizin bu coğrafyada daha yaşanabilir bir ülke olması için yeni teknolojilerin geliştirilmesi kaçınılmaz. Bunun için Türkiye’nin pozisyon almasına ve yükseltmesi konularını teknik açıdan bu konferansta değerlendirmiş olacağız. Katılım oldukça yüksek” ifadelerini kullandı.