SAĞLIK - 26 Kasım 2020 Perşembe 11:19

Kalpte 'kaçak elektrik yolları' yakılarak tedavi ediliyor

A
A
A
Kalpte 'kaçak elektrik yolları' yakılarak tedavi ediliyor

Kalpte ritm bozukluklarına yol açan ‘kaçak elektrik yolları’, ‘elektrofizyolojik ablasyon’ yöntemiyle yakılarak tedavi ediliyor. Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mevlüt Koç, “İnsanlar elektriksel sistemle doğar. Evin elektrik sistemi olduğu gibi kalbin de elektriksel sistemi vardır. Bu sistemlerin hastalıkları olabiliyor. Biz bunu burada tedavi edip insanların yaşam kalitelerini artırıyoruz” dedi.

Toplumda sıkça karşılaşılan kalpteki ritm bozuklukları, Türkiye'de aralarında Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bulunduğu sayılı merkezlerde uygulanan ve ortalama 1-2 saat süren elektrofizyolojik ablasyon yöntemiyle kaçak elektrik yolları yakılarak tedavi ediliyor. Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mevlüt Koç’un öncülüğünde 6 kişilik bir ekip tarafından yapılan işlemde hastalar, hayatlarını daha sağlıklı sürdürebilme şansı yakalıyor.

“Kalbin de elektriksel sistemi vardır”

İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Koç, kalp ritm bozukluklarının toplumda sık karşılaşılan bir sağlık sorunu olduğunu, ritim bozukluklarına bazen anemi, stres, guatr, enfeksiyon gibi farklı rahatsızlıkların ya da kalbin yapısındaki doğuştan bozuklukların yol açabildiğini anlattı. Prof. Dr. Koç, “Kalbin elektriksel sisteminden olan hastalıklarla ilgili hasta olan bölgeyi dondurma veya yakma işlemiyle tedavi ediyoruz. Aslında insanlar elektriksel sistemle doğar. Evin elektrik sistemi olduğu gibi kalbin de elektriksel sistemi vardır. Bu elektriksel sistemlerin zamanla veya doğuştan hastalıkları olabiliyor. Biz burada bunu tedavi ediyoruz. Bu işlem her hastanede yok. Özellikle 3. basamak hastanelerde var. Biz bu servisi 3 yıl önce buraya da kurduk. Telemetri isimli cihazla hastalarımızı takip ediyoruz” diye konuştu.

“Hastaların yalnızca 12 bin tanesine ulaşabiliyoruz”

Aritmi polikliniğine yılda 12 bin başvuru olduğunu, kendilerinin de yılda 2 bin 400 hastaya işlem uyguladıklarını belirten Mevlüt Koç, “Elektro fizyoloji laboratuvarımızda yılda 2 bin 400 hasta alıyoruz. Yılda 12 bin de aritmi polikliniği başvurusu var. Normalde yılda 100 bin başvuru olması lazım ama biz hastaların yalnızca 12 bin tanesine ulaşabiliyoruz. Bir kısmı bizi bilmiyor, bir kısmı bize referansla geliyor. Bize Gaziantep, Şanlıurfa, Mersin, Niğde ve çevre illerden hastalar geliyor. Hastalarımız aritmi polikliniğinde holter cihazlarımızla ve olay kaydedici cihazlarla takip ediliyor. 12 bin hastanın 2 bin 400’üne işlem yapıyoruz. Öncelikle ‘Zarar verme’ protokolüyle başlıyoruz. Tek ablasyon işlemi yapmıyoruz. Yılda yaklaşık 541 hastaya da kalp pili takıyoruz. Bu piller dışında özellikle bizim ‘Ventriküler taşikardi’ ismini verdiğimiz hastalığa sahip hastaların kalbin zarından yada içinden girerek tedavi yöntemi de bu merkezimizde yapılıyor. Geçen sene yaklaşık 30 hastaya bu işlemi yaptım. Burada amacımız insanların yaşam ömrünü uzatmak ve bir kısım hastalarda çarpıntı şikayetlerini geçirerek yaşam kalitelerini arttırmak” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Mevlüt Koç, hastanede yapılan hiçbir işlemde ücret talep edilmediğini sözlerine ekledi.

Umutcan İşledici - Elif Ayşenur Bay
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.