GÜNDEM - 09 Eylül 2014 Salı 15:01

Kanada’da mahsur kalan oğlu için yetkililerden yardım istedi

A
A
A
Kanada’da mahsur kalan oğlu için yetkililerden yardım istedi

"Phoenix Sun" isimli gemiyi götürmek üzere işe alınan 12 Türk gemici, nisan ayında geldikleri Kanada'da, gemi firmasının 60 bin doları geçen liman ücretlerini ödememesi nedeniyle aylardır gemide zor şartlar altında yaşıyor.

Mengü P. isimli şahsa ait ‘Phoenix Sun’ isimli arızalı geminin tamiratı için Türkiye’den Kanada'ya giden ve mahsur kalan 12 Türk gemiciden birisi olan Umut Ateş’in annesi Dursun Ateş gözyaşları içinde yetkililerden yardım istedi. Oğlunun büyük umutlarla Kanada’ya gittiğini ve kendisini 5 aydır göremediğini belirten gözüyaşlı anne Dursun Ateş, Türk yetkililere seslenerek oğlunun ve Kanada’da mahsur kalan diğer Türk gemicilerin bir an evvel kurtarılması çağrısında bulundu. Oğlunu 5 aydır görmediğini ve çok özlediğini ifade eden anne Ateş, gözyaşlarına boğuldu.

Sürecin nasıl geliştiğini aktaran Umut Ateş’in babası Hüseyin Ateş ise, şirketin Kanada’ya giden oğlunun da aralarında bulunduğu denizcilerle sadece bir buçuk ay kadar ilgilenip yüzüstü bıraktığını ileri sürdü. Türk denizcilerin mağdur olduklarını ve karşılarında bir muhatap bulamadıklarını aktaran Hüseyin Ateş, “Benim oğlum Umut Ateş’in de içinde bulunduğu 12 kişilik bir ekip, Kanada’nın Sorel kasabasında bir gemi tamirini yapıp Türkiye’ye getireceklerdi. Bir şirketle anlaştılar, sözleşme imzaladılar. Uçakla bunları Kanada’ya götürdü şirket. 15 Nisan'da gittiler. 1 buçuk ay şirket onlarla ilgilendi. Daha sonra yüzüstü bıraktı onları. Son 3 aydır ne şirket var meydanda ne sahibi var. Türk denizciler orada kendi kaderleriyle baş başa bırakıldı” dedi.

Kanada’nın Sorel kasabasında mağdur kalan Türk denizcilere bazı yardım kuruluşları tarafından yardım ulaştırıldığını hatırlatan Ateş, “Sorel kasabasındaki yetkililer, kilise, yardım kuruluşu, denizciler sendikası gibi kuruluşlar yardımcı olmaya çalışıyor. Zaman zaman kendileriyle görüşüyoruz. Hiçbir Türk yetkilinin onlara ulaşmadığını söylüyorlar. Şirket iflas ettiğini beyan ederek kaybolmuş. Kanada yasalarını bilmiyoruz. Şu an onlar orada mağdurlar.

Hatta Kanada basınında yer aldı ‘ölüme terk edilen Türk denizciler’ diye. 3 aydır oradan kimse bir ücret alamadı. Bu insanlar oraya nafaka temini için gittiler. Onların göndereceği ücretlerle aileler geçiniyor. Her biri yurdun değişik bölgesinden toplandı gitti. Bizim arzumuz Başbakanımız, Dışişleri Bakanımızın, Ottava Büyükelçiliği nezdinde gerekli girişimler yapması ve Türk vatandaşların mağduriyetine son verilmesini istiyoruz. Kanada uzak bir yer ulaşamıyorsun gidip gelemiyorsun. Bir an önce yetkililerden olaya el atmasını istiyoruz” diye konuştu.

AHMET ÖZER - FATİH SEBZECİ
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize Yavru atmaca bu sefer ağa değil tabelaya çarptı Rize’de yüksek kesimlerden şehir merkezine kadar inen yavru atmaca bir kuaförün tabelasına çarpıp yakalanınca kuaför dükkanının adeta maskotu haline geldi. Rizeliler için bir tutku haline gelen ve yakalamak için yüksek köylerde ağ kurularak yakalanan atmaca bu kez bir berber dükkanında yakalandı. Muhtemel bir avın arkasından uçarken şehir merkezine kadar inen yavru atmaca, Yeniköy mahallesinde bir kuaförün önce tabelasına ardından da camına çarptı. Çarpmanın etkisiyle kendini yerde bulan yırtıcı kuş kuafördekiler tarafından yakalandı. Çarpmadan dolayı sersemleyen kuşu besleyen kuafördekiler daha sonrasında atmacayı tıraş ediyormuş gibi çektikleri videoyu sosyal medya hesaplarında paylaştı. Yavru atmaca kuafördekiler ve çevredekiler tarafından ilgi odağı oldu. “Herhalde tıraş olmaya geldi” Tabelaya çarpan atmacayı bakmaya başladıklarını belirten Yunus Emre Güner, “Tıraş yaparken tabeladan yüksek bir ses geldi. Halsiz ve bitkin bir şekilde bir atmacanın yere düştüğünü gördük. Sonrasında onu içeriye aldık. Besledik, veterinere gösterdik ve bakımlarını yaptık. Şuan bizde ama biraz saldırgan. Küçücük atmaca namımızı duymuş ve herhalde tıraş olmaya geldi. Tıraşını beğenmedi herhalde o yüzden ısırıyor. Atmacaya etini ve suyunu verdik. Biz bunu Rizespor’a teslim etmeyi düşünüyoruz. Layık olduğu yere teslim edeceğiz” şeklinde konuştu. “Tesadüfen dükkanımıza bir atmaca denk geldi” Atmacayı tıraş yapılıyormuş gibi çektikleri videoyu sosyal medyada paylaşım yaptıklarını ifade eden Burak Kara, “Tesadüfen dükkanımıza bir atmaca denk geldi. Aldık yemini ve suyunu verdik. Durumu iyi. Bizi de mutlu etti. Rize’nin simgesi olmasından ötürü. Tıraşını da yaparak sosyal medyada paylaşımlar yaptık. Yöremizin bir kuşu ve sevdiğimiz bir şey” ifadelerini kullandı.
Erzincan Erzincan’da Konarlı Şelalesi doğal güzelliğiyle ziyaretçilerini bekliyor Erzincan’ın Tercan ilçesine 50 kilometre uzaklıkta bulunan ve dağ yolu rotasında olduğu için pek bilinmeyen Konarlı Şelalesi doğal güzelliğiyle ziyaretçilerini bekliyor. Erzincan- Bingöl sınırında ve 2 bin metre yükseklikte kaynak sularından ve Munzur Dağları’ndan gelen sular ile beslenen şelaleyi az sayıda ziyaretçi görme fırsatı buluyor. Yaz aylarında 16 dereceye ulaşan hava sıcaklığı nedeniyle yayla havasına sahip şelalenin suyu tüm yıl akarak önce 30 metre yükseklikten Konarlı Deresi’ne dökülüyor, ardından kilometrelerce sonra Karasu Nehri’ne kavuşuyor. Ulaşımın zor oluşu nedeniyle halen bakirliğini koruyan ve Erzincan’ın merkezine yaklaşık 160 kilometre mesafede bulunan şelale muhteşem bir doğaya sahip. Konarlı Şelalesi’nin kaynak suyu 500 metre uzaklıktan çıkarak, yaklaşık 30 metre yükseklikten yine Konarlı Deresi’ne dökülüyor. Pek bilinmeyen Konarlı Şelalesi doğal güzelliğiyle doğaseverleri bekliyor. Şelalenin ziyaretçilerinden Dilara Akkuş, Erzincan kent merkezine yaklaşık 160 kilometre mesafedeki şelalenin muhteşem bir doğaya sahip olduğunu ifade etti. Akkuş; “Kaynak suyu 500 metre uzaklıktan çıkarak, yaklaşık 30 metre yükseklikten yine Konarlı Deresi’ne dökülüyor. Başta Erzincan’da yaşayanlar olmak üzere herkesin burayı görmesi lazım. Gezilmesi ve görülmesi gereken bir yer, herkesi davet ediyorum” dedi.