GÜNDEM - 13 Temmuz 2018 Cuma 15:34

“Kandil’e atılan bombayla Özel Harekat Şube Müdürlüğü’ne atılan bombanın büyüklüğü aynı”

A
A
A
“Kandil’e atılan bombayla Özel Harekat Şube Müdürlüğü’ne atılan bombanın büyüklüğü aynı”

15 Temmuz hain darbe girişiminin detaylarının anlatıldığı panelde Mete Yarar: “Yer, Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı. En fazla şehit orada verildi. Hainler, Kandil’de mağara içlerine atılan bombanın aynısını Özel Harekat polislerimizin üzerine attılar. Şehitlerimizin parçaları bulunamadı. Oluşan ısıdan metal tabanlar eridi.”

İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi tarafındanGazeteci-Yazar Ardan Zentürk’ün moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Karanlıktan Aydınlığa 15 Temmuz Direnci” panelinekonuşmacı olarak Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar ve Gazeteci-Yazar Ferhat Ünlü  katıldı. 

“15 Temmuz Çanakkale’dir, İstiklal mücadelesidir”

15 Temmuz’un İstiklal mücadelesi olduğunu söyleyen İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, 15 Temmuz’un bir karanlık bir de aydınlık yönü olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Karanlıktır çünkü; kurum ayırmaksızın her kimliği kullanıp,  çeşitli maskelere bürünerek ihanet şebekesinin vardığı pervasızlık noktasıdır.  Türkiye’yi iç kargaşaya, yeni Suriye yaratmaya dayalı girişimin adıdır. Aydınlıktır; Türkiye’nin hiçbir şekilde boyunduruk altına girmeyen, ülkesi için işgalcileri gördükleri anda ayağa kalkan ve canını ortaya koyup şer odaklarına boyun eğmeyen bir ülke olduğunu herkes gördü.”

FETÖ ile mücadelede 5 ayrı sıfatlamayla gruplandırılabilecek kadroların varlığından söz eden Hacısalihoğlu kadrolara yönelik şu açıklamalarda bulundu:

“FETÖ mücadelesinde “Hiç kimse mücadele etmese de ben yeterim, ben varım ve canım pahasına bu mücadelenin neferim” diyenler. Birinci sırada yer alan Yılmaz savaşçılardır. Bunlar, bulunduğu yer ve sahip olduğu konumu FETÖ mücadelesinde örgütün tüm kılcal damarlarını ve köklerini kazıyacağı noktayı mücadelenin nirengi noktası olarak kabul edenler ve mücadelesini inançla, yılmadan sürdürenlerdir. 15 Temmuz gerçeğini yeterince kavrayamayan ve bu mücadelenin küresel sömürü baronlarına ve maşalarına karşı verilen yeniden bir milli mücadele olduğunu yeterince anlamayanlar ve kısmen de olsa geçmişte FETÖ ile zaman zaman yolları kesişenler de ikinci sırada yer alan duyarsız kadrolardır.

Ürkek, korkak kadrolar üçüncü sırada yer alan yeterince mücadele azmi olmayanlar, kişisel kaygılarını mücadelenin önüne koyanlar. Bu kadrolar “Ne olur, ne olmaz, yaprak döner” kaygısıyla, örgütün arkasındaki küresel gücün, Türkiye’nin milli gücünü bugün değilse yarın kırabileceği korkusuyla şahsi konumunu kaybetme kaygısı taşıyanlardan oluşur.

Örgütün geçmişte şahsi çıkarları adına yararını gören ve iç içe geçen ilişki düzeyinin etkisinden sıyrılamayanlar dördüncü sırada yer alarak Gri kadroları oluştururlar. Bu kişilerin hakkında örgütün elinde geçmişe ait çok sayıda verisi bulunan ve bu nedenle özgür davranma yeteneğini yitirenlerdir.

Son olarak beşinci sırada örgütün en mahrem kadrolarından olan kripto kadroları var. Kendilerini çok iyi gizleyerek, sinsice mücadeleye zarar vermenin yollarını üreten ve uygulayanlar. FETÖ mensubu olduğunu itiraf etmek zorunda kalan Yüzbaşı Burak Akın buna bir örnektir. Şimdiye kadar FETÖ ile hiçbir bağlantısı bulunamayan Akın, kendi içinde kıskaç altında kaldığı için örgütle bağlantısını itiraf etti. Buna benzer kendini gizleyen pek çok isim var. Mücadele devam ediyor.”

“Srebrenitsa soykırımı insanlığın utanç sayfasıdır”

Bundan 23 yıl önce 8 bin 374 beden soykırıma uğratıldı diyen Hacısalihoğlu, “ Srebrenitsa, insanlığın tarihine utanç sayfası olarak işlendi. Rahmetli İzzet Begoviç, ‘Unutulan soykırım tekrarlanır’ demişti. Ben de, ‘Unutulan ihanet tekrarlanır’ diyorum. Vatan sevdalılarına olan güvenimiz tamdır. Mücadele sürüyor, terör örgütünün davranışı, yaklaşımı, tarif edilebilir teknikleri çok iyi anlamazsanız tekrar aynı tuzağa düşmek mümkündür” ifadelerini kullandı.

Doğuda, Güneydoğu’da PKK’nın DAEŞ’in önünü açan örgüt: FETÖ

Güvenlik politikaları Uzmanı Mete Yarar, “15 Temmuz gecesi hainler emellerine ulaşsaydı şu an Türkiye Cumhuriyeti olmayacaktı ve asker ile polislerin içerisine yerleştirilmiş hainler yüzünden Türkiye birçok zarara uğradı diyerek kan donduran gerçekleri şöyle ifade etti:

“Yer, Nusaybin. Burası en fazla şehit verdiğimiz yerlerden. Toplam 60 şehidimiz var Nusaybin’den. Orada bir mahalle var ne zaman operasyon yapılacak olsa, ya roket atılıyor ya da mayına denk geliniyor. 15 Temmuz sonrası komutanın,  FETÖ terör örgütü mensubu olduğu anlaşılıyor. Yeni gelen öncesinde Balyoz davası nedeniyle hapse atılan General, sektör komutanı olarak bu bölgeye geldi ve 1 hafta içerisinde mahalle şehit verilmeden ele geçirildi.

Yer, Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı. En fazla şehit orada verildi. Hainler, Kandil’de mağara içlerine atılan bombanın aynısını Özel Harekat polislerimizin üzerine attılar. Şehitlerimizin parçaları bulunamadı. Oluşan ısıdan metal tabanlar eridi.

Telsiz konuşması: Kalkmak üzere olan bir helikoptere atış yaptık.

Cevap: Elinize sağlık

Bunu anlamayanlara daha da bir şey demiyorum. Geçmişe dönsünler baksınlar. O geceye baksınlar. Bu hainler 7 yaşında alınıyorlar sen yargıç olacaksın, sen asker, sen polis. Bu şekilde yetiştiriliyorlar. Bu örgüt cemaat değil din kisvesi altına gizlenen istihbarat örgütüdür.”

 O gece 7 saat 34 dakika canlı yayın yaptı

15 Temmuz’u Kanal 24’ den 7 saat 34 dk.  boyunca canlı yayından anlatan ve meslek hayatımın en büyük gururu diye bahseden Gazeteci Yazar Ardan Zentürk, dün 44 kişinin beraat etmesinin umarım tatmin edici bir yorumu vardır, orada bu kadar yaşanan olaylara rağmen şehit ve gazi yakınlarını kışkırtacak derecede marş okuyarak saldıran, ihanette kararlılık gösteren beyinlerle karşılaştık” dedi.

NİHAN KAYRAK- UĞUR GÜLBOY

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Erasmuslu öğrenciler Bursa Hayvanat Bahçesi’nde Hürriyet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Erasmus öğrenci değişim programı çerçevesinde Bulgaristan’dan gelen 22 öğrenci ve 2 öğretmeni ağırlıyor. 18 gün boyunca Bursa’da çeşitli etkinliklere katılacak olan öğrencilerin bugünkü durağı Bursa Hayvanat Bahçesi oldu. Bulgaristan’ın Silistre ili Sredişte kasabası Nikola Yankov Vapstrov Tarım Meslek Lisesi’nden 22 öğrenci ve 2 öğretmen “Professionals Of The Future” adlı Erasmus+ projesi çerçevesinde işbaşı gözlem faaliyetlerini gerçekleştirmek üzere Bursa’ya geldi. Hürriyet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Bulgaristan’dan gelen öğrenci ve öğretmenler için 18 günlük bir program hazırladı. Programlar çerçevesinde bir taraftan Bursa’yı keşfederek kentin tarihî mekânları hakkında bilgi sahibi olan öğrenciler diğer taraftan mesleki deneyim kazanma şansı da elde ediyorlar. Öğrencilerin ilgi odağı oldu Erasmus öğrencilerinin bugünkü durağı Bursa Hayvanat Bahçesi oldu. Yaklaşık 206 bin metrekare alandan oluşan, içerisinde 135 türden bin hayvana ev sahipliği yapan Bursa Hayvanat Bahçesi öğrencilerin ilgi odağı oldu. Hayvanların bakımları, yeme-içmeleri gibi konularda bilgi sahibi olan öğrenciler, kentin doğasıyla bütünleşen mekânda keyifli vakit geçirme fırsatı da yakaladılar. Bulgaristan’a döndüklerinde yaşadıkları tecrübeleri paylaşacaklarını ifade eden gençler Bursa’ya dair güzel hatıralar biriktirmenin mutluluğunu yaşadılar.
Sakarya SGC’de Matur yeniden başkan Sakarya Gazeteciler Cemiyeti olağan genel kurulunda Sezai Matur yeniden başkanlığa seçildi. Kongrede konuşan Matur, “Gazeteci, radyocu, televizyoncu, internetçi kim varsa cemiyetimiz üyesi olsunlar istiyoruz, bunun için de tüm kapılarımızı sonuna kadar açıyoruz” dedi. Sakarya Gazeteciler Cemiyet Olağan Genel Kurulu, cemiyetin toplantı salonunda gerçekleştirildi. Gazetecilerin yoğun ilgi gösterdiği genel kurulda mevcut başkan Sezai Matur, yeniden başkanlığa seçildi. Genel Kurulda konuşan SGC Başkanı Matur, geçen dönem seçimin ardından yoğun bir şekilde hayırlı olsun ziyaretleri yaptıklarını belirterek, “3 yılık görev süresi içinde mesleğimiz için anlamlı günlerde yayınladığımız basın bildirileriyle sorunlarımıza dikkat çekmeye çalışıp kamuoyunu bilgilendirdik. Çıkarılan ve kamuoyunda Dezenformasyon Yasası olarak bilinen yasa sürecinde, yasayla ilgili düşüncelerimizi milletvekillerimize ve üst kuruluşumuz olan TGF’ye ilettik” dedi. Sakarya Gazeteciler Cemiyeti’nin Sakarya basını için büyük bir çatı örgütü olduğunu vurgulayan SGC Başkanı Matur, “İlimizde faaliyet gösteren, diğer meslek örgütlerinin hiçbirini ötekileştirmeden, sadece meslek çıkarlarını koruyan ve mesleğin gelişimini en büyük hedef olarak gören bir anlayışa sahiptir. Mülkiyeti bize ait olan Sakarya Basın Merkezi, Cemiyet idare binasıyla ve kiracımız olan Basın İlan Kurumu’yla Türkiye’ye örnek gösterilen bir merkez durumda. Bunun haricinde sahip olduğumuz değeri giderek artan arsamız da Cemiyetimiz adına büyük bir güvence. En kısa zamanda üzerine inşa edeceğimiz iş merkezi de Cemiyetimiz için önemli bir kira geliri oluşturacak. Bu büyük ve güçlü cemiyet, cemiyet üyelerimiz ve meslektaşlarımız için gurur kaynağı olurken, bazılarını da rahatsız ediyor” diye konuştu. “Cemiyete üye olsunlar” Matur, “Her dönemde, cemiyetimizi içimize nifak sokarak ele geçirmeye çalışanlar oldu. Buna direndikçe her fırsatta bölüp parçalayarak birliğimizi bozmaya, gücümüzü kırmaya çabaladılar. Biz bölündükçe bundan keyif aldılar. Ben her fırsatta Sakarya Gazeteciler Cemiyeti’nin bir çatı örgüt olduğunu söylüyor ve Sakarya’da gazetecilik faaliyetinde bulunan her kim varsa bu çatı altına girmeye davet ediyorum. Gazeteci, radyocu, televizyoncu, internetçi, ajanscı kim varsa cemiyetimiz üyesi olsunlar istiyoruz, bunun için de tüm kapılarımızı sonuna kadar açıyoruz. Buradan diğer meslek örgütlerinde bulunan tüm arkadaşlarımıza seslenmek istiyorum. Gelin bu çatı altında buluşalım. Bu büyük çatının gölgesi hepimize yeter. Bir arada olduğumuzda emin olun, sesimiz çok daha gür çıkar. RATED üyesi, Birlik üyesi, DİJİMED veya başka hangi derneğe üye olursa olsun, kim bizim çatımız altına girmek isterse kapımızın açık olduğunu belirtmek istiyorum. Bunu söylerken, oraları kapatın demiyorum. İsteyen orda da olsun” şeklinde konuştu. “İstişareye önem verdik” Cemiyeti her ortamda en iyi şekilde temsil etmeye çalıştıklarını aktaran Sezai Matur, “Ben ve arkadaşlarım hiçbir zaman en iyiyi biz biliyoruz demedik. Eleştiriye, istişareye hep önem verdik. İyi niyetle yapılan her eleştiri başımızın tacı. Ama nifak sokmak adına, ortalığı karıştırmak adına yapılanlara, izin vermeyiz. Toparlamak gerekirse geçen 3 yıla yakın süre içinde Cemiyetimizi her ortamda en güzel şekilde temsil etmeye çalıştık. Bu güzel şehirde meslektaşlarımızın iyi ve kötü gülerinde yanlarında olmaya çalıştık. Bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Biz bir ve beraber olursak çok daha güçlü oluruz. Bu şehir de, bu cemiyet de hepimizin. Ötekileştirmeden, ayrıştırmadan gelip hep birlikte şehrimize, cemiyetimize de sahip çıkalım” ifadelerini kullandı. Matur yeniden seçildi Konuşmaların ardından yapılan kongrede mevcut başkan Sezai Matur ve Günay Yazıcıoğlu’nun listeleri yarıştı. Kongrede Sezai Matur 42 oyla yeniden başkanlığa seçildi. Matur’un rakibi Günay Yazıcıoğlu 16 oyda kaldı. Cemiyet üyeleri daha sonra hep birlikte yemek yedi. Sezai Matur’un yönetiminde ise şu isimler yer aldı; Mehmet Murat Uygun, Güven Hasbaş, Hüseyin Bahar, Hasan Coşkun, Sedat Balta, Mustafa Kaya, Emre Erdem Yıldırım, İbrahim Şener Sak. Yönetim Kurulu Yedek ise; Mine Yıldırım, Melike Kobaş, İsmail Erken, Serkan Özay ve Huriye Bolazar isimlerinden oluştu.
Şanlıurfa Birecik Belediye Başkanı ve meclis üyeleri DEM Parti’den istifa etti Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinin DEM Partili Belediye Başkanı ve 4 meclis üyesi, partilerinden istifa ettiklerini açıkladı. 31 Mart yerel seçimlerinde DEM Parti’den Şanlıurfa’nın Birecik ilçe belediye başkanlığını kazanan Mehmet Begit ile meclis üyeleri Mahmut Dirier, Sakıp Yaşar, Reşit Çelikhan ve Ahmet Arar partilerinden istifa etti. İstifa etme gerekçelerini düzenledikleri bir basın açıklamasıyla kamuoyuna duyuran Begit, dışarıdan yapılan müdahaleleri kabul etmeyeceklerini belirtti. "Belediyeyi dışarıdan yönetmek istiyorlar" Belediyenin dışarıdan yönetilmek istendiğini ileri süren Begit, “31 Mart 2024 tarihinde gerçekleşen belediye başkanlığı seçimlerinde bana vermiş olduğunuz destek için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bu seçim belediye başkanlığı seçim tarihinde en farklı oy ile alınmış başkanlık seçimidir. Halkımız bize inanmış ve güvenmiştir. Biz de bu inanç ile görevimize başladık. Öncelikle belirtmek gerekir ki söyleyeceğim lafların kesinlikle bize güvenip oy veren DEM Parti üyeleri ile bir ilgi ve alakası yoktur ancak seçimden sonraki süreç içerisinde özellikle bir grup tarafından bayrağımıza, Atatürk posterine ve Cumhurbaşkanı posterine yapılmak istenen müdahaleleri kabul etmemiz mümkün değildir. Ayrıca seçimden sonraki süreç içerisinde dışarıdan yönetme hususunda baskılar oluşmaya başladı. Ben ilçemiz Birecik halkı ile yönetmeye talibim. Birecik ilçesini sadece Birecik halkı yönetir. Bu hususta kararlıyım. Hiçbir irade halkın iradesinin üzerinde değildir. Bu sebeplerden dolayı DEM Partiden 4 encümen arkadaşımla birlikte istifa ediyorum. Birecik Belediye Başkanlığı görevime encümen arkadaşlarımla birlikte bağımsız olarak devam ediyoruz. Birecik halkının emrindeyiz” diye konuştu.
İstanbul Şile’de doğa meraklıları 10. Şakayık Şenliği’nde buluştu Şile Belediyesi, İstanbul’a en yakın turizm ilçesi Şile’de, birbirinden renkli etkinliklere ev sahipliği yaparak, Şile’nin eşsiz doğal güzelliklerini tanıtmayı ve korumayı sürdürüyor. Şile Belediyesi organizasyonu ve vatandaşların yoğun katılımı ile gerçekleşen 10. Şakayık Şenliği, Şile Belediyesi ve Şile Çevre Gönüllüleri Derneği işbirliğindeki organizasyon ile Hasanlı-Sarıkavak’ta gerçekleştirildi. Garnizon Komutanı Albay Mehmet Sutaşır, Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı, Şile Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Nabi Evren, Gençlik Hizmetleri İlçe Spor Müdürü Bedrettin Naim Arslan, kamu kurum ve kuruluşları amirleri, siyasi parti ve STK temsilcileri ile muhtarlar ve çok sayıda Şileli vatandaşın katıldığı etkinlik renkli anlara sahne oldu. Çevre, doğa sevgisi ve sürdürülebilir yaşam kavramlarının altı çizildi Şile Belediyesi ve Şile Çevre Gönüllüleri Derneği işbirliği ile bu yıl 10.’su düzenlenen Şakayık Şenliği, farklı yaş gruplarından pek çok doğa meraklısı vatandaşı Sarıkavak Köy Meydanı’nda buluşturdu. İstanbul Anadolu Yakası’nda sadece Şile Sarıkavak Köyü’nde açan ve Türkiye’de yetişen en önemli endemik bitkiler arasında yer alan Şakayık çiçeğiyle düzenlenen şenlikte 7’den 70’e kamuoyunun gündemine taşınarak, çevresel değerlerin korunması, doğa sevgisi ve sürdürülebilir yaşam kavramlarının altı çizildi. Şenliğe özel doğa yürüyüşü ve Suat Erdem’den keman dinletisi ziyafeti Şenlik Keman virtüözü Suat Erdem’in keman dinletisi ile başlarken katılımcılar Suat Erdem’in dinletisine coşku ile eşlik etti. Yöresel börek tadım yarışmasının da düzenlendiği şenlikte yarışmacılar birbirinden lezzetli börekleri jürinin beğenisine sundu. Dereceye giren yarışmacılara sertifikalarını törenle takdim eden Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı yöresel lezzetlerden mancarlı pideyi çok sevdiğini belirterek jüriye tadım esnasında eşlik etti. Katılımcıların şenlik sonunda doğa yürüyüşü yaptığı etkinlikte, yürüyüş severler Sarıkavak’ın eşsiz manzarası eşliğinde oksijen depoladı. Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı: “Şile şakayık açtı!” Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı, şenliğin açılış konuşmasında, ‘’Bölgemizin eski ve manevi değerlerine sahip çıkmaktan dolayı çok mutluyuz, onurluyuz ve gururluyuz. Tabii bunda Şile Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı olan Sayın Nabi Evren Ağabeyimizin katkısı çok büyük. Bizlerin Şile bölgesinin Şakayık Çiçeği ve Kum Zambakları gibi bütün endemik bitkilerine sahip çıkmamız lâzım. Bugün 10. Şakayık Şenliği’ne çevre illerden ve köylerden gelen değerli misafirlerimiz var. Şenliğimize göstermiş oldukları ilgiden dolayı teşekkür ediyorum.’’ dedi. 11. Şakayık Şenliği için katılımcılara müjde veren Başkan Özgür Kabadayı: “Bu benim bir belediye başkanı olarak düzenlediğim ilk festivalim. Dün İBB Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu ile telefon ile görüştüm ve kendisinden 11. Şakayık Şenliğine katılacağına dair sözü aldık.’’ ifadelerini kullandı. Şile Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Nabi Evren ise “Şile yöremizde son derece doğal, tarihi ve kültürel değerler var. Güzeller güzeli şakayık çiçeğinin bu güzel festivalini 10 yıl evvel Işık Üniversitesi bünyesinde düzenlemeye başlamıştık. Şimdi Şile Belediyemiz ile yine Özgür Kabadayı Başkanımız ile düzenlemeye devam ediyoruz. Başkanımıza katkılarından dolayı teşekkür ederiz’’ dedi. Şakayık çiçeği İstanbul’da yalnızca Şile Sarıkavak’ta yetişiyor Şakayık, şakayıkgiller (paeoniaceae) familyasının tek cinsi paeonia altında yer alan türlerin ortak adı. Şile’de yerel halkın “Zonbak” dediği Şakayık çiçeği Şile’de yalnızca Sarıkavak’ta yetişiyor. Şakayık çiçeğinin açma zamanı, şenliğin gerçekleşme zamanını da belirliyor. Bu nedenle her yıl farklı takvim günlerinde kutlanıyor.