SAĞLIK - 14 Kasım 2018 Çarşamba 11:42

Kanser hastalarının daha çok proteine ihtiyacı var

A
A
A
Kanser hastalarının daha çok proteine ihtiyacı var

Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği, 15 Kasım Dünya Nütrisyon Günü’nde, dolayısıyla toplantı düzenledi. Toplantıda kanser hastalarının daha fazla proteine ihtiyaç duyduklarına dikkat çekildi.

Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği, 15 Kasım Dünya Nütrisyon Günü kapsamında düzenlediği basın toplantısında, kanser hastalarında beslenmenin neden önemli olduğuna ve bu hasta grubunda beslenmenin nasıl planlanması gerektiğine dikkat çekti. Basın toplantısına, Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Esra Kaytan Sağlam, Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Müge Akmansu ve Abbott Nütrisyon Türkiye Genel Müdürü Gülberk Kavşuk konuşmacı olarak katıldı. Normal bir insanın kilogram başına tüketmesi gereken proteinin 0.8 gram olduğu fakat bir kanser hastasının kilogram başına 2 gram protein tüketmesi gerektiği bilgisinin altı çizildi. 

"Hastaların hayat kalitesini arttırmanın etkili bir yolu nutrisyonlar" 

Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Esra Kaytan Sağlam, toplantı sonrası yaptığı açıklamada; "15 Kasım Dünya Nütrisyon Günü, bugündeki bizim amacımız, Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği olarak, kanser hastalarındaki tedavinin etkinliğini arttırmak, bu tedavilerde daha iyi sonuca ulaşabilmek için hastayı bir bütün olarak görüp, doğru besleyebilmek. Bildiğiniz gibi kanser vücutta ciddi bir yıkımı getiren bir hastalık. Hastalar çeşitli etkenler sonucu ciddi kilo kaybı ve kas kas kitlesi kaybedebiliyorlar. Bu da bizim yaptığımız tedavilerin etkinliğini düşürüyor ve tedavi uygulanamaz hale getiriyor hastayı. Normal bir insanda protein ihtiyacı kilogram başına 0.8 gram iken, kanser hastası bir insanda bu ihtiyaç 2 grama yükseliyor. Bu kadar protein ve kalori ihtiyacının normal beslenme ile alınması çok zor. Bu açık ancak profesyonel oral nutrisyon ilaçları kullanılarak kapatılabilinir. Vücuttaki bu yangını ve yıkımı ancak dışarıdan aldığımız proteinler ile düzeltebiliriz. Kanser hastaları için hayat kalitesini arttırmanın etkili bir yolu nutrisyonlar" diye konuştu.

"Onkolojik hastalar beslenme açısından değerlendirilmeli" 

TROD Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Müge Akmansu da açıklamasında, "Onkolojik hastalarda tedavinin başlangıcında beslenme açısından hastayı değerlendirmemiz lazım. Bu da tedavinin planlamasının bir parçası olmalı. Hastanın bu hastalığa bağlı bir beslenme bozukluğu var mı diye incelememiz gerekiyor. Tarama testlerini yapmamız gerekiyor. Arkasından da hastalığa bağlı gelişebilecek yan etkiler ile ilgili hastayı ve hasta yakınlarını bilgilendirip ona göre bir plan yapmamız lazım. Ortak bir plan olması gerekiyor. Çünkü bu tedavilere bağlı acılı, ağrılı yutma, bulantı, kusma koku ve tat duygusunda bozukluk, iştahsızlık gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor. Bunları gidermek için başlangıçta hastayı bilgilendirmek lazım. Aynı tarafta olduğumuzu hastaya söylemeliyiz. Tedavi ve beslenmeyle ilgili programları tedavinin başında yapmalıyız. Radyoterapi uzun süreli bir tedavi olduğu için hastanın bu yönden bir riski olmasa bile her hafta hastayı bu açıdan değerlendirmeliyiz" dedi.

"Tedavide beslenmenin önemi ile ilgili farkındalık arttırılmalı" 

Yetersiz beslenmenin, özellikle kanser hastalarında, tedavinin iyileşme süreçlerini geciktirdiğini belirten Abbott Nutrisyon Türkiye Genel Müdürü Gülberk Kavşuk, sözlerini şöyle tamamladı: "Özellikle protein açısından fakir beslenmek, hastaların tedavi süreçlerini çok olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle bu hastaların günlük protein alımının uygun ürünler ile desteklenmesi çok önemlidir. Çünkü bu hastalarda çok hızlı, hastanede veya evde yatışlarına bağlı olarak kas kaybı görülmektedir. Kas kaybını minimuma indirecek ve hastaları günlük protein ihtiyacı açısından destekleyecek uygun beslenme tedavilerinin kullanılması önemli. Hastaların ve hasta yakınlarının bu tedaviler ile ilgili olarak farkındalığının arttırılması çok önemlidir. Bizlerde hekimlerimiz ile birlikte bilimsel platformlarda farkındalığı arttırmak için projeler yürütmekteyiz".  

Burak Çubukçu - Murat Ergin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Trabzon’da İYİ Parti Yomra teşkilatı da istifa etti İYİ Parti Trabzon teşkilatında istifa depremi sürerken, son olarak İYİ Parti Yomra İlçe Başkanlığı’nda yaşanan istifalar nedeniyle ilçe yönetimi de düştü. İYİ Parti Olağanüstü Kurultay’ın ardından Trabzon’da yaşanan istifalar sürüyor. Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık’ın parti üyeliğinden istifasının ile başlayan süreçte İl Başkanlığı ve Ortahisar İlçe Başkanlığı yönetiminin istifasının ardından Yomra İlçe Başkanı da yaptığı açıklama ile partisinden istifa ettiğini açıkladı. İlçe Başkanı Gökcan Şahin yaptığı basın açıklamasıyla İYİ Parti’den istifa ettiklerini belirterek, “Yönetim Kurulu üyelerimiz ile birlikte, 2’si Büyükşehir Belediye Meclisi 9 Yomra Belediye Meclisi üyemiz ve Mahalle başkanlarımızla birlikte İYİ Parti’den istifa ettik” dedi. Şahin, “Seçilmiş bir delegenin oy kullanma hakkını gasp edenlerden hesabını sormak ve bunu da kamuoyuna açıklamak İYİ Parti’nin namus borcudur. Sayın Koray Aydın’ın Genel Başkan olmaması için işleyen gizli mekanizmalara, yapılan operasyonlara ve kurulan tezgahlara susmamız ve seyirci kalmamız artık mümkün değildir” şeklinde konuştu. “İYİ Parti’nin 2019’da Türkiye genelinde kazandığı belediyeler içinde ikinci kez kazandığı belediye sadece Yomra’dır” diyen Şahin, “İYİ Parti Yomra İlçe Başkanlığı olarak 2019 ve 2024 yerel seçimlerinde Yomra Belediye Başkanlığını adayımız Mustafa Bıyık ile 2 kez üst üste kazanma başarısı gösterdik. İYİ Parti’nin 2019’da Türkiye genelinde kazandığı belediyeler içinde ikinci kez kazandığı belediye sadece Yomra’dır. Bu başarıların elde edilmesinin baş mimarı, Yomra’mızın ve Trabzon’umuzun gururu, Türk siyasetinin değerli ismi, son kurultayınızda İYİ Parti’nin Genel Başkan adayı Koray Aydın’dır” ifadelerini kullandı. İYİ Parti Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın ile aynı çatı altında siyaset yapmanın mümkün olmadığını kaydeden Şahin, “Bilindiği üzere daha önce Trabzon il teşkilatımız ve Ortahisar ilçe teşkilatımız toptan istifa etmiş, Yomra Belediye Başkanımız da partimizden ayrılmıştı. Sonuç olarak sırf Sayın Koray Aydın’dan yana taraf oldu diye, kendi belediye başkanının oy kullanma hakkını kasıtlı olarak elinden alan bir partide siyaset yapmamız artık mümkün değildir. Kendisini siyasete kazandıran insana bile vefasızlık eden, Trabzon teşkilatlarını dinlemeyen ve özellikle Yomra’yı yok sayan bir vekille aynı çatı altında siyaset yapmamız artık mümkün değildir. İYİ Parti Yomra İlçe Başkanlığı olarak tüm yönetim kurulu üyelerimizle birlikte 25 mahalle başkanımız ile birlikte 2’si Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi olan 9 ilçe Belediye Meclis Üyemiz ile birlikte tüm Yomra teşkilatları olarak İYİ Parti’den istifa ediyoruz” dedi.
Tokat Debisi yükselen derede mahsur kalan aracı iterek kurtardılar Debisi yükselen derede mahsur kalan aracı olaya denk gelen doğa severler kurtardı. Çoğu AFAD ve Kızılay gönüllüsü olan ekip üyeleri, hızla olaya müdahale ederek dereye girip aracı kurtardı. Tokat Doğadaki Gezginler grubu üyeleri, Bozatalan eski köyü yakınlarında gerçekleştirdikleri haftalık yürüyüşlerinin ardından, kente dönmek için araçlarına bindi. Bu sırada grup üyeleri yağışlar nedeniyle debisi yükselen Gürün Deresi’nde mahsur kalmış bir otomobili gördü. Çoğu AFAD ve Kızılay gönüllüsü olan ekip üyeleri, olaya hemen müdahale etti. Dereye giren gönüllüler, otomobili sular altından iterek çıkararak yola devam etmesini sağladı. Bu anlar, cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Grup üyeleri, doğal güzellikleri keşfetmek ve çevreye duyarlı bir şekilde hareket etmek amacıyla düzenledikleri etkinliklerin yanı sıra, topluma faydalı olacak her türlü yardım ve müdahalede bulunmaya da devam edeceklerini vurguladı. “Dere içerisine girerek aracı kurtardık” Tokat doğadaki gezginler grubu üyelerinden Sabri Dikici, “Doğadaki gezginler Tokat ekibi olarak bu hafta ki yürüyüşümüzü Bozatalan eski köy arasındaki bölgede gerçekleştirdik. Yürüyüşümüz bittikten sonra dönüşe geçtiğimizde bir aracın Gürün Deresinin içerisinde gömülmüş olduğunu fark ettik. Ekibimizdeki birçok arkadaşımız zaten AFAD ve Kızılay gönüllüsüdür. Böyle bir olayla da karşılaşınca hemen aracımızı durdurup olaya müdahale ettik. Arkadaşlarımız dere içerisine girerek aracı dere içerisinden çıkarttılar ve araç yoluna devam etti” dedi.
Sivas Evli çift Kick Boks Dünya Şampiyonası’nda madalya hedefliyor Sivas’ta yaşayan Bora ve Gül Taştan çifti, 15-19 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenecek olan Kick Boks Dünya Kupası’nda derece almak için ter döküyor. Sivas’ta yaşayan Buğra ve Gül Taştan çifti streslerini atmak için arkadaşlarının tavsiyesi üzerine yaklaşık 2 yıl önce kick boks yapmaya başladı. Araştırmaları sonucu Muaythai ve Kick Boks Antrenörü Ekrem Aris ile tanışan çift hem spor yapıyor hem de günün stresini atıyor. Stres ve enerjilerini salonda atan çift evde ise hiç tartışmıyor. Birçok kişinin ‘Bu yaştan sonra bu spor yapılır mı?’ gibi olumsuz yorumlarına kulak asmayan çift, 2 yıldır yaptıkları sporun ardından Dünya kupası için yaklaşık 3 aydır antrenman yapıyor. Evli çift 15-19 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenecek olan Kick Boks Dünya Kupası’ndan madalyayla dönmek istiyor. “Dünya Kupası’na katılacağız” Buğra Taştan, eş olarak birlikte Dünya Kupası’na katılacaklarını ifade ederek, “Bir fiziksel aktivitemiz olsun istedik. Hem fitness olsun hem kardiyovasküler olsun. Bir kaç arkadaşımızın tavsiyesiyle Ekrem hocamızı bulduk. Onunla beraber Karı koca bu spora başladık. 15- 19 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da yapılacak olan Kick Boks Dünya Kupası’na katılacağız. Aşağı yukarı iki senedir bu iş için çalışıyoruz. İnşallah başarılı oluruz” dedi. Olumsuz yorumlara aldırış etmediler Kendilerine karşı olumsuz yorumlara aldırış etmeden Kick boks yapmaya devam ettiklerini belirten Gül Taştan, “Sivas’ta çok hareket alan olmadığı için böyle bir yer arayışındaydık, daha önceden bir çok sporu yaptık. Kick Boks‘u denemek istedik. Daha sonrasında aşık olduk, şuan da bırakamıyoruz. Aslında biz bu işe tamamen spor amaçlı başladık ve oldukça ilerledik. 15 Mayıs’ta Dünya Kupası’na katılacağız. Ekrem hocamızın sayesinde bu işte oldukça ilerledik. Keyifli ve çok heyecanlı. Bu sporu yaptığımızı çok kimseye anlatmıyoruz. Çünkü zaman zaman hevesimizi kıranlar da oluyor, ‘Bu yaştan sonra yapılır mı, işte ne işiniz var’ gibi olumsuz yorum yapanlar da oluyor. Ama biz onlara kulağımızı kapatıyoruz ve devam ediyoruz. Gerçekten Ekrem Aris hocamız bu konuda duayen isimlerden ve burada çocukların kötü alışkanlıklar edinmemeleri, spor yapmaları gerçekten çok önemli” diye konuştu. Ekrem Aris: “İlk defa eş olarak müsabakaya götüreceğiz” Muaythai ve Kick Boks Antrenörü Ekrem Aris ise ilk defa bir çift ile şampiyonaya hazırlandıklarını belirterek, “Kickboks Federasyonu 2024 yılı faaliyet programında yer alan kick boks Word Cump yani Dünya Kupası İstanbul’da 15 ve 19 Mayıs tarihleri arası Tüyap‘ta yapılacak. Şu an Buğra bey ve eşi bu müsabakaya üç aydır hazırlanıyor ama kendileri iki senedir çalışıyorlar. Veteranlarda katılacaklar ama ikisinin de derece yapacaklarından çok eminiz. İlk defa böyle bir eş olarak müsabakaya götüreceğiz. İnşallah orada da ülkemizi en iyi bir şekilde temsil ederler” şeklinde konuştu.
Ankara Bakan Tekin: "Afetler için kullandığımız kavramlar veya tanımlamalar bugün değişti" Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Ankara’da gerçekleştirilen "Dayanıklı Sınıflar Hareketi Projesi" açılışına katıldı. Açılışta konuşan Tekin, "Afetler için kullandığımız kavramlar veya tanımlamalar bugün değişti. İçinde yaşadığımız çağda çok farklı afet türlerinin varlığına inanıyorum. Fitne, fesat ve fıskın yayıldığı bir dönemde eğitimcilerin bu afetin önüne geçerek, önlerinde olabileceğine inanıyorum" dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Mogan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Uygulama Oteli’nde gerçekleştirilen Dayanıklı Sınıflar Hareketi Projesi açılışına katıldı. Açılışta konuşan Bakan Tekin, bütün paydaşların fiili dualarla yanlarında olmalarını beklediklerini söyleyerek, "Dışarıdan konuşarak, dışarıdan eleştirerek değil yaptığımız işlerde, attığımız adımlarda ‘fikrim var, katkı vermek istiyorum’ diye herkesi bir kez daha bu vesileyle birlikte hareket etmeye davet etmek isterim" diye konuştu. "İçinde yaşadığımız çağ tahmin edemediğimiz, öngöremediğimiz çok sayıda genel ifadesiyle afet diye tanımlanabilecek problemleri karşı karşıya bırakıyor bizi" diyen Bakan Tekin, "Afet tanımı da değişti doğal olarak. Bundan yıllar önce, on yıllar önce kullandığımız, afetler için kullandığımız kavramlar veya tanımlamalar bugün değişti. İçinde yaşadığımız çağda çok farklı afet türlerinin varlığına inanıyorum. Fitne, fesat ve fıskın yayıldığı bir dönemde eğitimcilerin bu afetin önüne geçerek, önlerinde olabileceğine inanıyorum" ifadesini kullandı. Bakan Tekin, konuşmasının ardından salonda hazır bulunan öğretmenlerden Ramazan Demirbaş, Şeyma Deniz Aydoğan ve Ahmet Bayraktar’ın doğum gününü kutladı ve kendilerine düşüncülerini yazdığı bir mektup hediye etti.