GÜNDEM - 13 Ekim 2021 Çarşamba 09:11

Kanser hastalığına yakalanan kadını evlat sevgisi ayakta tuttu

A
A
A
Kanser hastalığına yakalanan kadını evlat sevgisi ayakta tuttu

Bursa’da Meme Kanseri Farkındalık Haftasında bir araya gelen hastaların hikâyeleri herkesi duygulandırdı. Kanser olduğu için saç ve kaşlarını kazıması gereken 43 yaşındaki Sema Zeybek Yosmaoğlu, oğlunun sözleriyle hayata yeniden bağlandı.

Bursa'da 1-31 Ekim Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı dolayısıyla düzenlenen programda, kanser tedavisi gören ve bu hastalığı atlatan kadınlar bir araya geldi. Yapılan kahvaltının ardından kadınların anlatmış olduğu hikâyeler herkesi duygulandırdı. Her yıl düzenli olarak taramalarımı yaptırdığını belirten evli ve 1 çocuk annesi 43 yaşındaki Selma Zeybek Yosmaoğlu, “Yine böyle bir test sonucunda kitle ortaya çıktı. Ben içim rahat etmediği için biyopsi yaptırdım. Kanser olduğumu öğrendim. Bir hafta sonra hastaneye yattım. 1,5 yıldır tedavim devam ediyor. Ameliyattan sonra radyoterapi ve kemoterapi uygulaması yapıldı. Zor bir süreçten geçtim. Psikolojik olarak ayakta kaldığınız zaman atlatılmayacak bir süreç değil. Ancak en önemli bayanların vücutlarını tanıması ve erken teşhis çok önemlidir. Birçok arkadaşım ‘korkuyorum. Korktuğum için gitmiyorum’ cümlelerini duyuyorum. Bu ‘korkuyorum’ lafı ileride daha büyük korkulara sebebiyet vereceği için en başındaki korku hiçbir şey değil. Çünkü erken teşhis edildiğinde daha rahat ve kısa sürede atlatıyorsunuz. Çevrenizdekilerin psikolojik desteği de çok önemli. Ben ailemden bu desteği fazlasıyla aldım. Hastanedeki arkadaşlardan desteği de çok iyi aldım” dedi.

"Kanser kelimesini hiç kullanmadık"

Oğlunun etkilenmesini istemedikleri için ellerinden geleni yaptıklarını belirten Yosmaoğlu, “10 yaşında oğlum var. Onun etkilenmesini hiç istemedik. Çünkü bu hastalığın adını söylemek çok kötü olduğunu düşündük. Çok zorda kaldıysak ‘kötü hücre’ dedik. Yoksa bu hastalığa yakalanan ölecek, yakalanmayan ölmeyecek diye bir şey yok. Ben oğlumu psikolojik olarak ayakta tutabilmek için o kelimeyi hiç kullanmadık. ‘İltihap vardı. İltihabı aldılar. Tekrar oluşmaması için serum oluyorum’ diye konuştuk. Kemoterapi ve radyoterapi lafı da evde geçmedi. Ben çünkü kendimi hasta hissetmiyordum. Alemiyat oldum temizlendim ve çıktım. Sonradan yapılan bütün tedavilerin ise bir kalkan oluşması adına yapıldığını biliyordum. Oğlumun etkilenmemesi için çok çaba sarf ettik" şeklinde konuştu.

"Beni oğlumun tesellisi ayakta tuttu"

Oğlu il yaşadığı diyaloğu anlatırken gözleri dolan Selma Zeybek Yosmaoğlu, "Saçlarımı kestirdiğimde çok etkilendim. O gün çok ağlamıştım. Oğlum bana gelip, ‘Annecim lütfen ağlama. Saçların ve kaşların olmasa da sen benim annemsin. Sen bizim için çok özelsin. Sen bizim çok kıymetlimizsin. Her halinle bizim için özelsin. Lütfen ağlama. Ben varım. Ben seni çok seviyorum. Benim ve babam için sen özel bir insansın. Eğer dışarıdakilerin bakışlarından rahatsız olacaksın diye ağlıyorsan buda onların kendi eksiklikleridir’ diye beni teselli etti. Bu konuşma sürekli benim kulağımda yankılandı. Bende çocuğumu üzmemek adına elimden geleni yaptık. Allah’ın izniyle her şeyi atlattık” diye konuştu.

"Şaka yaparken gerçek oldu"

Tedavi gören 40 yaşındaki Pınar Altınok Suyolcu ise, "Nodüllerimden dolayı doktora gittim. 40 yaşına geldim. Bir momografi yapalım diye doktorumla şakalaşırken, lenf bezlerimin şiştiğini gördük. Ultrason ve biyopsiden sonra kanser olduğumu öğrenince Bandırma’dan Bursa’ya geldim. 3’üncü evre meme kanseri teşhisi konuldu. Kemoterapi almaya başladığımda herkeste olduğu gibi benimde saçlarım döküldü. Ben saçlarımı kazıttığım an dışarıya da bu şekilde çıktım. Kendi içimden geldiği gibi davrandım. Şu anda hiçbir problemsiz bugüne kadar geldi. Kemoterapiden sonra ameliyat olmayı daha sonra da radyoterapiyle devam edeceğiz diye umut ediyorum" dedi.

"İkizlerim beni tanıyamadı"

Hastalığı yendikten sonraki tek hayâlini aktaran Suyolcu, "Saçlar önemli ama benim 6 yaşında ikizlerim var. Onlar için çok önemliydi. İlk saçlarımı kazıttığımda markette beni bulamadılar. Ağlamaya başladılar. Beni bulduklarında bir daha saçlarımı kazıtmamamı söylediler. Bu hastalığı yendiğimde saçlarımı uzatıp onlarla uzun bir tatil yapmayı planlıyorum” diye konuştu.

"Kadınlar kendi kendini muhakkak kontrol etsin"

VM Medical Park Bursa Hastanesi Prof. Dr. Murat Aslan, “Meme kanseri taramasını Sağlık Bakanlığı teşvik ediyor. Bunun içinde kanser tarama merkezleri KETEM, ücretsiz bir şekilde kontrol sağlıyor. Hastalığı koltuk altındaki lenf bezlerine geçmeden yakalarsak, ortadan kaldırılması ve kısa sürede kurtulması taramalar çok önemlidir. Bunun haricinde bayanların kendilerini de kontrol etmeleri çok önemlidir. Memede kitle olduğunda ağrısız ve sert bir kitle oluşuyor.Bayanlar ağrılı bir kitle olacak diye şaşırıyorlar. Meme başının içeri çökmesi, meme başından kanlı akıntının gelmesi, meme cildinin portakal kabuğu gibi görüntü alabiliyor. Meme başlarının asimetrik olması da önemli. Koltuk altında ağrısız şişlik ortaya çıkabiliyor. Bunlardan birini fark etmeleri durumunda zaman kaybetmeden doktora başvurmalılardır" şeklinde konuştu.

"Erken teşhis tedavide önemli"

VM Medical Park Bursa Hastanesi Medical Onkoloji Uzmanı Dr. Mustafa Şahbazlar, “Meme kanseri dünyada ve Türkiye’de kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Yaklaşık 8 kadından birinde meme kanseri çıkma ihtimali çok yüksek. Toplumu geniş bir şekilde ilgilendiren bir hastalıktır. Şunu da bilmekteyiz ki, erken teşhisle birlikte bu hastalıktan kurtulmak mümkündür. Kadınların bu konuda çok dikkatli ve bilinçli olması çok önemlidir. 20 ile 40 yaş arasında kendi kendine meme muayenesi pratik ve uygulanabilir bir yol olarak ortaya çıkmaktadır. Daha sonra ise senede bir kere doktor muayenesi çok önemlidir” diye konuştu.

Abdullah Çibir
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Benzin yüklü tanker kaza yaptı: Patlama riskine karşı D-130 Karayolu trafiğe kapatıldı, evler tahliye edildi Kocaeli’nin Gölcük ilçesi D-130 Karayolu’nda seyir halinde olan benzin yüklü tanker, önce üst geçit köprüsüne ardından ise 3 araca çarptı. Tankerin çekici kısmı koparken benzin ise yola saçıldı. Patlama riskine karşı yolun iki şeridi de trafiğe kapatılırken, çevredeki evlerde tahliye edildi. Edinilen bilgiye göre, Gölcük ilçesi D-130 Karayolu Yalova istikametine seyir halinde olan benzin yüklü tanker sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde araç, refüjdeki demir korkuluklara çarparak karşı şeride geçti. 150 metre boyunca duramayan tanker üstgeçit köprüsünün ayağına, ardından park halindeki iki kamyonete çarptı. Daha sonra karşı şeritten gelen hafif ticari araca çarpan tankerin çekici kısmı koptu. Kopan çekici, D130 Karayolu’ndan karşı sokağa uçtu. Kazada tanker sürücüsü hafif şekilde yaralanırken benzin ise yola saçıldı. İhbar üzerine olay yerine sağlık, polis, itfaiye ve AFAD ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralı hastaneye kaldırırken, polis ekipleri ise patlama riskine karşı D130 Karayolu’nun Yalova ve İzmit istikametini trafiğe kapattı. Ayrıca çevrede bulunan binalardaki vatandaşlar da tahliye edildi. Şehir merkezinden trafik akışı sağlanıyor. Ayrıca itfaiye ve polis ekipleri vatandaşları bölgeden uzaklaştırmaya devam ediyor. İtfaiye ekipleri, patlama riskine karşı bölgeyi köpüklüyor. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" Patlama riskine karşı evden çıkarılan Aysel Sütlüce, “Polisler anons etti ve korkarak hemen dışarı çıktık. Kaza yapan tanker araçları ezmiş. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" dedi. Ömer Çengel ise "Tanker 3 aracı çarpmış. Tankerden devamlı benzin akıyor. Polisler evi boşalttı. Şu an dışarıda bekliyoruz" diye konuştu.
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.