SAĞLIK - 06 Nisan 2021 Salı 12:01

'Karaciğer yağlanması artık zayıfların da sorunu'

A
A
A
'Karaciğer yağlanması artık zayıfların da sorunu'

Karaciğer yağlanmasının toplumda görülme oranının yüzde 25 olduğunu belirten Prof. Dr. Onur Yaprak, "Karaciğer yağlanması tipik olarak insülin direnci olan ve karın çevresi geniş insanlarda görülmesine rağmen son yıllarda zayıf veya normal vücut ağırlığına sahip olan insanlarda da gelişmeye başladı. Yapılan araştırmalar karaciğer yağlanması olan insanların yüzde 40’ının normal kiloda veya zayıf olduğunu ortaya koydu" dedi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Organ Nakli Bölümünden Prof. Dr. Onur Yaprak, son yıllarda zayıf bireylerde de karaciğer yağlanmasının arttığına dikkat çekerek önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Yaprak, karaciğer yağlanmasının, karaciğer hücrelerinin yüzde 5’inden fazlasının yağ hücresi haline gelmesiyle ortaya çıktığına işaret ederek, "Karaciğer yağlanması tipik olarak insülin direnci olan ve karın çevresi geniş insanlarda görülmesine rağmen son yıllarda zayıf veya normal vücut ağırlığına sahip olan insanlarda da gelişmeye başladı" dedi.

"Karaciğer yağlanması olan insanların yüzde 40’ı normal kiloda"
Yapılan araştırmaların karaciğer yağlanması olan insanların yüzde 40’ının normal kiloda veya zayıf olduğunu ortaya koyduğuna değinen Prof. Dr. Yaprak, sözlerine şöyle devam etti: "Zayıf kişilerde gelişen karaciğer yağlanmasının sebepleri arasında PNPLA3 geninde mutasyona sahip olmak, ailesel kalıtımsal yatkınlık, doğumsal metabolik hastalıklar görülüyor. Ayrıca bağırsak mikrobiyatasında bozulma sonucu safra asitleri ve kolesterol metabolizmasının bozulması, kas dokusu kaybı, protein eksikliği, karın içi yağlanmada artma ve insülin direnci, hipertansiyon, früktozdan zengin beslenme, hareketsiz yaşam, tiroit bezinde yavaşlama, polikistik over, bazı ilaçlar, uzun süreli açlık veya damar yolundan beslenme de nedenler arasında sayılabilir. Bu kişilerde trigiserid, LDL, açlık kan şekeri yükseklikleri ve adiponektin düşüklüğü sıkça bulunmuştur".

"Son yıllarda görülme oranı arttı"
Prof. Dr. Yaprak, karaciğer yağlanmasının toplumda görülme oranının yüzde 25 civarında olduğuna dikkat çekerek, "Vücut kitle indeksinin 25’in altında olmasını normal vücut ağırlığı olarak ifade ediyoruz. Yağlanma olan bireylerin yüzde 60’ının fazla kilolu olmasına rağmen zayıf veya normal kilodaki insanlarda da karaciğer yağlanmasının sıklığı son yıllarda giderek artıyor. Zayıf olup karaciğer yağlanması olan bireyler genel toplumun yüzde 5,1’ini, normal kiloda olup karaciğeri yağlı olan bireyler ise toplumun yüzde 12,1’ini oluşturuyor. Araştırmalarda zayıf bireylerin yüzde 10,6’sında normal vücut ağırlığına sahip olan bireylerin ise yüzde 18,3’ünde karaciğer yağlanması saptanmıştır. Zayıf ve normal kilolu kişilerde viseral yağlanma için vücut kitle indeksi yerine bel çevresi daha sağlıklı sonuç verse de en iyi değerlendirme MR tetkiki ile oluyor" ifadelerini kullandı.

"Zayıf bireylerde tedavi daha zor"
Prof. Dr. Yaprak, sözlerini şöyle tamamladı: "Zayıf olmasına rağmen karaciğer yağlanması olan kişilerde metabolik parametreler olan kan şekeri, hipertansiyon, kolesterol, LDL, trigliserid, insülin direnci gibi parametreler aşırı kilolu insanlardan daha düşük ancak normal sağlıklı insanlardan daha yüksektir. Karaciğer yağlanmasının temel köşe taşı kilo vermek olduğu için zaten zayıf olan kişilerde tedavi daha zor olmaktadır. Bu kişilerde de vücut ağırlığının yüzde 5’i kadar kilo vermek, egzersiz yapmak, bağırsak florasını düzenlemek için probiyotik takviyesi, düzenli uyku, yağdan fakir ama proteinden zengin beslenmek, trigliserid, kolesterol ve kan şekerini kontrol altına almak için doktor tarafından verilecek ilaçları kullanmak önerilen tedavi yöntemleridir. Total kolesterol düzeyinde en az yüzde 10 azalmayla birlikte 10 haftalık bir diyet ve egzersiz uygulaması ile yağlanmada en az yüzde 20’lik bir azalma elde edilebilmektedir".

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Adalet Bakanı Tunç, çocuklarla birlikte tezahürat yaptı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bartın’da AK Partili belediye başkanlarını ziyaretti. Bakan Tunç, kendisini karşılayan sporcu çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaptı. Bakan Tunç’a futbolcu olmak istediklerini söyleyen çocuklardan bazıları Kerem Aktürkoğlu, bazısı da irfan Can gibi futbolcu olmak istediklerini söyledi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ulus ilçesini ziyaretinin ardından önce Abdipaşa beldesine ardından Kumluca beldesine geçti. Tunç, Abdipaşa Belediye Başkanı Belediye Başkanı Yaşar Dönmez ve Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Bozkurt’u makamında ziyaret etti. Belediye başkanları ve belediye meclis üyelerini tebrik eden Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlarla da tek tek tokalaşarak, destekleri nedeniyle teşekkür etti. Daha sonra ise Kozcağız beldesine geçen Yılmaz Tunç, burada meşalelerle karşılandı. Tunç, kendisini karşılamaya gelen Kozcağız Belediyespor Futbol Okulu oyuncuları ile de bir süre sohbet etti. Çocuklarla sohbet eden Tunç, sporculara taleplerini sordu. Bakan Tunç’un, "Neye ihtiyacınız var" sorusuna ise bir çocuk ise "Her şeye" cevabını verdi. Bu cevap Bakan Tunç’u, beraberindekileri güldürdü. Bakan Tunç, çocuklara yapmak istedikleri meslekleri de sordu. Bakan’ın, "Futbolcu olmak isteyen var mı" sorusuna ise tüm çocuklar el kaldırdı. Bir çocuk, "Kerem Aktürkoğlu gibi olacağım", başka bir çocuk da ’’Ben de İrfan Can" dedi. Zonguldakspor’un lisanslı futbolcusu olan bir çocuğu örnek gösteren Bakan Tunç, "Olmaz, öncelikle okulunuzu bitirmelisiniz. Okulu bitirip meslek sahibi olmak lazım, ayrıca sporcu da olursunuz" şeklinde konuştu. Tunç, çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaparak, onlara hem derslerini çalışmaları hem de spor yapmaları konusunda tavsiyelerde bulundu. Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlara yönelik yaptığı konuşmada destekler için teşekkür ederek, Kozcağız Beldesi’ne ilçe belediyelerinden daha fazla hizmet gelmesi için çalışacaklarını ifade etti. Bakan Tunç, seçilen tüm belediye başkanları, meclis üyeleri ve muhtarlara görevinde başarılar dileyerek, "Zorlu bir seçim süreci, büyük bir rekabet içerisinde Kozcağız’da bu Ak Partili belediyecilik anlayışı devam etsin dediniz. Buradaki ışık hiç sönmesin dediniz. Biz de sizin o güven layık olabilmek için gece gündüz çalışacağız inşallah" diye konuştu
Ankara TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" dedi. Türkiye Kreatif Ekonomi Zirvesi, Ankara’da gerçekleştirildi. TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Ticaret Bakanı Yardımcısı Ö. Volkan Ağar, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, TOBB Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Başkanı Ali Ata Kavame ve Meclis Başkan Yardımcısı Berat Kuzu katıldı. Zirvede konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’deki dizi sektörü potansiyelinin ekonomiye katkısı için harekete geçilmesi gerektiğini kaydetti. Konuşmasında, "Kreatif endüstriler sadece dizi ve film sektöründen ibaret değil. Diğer 15 alt sektörü de aynı önemle dikkate almalı ve desteklemeliyiz" diyen Hisarcıklıoğlu, küratörler, sanatçılar ve içerik üreticiler gibi alanlarda da Türkiye’nin önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşmenin iş yapma şekillerini tamamen değiştirdiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, yenilikçi endüstrilerin bu dönüşümün merkezinde yer aldığını söyledi. Yenilikçi endüstrilerin ihracatının 30 milyar dolar seviyesine taşınması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, hedefin oyun ve yazılım sektörüyle birlikte kreatif endüstrilerin ihracatını 30 milyar dolar seviyesine taşımak olmasını gerektiğini vurguladı. "Eğitim ve destek programları ön planda" Yenilikçi endüstrilerin gelişmesi için eğitim ve destek programlarının ön plana çıkarılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Bu potansiyeli daha da yukarı taşımak için eğitim ve destek programlarını ön plana çıkarmalıyız. Özellikle dijital iletişim kanallarıyla, dünya geneline yayılan içerik ekonomisinin lideri olmak için, eğitim ve destek programlarına odaklanmalıyız." "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Devletin öncülük ettiği ve desteklediği dizi ve sinema sektörlerindeki projelerin başarılı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, Yeni Zelanda’dan Brezilya’ya kadar 150 ülkede, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" diye konuştu. Dizi ve filmlerin, dünyanın en büyük platformlarında rahatlıkla kendine yer bulduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Hızla gelişen teknoloji ve yapay zeka, kreatif endüstrilerin değer zincirini önemli ölçüde farklılaştırdı. Diğer bir ifadeyle, yeni ürün ve iş modeli geliştirme, yeni dağıtım kanalı, pazar fırsatları keşfetme ve daha düşük maliyetle üretim için kullanılan dijital teknolojiler, kreatif endüstriler sektörümüze çok önemli fırsatlar sunmaya başladı. Dünyanın her yerinde Türk küratörler, sanatçılar, içerik üreticiler görüyoruz. Kreatif endüstrilerin alt sektörlerin tamamına devlet desteklerini yönlendirerek, sektörün ürettiği katma değeri artırmalıyız. Zira bu sektörler, soyut varlıklardan elde edilen katkıyla ekonomimizi çeşitlendiriyor" dedi. Küresel ekonomide çevreyi kirletmeyen ve katma değerli ürünler üretmeyi sağlayan, fikri mülkiyet, telif, patent gibi unsurların öneminin her geçen gün arttığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bakın dünya genelinde sektörün toplam büyüklüğü 2 trilyon doları geçiyor. Türkiye kreatif endüstriler sektörü ise büyüklük olarak gelişmekte olan ülkeler arasında 8. Sırada yer alıyor. Yani bizim dünya pazarından aldığımız pay, okyanusta bir damla. Bir diğer önemli husus da şu. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşme, iş yapma şekillerimizi tamamen değiştirdi. Ne yapıyorsak yapalım, işimizi mutlaka dijitale taşımak zorundayız. Bütün şirketler artık dijitalde var olmak zorunda" ifadelerini kullandı. Bu zirvenin her girişim gibi bir hayalle başladığını söyleyen TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi Başkanı Ali Ata Kavame, "Biz inandığımız bir hikaye anlatmaya karar verdik. Hikaye anlatıcılığı ne kadar güzel şey. ’Hikaye anlatma bana’ diye başlayan cümleler duyarsınız hayatınızda. Bu kürsü bugün hikayeni anlat diyenlerin. Bu salon bu hayatta bir hikayesi olanların. En ön sıradan son koltukta oturana kadar sorsak neler anlatır. Bizim hikayemiz bu ülkenin geleceği ile ilgili. Bu kadar kreatif zekanın buraya toplanmasının sebebi bu. Türkiye’nin iş dünyasının kalbinde bize burayı açmalarının sebebi bu, devletin en önemli kurumlarının zamanlarını ayırıp bize kıymet vermelerinin sebebi bu. Tek bir hikayeyi beraber örmek için birlikteyiz" dedi.