GÜNDEM - 12 Ağustos 2021 Perşembe 20:21

Kastamonu ve Bartın'da sahil güvenlik ekipleri 336 kişiyi tahliye etti

A
A
A
Kastamonu ve Bartın'da sahil güvenlik ekipleri 336 kişiyi tahliye etti

Sahil Güvenlik Komutanlığı, Bartın ve Kastamonu'da şiddetli yağış nedeniyle yaşanan sel felaketinde mahsur kalan 336 kişinin hava ve kara unsurları ile güvenli bölgelere tahliye edildiğini bildirdi.

Sel felaketinin yaşandığı illerde tahliye çalışmalarına devam eden Komutanlık şu ana kadar, Sahil Güvenlik helikopterleri ile 51 kişiyi, kara ekipleri ile de 285 kişiyi mahsur kaldıkları yerlerden kurtararak güvenli bölgelere tahliyelerini sağladı.

Sahil Güvenlik Komutanlığı, gerçekleştirdiği tahliyelerin yanı sıra yüzer unsurları ile denizde de arama kurtarma faaliyetleri gerçekleştirdi. Çalışmalarda 159 Sahil Güvenlik personeli, 3 Sahil Güvenlik helikopteri, 1 Sahil Güvenlik korveti, 3 Sahil Güvenlik botu ve 19 lastik bot görev aldı. Batı Karadeniz Bölgesi'nde yaşanan sel felaketi nedeniyle mahsur kalan ve kurtarılmayı bekleyen vatandaşları tahliye etmek üzere çalışmalarına aralıksız devam eden Sahil Güvenlik Komutanlığı, denizde de yüzer unsurları ile arama kurtarma faaliyetlerini sürdürüyor.

Mehmet Kalay - Ömer Faruk Karataş
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Depremlerde camilerin yıkılmasına yol açan minare yıkımlarının çözümü fiber Depremlerde camilerin yıkılmasına yol açan minare yıkımlarının çözümü fiber. Bu yıl 15.’si düzenlenen dünyanın ilk uluslararası Cami Yapı Ekipmanları fuarı dün kapılarını ziyaretçilerine açtı. Yerli ve yabancı çok sayıda katılımcının yer aldığı fuar da en çok ilgiyi ise depremde minare yıkılmalarının önüne geçecek olan çelik konstrüksiyon ve fiber kaplamalı minare görüyor. Türkiye’de yaşanan 6 Şubat depremlerinin ardından 11 ilde birçok cami yıkıldı veya hasar aldı. Bunların birçoğunda minarelerin yıkılması ve camilere hasar vermesi sonucunda gerçekleşti. Ortalama 30 metre yüksekliğinde yapılan betonarme minarelerin ağırlığı takriben 150 ton civarında oluyor. Bu da yıkıldığı esnada hem camilere hem de yakının da bulunan ev ve insanlara zarar veriyor. Konu üzerine araştırma yapan bir firma minare yapımında artık çelik konstrüksiyon üzerine fiberglass kaplama tekniğini kullanıyor. Hem bu şekilde minarelerin muhtemel bir deprem anında yıkılmasının önüne geçiliyor hem de minare ağırlığını 150 tondan 8 tona indiriyor. Konuyla ilgili açıklama yapan firmanın yetkilisi Salih Karadağ, “Biz yaklaşık 20 yıldır betonarme minare yapmaktayız. Son 2 yıldır beton görünümlü fiberglas sistemine geçtik. Depreme daha dayanıklı içinde ki çelik konstrüksiyonun dışında ki görseline varıncaya kadar bu sistemde devam etmekteyiz. Bu sistemin depreme dayanıklı olduğunu belirledik. Betonarme minare ve fiber minare arasında ki en büyük fark ikisi arasında ki ağırlık farkıdır. 30 metre yüksekliğinde bir minarenin ortalama ağırlığı 150 ton civarındayken fiber minare de bu ağırlık 8 ton civarında. Deprem de betonarme minarelerin yıkılmasıyla birlikte camiler yıkıldı veya bu minarelerin üzerlerine düşmesi sonucu insanlarımız da hayatını kaybetmişti. Fiber minaremiz de ise bu olay ortadan kalkmış oluyor. Minarelerimiz çelik olduğu için depremde yıkılmaz en kötü senaryoda üzerine bir şey dahi düşse yıkılmak yerine demiri eğilir. Aynı minare betonarme olarak yıkıldığında 150 ton ile yerde şiddetinde bir deprem etkisi oluştururken bunun kendi ağırlığı 8 ton olduğu için bir sıkıntı oluşturmayacak” açıklamasında bulundu. Hat sanatını ecdadımızın bıraktığı yerden devam ediyor Fuar’da ayrıca hat sanatı noktasında da sergilenen ürünler özellikle yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Hat sanatının camilerin vazgeçilmez bir unsuru olduğunu belirten Müslüm Korkutata, “Hat sanatı camilerimizin vazgeçilmez unsuru ecdadımızın bıraktığı yerden bunu geliştirmeye devam ediyoruz. Bu kulvarda çok iyi sanatkarlar yetiştirdi ülkemiz. Hem ülke için de hem de ülke dışında bu konuda çok iddialı durumdayız. Medeniyet eski dönemler de camilerin mabetlerin ekseninde gelişiyordu. Osmanlı İslam’ın uzun süre sancaklığını yaptı bayrağını taşıdı. Camilerimiz bu işin sembolü halindeydi. Günümüzde de camilerimiz aynı fonksiyonda roller üstlenmiş durumda” dedi.