GÜNDEM - 21 Ekim 2016 Cuma 10:57

'Katil eşler ceza indirimini Google’dan araştırıyor'

A
A
A
'Katil eşler ceza indirimini Google’dan araştırıyor'

Avukat Feyza Altun, “Bir davada karısını öldüren kocanın hangi hallerde indirim alırım diye Google’dan araştırma yaptığını gördük. Artık bu indirimler kanun maddesi olmaktan çıkıp kötü niyetle kullanılmaya başlandı” dedi.

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Toplumsal Farkındalık ve Sanat Kulübü ‘Kadına Şiddette Ceza İndirimi ve Kadınların Özsavunması’ başlıklı bir etkinlik düzenledi. Fatma Altınbaş Konferans Salonunda yapılan etkinliğe Avukat Feyza Altun konuşmacı olarak katıldı. Kadın cinayetlerinde ‘İyi hal indirimi’ ve ‘Haksız tahrik indirimi’ uygulanmasına karşı olduğunu söyleyen Avukat Altun, dava süreçlerinde yapılan indirimlerin tepki topladığını ve kamuoyundan gelen bu tepkilerin işe yaradığını belirtti.

“GOOGLE’DAN HANGİ HALLERDE İNDİRİM ALACAĞINA BAKIYORDU”

“Eşine onu kızdıracak söz söylediği için kadın öldürülürse indirim uygulanmamalı” diyen Altun, “Toplumsal dönüşüm gerektirse de davalarda indirimlerin uygulanmaması kadın cinayetlerinde caydırıcı olacaktır. Örneğin bir davada karısını öldüren kocanın hangi hallerde indirim alırım diye Google’dan araştırma yaptığını gördük. Artık bu indirimler kanun maddesi olmaktan çıkıp kötü niyetle kullanılmaya başlandı. Eşlerini, sevgililerini, nişanlılarını veya kendilerini reddeden kadınları öldüren erkekler tarafından cezasızlık hali olarak alınıyor” dedi.

Yasaların erkekler tarafından hazırlandığını o yüzden eril olduğunu ifade eden Altun, “Bu durumda yasalar daha çok erkeği koruyan, erkek bakış açısıyla yapılmış oluyor. Düşünün ki yakın zaman kadar ‘adam öldürme’ suçu vardı bu daha sonradan ‘insan öldürmeye’ döndü. Bu sebep kanunları ve kararları kadın hâkimler uygulasa dahi yasalar erkek egemen olunca dava sonuçları erkekler lehine çıkıyor. Bunun için biz mücadele etmeliyiz, tepki çok önemli ve yerini de buluyor” diye konuştu.

“KADINLAR ERKEKLERİN MÜLKİYETİ DEĞİLDİR”

“Siyasilerin söylemleri çok önemli çünkü halkımızın örnek aldığı ve çok sevdiği siyasetçiler var” diyen Altun sözlerine şöyle devam etti;

“Yasaların indirim uygulanmadan bilfiil uygulanması ayrıca caydırıcı olacaktır. Ayrıca daha küçük yaştan itibaren anasınıfında, ilkokulda kadın erkek eşitliği ve cinsel eğitimlerin verilmesi gerekiyor ki kadın ve erkek hem kendi bedenini bilsin hem de karşısındakiyle daha bedeni bir ilişki kurabilsin. Bunların yanında kadınların erkeklerin mülkiyeti olma halinden vazgeçildiği zaman şiddet tabii ki de azalacaktır.”

Konuya ilişkin açıklama yapan İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Banu Kavaklı Birdal, “Kadına yönelik şiddetin, erkeklerin kıskançlık sebebiyle ya da cinnet getirip yaptığı münferit olaylar değil; toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan sistematik bir sorun olduğunu söyledi.

“MEDYA KADINA ŞİDDET HABERLERİNDE DAHA DUYARLI OLMALI”

Toplumsal bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu belirten Birdal, “Kadına şiddetle toplumsal bir şekilde mücadele etmek gerekiyor. Basında bu haberlerin verilişiyle ilgili kullanılan dilden tutun da, mahkemelerde bunlarla ilgili verilen kararlara, toplumsal reddin ne şekilde uygulandığına kadar çok geniş bir alanda değerlendirilmesi gereken bir durum alsında. Kadına şiddet hiç kapanmayan ve gittikçe derinleşen bir yaradır” dedi.

Kadına şiddet haberlerin medyada yer almasının farkındalık açısından olumlu olabileceğini fakat kullanılan dilin yanlış olduğunu dile getiren Birdal, “Görünür olma farkındalık olması açısından olumlu olarak değerlendirilebilir ama kullanılan dilde ciddi sorunlar görüyoruz. Yargılayıcı ve sanki kadının mutlaka bir sorumluluğu varmış gibi bir yaklaşım toplumsal algıyı olumsuz etkileyen şeyler. Örneğin haberde erkek şiddetine uğramış bir kadının açık adresi verilebiliyor, medeni hali eğer boşanmışsa bu altı çizilerek belirtiliyor. Kadının bedeni, yaralanmış, örselenmiş hali, pervasızca mahremiyet ihlal edilerek paylaşılıyor. Son kertede en temel hak olan yaşama hakkı kadınların elinden alınmış oluyor” açıklamalarında bulundu.

“HUKUKİ UYGULAMALAR TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİNİ DERİNLEŞTİRİYOR”

Hukuki uygulamaların toplumsal eşitsizliği derinleştirdiğini ve kadınların aleyhine uygulandığını söyleyen Birdal sözlerine şöyle devam etti:

“Sonrasına baktığımızda daha acı bir tablo var aslında çünkü hukuki uygulamaların toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren ve kadınların aleyhine uygulandığını görüyoruz. Kadın katillerine uygulanan ‘Haksız tahrik ve iyi hal indirimi’nin öz savunma hakkını kullanan kadınlara uygulanmadığını görüyoruz. İnsanların hayatı tehlikeye girdiğinde, süregelen bir şiddet, baskı söz konusu olduğunda öz savunma kanunen tanınmış bir haktır. Bu sadece saldırıya uğrayan kişi için değil etrafındakiler için de bir yükümlülüktür aslında. O yüzden otobüste bir kadına şort giydiği için biri saldırdığında insanların duyarsız kalmaması, izlememesi gerekiyor.”

Son olarak kadına şiddeti önlemenin mümkün olduğunu belirten Birdal, “Kadına şiddeti önlemek mümkün, yapılacak çok şey var. Feminist Hareketin, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun ve benzer sivil toplum kuruluşlarının bunu dillendirmesi, canlı tutması ciddi etki yaratıyor. Ama sistematik bir sorunla karşı karşıyayız, kendisini eğitimden tutun da yargıya kadar yeniden üreten cinsiyetçi yapı söz konusu. Öncelikle zihniyet değişikliğine ihtiyaç var, kadın ve erkekleri eşit vatandaşlar olarak gören bir yaklaşımla ancak ilerleyebiliriz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Öğretmen eşini öldüren ve 19 suç kaydı bulunan koca tutuklandı Samsun’da boşanma aşamasındaki İngilizce öğretmeni eşini tabancayla vurarak öldüren ve 19 suç kaydı bulunan şahıs, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, İlkadım ilçesi 19 Mayıs Mahallesi’nde gece meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İlkadım ilçesinde bulunan Belediye Ortaokulu’nda İngilizce öğretmeni olarak görev yapan Saadet Çay (43) ile büfeci eşi Adem Çay (48) boşanma aşamasında oldukları için ayrı yaşamaya başladı. 2 çocuk annesi eşi Saadet Çay’ı kendi kafasına silah dayamış halde görüntülü arayarak ‘intihar edip kendini öldüreceği’ şeklinde mesaj atan Adem Çay, son kez görmek istediğini söyledi. Saadet Çay, yardım etmek için yanına erkek arkadaşı ve 2 çocuğunu da alarak konuşmak için Adem Çay’ın depo olarak kullandığı eve gitti. Saadet Çay ile Adem Çay arasında Atakum ilçesinde bulunan yazlık evin kime kalacağı konusunda tartışma çıktı. Yan odada bulunan Saadet Çay’ın erkek arkadaşı silahın doldur boşalt sesini duyunca kendini evden dışarı atıp bekçilerden yardım istedi. Polis ve bekçiler evin kapısını kırıp içeri girdiklerinde İngilizce Öğretmeni Saadet Çay’ı silahla öldürülmüş olarak buldular. Evde bulunan Adem Çay, Samsun Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından gözaltına alındı. Kasten yaralama, tehdit, yağma, görevli memura mukavemet gibi suçlardan 19 suç kaydı bulunan Adem Çay, polisteki sorgulamanın ardından çelik yelek giydirilerek geniş güvenlik önlemi altında bugün Samsun Adliyesine sevk edildi. Nöbetçi mahkemeye ifade veren Adem Çay, tutuklanarak Samsun T Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.
Antalya Okuldan el ele çıkan kardeşleri kaza ayırdı Antalya’nın Alanya ilçesinde okul çıkışı el ele tutuşup yola çıkan iki küçük kardeşe otomobil çarptı. Kardeşlerden 8 yaşındaki ağabey hayatını kaybederken, 7 yaşındaki kız kardeşi ise kazayı hafif sıyrıklarla atlattı. Kaza anı güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. Kaza, Güllerpınarı Mahallesi Şevket Tokuş Caddesi üzerinde meydana geldi. Alınan bilgiye göre, Kemal Şuberi İlköğretim Okulunda okuyan 8 yaşındaki Doruk Erdoğan ve 7 yaşındaki kardeşi Belinay Erdoğan okul çıkışı evlerine giderken karşıdan karşıya geçtikleri sırada F. Ü.’nün kullandığı otomobil çarptı. Kazada Doruk Erdoğan aracın altında kalıp feci şekilde can verirken, kız kardeşi çarpmanın şiddetiyle önce aracın ön kaputuna, ardından yola savruldu. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen sağlık ekipleri, Dorukhan Erdoğan’ın hayatını kaybettiğini belirledi. Hafif yaralanan Belinay Erdoğan ise kontrol amaçlı hastaneye kaldırıldı. Sürücü gözaltına alınırken, küçük çocuğun cenazesi Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Kazadan geriye iki kardeşin el ele fotoğrafları kaldı Torununu kaybeden acılı dede İsmail Göçer, yüzlerce çocuğun geçtiği bölgeye yaya geçidi yapılıp, başka çocukların hayatını kaybetmemesi çağrısında bulundu. Kazadan geriye ise iki kardeşin yine el ele tutuştukları fotoğrafı kaldı. Kaza anı güvenlik kamerasında Öte yandan kaza anı ise bir iş yerinin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde küçük çocukların el ele tutuşarak karşıdan karşıya geçtiği sırada otomobilin çarpması, Doruk Erdoğan’ın araç altında kalması ve kız kardeşinin yola savrulması yer aldı.
Adana Adana’da trafik kazası tatbikatı gerçeğini aratmadı Adana’da trafik haftası etkinlikleri çerçevesinde ’kazalı araçtan kazazede kurtarma’ tatbikatı gerçekleştirildi. Tatbikat gerçeğini aratmayınca yoldan geçen vatandaşlar tatbikat yerine akın etti. Adana Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından Atatürk Parkı’nda vatandaşları bilinçlendirmek amacıyla kaza tatbikatı gerçekleştirildi. Tatbikatta senaryo gereği, bir trafik kazası canlandırıldı. Araç sürücüsünün kazanın ardından aracın ön camından fırlayarak yerde ağır yaralı bir biçimde uzandığı tatbikatta, sürücünün yan koltuğunda oturan kişi ise başını aracın kaza sonrasında açılan hava yastığına yaslayarak gelecek yardımı bekledi. Tatbikat çerçevesinde, kazayı gören vatandaşlar önce 112’yi arayarak kazayı yetkililere bildirdi. Kaza alanına yetkililerin gelmesiyle birlikte araç içerisinde yaralı konumda bulunan kişi itfaiye ekiplerince araç içinden tahliye edilirken, araçtan fırlayan sürücünün ise sağlık ekipleri tarafından doğru müdahale ile sedyeye bindirilerek ambulansa götürülmesi canlandırıldı. Tatbikat esnasında yoldan geçen vatandaşların kazayı gerçek zannederek şaşırma anları kameralara yansıdı. Olayın gerçek olmadığını öğrenen vatandaşlar sonrasında tatbikatı cep telefonu kameralarıyla kaydetti. Tatbikatın ardından ise vatandaşlara trafik kurallarının anlatıldığı broşür dağıtılarak, uyarılarda bulunuldu. "Ülkemizde yıllık bin 800 ölümlü kaza oluyor" Adana Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdür Vekili Emniyet Amiri Mustafa Çuhadar, Türkiye’de bir yılda yaklaşık bin 800 ölümlü kaza, 206 bin yaralanmalı kaza olduğunu, bunun sonucunda 305 bin kişinin yaralandığını söyledi. Gerçekleştirilen tatbikat ile vatandaşları trafik kurallarına uyma konusunda bilinçlendirmeyi amaçladıklarını belirten Çuhadar, "Bu seneki trafik haftası etkinlikleri çerçevesinde bir trafik kazası canlandırmasında bulunmuş olduk. Kazada aşırı hızlı giden aracın kaza sonrası ne hale geldiğini vatandaşlara göstermeyi amaçladık. Öte yandan emniyet kemerini bağlamayan sürücünün de dışarıya savrulduğunu canlı bir biçimde izledik. Ülkemizde genel olarak baktığımızda yıllık bin 800 ölümlü kaza olurken 206 bin de yaralamalı kaza meydana geliyor. 305 bin de yaralımız oluyor. Düzenlemiş olduğumuz tatbikatta emniyet kemerinin önemini dile getirmeye çalıştık. Aşırı hız yapan aracın ne hale geldiğini ve araç içerisinde bulunan vatandaşlarımızın yaralanmalarını, araç dışarısına savrulmalarını canlandırmış olduk" dedi. "Kurallara dikkat edilmezse sonuçların neler olacağını bu tatbikatta görebilirsiniz" Tatbikatta kaza sonrası aracın ön camından fırlayarak ağır yaralanan sürücüyü canlandıran Oyuncu Niyazi Gültekin Demir, "Vatandaşlarımızın trafik kurallarına uymaları, şoförlerimizin araçlarını dikkatli kullanmaları, alkollü araç kullanmamaları gerektiğine özverili olarak dikkat etmemiz gerekiyor. Burada oyunculuk yaparak vatandaşlara örnek olarak katkıda bulundum. Kurallara dikkat edilmezse sonuçların neler olacağını bu tatbikatta görebilirsiniz. Yerde yatarken dışarıdaki vatandaşlar sahne sanki gerçekmiş gibi gördüler. Ardından ambulansa bindim, bu sırada ambulanstaki hemşire hanımlar da bir an afallayıp gerçekten yaralı olduğumu sandılar, abi çok gerçekçi oynadın diyerek beni tebrik ettiler" diye konuştu. Vatandaşlar tatbikatı ilgiyle takip etti Tatbikatı izleyen vatandaşlardan Necat Yılmaz, "Polis ekibi, itfaiye ekibi geldi, hepimiz bu duruma şaştık kaldık. Tatbikatta araçtan fırlayan sürücü aracın önünde yerde yatarken, yan koltukta oturan kişiyse başını aracın göğsüne vurmuş şekilde duruyordu. Ben ilk defa karşılaştım böyle bir organizasyonla. Ekipler birden koştular, hemen yardım ekibi geldi, ambulans geldi, polis geldi, hemen müdahale ettiler kazaya. Bu sayede vatandaşlar bu tatbikatı izleyerek bir kaza anında neler yapılması gerektiğini görmüş oldular" şeklinde konuştu.
Hatay Eldiveni takan başkan ve kaymakam kenti temizlemek için sahaya indi Hatay’ın İskenderun ilçesinde başlatılan temizlik kampanyası çerçevesinde kentin sokaklarındaki izmaritler başta olmak üzere çöpler, Kaymakam Demiryürek ve başkan Dönmez tarafından toplandı. İskenderun Kaymakamlığı ve İskenderun Belediyesi’nin ortakla düzenlemiş olduğu “Çevremizi Temiz Tutalım, İskenderun’umuza Sahip Çıkalım” kampanyası kapsamında çevresinde kentte temizlik seferberliği başlatıldı. Kampanyaya İskenderun Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, ilçe protokolü, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı. Kentin sokaklarında; Kaymakam Demiryürek, başkan Dönmez ve vatandaşlar tek tek izmarit topladı. Temizliğin en başta kirletmemekten geçtiğini dile getiren İskenderun Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, “Caddelerimizin, sokaklarımızın temiz kalması, sadece temizlik işçilerinin görevi değil. Hepimizin görevi, tüm vatandaşların görevi ve tüm İskenderunluların görevi, bunun en iyi yolu kirletmemekten geçiyor. Deprem süreci hepimizi çok zorladı, hepimizi çok zorlayan bir süreç ama normalleşme yolunda normalleşme İstikametinde bu tür duyarlılıkları hepimizin paylaşması, kurumsal olarak tavrımızı ortaya koymamız ve bu amaçla deyim yerindeyse mücadele etmemiz gerekiyor. Sayın belediye başkanımızla, ekipleriyle bütün kurumlarımızla ve en önemlisi bu kenti gelecekte teslim edeceğimiz, emanet bırakacağımız çocuklarımızla bu duyarlılığı tüm İskenderunlu, tüm çevreyle paylaşmak adına bugün beyaz eldivenlerimizle sokaktayız” ifadelerini kullandı. İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, belediye olarak temizlik çalışmalarını aralıksız yürüttüklerini belirterek, “Deprem yaşadık, acılar yaşadık. Bu acılarla beraber insanlar bazı şeyleri kanıksadığını gördük etrafın dağınık olmasını etrafının kirli olmasını bu kanıksamanın önüne geçebilmek için biz temizlemeye çalışıyoruz. Var gücümüzle belediye ekiplerimiz, temizlik şirketimiz çalışmalarını devam ettiriyor ama asıl olan kirletmemek, asıl olan insanların şehri temiz tutmasını sağlamak. Bunun amacıyla bir kampanya başlattık, bu kampanyaya hep birlikte destek veriyoruz. Bu kampanya bir defalık olmayacak en önemlisi bu birer hafta arayla sürekli hale getireceğiz" şeklinde konuştu. 120 okul, sivil toplum kuruluşları, öğrenciler ve vatandaşlar başlatılan kampanyada çevre bilincinin oluşması için temizlik çalışmalarına katkıda bulundular.