ASAYİŞ - 25 Eylül 2020 Cuma 09:25

Kavgada kullanılan sopa silah sayıldı

A
A
A
Kavgada kullanılan sopa silah sayıldı

Yoldan geçen araç sürücüsüne sopa ile vuran saldırgan, 1500 TL manevi tazminat cezasına çarptırıldı. Sopayı silah sayan Yargıtay ise verilen manevi tazminat miktarının az olduğuna dikkat çekerek kararı bozdu. Sopalı saldırgan önümüzdeki günlerde yeniden hakim karşısına çıkacak.

Aracıyla seyreden sürücünün üzerine sokak başında bir kişi su sıçrattı. İkili arasındaki tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Araç sürücüsüne hakaret savuran genç, eline aldığı sopa ile sürücüye saldırdı. Yaralanan araç sürücüsü 3 gün iş göremez raporu aldı.. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yolunu tutan mağdur sürücü, sopalı saldırgan hakkında, 10 bin TL'lik manevi tazminat davası açtı.

Ceza yargılaması sonucunda sopalı sanığın üzerine atılı "kasten yaralama" suçunu işlediği sabit görülerek adli para cezası ile cezalandırıldığını belirten davacı, tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili talebinde bulundu. Davalı sanık ise herhangi bir kastı olmaksızın davacının üzerine su sıçratması üzerine taraflar arasında başlayan tartışmanın kavgaya dönüştüğünü söyledi.

Davacıya karşı hakaret veya kasten yaralama eylemlerinde bulunmadığını, davacının kavga sırasındaki boğuşma esnasında başını araca ya da yere vurmuş olabileceğini, asıl darp edilenin kendisi olduğunu, davaya konu olaya ilişkin ceza dosyasının temyiz aşamasında olduğu ve bekletici mesele yapılması gerektiğini savundu. Mahkemece; ceza yargılamasında toplanan deliller sonucu davalının davacıyı yaraladığı sabit görülerek, davanın kısmen kabulü ile 1.500 TL manevi tazminatın olay tarihinden geçerli olarak işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildi. Kararı davalı temyiz etti.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı. Kararda; "Somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu olayın davacının kafa bölgesine silahtan sayılan sopa ile vurma şeklinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Buna göre kasten yaralama suçunun sabit olması, olay tarihinin 2013 yılı olması ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının az olduğu anlaşılmıştır. Hal böyle olunca davacı yararına daha üst seviyede manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.Mahkeme hükmünün bozulmasına soy birliği ile karar verilmiştir." ifadeleri yer aldı.

Süleyman Aydın
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.