SAĞLIK - 11 Mart 2022 Cuma 11:56

Kayseri Şehir Hastanesi pandemiyi sırtladı

A
A
A
Kayseri Şehir Hastanesi pandemiyi sırtladı

Korona virüsün 11 Mart 2020’de Türkiye’de görülmesinin ardından geçen 2 yıllık süreç içerisinde Kayseri Şehir Hastanesi’nde 545 bin korona virüs hastası tedavi edilerek şifa bulurken, hastaneye başvuran 3 milyon 870 bin kişiye de tedavi hizmeti sunuldu.

Türkiye’de 11 Mart 2020 yılında ilk korona virüs vakasının görülmesinin üzerinden 2 yıl geçti. 2 yıllık süreç içerisinde Kayseri Şehir Hastanesi de tüm imkanları ile vatandaşların yanında oldu. Bölgeye hitap eden Kayseri Şehir Hastanesi’nde, korona virüse yakalanan binlerce vatandaşlar tedavi edilerek, şifa buldu.

Kayseri Şehir Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Soner Kılıç, “Kayseri Şehir Hastanesi şehrimizin ve bölgemizin pandemi de merkezi oldu. Bu 2 yıllık dönem içerisinde yaklaşık 450 bin pandemi hastasını ayaktan, 95 bin pandemi hastasına da yatırarak hizmet verdik. Bu 2 yıllık zaman içerisinde zor günlerimiz oldu. Özellikle 2020 yılının eylül ayında büyük bir pik yaşadık. Neredeyse hastanemizin yataklı servislerinin tamamını pandemi servisi olarak kullandık. Buna rağmen ayaktan gelen hastalarımızın da tedavilerine devam ettik. Bu zamanlarda da şehrimizin insanlarından büyük destekler gördük” ifadelerini kullandı.

Kılıç, “Korona virüs tedavilerin aksamaması içinde korona virüsün dışında hastalığı bulunan vatandaşlarımıza hizmet verdik. 3 milyon 700 bin kadar hastamıza ayaktan, 170 bin kadar hastamıza da yatırarak hizmet verdik. Pandemi döneminde poliklinik muayenelerinde hastalarımız sıkıntılar yaşamışlardır ama bunu anlayışla karşıladıklarını düşünüyoruz. Pandemi halen devam ediyor. Yine pandemi polikliniklerimiz, servislerimiz ve yoğun bakımlarımız hizmet veriyor. Poliklinik hizmetlerimiz bu dönem içerisinde çok zorlansa da yine de devam etti. Halkımıza destekleri için teşekkür ediyoruz. Muayene olmadıkları günlerde yorulmuşlardır, zorlanmışlardır ama bunu da bir şekilde aşmaya çalıştık” diye konuştu.

“Pandemi devam ediyor”

Vatandaşlara pandeminin etkisini azaltmasının bittiği anlamına gelmeyeceğini ve bu nedenle tedbirlerin elden bırakılmaması gerektiğini ifade eden Soner Kılıç, “Pandemi azalmakla birlikte devam ediyor. Yine tüm insanlarımızın pandemi kurallarına dikkat etmelerini öneriyorum. Temasın olabileceği yakın yerlerde maskelerini kullanmaları gerekiyor. Açık alanlarda Bakanlığımızın açıkladığı şekilde maske kullanımı gerekmiyor. Yaşlı ve kronik hastalığı olan insanlarımız daha hassas olmalılar. Aşılama çok önemli. Aşılarını ihmal etmesinler. Çünkü aşılanmış olan hastalarımızın hastalığı daha rahat atlattıklarını biliyoruz. Aşılanırsak, çevremizdeki insanları daha rahat koruyabiliriz” dedi.

Ali Göç
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman İsias Otel Davası’nda yeni bilirkişi raporu istenmesine karar verildi İsias Otel davasının 2. duruşmasın yeni bilirkişi raporu istenmesine karar verildi. Duruşma sırasında KKTC Başbakanı Ünal Üstel ile sanık avukatı arasında tartışma yaşanırken Üstel, bazı iddialarda bulunan sanık avukatına ‘yalan söylüyorsun’ diyerek tepki gösterdi. Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, saat 10.00’da başlayan ve saat 18.15’de sona eren duruşmada mahkeme heyetinin ara kararıyla, tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve Erdem Yıldız’ın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Tutuksuz sanıklar Efe B., Halil B., Hasan A., Mehmet G., Şule Ö. ve Ulviye B.’nin adli kontrollerin devam etmesine karar verildi. Mahkeme ayrıca, dosyayı yeniden bilir kişi heyetine tebliği edildi. Davanın bundan sonraki duruşmasının 12 Haziran 2024 tarihinde saat 09.00’da görülmesine karar verildi. KKTC Başbakanı Ünal Üstel, sanık avukatına ‘yalan söylüyorsun’ tepkisi 6 Şubat depreminde yıkılan ve 72 kişiye mezar olan İsias Otel davasıyla ilgili duruşmada, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Sanık Avukatı Fuat Göktaş arasında gerginlik yaşandı. Sanık avukatları savunmasında, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Gazi Üniversitesi raporlarına itiraz ederek, usule uygun alınmadığı ve laboratuvarlarda testin düzgün yapılmadığını söyledi. Otel sahibi tutuklu sanık Ahmet Bozkurt’un Avukat Fuat Göktaş, Gazi Üniversitesi’ne gönderilen numunelerin gitmesinden iki gün sonra KKTC’de bulunan Doğu Akdeniz Üniversitesi’yle Gazi Üniversitesi’nin ‘kardeş üniversite’ olduğunu yönünde haberler çıktığını belirtti. Göktaş, bunun yanında Gazi Üniversitesi heyetinin Kıbrıs başbakanıyla görüştüğü yönünde haberlerin servis edildiğini ancak bu görüşmelerin rutin olabileceğini düşündüklerini söyledi. Bunun üzerine salonda bulunan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, ziyareti yalanlayarak avukata hitaben, ‘Yalan söylüyorsun, sözlerini geri al’ dedi. Başbakanın bu sözleri üzerine, avukat KKTC’de medyaya yansıyan ziyaret haberini gösterdi. Sanık Avukatı Fuat Göktaş son olarak, çıkan bu haberleri kendisine gösteren müvekkil yakınlarına, ‘Bu ziyaretlerle ilgili olumsuzluk düşünmeyin, bu rutin bir ziyaret olabilir. Bu tür haberlere itibar etmeyin’ dediğini söyledi. Mahkeme Başkanı, salonda yaşanan sözlü sataşma nedeniyle tarafları sakin olmaya davet ederek, mahkemenin düzenini bozdurmayacağını vurguladı. Mahkemede tutuklu sanık Ahmet Bozkurt savunmasında, “Otelimin statiği 14 kata göre yapılmıştır. Otelim 9 kat olarak yapılmıştır. Statiğinde, taşıyıcısında herhangi bir eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Ben burayı yap-sat için yapmadım, burayı kendime yaptım. Malzemelerin en iyisini kullandım. Benim buraya yaptığım para ile aynı şekilde iki bina yapabilirdim. Ben malzemeden çalmadım. Adıyaman dördüncü derece deprem bölgesindeyken, ikinci derece deprem bölgesinin şartlarını karşılayacak şekilde otel yaptım. Ben suçsuzum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Tutuklu sanık Mehmet Fatih Bozkurt ise savunmasında, “Otelin yapıldığı yıllarda, 1993-1999 yılları arasında Kıbrıs’taydım. Benim mesleğim otomotiv sektörüdür. Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Yüce mahkemenizden tahliyemi talep ediyorum” ifadelerini kullandı. Diğer tutuklu sanık Erdem Yıldız ise, “Ben sadece dekorasyon yaptım. Benden öncekini bilmem. Benden sonra yapılan şeylerle hiçbir ilgim yok. Benim yaptığım musluğun, asma tavanın binanın yıkımında etkisi yoktur” şeklinde konuştu.