GÜNDEM - 11 Eylül 2019 Çarşamba 14:42

Kayyum döneminde işe alınan 7 kişi HDP’li belediye tarafından işten çıkarıldı

A
A
A
Kayyum döneminde işe alınan 7 kişi HDP’li belediye tarafından işten çıkarıldı

Batman'da kayyum döneminde işe alınan 7 kişinin HDP'li belediye tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden işten çıkarıldığı iddia edildi.

Batman'da kayyum döneminde işe alınan 7 kişi, belediyenin HDP'ye geçmesi sonrası işten çıkarıldı. Hiçbir gerekçe gösterilmeden haksız yere işlerine son verildiğini iddia eden işçiler, hukuki yollardan haklarını arayacaklarını söylediler. İşten çıkarılan işçilerden Ferit Tuncer, kendisinden dalgıç ekibinin kurulması istendikten sonran ekipten atıldığını söyledi. Tuncer, "Batman Belediyesinde iki buçuk yıldır çalışmaktaydım. Cankurtaran olarak çalışıyorum, 4 Eylül 2019 tarihinde işten çıkartıldım. Hiçbir gerekçe gösterilmeden işten çıkartıldık. Bazı basın açıklamaları yapılmış belediye tarafından, niteliksiz olduğum söylenmiş. Ben de buna ithafen geçtiğimiz aylarda boğulma vakalarının fazla olduğu dönemde yaşanan boğulmalardan sonra beni çağırdılar ve rica ettiler, ‘Profesyonel olarak Ferit tek dalgıç sensin, bir ekip kurar mısın?’ dediler, ben de olur dedim. Bir ekip istendi benden, ben de belediyeden genç ve dinamik bir ekip oluşmasını istedim. Bana ‘Hayır, bizim istediğimiz personelleri seçeceksin’ dediler, ben de onların istediği personelleri aldım. Antalya’da eğitime götürdük.

Benimle birlikte eğitim aldılar. Kendileri de 3 yıldızlı sertifika aldıktan sonra Batman’a geri dönüş yaptık ve geri dönüş yaptıktan sonra bana söylenen şey, ‘Ferit seninle işimiz bitmiştir. Zaten ekibimiz var, seni sosyal medya paylaşımlarından dolayı ekipten çıkardık.’ Bunu sözlü olarak bana bildirdiler. Hiçbir gerekçe göstermeden beni çıkartıp, bir de basına niteliksiz diye bildirmeleri hoşuma gitmedi ve buradan da kendilerine bildiriyorum lütfen bir açıklama yapılsın, niteliksiz diye bir açıklama olamaz. İnşallah adalet yerini bulacak ve mahkemeye de, gerekli mercilere de başvurularımı yaptım” dedi.

Babalık iznindeyken işten çıkarıldı

Babalık iznindeyken işten çıkarıldığını belirten İnan Zengin ise, "Batman Belediyesinde telsiz teknisyeniyim. Kayyum döneminde işe girdiğim için baskı altına alındım. İstifa etmem istendi birkaç defa, istifa etmediğim için hem görevlerim elimden alındı bir teknisyen olarak hem de kötü birimlere sürüldüm. Şöyle acı bir durum var, eşim doğum yaptı, babalık iznindeyken ertesi gün bir SMS ile işten çıkarıldığımı duydum. Bu açıkçası beni çok üzdü. Bir belediye başkanının bizi karşısına alıp durumu izah etmesini beklerdik. Şundan dolayı sizi işten çıkardık diye ama tamamen uydurma gerekçelerle çıkarıldığımı öğrendim.

Baskı altına alınan sadece ben değildim, birçok arkadaşım baskı altında, istifa edilmesi halen isteniyor. Mesela güvenlikçi arkadaşlarım var, kendileri belediyede güvenlik görevlisi olarak çalışıyorlar. Yalnız onlar da çöp kamyonlarının arkasında ve park sulamaya verilmişler. Kendileri de üzülerek istemeye istemeye bu işleri yapıyorlar. Sonuçta bir okul okumuşlar ve belli bir meslekleri var. Hiçbirimiz mesleğimizi yapamadık ve bizi zorla işten çıkmamız için tehdit ettiler. Açıkçası biz hakkımızı mahkeme nezdinde arayacağız ve mahkemede işe iade kararı alınacağını biliyoruz. Ama belediye başkanı bizi almamak için elinden geleni yapacaktır" diye konuştu.

"Gazi çocuğu olduğum için işten attılar"

Kayyum zamanında işe alındığını ve gazi çocuğu olduğu için iş yapmadığı bahane edilerek haksız yere işten çıkarıldığını söyleyen Ahmet Barış Akçal da, "Ben Batman Belediyesi Spor İşleri Müdürlüğüne bağlı birimde elektrik teknisyeniyim ama teknik birim sorumluluğunu üstlenmiştim. Gazi çocuğuyum. Belediyede dönen bir takım olaylar yüzünden işlerini yapmıyorlar diye söylemişler. Her platformda dile getiriyorum birisi bizim işimizi yapmadığımızı dile getiriyorsa buyursun, benim gönlüm o konudan yana rahattır. Bunu ben bir rant olarak görüyorum. Sonuç itibarıyla biz devletimizin yanında olduğumuzdan dolayı işten atıldığımızı, böyle bir gerekçe olmasa, işimizi yapmasak belediye birimlerince zaten ihtarname çekilerek işimizi yapmıyor olduğumuzu beyan edebilirlerdi.

Fakat beyan etmedikleri halde direkt bizden habersiz 04 koduyla iş çıkışlarımız verildi. 4 kodunu da belirteyim. Belirsiz bir iş yeri süreliğinde işverenin kendi inisiyatifiyle, kendi keyfiyle işten çıkarma modudur bu. Biz yasal ve hukuksal olarak bütün haklarımızı arayacağız. Ben sonuna kadar da söylüyorum. Eğer ki iş yapmadığımızı, çalışmadığımızı iddia eden varsa buyursun gelsin biz zaten buradayız. Hiçbir şekilde de geri tepmeyeceğiz, hakkımızı da sonuna kadar arayacağız. Ben ve 5 kişi işten çıkartıldı, diğer birimden de 1 arkadaşımız 29. maddeden çıkartılmış, onun da hukuksuzca çıkartıldığını düşünüyorum. Çünkü mobbing uygulama sistemine gidildi ve insanlar kendi meslek branşları haricinde farklı mesleklere yöneltilmeye çalışılıyor ve bu şekilde insanları bu işleri yapmadılar diye de iş çıkışlarını veriyorlar" şeklinde konuştu.

Osman Arslan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.