POLİTİKA - 05 Nisan 2017 Çarşamba 13:20

Kemal Kılıçdaroğlu: 'O bayrak inecek, yoksa kötü olur'

A
A
A
Kemal Kılıçdaroğlu: 'O bayrak inecek, yoksa kötü olur'

Gaziantep'te STK temsilcileri, muhtarlar ve kanaat önderleri ile bir araya gelen CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Kerkük'teki bayrak gerilimi ile ilgili, "O bayrak inecek. yoksa kötü olur" dedi

Özel uçakla Gaziantep Havalimanı'na gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Gaziantep milletvekilleri Akif Ekici, Mehmet Gökdağ, CHP İl Başkanı Hayri Sucu ve partililer tarafından karşılandı. Gaziantep'te bir plazada sivil toplum kuruluşu temsilcileri, muhtar ve kanaat önderleri ile bir araya gelen Kılıçdaroğlu, "Gaziantep yabancı sermaye olmadan büyüyen, yatırımlarını yapan bir kenttir. Gaziantepli gider sandıkta istediği adamı seçer. Demokrasi kentidir" dedi.

Muhtarlıkların kapatılması iddiası

Muhtarların demokraside önemli bir misyon üstlendiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, yeni anayasa ile muhtarların bu misyonunun ortadan kalkacağını savundu. Kılıçdaroğlu, "Gaziantep'n bir derdi olduğunda, muhtar açar telefonu şu sorunumuz var der. Milletvekili de kalkar Bakana söyler, bakan da kürsüye çıkıp o soruya cevap vermek zorundadır anayasaya göre. Ama şimdi önünüze konulan yeni anayasada böyle bir uygulama olmayacak. Bu siyaset kurumunun bırakın vatandaşa hesap vermeyi, kendi milletvekiline hesap vermeyecek. Böyle bir uygulama dünyanın hiç bir yerinde yok. Eğer hepimiz vergi ödüyorsak siyaset kurumu bunun hesabını vermelidir. Hepimizin oturup düşünmesi lazım. Hangi dünya görüşünü savunursak savunalım hepimizin vazgeçmeyeceği bir şey varsa o da demokrasidir" dedi.

Kılıçdaroğlu, yeni sistemde bir kişinin her istediğini yapabileceğini savunarak, istenilirse muhtarlığın da kapatılabileceği yönündeki iddiasını yineledi. Kılıçdaroğlu, bugünkü sistemde ise muhtarlıkların ancak mecliste kanun geçerse kapatılabileceğini kaydetti. Kılıçdaroğlu meselenin memleket meselesi olduğunu ifade ederek, tüm vatandaşlara sandığa gitme çağrısında bulundu.

"Anayasa değişirse can ve mal güvenliği olmayacak"

Kılıçdaroğlu, yeni hükumet sistemi ve anayasa değişikliği ile bakanlar kurulunun da ortadan kalkacağını savunarak, bütün yetkilerin bir kişiye verileceğini iddia etti. Anayasa değişirse, kimsenin can ve mal güvenliğinin kalmayacağını ileri süren Kılıçdaroğlu, "Yeni modelde başbakanlık ve bakanlar kurulu yok, güven oyu isteme de yok. Niye yasayı değiştiriyoruz. Niye bütün yetkileri tek bir adama veriyoruz. Teklik Allah'a mahsustur. 80 milyonun kaderini bir kişiye bağlarsak, o bir kişi hata yaparsa faturasını 80 milyon ödeyecek. Bu anayasa değişirse hiç kimsenin can ve mal güvenliği olmayacak. Eğer bunu istemiyorsanız sandığa gideceksiniz ve 'hayır, ben bunu istemiyorum' diyeceksiniz" şeklinde konuştu.

Hakim tayin hakkı verileceği iddiası

Kılıçdaroğlu, yeni anayasa ile parti genel başkanına hakim tayin hakkı da verileceğini iddia ederek, "Hukukun üstünlüğü devletin karşısında vatandaşın hakkını korumaktır. Devletin askeri polisi silahı vardır ama vatandaşın bir şeyi yok. Bu anayasa değişirse bir siyasi partinin genel başkanına hakim tayin etmesi yetkisini veriyoruz. İşte o zaman hukukun üstünlüğü diye bir şey kalmaz" ifadelerini kullandı.

Kerkük'teki bayrak gerginliği

Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında Kerkük'teki bayrak gerginliğine de değindi. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la ilgili, "Şimdi konuşuyor, Kerkük'teki o bayrak inecek yoksa kötü olur. Niye sadece konuşuyorsun neden gereğini yapmıyorsun. Sabah öğle akşam konuşuyorsun hiç bir şey yapmıyorsun. Cumhurbaşkanlığı makamı herkesin ortak paydasıdır. İster meclis seçsin ister vatandaş seçsin. Biz ortak paydamızı korumak istiyoruz" diye konuştu.

Suriyeliler konusu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun salona hitaben, "Suriyeli vatandaşların burada olmasından memnun musunuz" sorusuna salondakiler 'hayır' cevabını verdi. Kılıçdaroğlu, "Elli defa dedim şu Suriye'nin iç işlerine karışmayın. Bir bidon su ile gidin ateşin sönmesine yardım edin, 3 milyon Suriyeli neden burada. Şimdi de 'evet çıkarsa, vatandaşlık vereceğiz' diyorlar. 'Onlar vergi vermesin, hastanelerde kuyruk beklemeden muayene olsun, üniversitelere sınavsız girsin' istemiyorsanız gidip hayır oyunuzu kullanın. Hayır çıkması, devletin bütün imkanlarını kullanmasına rağmen Türk halkının direnerek baskılara boyun eğmeden kazanması demektir. Ve biz iki yıldır yaptığımız hazırlıkla sandıkların korunmasını sağlayacağız. Herkes korkmadan gidip oyunu kullansın" diye konuştu. 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak'ın da eşliğinde Kılıçdaroğlu'nun kentteki temasları sürüyor.  

Orhan Erkılıç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa CBÜ’den Filistin için haykıran Amerikalı öğrencilere destek İsrail’in Filistin’e karşı saldırılarına tepki gösteren ABD’li öğrenci ve akademisyenlerin gözaltına alınmasını kınayan Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) yönetimi, öğrenci ve akademisyenlere destek vermek amacıyla basın açıklaması düzenledi. Manisa CBÜ yönetimi, İsrail’in Filistin’e uyguladığı insanlık dışı saldırılara ve ABD’li akademisyen ve öğrencilerin İsrail’in saldırılarına karşı gösteri düzenlerken gözaltına alınmalarına tepki göstererek, basın açıklaması yaptı. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörlüğünce Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Yerleşkesi alanında saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Kur’an-ı Kerim tilavetinin okunduğu basın açıklamasına ellerinde Türk bayrağı ve Filistin bayrağı taşıyan çok sayıda öğrenci ve akademisyen destek verdi. “Bireysel tepkilerini gösteren kendi vatandaşlarına dahi tahammül edemiyorlar” Basın açıklamasında konuşan Manisa CBÜ Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, “Maalesef ki içinde yaşadığımız 21. yüzyılda inşa edilen ortak insani değerlere, ilkelere ve normlara rağmen tüm dünyanın gözü önünde yine bir insanlık dramının yaşandığına tanıklık ediyoruz. Ekim ayında başlayan ve 7 aydır devam eden İsrail saldırılarında 15 bini çocuk, 10 bini kadın olmak üzere 35 binden fazla sivil vatandaşın katledilmesi karşısında vicdan sahibi her insan gibi kahroluyoruz ve ah ediyoruz. Dünya devletlerinin İsrail’in zulmü karşısında sessiz kalmaları, dahası katliamları destekleyen politikalar benimsemeleri birer akıl tutulmasına dönüşmüştür. Şüphesiz batının bu iki yüzlü tutumu bizler için yeni değildir. Akan kan Müslüman kanı olduğunda Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Hocalı’da, Bosna’da, Kıbrıs’ta sözde medeni Batı’nın bu iki yüzlülüğünü biz hep gördük, hep yaşadık. Ancak İsrail’in saldırılarının sergilediği vahşet ve ortaya çıkan soykırım tablosu öyle ağır olmuştur ki; Batı toplumlarında farklı din, dil, ırka sahip olsa da benzer vicdana sahip her kesimden vatandaşın tepkisini çekmiştir. Kendi yönetimlerinden umudunu kesen Batılılar, insan olmanın ve vicdan taşımanın gereğini yaparak hem İsrail’e hem kendi ülkelerine tepkilerini bireysel eylemlerle dile getirmeye başlamıştır. Yıllarca bize medeniyet nutukları atan batı ülkelerinin çıkarları için bir soykırım karşısında sessiz kalmaları yetmezmiş gibi bireysel tepkilerini gösteren kendi vatandaşlarına dahi tahammül edemedikleri de görülmüştür. Siyonizm odaklı vahşet karşısında tepki gösteren Amerikalı öğrencilere yönelik baskı ve şiddet de bu durumun tüm dünya halkları tarafından görülmesini sağlamıştır” dedi. Filistin’e destek gösterileri düzenleyen öğrencilere karşı ABD polisinin üniversiteleri işgal ettiğini dile getiren Rektör Kibar, “ABD’de çok sayıda kampüs polisler tarafından işgal edilmeye başlamıştır. Son 3 haftadır yaşanan süreçte 2 binden fazla akademisyen ve öğrenci orantısız güç kullanılarak şiddete maruz kalmış ve ağır ceza suçluları gibi ters kelepçe ile göz altına alınmıştır. Manisa CBÜ ailesi olarak yaşanan bu süreci kabul edemiyor, tüm inancımızla reddediyor ve ABD ile İsrail yönetimlerine sesleniyoruz; sadece Gazze’deki masum sivilleri değil, aynı zamanda insanlık vicdanını, onurunu, evrensel hukuku, insan haklarını, medeniyet değerlerini ve normlarını da katlettiğinizi görün ve bu zulmü durdurun artık. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır şiarını benimseyerek tüm gücümüz ve kararlılığımızla ABD ve İsrail yönetimleri tarafından sürdürülen bu zulmün karşısında olduğumuzu çok net bir şekilde bir kez daha haykırıyoruz” diye konuştu. Manisa Valisi Enver Ünlü ise yaptığı açıklamada, “Filistin yarım asırdan fazla bir süredir vahşetin en şiddetlisini yaşandığı bir yer haline geldi. Biz bu coğrafyadan çekildikten sonra bu başladı. O tarihten beri de gözyaşı dinmedi. Siyonist İsrail ve gözü dönmüş eli kanlı cani Netanyahu, Refah kentine de saldırıların da çok yakında başlayacağını açıkladı. Dünyanın gözü önünde çok büyük bir katliam, çok büyük bir acı yaşanıyor. Bütün dünya buna sessiz. Ancak başta Amerikalı öğrenciler, Avrupa’da sivil toplum kuruluşları çok büyük bir mücadele veriyorlar. 2 bin 500 Amerikalı öğrencinin gözaltına alındığını, baskıya ve zulme uğratıldığını, çok sayıda akademisyenin görevden el çektirildiğini üzüntüyle öğrendik. İnsanoğlunun hayal gücünü zorlayan, merhamet duvarlarını tarumar eden bu vahşet karşısında maalesef dünya kamuoyu görmez, duymaz, konuşmaz olmuştur. Gazze’de yaşananlar başta olmak üzere, bu insanlık dramına gerek yurtiçinde gerek yurtdışında en şiddetli tepkiyi veren yine aziz milletimiz ve devletimiz olmuştur. Dini farklılıklar sebebiyle zulme maruz kalan ve en çok da savunmasız kadınların ve çocukların hayatını kaybettiği bu vahim hadiseler, insan olma şuuruna erişmiş her vicdanı derinden yaralamıştır” dedi. Basın açıklamasına Manisa Valisi Enver Ünlü ve eşi Sema Ünlü, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, Manisa Vali Yardımcısı Erhan Günay, Manisa İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Uğurelli, protokol üyeleri, akademisyenler, öğrenciler katıldı.