SPOR - 28 Nisan 2018 Cumartesi 22:15

Kemal Özdeş: '2. golü atamamak bize pahalıya patladı'

A
A
A
Kemal Özdeş: '2. golü atamamak bize pahalıya patladı'

Fenerbahçe’yle sahasında karşılaşan ve 4-1 mağlup olan Kasımpaşa’da Teknik Direktör Kemal Özdeş, 1-1’den sonra 2. golü atamamanın kendilerine pahalıya patladığını söyleyerek, Şener’in attığı gol için de, “Şener o pozisyonda topu dışarı atsa gündeme otururdu” dedi.

Spor Toto Süper Lig’in 31. haftasında Fenerbahçe’yi konuk eden Kasımpaşa, sahadan 4-1’lik mağlubiyetle ayrıldı. Karşılaşma sonrasında düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Kasımpaşa Teknik Direktörü Kemal Özdeş, garip bir akşam yaşadıklarını ifade ederek, “4-1 kaybetmek de zor, bu skoru anlatmak da zor. Maçtan önce kazanmak zorunda olan Fenerbahçe, kazanmak zorunda olan Kasımpaşa’yla karşılaştı. Oyunun ilk bölümünde istediğimiz oyunu oynadık. Fenerbahçe’yi ne kadar yarı alanında karşılarsak o kadar az risk alırız dedik. 30. dakikada Fenerbahçe’nin belki de ilk korneri geldi ve dönen topta savunmaya yerleşemeden gol yedik. İkinci yarıda daha etkili ve coşkulu oynamaya başladık, golü de bulduk. Sonrasında yakaladığımız hızlı bir atak vardı. Oyuncularım bireysel kullanmak istedi bunu ve bize pahalıya patladı. Pasla kullansak belki oyun 2-1 olacaktı. Sonrasında Fenerbahçe 2 gol buldu ve oyun üstünlüğü Fenerbahçe’ye geçti. Maçı kaybettik ancak Kasımpaşa’nın her zaman hedefi olacaktır. Fenerbahçe’yi tebrik ediyorum” diye konuştu.

“Şener topu dışarıya atsa, Türkiye’nin gündemine otururdu” 

Şener’in attığı golde oyunun akışının devam ettiğini sözlerine ekleyen Kemal Özdeş, “Şener’in golüyle ilgili şunu söylüyorum, kimse Şener’i bu durumdan dolayı eleştirmez ama Şener topu taca ya da auta atsa, herkes bunu konuşacaktı. Gelişmiş futbol ülkelerinde gol olacak pozisyonlarda bunlar yapılıyor. Bizde kazanmak için her şey mubah. Fenerbahçe böyle bir durumun ardından da bizi yenebilecek güçte bir takım. Başarılar diliyorum Fenerbahçe’ye” dedi.

“Hakemin etki ettiğini düşünmüyorum” 

Kasımpaşa adına toplanan puan ve sıralamadaki durumun başarı olduğunu söylemenin zor olduğunu ifade eden Özdeş, “İlk yarıda sayı olarak eksik kadroyla mücadele ettik. Ligin en genç takımıyız ve oynayıp hata yaparak öğrenecek bir oyuncu grubum var. Bunun zorluklarını yaşadık. Şu anda bulunduğumuz konum istediğimiz yer değil. Bugün karşımızda ülkenin en ciddi takımlarından birisi vardı. Bugün 64. dakikaya kadarki oyun bizim için iyi bir görüntüydü” şeklinde konuştu. Maçın hakemleriyle ilgili soruyu da yanıtlayan tecrübeli teknik adam, “3. gol yan hakemin pozisyonu. Cüneyt hocanın sonuca etki ettiğini düşünmüyorum. Sadece o pozisyonda düdük çalıp oyunu durdursa, kimse neden durdurdu demezdi. Kenardan söyleyebileceğim, hakemin bu maça olumsuz etki ettiğini düşünmediğimdir” diyerek sözlerini tamamladı.  

Bozhan Memiş - Oğuzhan Ort

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.