POLİTİKA - 01 Eylül 2014 Pazartesi 22:37

Kılıç: 'Fişleme usulü listeyi attım'

A
A
A
Kılıç: 'Fişleme usulü listeyi attım'

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, paralel yapı konusunda kendisine herhangi bir liste gelip gelmediğine yönelik, "Bana da fişleme usulü bir liste geldi ve ben listeyi kaldırıp attım." dedi.

Adli yıl açılışı nedeniyle Meclis’te düzenlenen resepsiyonda gazetecilerin sorularını cevaplayan Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, "Yargıtay Başkanı Ali Alkan’ın bugünkü konuşmasını nasıl buldunuz?" sorusu üzerine, "Ben Yargıtay Başkanının bugünkü konuşmasını geçen ki konuşmalarına göre çok daha beğendim. Daha önceki konuşmalarını çok soyut düzeyde algıladım. Çok fazla ilgimi çekmemişti. Ama bugün sayın başkan çok güzel konuşma yaptı bence. Söylenmesi gerekenleri, rahatsızlık duyulan konuları rahat bir şekilde hiç kimsenin kişisel haklarına bulunmadan medeni şekilde düşüncelerini ifade etti. Eleştirilecek bir taraf görmedim" karşılığını verdi.

"YARGI ELE GEÇİRİLMESİ GEREKEN BİR KALE OLARAK ALGILANMAMALI"

Paralel yapı hakkındaki soruları da cevaplayan Kılıç, "Daha öncede ifade etmiştim. Yargı her zaman ele geçirilmesi gereken bir kale olarak görüldü. Eğer siz yargıyı böyle görürseniz yargıda bu sorunları bitiremeyiz. Yargı ele geçirmesi gereken bir kale olarak algılanmamalıdır. Ve yargıyı rahat bırakarak yargı kendi içinde yanlış ve doğruların düzeltmesine imkan verilmelidir. 2010 Anayasa değişikliğinden önce de biliyorsunuz bu sorunları biz yaşadık. Bir grubun burayı ele geçirdiğini ve bu grubun düşüncelerinin ve isteklerini yerine getirildiği ifade ediliyordu. 2010’da değişiklik yapıldı ve sonra biz bunun rahatlayacağını ve daha objektif, daha liyakat tercihlerin yapılacağını tahmin ediyorduk. Maalesef orada da başarılı olamadık. Ümit ediyorum, bu önümüzdeki Ekim ayında yapılacak olan HSYK seçimlerinin daha çoğulcu ve her şeyi kapsayıcı bir yapının oluşmasını temin etmek. Eğer bu olursa çok mutlu olacağım. Ancak hükümetin daha önce tek oy sistemi öngörülmüş idi. 2010’da bunu öngördüler. Anayasa Mahkemesi bunu iptal etti. Ancak Anayasa Mahkemesi de bunun yanlışlığını kabul etti. Daha sonraki HSYK yasasında biz tek oy sisteminin özellikle Yargıtay ve Danıştay’da yapılacak seçimlerdeki tek oy sistemine bir şey demedik. Ama diğer hakimlerin 13 bin 500 hakimin seçeceği HSYK üyelerimiz için çarşaf liste öngörmüşlerdi. Bu aynı kurul bir taraftan çarşaf liste, bir taraftan tek oy istemi. Bunun yanlışlığına işaret ettik. Bence bu imkandı, bir fırsattı. Keşke tek oy sistemini bütün seçimler için öngörselerdi. Bu kabuller meclisin takdirinde olan bir konudur. Biz saygıyla karşılıyoruz. Bizde Ekim’de yapılacak seçimin sonuçlarını bekliyoruz. Umut ediyorum ki bu yolla çoğulcu yapıya kavuşmuş bir HSYK ile karşı karşıya kalırız. Aksi halde sorunları bitiremeyiz" ifadelerini kullandı.

"DEVLETİN DIŞINDA BİR YAPIYI KABULLENMEK MÜMKÜN DEĞİL"

Kılıç, yine paralel yapıya ilişkin bir soru üzerine, "Bence böyle bir yapının kabul edilmesi asla mümkün değil. Devletin dışında bir yapıyı kabullenmek düşünülemez. Benim daha önceki konuşmamda söylediğim mutlaka ortaya belge ve bilginin konulması lazım. Belge ve bilgi olmadan insanlar itham edilerek çok ciddi yanlışlar yapılıyor. Bugün hem kendi kurumum için söylüyorum. İmzasız bir yığın dilekçe geliyor. ’Şu şucu, bu bucu’ diye fişlemeler yapılıyor. Kurum başkanını veya kurum amirinin bunu çözmesi isteniyor. Bu fevkalade yanlış ve kabul edilemez bir davranış. Böyle bir şey varsa bilgi ve belgesi konulur ve gerekli yerleri verilir ve gerekli yerde gereğini yerine getirir" şeklinde cevapladı.

"BANA DA FİŞLEME USULÜ BİR LİSTE GELDİ"

Kılıç, paralel yapıya ilişkin Yargıtay’ın hatta Anayasa Mahkemesi’nin içine de girildiği yönündeki soruya şöyle cevap verdi:

"Bana da fişleme usulü bir liste geldi ve ben listeyi kaldırıp attım. Bütün kuruma ilişkin bir listeydi. Ne imza var, bir şey yok. Kendine göre bir fişleme yapılmış. Bizim kurumumuzda bir arkadaşımızı bu tür faaliyete katıldığı ve girdiği mahkemedeki irade dışında bir başka iradeden direktif geldiğine dair bilgi belge gelirse gereği yerine getirilir. Ama maalesef bugün insanlar birbirlerinin hatta makamlarını yok etme. Kendilerini oraya gelebilmeleri için imzasız dilekçelerle kurumlar işlemez hale geliyor. Somut bilgi belge varsa benim kurumumda da varsa bana da iletilmelidir ve bende gereğini yaparım. Şuana kadar bilgi belge gelmedi. Devletin iradesinin dışında bir iradeyi kabullenmek mümkün değil. Bunu gerekçe göstererek de hakimleri huzursuz etmenin, rahatsız etmenin bir anlamı yok. Gerçekten hakimlerimiz arasında ciddi kamplaşmalar var. Duygusal olarak da bir kopuş var. Ben bunları gördükçe çok üzülüyorum. İmzasız bilgilerle değil, ancak somut bilgi ve belgelerle önümüze konulursa şüphesiz gerekeni yaparız."

25 ARALIK DAVASINA VERİLEN TAKİPSİZLİK KARARI

25 Aralık operasyonuna verilen takipsizliğin sorulması üzerine ise Kılıç, "Bu konuda çok fazla değerlendirme yapmaktan imtina ediyorum. Çünkü bu konularla ilgili meseleler önümüze geliyor. Geçen gün sayın Bahçeli bir konuşmasında ’Sayın başkan niye konuşmuyor’ dedi. Biz konuşmuş olsaydık, bu davalar önümüze geldi. Konuşsaydık zor durumda olurduk. Hassas konulara çok fazla girmemenin sebebi kurumumu korumaktan kaynaklı" cevabını verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Su birikintisine düşerek hayatını kaybeden Edanur toprağa verildi Küçükçekmece’de su birikintisine düşerek hayatını kaybedeb 5 yaşındaki Edanur Gezer için Esenyurt’taki Kıraç Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi. Acılı annenin ayakta güçlükle durduğu görülürken, cezaevinde olan baba da cenazeye izinli olarak katıldı. Küçük kız, törenin ardından toprağa verildi. Küçükçekmece Fatih Mahallesi Menekşe Sahil Parkı’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından yapılan kazı çalışmasında oluşan su birikintisine düşen 5 yaşındaki Edanur Gezer hayatını kaybetmişti. Edanur için bugün Esenyurt’taki Kıraç Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene İstanbul Valisi Davut Gül, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, küçük kızın ailesi, yakınları ve cezaevinde olan baba jandarma eşlinde kelepçeli olarak katıldı. Tabuta omuz veren Vali Gül, acılı anne Nurcan Gezer’e başsağlığı diledi. Cenazede ayakta durmakta güçlük çeken acılı annenin feryatları yürekleri dağladı. Kılınan cenaze namazının ardından küçük kız Esenyurt’taki mezarlıkta defnedildi. Vali Gül, “Yavrumuz hayatını kaybetti maalesef. Bizler de Esenyurt’ta cenaze törenine geldik. Allah ailesine sabır versin. Ölüm olayı olduğu için otomatikman savcılık tarafından başlanan işlemler oluyor. Bundan sonraki adli süreç orada devam edecek. İhmal var mı yok mu, kusur var mı yok mu ya da kimlerin kusuru var bu adli süreçte belli olacak. Biz daha çok yavrularımızın bu tür bir hadise ile karşılaşmaması için tedbirleri hangi kurum neler yapması gerek onlara bakacağız. Ayrıca ailenin kendi içerisinde birçok sıkıntısı var. Onlarla ilgili Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüzün üzerine düşen neyse bundan sonraki süreci takip edeceğiz” dedi. Anne Nurcan Gezer, “Güvenlikler gelmiş burada ateş yakmayın, mangalın içinde ateş yakın demişler. Çocuk yok diye hepsi dağılmışlar. Çocuğu aramaya bir tane mi iki tane mi güvenlik varmış. Güvenliğe gidip ’5 yaşındaki kız çocuğu yok’ demişler. Güvenlikte kuyunun yanına geliyor. Kafasını uzatıp, ’Çocuğunuz burada, içinde’ diyor. Orada bizimkilerden birisi müdahale etmeye çalışıyor. ’İçine atlama, burası çok derin’ diyor. Derin olduğunu biliyorsunuz da niye bir şeyler yapmıyorsunuz. Dün gittim oraya, çevirmişler, önlem almışlar. Benim çocuğum olmasa başka birinin çocuğu da olabilirdi. Başka bir annenin ciğeri de yanabilirdi. Kim oraya sebepliyse cezasını çeksin” dedi. Eda’yı su birikintisinden çıkaran dayısı Selçuk Yaşar, “Biz ailece piknik yapıyorduk. Baktım kuyunun üzerinde yatıyor. İçinden çıkardım, baktım dudakları mosmor. Etrafında koruma yoktu, bildiğimiz su birikintisiydi. Kimse gelip ’Burada kuyu var’ demedi. Derinlik beni çekiyordu zaten. Toprağa tutunup tek elimle çıkardım. Bulmamız 20 dakikayı buldu. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Ordu Akkuş şeker fasulyesinin üretimi güvence altına alınacak Ordu’nun Akkuş ilçesinde, coğrafi işaret tescilli Akkuş şeker fasulyesinin yetiştirilmesi, markalaşması ve pazarlanmasıyla ilgili üreticilere bilgiler verildi. Düzenlenen panelde Akkuş şeker fasulyesinin üretiminin güvence altına alınması için çalışmaların başlatıldığı belirtildi. Akkuş Argan Yerel Eylem Grubu Derneği’nin Yerel Kalkınma Stratejisi faaliyetleri kapsamında üreticilere yönelik eğitim paneli düzenlendi. Panelde, coğrafi işaret tescilli Akkuş şeker fasulyesinin yetiştirilmesi, markalaşması ve pazarlanmasıyla ilgili üreticilere bilgiler verildi. İki bölümden oluşan panelde alanında uzman kişiler tarafından üreticiler bilgilendirildi. “Üretim güvence altına alınacak” Panelde konuşan Ordu İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, Akkuş şeker fasulyesinin üretiminin güvence altına alınması için çalışmalar yapıldığını söyledi. Yılmaz, “Tarımsal üretimin planlanması çalışmaları kapsamında stratejik ürünlerimiz olan tahıl ve baklagillerin üretimini güvence altına alacak düzenlemeler yapıldı. Bu kapsamda Akkuş şeker fasulyesi de önümüzdeki süreçte bu planlamada yerini alacak ve bu ürünümüze sahip çıkacağız” diye konuştu. “Üretimi yaygınlaştıracağız” Akkuş Belediye Başkanı İsa Demirci ise şeker fasulyenin Akkuş için önemine değindi. Başkan Demirci, “Kendine has tadı, aroması ve kokusuyla dikkat çeken coğrafi işaret tescilli Akkuş şeker fasulyesi ilçemiz için bir değer. Yaptığımız çalışmalar ile fasulyenin katma değerini yükselterek önemli bir marka haline getirdik. Bizler elimizdeki imkanlarla şeker fasulyenin önündeki başta sulama sorunu olmak üzere yeni çalışmalar yaparak üretimin daha da yaygınlaşması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” ifadelerine yer verdi. Programa Ordu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hüseyin Öztürk, Ordu İl Kültür ve Turizm Müdürü Uğur Toparlak, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Ordu İl Koordinatörü Berkay Çelik, akademisyenler ve çiftçiler katıldı.
İstanbul Su birikintisine düşerek hayatını kaybeden Edanur Gezer için cenaze töreni düzenlendi Su birikintisine düşerek hayatını kaybedeb 5 yaşındaki Edanur Gezer için Esenyurt’ta bulunan Kıraç Cemevinde cenaze töreni düzenlendi. Acılı annenin ayakta güçlükle durduğu görülürken, cezaevinde olan baba da izinli olarak katıldı. Emrah DODUK Küçükçekmece Fatih Mahallesi Menekşe Sahil Parkı’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından yapılan kazı çalışmasında oluşan su birikintisine düşen 5 yaşındaki Edanur Gezer hayatını kaybetmişti. Edanur Gezer için bugün Esenyurt’ta bulunan Kıraç Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene; İstanbul Valisi Davut Gül, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, ailesi, yakınları ve cezaevinde olan baba jandarma eşlinde kelepçeli olarak katıldı. Vali Davut Gül acılı anne Nurcan Gezer baş sağlığı diledi. Edanın acılı annesi ayakta durmakta güçlük çektiği görülürken feryatları yürekleri dağladı. Vali Davut Gül tabuta omuz verdi. Kılınan cenaze namazın ardından cenaze defnedilmek için Esenyurt’da mezarlığa defnedildi. İstanbul Valisi Davut Gül, “ Yavrumuz hayatını kaybetti maalesef. Bizlerde Esenyurt’ta cenaze törenine geldik. Allah ailesine sabır versin. Ölüm olayı olduğu için otomatikman savcılık tarafından başlanan işlemler oluyor. Bundan sonraki adli süreç orada devam edecek. İhmal var mı yok mu kusur var mı yok mu ya da kimlerin kusuru var bu adli süreçte belli olacak. Biz daha çok yavrularımızın bu tür bir hadise ile karşılaşmaması için tedbirleri hangi kurum neler yapması gerek onlara bakacağız. Ayrıca ailenin kendi içerisinde bir çok sıkıntısı var onlarla ilgili Aile, Sosyal Politikalar il müdürlüğümüz üzerine düşen neyse bundan sonraki süreci takip edeceğiz” dedi. Feryat eden acılı anne Nurcan Gezer, “Güvenlikler gelmiş burada ateş yakmayın mangalın içine ateşi yakın demişler. Çocuk yok diye hepsi dağılmışlar çocuğu aramaya bir tane mi iki tanemi güvenlik varmış. Güvenliğe gidip 5 yaşındaki kız çocuğu yok demişler . güvenlikte kuyunun yanına geliyor. kafasını uzatıp çocuğunuz burada içinde diyor. Orada bizimkilerden birisi müdehale etmeye çalışıyor. İçine atlama burası çok derin diyor. Derin olduğunu biliyorsunuz da niye bir şeyler yapmıyorsunuz. Dün gittim oraya çevirmişler orayı önem almışlar. Benim çocuğum olmasa başka birinin çocuk da olabilirdi. Başka bir annenin ciğeri de yana bilirdi. Kim oraya sebepliyse cezasını çeksin” dedi. Eda’yı su birikintisinden çıkaran dayı Selçuk Yaşar, “ Biz ailece piknik yapıyorduk. Baktım kuyunun üzerinde yatıyor. İçinden çıkardım baktım dudakları mosmor. Etrafında koruma yoktu bildiğimiz su birikimiydi. Kimse gelip burada kuyu var demedi. Derinlik beni çekiyordu zaten. Toprağa tutunup tek elimle çıkardım. Bulmamız 20 dakikayı buldu. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.