CHP - 28 Mayıs 2015 Perşembe 12:45

Kılıçdaroğlu: 81 ilin kültür merkezlerinin olmasını isteriz

A
A
A
Kılıçdaroğlu: 81 ilin kültür merkezlerinin olmasını isteriz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Sadece İstanbul’un değil Ankara’nın, İstanbul’un, İzmir’in, 81 ilin kültür merkezlerinin olmasını, insanların burada paneller dinlemesini, sinema, pek çok etkinliği hayata geçirmesini, izlemesini isteriz” dedi.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, katıldığı bir televizyon programında belediyeler ve yerel gündeme ilişkin soruları yanıtladı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın başını yürüttüğü ‘Kardeş belediyeler’ projesiyle ilgili soruya Kılıçdaroğlu, “Kardeş belediyecilik projesi gerçekten önemli bir proje. Bazı belediyelerimizin olanakları fazla ama Anadolu’daki bazı belediyelerimizin olanakları da kısıtlı. Orada seçimi kazanan belediye başkanlarımız belde halkına hizmet vermek zorundalar. Bazen bir cenaze aracına ihtiyaçları oluyor, bazen bir itfaiye aracına ihtiyaçları oluyor. Bazen bir kadın dinlenme merkezine ihtiyaç oluyor. O zaman kardeş belediye devreye giriyor. Sonuçta bir kamu hizmetini doğuya, güneydoğuya, Orta Anadolu’ya götürmüş oluyor. Kardeş belediyecilik projesi bu açıdan çok çok önemli. Belediyelerin karşılıklı dayanışması belde halkına daha iyi hizmetin götürülmesi. Amaç bu” yanıtını verdi. 

“EĞER TÜRKİYE’NİN GÜZELLİKLERİNDEN YARARLANACAKSAK HERKESİN YARARLANMASI LAZIM”

Bazı belediyelerin hiç deniz görmemiş çocukları doğudan, güneydoğudan alıp denizi gösterdiği ve oralara oyun grupları kurduklarıyla ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:
“Türkiye hepimizin Türkiye’si. Eğer Türkiye’nin güzelliklerinden yararlanacaksak herkesin yararlanması lazım. Bu konuda belediyelere büyük görev düşüyor. Diyelim ki, kırsaldaki bir belediyenin vatandaşlara veya orada yaşayan çocuklar büyük kentleri görmek isterler, denizleri görmek isterler, müzeleri görmek isterler, spor karşılaşmalarını görmek isterler. Sonuçta bunlara hizmet etmek gerekiyor. Hizmeti kim yapacak? Bunu bir iş adamından bekleyemezsiniz ama bir belediye bunu rahatlıkla yapabilir. Çünkü belediyenin zaten asli görevlerinden birisi de budur, belde halkına hizmet vermek. Belde halkı derken mutlaka belli bir yaşın üstünde olanlar değil herkes için, o beldede yaşayan bütün yurttaşlar için eşit hizmet götürmek zorunda, güzel hizmetler götürmek zorunda. Gayet güzel. Bu aynı zamanda bir talimat anlamına da geliyor değil mi? İzmir’e de götürmeliler, onları Uludağ’a da götürmeliler. Onları İstanbul’a da getirmeliler. Burada müzeleri gezmeliler. Bakın, çocuk oyuncak müzesi var İstanbul’da. Buraları gezdirmeliler. Sonuçta bütün güzelliklerden bizim çocuklarımız yararlanmalı.”

“HEMŞEHRİ BULUŞMALARI DEVAM EDECEK”

CHP’nin başlatmış olduğu hemşheri buluşmasının devam edip etmeyeceğinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, “Kesinlikle devam edecek. Diyelim ki, günün birinde Trabzon’dan kopup İstanbul’a gelen veya çocukluğu bulunduğu ilde, Trabzon’da veya Ordu’da geçen ama daha sonra İstanbul’a gelip burada siyasete atılıp belediye başkanı olan birisinin yine kendi babasının, dedesinin topraklarına gidip oradaki vatandaşlarla buluşması, İstanbul’un kültürünü oraya taşıması çok güzel bir şey. Sonuçta onlar İstanbul’a geldiklerinde kapılarını çalacakları ve kendi kültürlerine sahip birisinin kendi sorunlarını çözebilecekleri bir belediye başkanıyla da buluşacaklar. Böyle bir kapıda aralanmış oluyor. O açıdan hemşehri buluşması çok çok önemli. Bu da elbette devam etmeli, sürdürülmeli bu. Sonuçta biz kültürleri kaynaştırmalıyız. Değişen zamana kendimizi uydurmalıyız. Bunu en iyi az önce ifade ettiğiniz hemşehri dayanışmasıyla yapılabilir. Bunu yapabiliriz. İnsanlar doğdukları topraklardaki kültürü kendi ülkelerine, yani yerleştikleri veya çocuklarını okula gönderdikleri yerlere de getiriyorlar. Burada İstanbul’da özellikle çok sayıda il, ilçe, köy, hatta belde dernekleri var. Diyelim ki, Sivaslıların, Trabzonluların, Orduluların dernekleri var. Bunlar bir araya geliyorlar. Şimdi bu kültürler İstanbul’da yaşıyor. Ama İstanbul’da yaşayan bu kültür aynı zamanda işte Trabzon’da, Ordu’da, Giresun’da, Sivas’ta oralarda da yaşıyor. Karşılıklı bir kaynaşma olacaktır. Hem insanlar birbirlerini daha iyi tanıyacaklardır, hem de bizim topraklarda büyüyen, buradan İstanbul’a giden ve orada siyasete atılıp belediye başkanı olan birisi bize geldi, bizi unutmadı, bizimle dayanışma içinde bu duyguyu yaşatması elbette çok güzel” şeklinde konuştu.

“KAPANAN BELEDİYELERİ REFERANDUM YAPACAĞIZ VE AÇACAĞIZ”

CHP’nin 8 Haziran’da iktidar olursa en büyük sıkıntı olan Bütünşehir Yasası'nda ve kapanan beldeler konusunda çalışmalarının olup olmayacağı sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Elbette iki temel alanda sorun var. Başka sorunlarda var ama şimdi iki temel alandaki sorun şu. Birincisi, kapanan belediyeleri referandum yapacağız ve açacağız. Hayır belediyemiz açılmasın gerek yok biz büyükşehirden memnunuz diyorlarsa açmayacağız. Yani kararı orada yerleşen halka vereceğiz. Elbette yerinde hizmeti bekliyorsa biz belediyemizin açılmasını istiyoruz diyecekler, bizde belediyelerini açacağız. İkinci konu köy tüzel kişiliklerinin kaldırılmasıdır. Köy tüzel kişiliklerinin meraları vardı, onların arabaları vardı, araçları vardı, gayrimenkulleri vardı. Bunlar ellerinden alındı ve muhtar sıradan bir mahalle muhtarına dönüştü. Dolayısıyla onların da köy tüzel kişiliklerinde haklarını teslim edeceğiz. Yani muhtarı bulunduğu bölgede yine güçlü bir kişi yapacağız. Bu arada tabii Büyükşehir Belediye Yasası'nın çıkmasından sonra şimdi köylerde oturanlar su parası ödeyecekler, mimara proje çizdirecekler, imar yasasına tabi olacaklar. Şimdi bunlar daha henüz halk tarafından yeteri kadar anlaşılmadı. Büyükşehir yasası parlamentoda görüşülürken CHP milletvekilleri önerge verdiler. Bunları en azından kırsal kesime uygulamayın. Fakat AKP seçime girecekti ve bir yıl süreyle bunun uygulanmamasına karar verdiler. Böylece seçimden sonra ancak vatandaş bu yüklerle karşı karşıya gelecekti. Şimdi bu yüklerle karşı karşıya gelmeye başladı ve şikayet ediyor. Tabii o zaman şikayet ediyorsa yapılacak bir şey var bu yasayı bu haliyle çıkaran CHP’nin önerilerini dinlemeyen siyasal iktidara sandıkta ders vermek.”

“81 İLİN KÜLTÜR MERKEZLERİNİN OLMASINI İSTERİZ”

“Türkiye’de uzun süredir sonuçlanamayan AKM. Hizmet ve onarımı konusunda iktidara geldiği zaman Cumhuriyet Halk Partisi hizmete geçirecek mi burayı?” sorusuna Kılıçdaroğlu, “Kesinlikle hem onarımını süratli bir şekilde yapacağız. Tabi projenin sahibi, mimarı, Ondan izin alarak onun arzu ettiği şekilde onarımını yapacağız ve süratli bir şekilde İstanbulluların hizmetine sunacağız. İstanbul gibi bir kentte bir kültür merkezinin uzun yıllardır boş bırakılması, hizmete açılmaması aslında o siyasal iktidarın kültüre bakış açısını gösterir. Biz her halükarda sadece İstanbul’un değil Ankara’nın, İstanbul’un, İzmir’in, 81 ilin kültür merkezlerinin olmasını, insanların burada paneller dinlemesini, sinema, pek çok etkinliği hayata geçirmesini, dinlemesini, izlemesini isteriz. Dolayısıyla kültür açısından katılım bir şehirde yaşamanın ve olmazsa olmaz koşullarından birisidir. Biz bunu yapacağız” yanıtını verdi.

“CHP’Lİ BELEDİYELERİN HANGİ KOŞULLARDA NELERİ GERÇEKLEŞTİRDİKLERİNİN İYİ ANLATILMASI LAZIM”

CHP’li belediyelerin birçok projenin mimarı olmasıyla ilgili ise Kılıçdaroğlu, “İlk tanzim satış mağazası, ilk metro. Baktığınız zaman çok şey var. Yani CHP bunların hepsini başlatan, ilk tercihli yol bunları başlatan bir siyasal parti. Bugün CHP’li belediyeler gerçekten çok güzel hizmetler veriyorlar. Bütün yoksul mahallelerde kreş açıyorlar, kültür merkezleri açıyorlar, kadın sığınma evleri açıyorlar, engelliler için, onların istihdamı için olanaklar sağlıyorlar. Bizim sorunumuz belki şu, hizmeti beldeye veriyoruz dolayısıyla sunduğumuz hizmet, yaptığımız hizmet beldeyle sınırlı kalıyor. Bunun tanıtımı yeteri kadar olmuyor. Belki en büyük eksikliklerden birisi bu. Oysa bunun Türkiye’ye anlatılması lazım, gösterilmesi lazım CHP’li belediyelerin hangi koşullarda neleri gerçekleştirdiklerinin iyi anlatılması lazım. Ben zaman zaman belediye başkanlarımızla bir araya geliriz, onlarla konuşurken derim ki, AK Parti bir pire yapıyor deve gibi satıyor. Ama biz kocaman deve yapıyoruz pire kadar bile satamıyoruz. Bunun mutlaka şu veya bu şekilde tanıtılması lazım. Çok güzel projelerimiz var gerçekten. Gidin Eskişehir’e, gidin Aydın’a, gidin İzmir’e, gidin Tekirdağ’a, gidin Muğla’ya, buralara baktığınız zaman çok güzel projeler var ve bunlar hayata geçiriliyor. CHP’li belediyelerin olduğu kentlerde sosyal hayat var. O kentlerde hayat var. O kentlerde insanlar caddelerinde, sokaklarında özgürce dinlenirler, özgürce yürürler, özgürce tartışırlar. Bakın İstanbul’a İstanbullu nefes almak için nereye gider? İstanbullu nefes almak için ya Beşiktaş’a gider, ya Maltepe’ye gider, ya Kartal’a gider ya Beykoz’a gider” ifadelerini kullandı.

“KREŞLER 24 SAAT AÇIK OLMALI”

Kılıçdaroğlu, CHP’li belediye başkanlarına ilişkin olarak ise şunları kaydetti:

“Tabii onlar aslında benim ne düşündüğümü biliyorlar. Bütün özellikle gecekondu mahallelerinden başlayarak kreş yapmalılar. Kadın eğitim merkezleri kurmalılar, kadın sığınma evleri kurmalılar, çocuklarımız için özellikle kreşlerde okul öncesi eğitimi matematiği sevdirmeliler o çocuklarımıza. Aynı zamanda kreşler 24 saat açık olmalı. Diyelim ki bir aile bir komşu ziyaretine gidecekse veya bir sosyal etkinliğe katılacaksa çocuğunu güvenle bırakabileceği bir yer, yani kreş olmalı ve oraya bırakmalı. Akşam döndüğünde de çocuğunu aldığında evine gitmelidir. Zihinsel engellilere özellikle büyük yardımda bulunmalılar. Zihinsel engellilerin de hem çalışabilecekleri veya korunabilecekleri mekanlara ihtiyaç var. Onların yapılması lazım.” 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Öğrencilerin düzenlediği “Tükettikçe Tükeniyoruz Başka Dünyamız Yok” paneline yoğun ilgi Bolu’da lise öğrencileri tarafından hazırlanan “Tükettikçe Tükeniyoruz Başka Dünyamız Yok” başlıklı paneli yoğun ilgi gördü. Panele katılarak öğrencilerin sunumuna katkı sunan İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi Başkanı İlhan Sağsen, “İklim değişikliği uzun dönemde yağış ve sıcaklık patenlerini bozuyor. Dolayısıyla da bu hem doğal afetlerin miktarını, hem sıklığını hem de şiddetini arttırıyor” dedi. Liselerde Bilim Uygulamaları Projesi çerçevesinde Bolu İzzet Baysal Anadolu Lisesi’nden 6 öğrenci, küresel ısınma ve iklim değişikliği ile alakalı panel düzenledi. Panel başkanlığını Sude Özkan, sunumu ise İrem Gülmez, Şevval Can, Elif Yusufoğlu, Abdullah Çilingir, Umutgün Acer yaptı. “Tükettikçe Tükeniyoruz Başka Dünyamız Yok” başlıklı panele öğrencilere katkı sunmak için Bolu Teknokent bünyesinde faaliyet gösteren İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi Başkanı İlhan Sağsen ve Prof. Dr. Fatih Aydın da katıldı. Öğrencilerin yaptığı sunumun ardından konuklar yaptıkları bilimsel araştırmaları öğrencilere aktardı. Milli Eğitim Müdürlüğü’nün toplantı salonunda gerçekleştirilen panele çok sayıda öğrenci ve öğretmen katılım sağladı. “Geniş bir kitleye erişebilme imkanı bulacağız” Öğrencilerle panele katılmaktan dolayı mutlu olduklarını ifade eden İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi Başkanı Doç. Dr. İlhan Sağsen, “İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi olarak Bolu genelinde bütün ortaokul ve liselerimize farkındalık söyleşilerinde bulunuyoruz. Burada İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzle ve İzzet Baysal Anadolu Lisesi’yle beraber iklim değişikliğiyle alakalı program gerçekleştireceğiz. Bu programın güzel yanı öğrencilerimizle beraber bir panele katılacağız. İklim değişikliğiyle alakalı onlar sunumlarını yapacak. Bizler de iklim değişikliğiyle mücadelede çözüm yolları, sıfır atık, geri dönüşüm, enerji verimliliği, enerji tasarrufu, bu konularda Bolu genelinde bir bilgilendirme yapmış olacağız. Dolayısıyla da aslında bu hem bizim yapmak istediğimiz bu farkındalık söyleşilerinden bir tanesi ama bu sefer daha geniş bir kitleye erişebilme imkanı bulacağız” diye konuştu. “Yeni ağaçların dikilmesi son derece önemli” Çevre kirliliğine karşı önlem alınmazsa 50 yıl sonra yaşamı olumsuz etkileyecek olan birçok olumsuzluğun meydana geleceğini ifade eden Doç. Dr. Sağsen, “Orman olması son derece önemli. Yani bu dünya için yağmur ormanları, bizim ormanlarımız da dahil olmak üzere Türkiye’deki ormanlar çünkü ormanlar, okyanuslarla beraber en büyük karbon yatakları. Bizim tabiri caizse akciğerlerimiz olarak hep nitelendirilir. Aslında bu emisyonları emdiği içindir, karbon yutakları olduğu için. Dolayısıyla ormanlaşmanın devam etmesi yani orman kesiminin olmaması, hatta yeni ağaçların dikilmesi son derece önemli. Önlemler alınmazsa Türkiye genelinde ve küresel olarak sadece bir ulus devletin önlem alması da yetmiyor bu süreçte. Başta su kaynakları olmak üzere yaşamı olumsuz etkileyen birçok olumsuzlukla biz karşı karşıya geleceğiz” dedi. “İklim değişikliği uzun dönemde yağış ve sıcaklık patenlerini bozuyor” Son dönemde yaşanan fırtına, sel gibi afetlerin iklim değişikliği ile doğrudan bağlantısı olduğunu dile getiren Doç. Dr. Sağsen, “İklim değişikliği uzun dönemde yağış ve sıcaklık patenlerini bozuyor. Dolayısıyla da bu hem doğal afetlerin miktarını, hem sıklığını hem de şiddetini arttırıyor. Bunları engellemek için aslında Paris İklim Antlaşması çerçevesinde devletlerin üzerine düşen bazı sorumluluklar var. Emisyonları düşürmek, üretim teknolojilerini modernleştirmek, enerji verimliliğini arttırmak, bunun dışında kullandığımız enerji tipini değiştirmek, yani konvansiyonel yakıtlar yerine, özellikle kömür kullanımı yerine yenilenebilir enerji teknolojisine yönelmek. Bu noktada en önemli bizim kaynaklarımız. Bunun dışında da ekolojiyi korumak, yani okyanusları, denizleri kirlenmekten korumak. Geçtiğimiz günlerde yine bizim üzerinde durduğumuz tek kullanımlık plastiklerden vazgeçmek. Bunların tamamı ekolojik dengeyi alt üst ediyor. O yüzden bu konu ve bireysel olarak da biraz ihtiyaç analizinizi doğru yapmak, yani üretim tüketim neyi alıyoruz, neyi almıyoruz? Bu analizi doğru yapmak bu noktada önemli” dedi.
Bursa Başkan Aydın’dan kreş müjdesi Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, seçim döneminde açıkladığı ‘Osmangazi’nin Mahallelerine Kreş’ projesi çerçevesinde ilk kreşin Hamitler Mahallesi’nde inşa edileceğini müjdeledi. Seçim döneminde açıkladığı beyannamede Osmangazi’nin birçok noktasına kreş inşa edecekleri belirten Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, göreve gelmesinin ardından bu vaadini yerine getirmek adına çalışmalara başladı. Çocuklara çağdaş ve nitelikli bir eğitim imkanı sunmanın önemine dikkat çeken Başkan Aydın, bu hedef çerçevesinde ilk kreşi Hamitler Mahallesi’nde inşa edeceklerini belirtti. Osmangazi Belediyesi Mayıs Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda konu hakkında bilgilendirmede bulunan Başkan Aydın, Hamitler Mahallesi’nde mülkiyeti Osmangazi Belediyesi’ne ait arazi üzerine hayata geçirilecek kreşin Metin Azak isimli hayırsever bir vatandaşın katkılarıyla inşa edileceğini söyledi. Çocukların gelişimini çok yönlü destekleyebilmek için çağdaş ve güncel bir eğitim programı sunacak olan kreş için ilk kazmanın en kısa süre içerisinde vurulacağını dile getiren Aydın, kreşe hayırsever vatandaşın vefat eden kızının ismi olan Ayça Azak adının verileceğini açıkladı. Başkan Aydın, kreşin 80 çocuğa eğitim verebilecek kapasitede inşa edileceğini dile getirdi. Osmangazi Belediye Meclisi’nde görüşülen kreş inşa edilmesi yönündeki şartlı bağış maddesi, kreş, gündüz bakım evi, çocuk kulübü ve belediye hizmet alanlarında kullanılmak üzere ifadesinin eklenmesi ve Ayça Azak isminin verilmesi şartı ile oy birliğiyle kabul edildi.