DÜNYA - 14 Aralık 2024 Cumartesi 15:12 | Son Güncelleme : 14 Aralık 2024 Cumartesi 16:24

Kilisli şehit aileleri Suriye'ye istikrar ve barışın gelmesini istiyor

A
A
A

Suriye'deki iç savaşın en fazla etkilediği illerden biri olan Kilis'te roketlerin düşmesi sonucu 26 sivil vatandaş şehit oldu. Şehit aileleri, Suriye'de rejimin devrilmesi ile yeni dönemin başlamasını memnuniyetle karşılayarak sınır komşularının bir an önce huzur ve istikrara kavuşmasını istiyor.

2011 yılında Suriye'de patlak veren iç savaşta en çok bedel ödeyen il olan Kilis'te sivil şehit aileleri Esad'ın gidişini memnuniyetle karşıladı. Kimisi çocuğunu kimisi eşini kimisi annesini kaybetti Suriye'den atılan roketler nedeniyle. 26 sivil şehidin verildiği Kilis'te şehit aileleri sınır komşularında artık barış ve huzurun hakim olmasını istiyor.

Kilis Sivil Şehit ve Gazi Aileleri Dernek Başkanı olan ve aynı zamanda roketli saldırılarda annesi Hatice Evran'ı şehit veren Veysel Evran, 2016 yılında Kilis merkezine toplamda 125 roketin düştüğünü ve bu saldırılarda 26 şehit verdiklerini belirterek, "Bu düşen 125 roketten 26 şehidimiz var Kilis merkezde. Bunların bir tanesi de benim annem" dedi.

Evran, bu roket saldırılarında 96 kişinin de yaralandığını ve bunların arasında bazı ağır yaralıların yıllar içinde hayatını kaybettiğini vurguladı. Evran, “Bizim burada rahat yaşamamız için, evimizde güvenli olmamız için, Suriye'deki güvenli bölge oluşumu önemli. Suriye bitişik sınır komşumuz. Bizim şehit ve gazi aileleri olarak desteğimiz bu yöndedir” ifadelerini kullandı.

Kilisli şehit aileleri Suriye'ye istikrar ve barışın gelmesini istiyor

“Bizim burada güvende yaşamamız için bitişik sınır komşularımızın da güvende olması gerekiyor"

Türk askerinin Suriye'deki varlığının önemine dikkat çeken Evran, “Türk askerinin Suriye'de ne işi var dediklerinde, benim rahmetli annem 66 yaşındaydı vefat ettiğinde. Evinin bahçesinde roket düşmesi sonucu şehit oldu. Bunların içerisinde 5 yaşında kız çocuğumuz vardı, Döne Nisa Sezer. 5 yaşındaki kız çocuğunun ne gibi bir suçu olabilir, elinde nasıl bir silah olabilir. Bizim şehitlerimizin hiç suçu yokken, evlerinin bahçesinde iken vefat ettiler. Yani bizim burada güvende yaşamamız için bitişik sınır komşularımızın da güvende olması gerekiyor” ifadelerine yer verdi.

Suriye'deki iç savaş nedeniyle zorlu bir süreç yaşadıklarını anlatan Evran, “Rabbim bayrağımızı indirmesin, ezanımızı dindirmesin. Rabbim ülkemize dirlik düzen versin. Bir an önce de Suriye tarafı düzelsin. Tabii buradaki Suriyeli kardeşlerimiz de kendi topraklarında yaşasınlar. Biz ülkemizde emniyetli ve güvenli bir şekilde yaşamak istiyoruz. Bizim tek derdimiz bu” şeklinde konuştu.

“Esad'ın gitmesi bizi sevindirdi”

Zalim Esad'ın yıllarca halkına yaptığı zulmün ortaya çıktığını anlatan Evran, “Oraların sükûnete kavuşması, oraların itidalli olması, oraların savaştan uzak olması en çok bizi sevindirir. Esad'ın yaptığı zalimlikleri duyuyoruz, televizyondan görüyoruz. O hapishanedeki olan işkenceleri görüyoruz. İnsan olarak üzülüyoruz. Esad'ın gitmesi bizi sevindirdi. İnşallah bir an önce orası düzene girer, rahata kavuşur. Buradaki Suriyeli kardeşlerimiz de, herkes de kendi evine gider rahatça yaşar” diye konuştu.

Başkan Evran, Kilis'te şehit olan 26 sivil vatandaşın resmi olarak da şehitlik unvanına kavuşturulmasını isteyerek, “26 tane şehidimiz için devletimizden biz resmi olarak şehitlik unvanı talep ediyoruz. Bakın bize maddi anlamda bütün devletimiz destekleri verdi. Şehitlikte alakalı istihdam hakkı bir kişi her aileden aldı. Primsiz aylıklardan maaş bağlattı. Ama 8 yıldan beri biz gitmediğimiz mercii, gitmediğimiz nokta kalmadı. Bizim devletimizden bir an önce bütün şehitlerin ve gazi ailelerin adına şehitliğimizi talep ediyoruz” dedi.

“Suriye'de ne işimiz var diye sorulduğunda ben evladımı kaybettim”

2016 yılında Suriye topraklarında atılan roketin düşmesi sonucu 14 yaşındaki oğlu Mahmut Emre Arslan'ı kaybeden baba Selahattin Arslan ise Esad'ın gitmesi ile Suriye'de artık savaşların bitmesini beklediklerini söyledi. 22 Nisan 2016 tarihinde akşam saatlerinde Suriye tarafından atılan bir füze sonucu ekmek almaya giden oğlunu kaybettiğini belirten Arslan, “23 Nisan'da da şehidimizi gömdük. Tabii çok psikolojik sorunlar yaşadık. Çok kötü günler geçirdik, kendimizi toparlamaya çalışıyoruz. Ama devletimiz Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatları ile yaralarımızı sarma çabası içine girdi. Suriye'de ne işimiz var diye sorulduğunda ben evladımı kaybettim, 14 yaşında, yani nasıl ne işimiz var. Suriye'de artık istikrarın gelmesi lazım. Suriye'nin bir an önce toparlanması lazım. Suriyeli kardeşlerimin de kendi vatanlarına dönmesi lazım. Onlar da yuvalarını evlerini mallarını kaybettiler. Bir an önce bir huzur gelirse mutlu oluruz. Esad'ın devrilmesini biz sevinçle karşıladık. O bir diktatördü, halkına çok zalimlik etti. Çok zulüm yaptığını televizyon ekranlarında da ne kadar zalim ve zulüm yaptığını herkes dünya gördü. İnşallah Esad'ın yerine gelecek yeni iktidar yeni hükümet bir an önce Suriye'yi toparlar bir anca oradaki halk da huzura ve refaha kavuşur” ifadelerini kullandı.

Kilisli şehit aileleri Suriye'ye istikrar ve barışın gelmesini istiyor

“Esad zalim bir adamdı”

2016 yılında yine Dünya Kadınlar Günü olan 8 Mart'ta atılan roket sonucu şehit olan 54 yaşındaki Sıdıka Mavzer'in eşi Yaşar Mavzer de, “2016 Dünya Kadınlar Günü'nde eşimi kaybettim. Suriye'den atılan roketle. O günden belli psikolojimi düzelmeye çalışıyorum. Devletimiz sağ olsun, var olsun. Vatan, milleti uğruna binlerce şehit de verebiliriz seve seve” şeklinde konuştu.
Suriye'de Esad rejiminin düşmesini olumlu karşıladıklarını belirten Mavzer, “Esad zalim bir adamdı. Yerine gelen adamlar hiç olmazsa güzel bir rota çizer. 60 yıl sürdü ama sonuçta bitti. Bizler de Kilis'te halk olarak hedefin tam ağzında olan insanlarız. Şimdi devletimizin yaptığı operasyonlar bizi refaha kavuşturacak, vatan millet sağ olsun” diye konuştu.

Cahit Özçelik

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ankara’da 5 katlı binada korkutan yangın: 3 kişi yaralandı, 6 kişi dumandan etkilendi Ankara’nın Çankaya ilçesinde gece saatlerinde 5 katlı bir binada yangın çıktı. Yangının çıktığı dairede bulunan 3 kişi yaralanırken, 6 kişi de dumandan etkilendi. Edinilen bilgilere göre yangın gece saatlerinde Çankaya ilçesi Tunalı Hilmi Caddesi üzerinde bulunan 105 numaralı 5 katlı binanın 4’üncü katında meydana geldi. Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk belirlemelere göre yangın elektrik kaynaklı çıkarken yangın nedeniyle binada bir patlama meydana geldiği de iddia edildi. Yangının çıktığı dairede bulunan Yusuf Tayfun Çakmak, Gülhan Çakmak ve Fatma Fitnat Atalay yaralandı. Ayrıca yangının çıktığı dairede kalanlara yardım etmek isteyen vatandaşların da aralarında bulunduğu 6 kişi ise dumandan etkilendi. Yaralılar olay yerine gelen ambulanslar ile çevre hastanelere sevk edilirken hayati tehlikelerinin bulunmadığı öğrenildi. Yangın nedeniyle polis ekipleri güvenlik nedeniyle caddeyi ulaşıma kapattı ve itfaiye ekiplerinin çalışmaları sonucu yangın söndürüldü. Yangının olduğu binadaki vatandaşlara yardım eden Cem Meral ise o anları, “Bir bayan çığlık atarak dışarı çıktı. Hemen yukarı çıktım. Yangın başlamıştı. Yukarıda bir yaşlı teyze ve karı koca vardı. Yaşlı teyzeyi sırtıma alıp indirmek istedim, panik oldu teyze. Ben de yukarıda bulunan başka bir arkadaşı sırtıma alıp indirdim. Patlama oldu. O zaman hepsi aşağı inmişti, yukarıda kimse yoktu. Tüp olabilir, başka bir şey olabilir. Hiç tahmin edemiyorum ama ateşten dolayı bir şey patladı” şeklinde anlattı.