Avrupa Parlamentosu'nun müzakereleri geçici bir süre dondurma yönündeki tavsiye kararıyla ilgili bir açıklamalarda bulunan Kırcı, “AP oylamasından müzakerelerin geçici olarak dondurulması kararı çıktı. AP Başkanı Martin Schulz, onay süreci sonrasında belgeyi AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’ye, AB Konseyi ve üye ülkelerin yanı sıra Türk hükümetine ve TBMM’ye de gönderecek. Ankara bu kararı yok sayarak işleme sokmadan Türkiye’nin Brüksel’deki AB Daimi Temsilciliği aracılığıyla AP’ye iade edebilir. AP'nin onayladığı karar tasarısı, hukuki bağlayıcılığı olmasa da aralık ayındaki AB liderleri zirvesine etkisi önemli. Buradan çıkacak karar doğrultusunda Türkiye ile AB ilişkileri şekillenecek. Yani AP'nin üyelik müzakerelerini sonlandırma veya dondurma yetkisi yok; ancak alınan karar, AB Konseyi ve üye ülke yönetimlerine siyasi mesaj niteliği de taşıyor. Aslında bu da en başından beri samimiyet göremediğimiz Avrupa Birliği’nin tavrını açıkça ortaya koyuyor” dedi.
Kırcı, üyelik müzakerelerinin Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ortaya çıkan durum ve OHAL uygulamasının getirdiği şartlar sebebiyle geçici olarak dondurulduğunu ve üyelik müzakerelerinin ancak OHAL uygulaması bittikten sonra başlayabileceğini belirtti.
“Bu karar ikiyüzlü bir karardır”
Kırcı, “Bu karar maalesef ikiyüzlü bir karardır. PKK’yı terör örgütü olarak kabul etmelerine, kendilerinin de terörle mücadele vermelerine rağmen bizim mücadelemizi eleştiriyor ve böyle bir karar alıyorlar. Biz 14 yılda yaptığımız hiçbir yatırımı onlar sayesinde yapmadık, bundan sonra da 2023 hedeflerimize hiç durmadan AB ile ya da AB'siz devam edeceğiz. Elbette ilişkilerimizi sürdürmekten yanayız ama AB’nin kararlarında hakkaniyetli olmasını bekliyoruz. Kaybeden kesinlikle AB olur biz olmayız” dedi.
Kırcı, “Avrupa demokrasiyi bu kadar savunuyorsa o zaman Türkiye’nin demokratik mücadelesine de saygı duymak zorundadır. 15 Temmuz Darbe Teşebbüsü için yaptıkları gecikmiş ve zayıf kınamalarını unutmadık. Açıkça ve en güçlü şekilde arkamızda durmalı ve terör örgütlerine arka çıkmamalıydılar. Terörle mücadelemize destek vermedikleri, 15 Temmuz’a kayıtsız kaldıkları yetmezmiş gibi teröristlere kol kanat geriyorlar. Tüm bunlardan sonra demokrasiden, medya özgürlüğünden ya da terör eylemleri dolayısıyla tutuklanan gazetecileri bahane etmeleri büyük bir yanılgıdır” ifadesini kullandı.
İbrahim Aldemir
