SAĞLIK - 20 Aralık 2018 Perşembe 17:04

Kışın gelmesiyle artan bacak atardamar tıkanıklıklarına dikkat

A
A
A
Kışın gelmesiyle artan bacak atardamar tıkanıklıklarına dikkat

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Filiz Erdim soğuk havalarla beraber artan atardamar tıkanıklıkları hakkında açıklama yaptı. Dr. Erdim, soğuk havalarda mutlaka ayaklarını korumalarının önemine dikkat çekerek, "Mümkün olduğunca evde kalmalı ve evi de en az 18 derecede olacak şekilde sıcak tutmalıdır" dedi.

Yapılan araştırmalar Kış aylarında kan kolesterol düzeyinin yaz aylarına göre daha yüksek olduğunu gösteriyor. Medicana Bahçelievler Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Filiz Erdim soğuk havalarla beraber artan atardamar tıkanıklıkları hakkında paylaşımlarda bulundu. Dr. Erdim, "Soğuk hava; nabız artışı, kanda pıhtılaşma artışı ve kan basıncı artışına neden olup, özellikle koroner kalp hastalığı olanlarda ve belli bir yaşın üzerindeki kişilerde kalp krizini tetikleyebiliyor. Koroner kalp hastalarında soğuk havalarda ılık havalara göre daha kolay göğüs ağrısı oluşur. Bunun nedenleri kalp damarlarında soğuğa bağlı daralma ve soğuğun vücudun enerji ihtiyacını arttırarak kalbin yükünü artırmasıdır” dedi. 

"Kadınlar erkeklere oranla kolesterol artışına daha yatkın"
Sıcak havalarda iştah azalır, ağır gıdalar terlemeyi artırıp rahatsızlık verdiği için pek tercih edilmediğini kaydeden Dr. Erdim, "Ancak kışın soğuk hava ile birlikte ağır yemekler tüketmeye başlarız. Bu da vücuda harcayabileceğinden daha fazla enerji almamıza sebep olur. Fazla gelen enerji vücutta yağa dönüştürülür ve artan yağ oranı kolesterolü yükseltir. Kolesterol her insanın kanında olması gereken bir maddedir. Yetersiz beslenme ile kolesterol değerleri çok düşer ve bu da tehlikeli bir durumdur. Kolesterol düzeyini değerlendirirken, hastanın ek bir hastalık durumunun olup olmadığı göz önünde bulundurulur. Cinsiyetine yönelik bir takım genetik faktörlere dayalı olarak kadınlar, erkeklere oranla kolesterol artışına daha yatkındır" diye konuştu.

Kolesterolün yükselmesi damar tıkanıklığına işaret
Her iki cinsiyette de genel fiziksel aktivite düzeylerinin, yaz aylarında kışa göre daha fazla olduğunu belirten Dr. Erdim, sözlerini şöyle sürdürdü: "Fiziksel inaktivite, koroner kalp hastalığı ile kuvvetle pozitif ilişkilidir. Akşamları çok hareket etmediğimiz ve uykuda da çok fazla kalori harcamadığımız için vücut fazla alınan kaloriyi depolar. Bu kaloriyi yakmak için hareket etmemiz gerekir. Kolesterolün yükselmesi dolaşan kanda birikmesi demektir ve bu durum damar tıkanıklığına sebep olabilir. Doğal yöntemlerle kolesterolü düşürmek mümkündür. Özellikle Omega 3 yönünden zengin besinlerin tüketilmesi gerekir. Bunun için sık sık balık tüketilmesini öneriyoruz" şeklinde konuştu. 

Dr. Erdim, "Yapılan son 10 yıllık çalışmalarda soğuk havalarda kanın pıhtılaşma aktivitesinin de arttığı ve bu durumun kalp ve damar hastalıkları ile güçlü ve tutarlı ilişkisi olduğu gösterilmiştir. Soğuk havalarda kalp ve damar hastalıklarının pik yapmasında bu durum da etkilidir. Bu nedenle kalp ve damar hastalıkları olan kişilerin kullandıkları pıhtılaşmayı önleyen ilaçlarını ihmal etmemeleri gerekmektedir" önerisinde bulundu.

D vitamini eksikliğine dikkat
Mevsimsel D vitamini düzeylerinde de değişiklikler olduğunu ve sonbahar ve kış aylarında giderek azaldığını söyleyen Dr. Filiz Erdim, "D vitamini eksikliğinin damar sertliği ve buna bağlı olarak gelişen kalp ve damar hastalıklarında rolü olduğu görülmüştür. D vitamini eksikliğinin giderilmesi de bu nedenle önemlidir" diye bilgilendirdi.

Damar tıkanıklığınız varsa kendinizi soğuktan koruyun
Bacak damarlarında tıkanıklığı olan kişilerin de kendilerine özen göstermeleri gerektiğinin altını çizen Dr. Erdim, soğuk havalarda mutlaka ayaklarını korumalarının önemine dikkat çekerek, "Mümkün olduğunca evde kalmalı ve evi de en az 18 derecede olacak şekilde sıcak tutmalıdır. Alınacak önlemlerin başında doktorlarının önerilerini dinlemek ve ilaçlarını düzenli kullanmak gelir. Dışarı çıkarken soğuktan koruyucu giysileri seçmeli ve özellikle ayakları korumalıdır. Dolaşımı bozmayacak çok sıkı olmayan ama sıcak tutan çoraplar tercih edilmeli, ayakkabıların tabanları kaygan olmamalıdır. Düşme sonucu alınan yaralar ve kırıklar da dolaşım bozukluğu nedeniyle tedavisi zor bir hal alabilir" ifadelerini kullandı.

Op. Dr. Filiz Erdim, sözlerini şöyle sonlandırdı: "Özetle, çevresel ve biyolojik faktörlerin rolünün bilinmesi, özellikle hastalık riski taşıyan kişilerde, önleme tedbirlerini ve eğitim stratejilerini geliştirmek için kullanılabilir. İnsanlar soğuk mevsimlerde artan kardiyovasküler hastalık riski hakkında bilgilendirilmeli ve düzenli fiziksel aktivitenin ve kışın sıcak giyinmenin önemi hakkında eğitilmelidir. Ayrıca insanlar D vitamini açısından zengin beslenme ve düşük yağ alımı dâhil olmak üzere sağlık diyet alışkanlıklarını sürdürmek için motive edilmelidir".  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.