SAĞLIK - 15 Mayıs 2019 Çarşamba 13:45

Kıskançlıkla başa çıkma tüyoları

A
A
A
Kıskançlıkla başa çıkma tüyoları

Uzman Psikolojik Danışman Şenol Baygül, ilişkilere zarar veren kıskançlıkla başa çıkma konusunda önemli bilgiler verdi.

Genel anlamıyla kıskançlık önemsenen birinin kaybedileceği ya da ilişkinin bozulacağına yönelik korku, ilişkinin varlığına yönelik algılanan tehdit ve bu tehdide karşılık verilen bir tepki, olumsuz tutum olarak tanımlanabileceğini dile getiren Uzman Psikolojik Danışman Şenol Baygül, “Yapılan bir araştırmaya göre Türkiye, kıskançlık konusunda Brezilya ve Çin’in ardından üçüncü sırada yer alıyoruz. Kıskançlık romantik ilişkilerde etkili, yaygın ve zarar verici duygulardan biri olarak öne çıkmaktadır. İlişkiyle ilgili sorunların ve boşanmanın en önemli nedenlerinden biri olarak görülür. İlişki, Çift, Evlilik danışmanlığına başvuran çiftlerin üçte birinin kıskançlık temelli sorunlarla ilgili olduğunu söyleyebiliriz” dedi.

Uzman Psikolojik Danışman Şenol Baygül, kıskançlık ilişkinizi yiyip bitirmeden neler yapılabileceği konusunda şunları söyledi: 

“Öncelikle şu bilinmeli ki kıskançlık sizinle, ihanet karşı tarafla ilgilidir. Sizin kontrolünüz kendinizle ilgili şeyler üzerinde olabilir. Her şeyi kontrol edemezsiniz. Sadakat baskı ile sağlanabilecek bir şey değildir. Aldatmak ya da ilişkiyi bitirmek isteyen ne yaparsanız yapın bir yolunu bulacaktır. Sadakatin tek yolu sevgidir.
Anı yaşayın. Bir ilişki içindeyseniz partneriniz tarafından tercih edilmişsiniz demektir. Bunun geçip geçmeyeceğiniz sorgulamak işlevsiz olacaktır. Biri sizden uzaklaşacaksa bunu kıskançlıkla ya da baskı kurarak engelleyemezsiniz. Aksine böyle bir yaklaşım eşinizi uzaklaştırır. 

Kıskançlığın altında yatan sebepleri bulmaya çalışın. Mesela negatif eleştirel iç sesinizin farkına varmak ilk adım olsun. Davranışın kökenini anlamak onu kontrol edebilmeye yardımcı olabilir. 

Kıskançlığın üstesinden gelebilmek için güven inşa etmek gerekir. İlişkiyi paylaşan taraflar, her ne olursa olsun, paylaştıkları sevgi ve saygının ilişkilerini dış etkilerin tehdit etmesini önleyeceğini bilecek kadar güvenmelidir. Eğer kıskançlığın ilişkinizde problem olduğunu fark ettiyseniz, kimin kıskanç olduğu önemli değil, bu her iki taraf için de sıkıcı olabilir. Bu sorunu aşmak sabır, iyi bir iletişim ve inanışların(düşünce) değişmesi ile olur. Bu süreçte beraber hareket etmek önemlidir. 

Eğer kararlı bir ilişki içindeyseniz bir miktar özgürlüğü feda etmelisiniz. Başınıza buyruk hareket edemezsiniz, diğer kişinin nasıl hissettiği konusunda bazı sorumluluklarınız var. Kıskançlıkla başa çıkmanın olumsuz yollarından biri eşe “bu senin sorunun” ya da “ben bir şey yapmadım” demek. Bu ağlayan bir çocuğa annesinin “Ağlamayı kes, sana ne oluyor?” demesine benziyor. Bu asla işe yaramaz. Bunun yerine “bunun neden olduğunu anlayabiliyorum” diyebilirsiniz. Eşinizin rahat hissetmesini ve sakinleşmesini sağlayabilir ve daha sonra isteklerinin uygulanabilir olup olmadığına karar verebilirsiniz. 

Beklentilerinizi azaltın. “Partnerim asla başkasıyla ilgilenmemeli”, “Eşimin ne yaptığını her zaman bilmeliyim” gibi temel inançlarınızı gözden geçirin. Bu kesin yargılar sizi kıskançlığa daha yatkın hale getirebilir.
Kontrol davranışlarınızı yeniden değerlendirin. Sizi güvence altına alacağını düşündüğünüz davranışlar (eşinizi sorgulamak, telefonlarını kontrol etmek, sosyal medyasını takip etmek) aslında sizi sadece daha fazla endişelendirir. Bu işlevsiz başa çıkma stratejileri eşinizle olan bağı zedeler. Ve de sizin onun gözündeki imajınızı ve size olan saygısını yok eder.

Gerçek ile kurguyu karıştırmayın. Kıskançlık hayal gücünün yıkıcı kullanımı tarafından kontrol edilir. Zihninizde oluşturduğunuz şeylere dikkat edin, her düşündüğünüz gerçek değildir. Bir süre gözlem yapmakta fayda var. 

Hayal gücünüzü kullanmak zorundaysanız en kötü olanı hayal edin. Ya ayrılırsanız, ne olur? Bu ilişki bitecek olsa hayatınızı nasıl yönlendirirsiniz? 10 olumlu cevap sıralayın. 'o olmadan yaşayamam!' diyorsanız o olmazsa nasıl yaşayacağınızı hayal edin. 

Kulağa sıradan gelebilir ama eşinize inanmaya ne dersiniz? Bir süre güvenemeyebilirsiniz ama inanıyormuş gibi yapmayı deneyin ve sadece gözlem yapın. Somut delik yoksa ihanet de yoktur. 

Söylemesi yapmaktan daha kolay olabilir ama kendinizi başkalarıyla kıyaslamaktan vazgeçin. Kıskançlık hissettiğinizde ne düşündüğünüze bir bakın. 'Onda ne buluyor?' sorusu kolaylıkla 'Benden daha zayıf/akıllı/çekici.' cümlesine dönüşebilir. Böyle düşünmek yetersiz ve değersiz hissettirmekten başka işe yaramaz.

İnsanlar sadece belirgin özellikleri için mi sevilir? 

Eşinizle iletişim kurun. Kıskançlık yaşıyorsanız bunu eşinizle konuşun ama konuşma şekli önemlidir. Öfkeli ya da iğneleyici konuşur, eşinizi suçlarsanız bu işe yaramaz. Sakince duygularınızı açıklayın ve nasıl çözüm bulacağınızı tartışın. 

Kıskanç davranışı kontrol etmek kimi zaman zor olabilir. Altta yatan nedenler nadiren kendi başlarına yok olurlar. Tüm seçenekleri denediniz ancak kıskançlık ilişkide sürekli tekrarlayan davranış şekline dönüştüyse profesyonel bir uzman yardımcı olabilir ve altta yatan sebeplerle başa çıkmak için destek olabilir.”  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Özgür Mumcu Nilüfer’de okurlarıyla buluştu Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği "Koza Buluşmaları" söyleşilerinin konuğu olan ünlü yazar Dr. Özgür Mumcu, son romanı "Dünyalılar" üzerinden çağımızın toplumsal meselelerini ele aldı. Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği Koza Buluşmaları’nın son konuğu, çağdaş Türk edebiyatının önemli isimlerinden Dr. Özgür Mumcu oldu. Koza Kütüphane’de gerçekleşen ve Hakan Akdoğan’ın moderatörlüğünü yaptığı "Yalnızlık, İletişim, Temas: İnsanlık Ne Kadar Hazır?" başlıklı söyleşi, sanatseverlerin yoğun ilgisiyle karşılandı. Etkinliği Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’in eşi Nuray Özdemir de takip etti. Söyleşide son romanı "Dünyalılar" üzerinden insanlığın içinden geçtiği dönüşüm sürecini değerlendiren Mumcu, uzaylıların aslında bir metafor olarak kullanıldığını belirtti. Yazar, romanında uzaylıları toplumsal fay hatlarını görünür kılmak için bir araç olarak kullandığını ifade ederek, "Uzaylılar gelirse ne yapardık, ne kadar hazırız buna diye düşündüm. Gramsci’nin 1930’larda söylediği gibi geçiş dönemlerindeyiz. Ölmekte olan ölemiyor, doğmakta olan doğamıyor. Şimdi canavarlar zamanı" dedi. Mumcu, romanında önemli yer tutan bio-akustik alanından ve hayvanların ses ile iletişiminden bahsetti. Yunusların ve balinaların iletişim yöntemlerinden etkilendiğini belirten yazar, "Ya uzaylılar gelir ve hayvanlarla konuşursa, bizle hiçbir irtibat kurmak istemezlerse diye düşündüm. Yapay zeka teknolojisiyle birlikte bu alanda büyük gelişmeler yaşanıyor. Bio-akustik bize evren ve dünyamızla ilgili birçok kapıyı aralayacak gibi görünüyor" diye konuştu. Sosyal medya ve dijitalleşmenin oluşturduğu sorunlara da değinen Mumcu, herkesin cebinde farklı bir dünya taşıdığını ve ortak gerçeklik duygusunun kaybolduğunu vurguladı. "Algoritma meselesi başlı başına acayip bir hadise. Hepimizin telefonunda başka bir dünya var. Bu da ortak gerçeklik duygumuzu aldı. Herkes orada başka bir dünya yaşadığı için kutuplaşıyor. Ana akım medya kalmadığı zaman hangi ortak gerçekler üzerine konuşacağız?" diyerek dijital çağın oluşturduğu paradoksa dikkat çekti. Yazar, sosyal medyadan uzak durmanın artık bir lüks haline geldiğini belirterek, "Bu dönemde yalnız başına, dağda yaşamak istiyorsan zengin olman gerekiyor. Eskiden tam tersiydi, insanlar oradan şehirlere kaçmaya çalışıyordu ama şimdi şehirlerden kaçalım, internete ihtiyacımız olmasın deniliyor" ifadelerini kullandı. Yazım tekniği hakkında da konuşan Mumcu, ironinin sinizme dönüşmemesi gerektiğini vurguladı. Mumcu, "İroniyi çok fazla devam ettirirseniz o sinizme gidiyor. O zaman da her şeyi boş verelim, bu dünyanın bir anlamı yok, zaten her şeye dalga geçelim gibi nihilizme doğru hızla ilerleme ihtimali var. Hele dünyanın ve Türkiye’nin bu zor durumunda insanın kolaylıkla düşebileceği bir tuzak sinizm" dedi. Romanlarını katmanlı yazmaya özen gösterdiğini belirten yazar, 16-17 yaşında bir gencin de kitabı başından sonuna zevkle okuyabilmesini önemsediğini ifade etti. Söyleşinin sonunda umut mesajı veren Mumcu, insanların hem korku hem de şefkat duygularını aynı anda yaşayabildiğini, bunun doğal olduğunu belirterek, "Bazen şefkat duyuyoruz, bazen korkuyoruz. İnsan böyle bir tür. Temel nokta, ihtiyatlı bir iyimserlik içinde olmamız ve öncelikle daha iyimser tarafı ön plana çıkarmamız. Çok umutsuz bir dönemden geçiyoruz ama umudu bırakmamak gerektiğini düşünüyorum" dedi. Söyleşinin sonunda katılımcıların sorularını da yanıtlayan Özgür Mumcu’ya, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’in eşi Nuray Özdemir günün anısına hediye verdi. Mumcu, etkinliğin sonunda son romanı "Dünyalılar"ı okurları için imzaladı.
Bursa Rıfat Ilgaz’ın Öksüz Civciv’i çocukların karikatürlerinde hayat buldu ’Yılın Yazarı Rıfat Ilgaz’ etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen Karikatür Atölyesi sergisi açıldı. Konak Kültürevi’nde açılan sergide, çocukların Öksüz Civciv öyküsünden esinlenerek çizdikleri 51 karikatür eser 12 Kasım’a kadar ziyaret edilebilecek. Nilüfer Belediyesi’nin ’2025 Yılının Yazarı Rıfat Ilgaz’ etkinlikleri kapsamında düzenlediği Karikatür Atölyesi Sergisi, Konak Kültürevi’nde açıldı. Serginin açılışına Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Okan Şahin de katıldı. Mart ayında Mehmet Kahraman eğitmenliğinde başlayan atölyede 48 çocuk eğitim aldı. Çocuklar önce Rıfat Ilgaz’ın "Öksüz Civciv" isimli öykü kitabını okudu, ardından da bu öyküyü kendi hayal dünyalarında yorumlayarak çizimlerine aktardı. Atölye sonunda ortaya 51 karikatür eseri çıktı. Serginin açılışında konuşan Başkan Yardımcısı Okan Şahin, Nilüfer’in kültürün, sanatın ve sporun başkenti olduğunu vurguladı. Gençler, çocuklar, kadınlar ve dezavantajlı grupların öncelikleri olduğunu belirten Şahin, "Yılın Yazarı etkinliği bizim için çok kıymetli. Bu etkinlikler yıl boyunca sürüyor. Bu etkinlik kapsamında çocuklarla bir arada olmak bizim için mutluluk. Bu atölyeye katılan ve eser sunan tüm çocuklarımıza, emeği geçen kıymetli hocamıza ve ailelere teşekkür ediyorum" dedi. Eğitmen Mehmet Kahraman ise Yılın Yazarı Karikatür Atölyesi Sergisi’nin geleneksel bir hale geldiğini söyledi. Kahraman, "Her yıl çocuklarla birlikte yılın yazarı ile ilgili karikatürler çiziyoruz. Çocuklara kitap veriyoruz ve onlar da bu kitapları okuyarak, sonrasında ortaya çok güzel eserler çıkarıyorlar" diye konuştu. Açılış konuşmalarının ardından Okan Şahin, katkıları için Mehmet Kahraman’a hediye verdi. Etkinlikte çocuklara sertifikaları dağıtıldı. Şahin, sergiyi gezerek çocukların karikatürlerini de inceledi. ’2025 Yılının Yazarı Rıfat Ilgaz: Karikatür Atölyesi Sergisi’ 12 Kasım tarihine kadar Konak Kültürevi’nde ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek.