DÜNYA - 20 Temmuz 2017 Perşembe 13:43

KKTC'den Rumlara rest: 'Yolumuza Türkiye ile devam ederiz'

A
A
A
KKTC'den Rumlara rest: 'Yolumuza Türkiye ile devam ederiz'

Azerbaycan merkezli uluslararası haber ağı The Great Middle East'e konuşan KKTC Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, son gelişmelere dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Mülakatta, Türkiye'nin çıkarlarını gözeteceklerini belirten Bakan Ertuğruloğlu, Kıbrıs Türkünün, "Büyük Türk ulusunun ayrılmaz bir parçası" olduğunu ifade etti.

Kısa süre önce KKTC'nin tanınması yönünde kampanya başlatan The Great Middle East, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile bir röportaj gerçekleştirdi. İsviçre'de başarısızlıkla sonuçlanan Kıbrıs görüşmelerine dair önemli değerlendirmelerde bulunan Bakan, Rum tarafının tutumuna tepki göstererek, "Büyük Türk ulusunun ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türkü, yoluna kader birliği yaptığı Anavatan Türkiye ile devam edecektir." dedi.

Bakan Erturuloğlu'nun Rusça ve İngilizce yayınlanan açıklamalarının Türkçe'si ilk kez Türkiye gazetesinde yer aldı. Röportajdan önemli satır başları şöyle;

"RUMLAR TÜRKLERİN EŞİT STATÜDE OLMASINA KARŞI ÇIKIYOR"

50 yıllık müzakere süreci, tarafların Kıbrıs konusundaki pozisyonları ve vizyonlarının taban tabana zıt olduğunu nihai bir şekilde ortaya koydu. Kıbrıs Türk tarafı, adanın iki sahibinden biri olarak bütün samimiyetiyle eşit ortaklık zemininde bir uzlaşı ararken, Kıbrıs Rum tarafı Kıbrıs’ın bir Helen adası olduğu noktasından hareketle hakimiyetçi bir yaklaşım izlemiş, Kıbrıs Türk halkına eşit bir statü tanınmasına ısrarla karşı çıkmıştır. Rum tarafının bu yaklaşımının tarihi, hukuki ve siyasi açıdan yanlış olduğu ve bir temele dayandırılamayacağı açık.

"KARŞILIKLI SAYGI İÇERİSİNDE YAŞAMANIN YOLLARINI ARAMALIYIZ"

Coğrafya, Kıbrıs’taki iki eşit halkı, sorunlarına iyi komşuluk ilişkileri içinde karşılıklı anlayışa dayalı bir uzlaşı bulmaya zorlamaktadır. Bunu federasyon yoluyla sağlamaya yönelik girişimler başarıya ulaşamadığına göre, çabalarımızı iyi komşuluk ilişkileri temelinde, karşılıklı saygı ve yan yana barış içinde yaşamanın yollarını aramaya yönlendirmeliyiz. Bu hem bizim vizyonumuz hem de gelecek nesillere karşı sorumluluğumuz.

"ANAVATAN TÜRKİYE İLE YOLA DEVAM EDECEĞİZ"

Kıbrıs Türkü alternatifsiz değil. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Anavatan Türkiye ile istişarelerini sürdürmekte. Bu görüşmelerin neticelenmesini müteakip izlenecek ortak yolda gerek Kıbrıs Türkü gerekse Türkiye’nin çıkarları gözetilerek çalışmalarımız sürecektir. Büyük Türk ulusunun ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türkü yoluna kader birliği yaptığı Anavatan Türkiye ile devam edecektir. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Kuyumcu soygununda karar açıklandı Karabük’ün Safranbolu ilçesinde bir kuyumcuya silahlı ve maskeli şekilde düzenlenen soyguna ilişkin davada mahkeme karar vererek, sanıklar hakkında ’nitelikli yağma’, ’mala zarar verme’ ve ’ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından ayrı ayrı cezalandırıldı. Karabük 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4. celsede karar duruşması görüldü. Mahkemeye tutuklu sanıklar Cemal Çelikay (21), Emre Ünlük (21), Rıza Çelikay (19), Ramazan Karakaş (33) ve Eyüp Emir Eper (20), avukatları ile sanık yakınları katıldı. Mahkeme başkanı soygunu gerçekleştirdikleri iddia edilen sanıklara tek tek son sözlerini sordu. Sanıklardan Cemal Çelikay, "Kendim için değil ailem için bir şans istiyorum. kimseye zarar vermek istemedim ve silahı bir kez ateşledim. Pişmanım ve beraatımı istiyorum" derken, kardeşi Rıza Çelikay ise "Kimseye zarar vermek istemedim, sadece kaçarken kendi elimdeki silah ateş aldı ve yaralandım" diyerek beratını istedi. Tutuklu sanıklardan Emre Ünlük, nitelikli yağmayı kabul ederek, öldürmeye teşebbüs suçunu kabul etmediğini ve bir anlık gafletle bu suçu işlediklerini, bununda yoksulluk ve fakirlikten yaptıklarını ifade ederken, Ramazan Karakaş ise, yardım ve yataklık ile gözcülük yapmadığını, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek beraatını istedi. Soygun girişimine silah temin eden Eyüp Emir Eper ise, silahı satın aldığı için çok pişman olduğunu, askerlik görevini yaparak topluma kazandırılmak istediğinden beraatını talep etti. Son sözlerini dinleyene mahkeme heyeti sanıklardan Cemal Çelikay, Rıza Çelikay ve Emre Enlük’e " Nitelikli Yağma Suçu"ndan 149/1 maddesinin A- B- C ve D bendinden 13 yıl hapis cezası ve ayrıca mala zarar vermeden de 1’er yıl hapis cezası verdi. Ramazan Karakaş ve Eyüp Emir Eper’e de aynı suçtan 13 yıl hapis cezası verirken, iki sanığa indirim uygulayarak 6 yıl 6 ay hapis cezasına çaptırıldı. Mahkeme heyeti ayrıca, öldürmeye teşebbüs suçundan ise 3 sanığa ayrı ayrı berat verdi.
İstanbul Sadettin Saran: "Şahsıma yönelik bir algı operasyonu yürütüldüğü görülmektedir" Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, gündeme düşen konuşmalar ve paylaşımlarla ilgili, "Bazı görüntü ve paylaşımlar üzerinden şahsıma yönelik bir algı operasyonu yürütüldüğü görülmektedir. Söz konusu video ve içeriklerde yer alan kişinin ben olmadığım defalarca kanıtlanmış olmasına rağmen, bu materyallerin bugün yeniden servis edilmesi açık bir itibar suikastı niteliğindedir" açıklamasını yaptı. Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, geçtiğimiz günlerde ifadeye çağrıldığı ’uyuşturucu operasyonu’na yönelik bugün de sosyal medyaya düşen WhatsApp konuşmaları üzerine açıklama yaptı. Saran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, söz konusu video ve içeriklerde yer alan kişinin kendisi olmadığını dile getirdi. Saran, paylaşımında şu ifadeleri kullandı: "WhatsApp üzerinden maksatlı şekilde yeniden dolaşıma sokulan; yıllar öncesinden bu yana defalarca tekzip edilmiş, tarafımla hiçbir ilgisi bulunmadığı açık ve kesin biçimde ortaya konmuş bazı görüntü ve paylaşımlar üzerinden şahsıma yönelik bir algı operasyonu yürütüldüğü görülmektedir. Söz konusu video ve içeriklerde yer alan kişinin ben olmadığım defalarca kanıtlanmış olmasına rağmen, bu materyallerin bugün yeniden servis edilmesi açık bir itibar suikastı niteliğindedir. Avukatlarım, bu iftira niteliğindeki içerikleri yayan ve yayılmasına aracılık eden tüm kişi ve kuruluşlar hakkında suç duyurusunda bulunacaktır. Öte yandan, bugün bazı medya mecralarında yer alan ve tamamen özel hayata ilişkin olan yazı ve yorumlar da hukuka ve basın etiğine açıkça aykırı olup, kişilik haklarının ağır ihlali anlamına gelmektedir. Bu yayınlar hakkında da gerekli hukuki süreçler derhal başlatılacaktır. Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarım."