SAĞLIK - 25 Eylül 2019 Çarşamba 17:39

'KOAH hastalarının 5’de 1’i hastalıklarının farkında'

A
A
A
'KOAH hastalarının 5’de 1’i hastalıklarının farkında'

Prof. Dr. Hasan Bayram, "Çalışmalarda, Türkiye’de yaklaşık 5 milyon KOAH’lı hasta olduğu gösterilmiş. Bunların ancak 5’de 1’i hastalıklarının farkındalar. Burada da ciddi bir eğitim ve farkındalık oluşturma sorunumuz var" dedi.

Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Hasan Bayram, 25 Eylül Dünya Akciğer Günü nedeniyle akciğer hastalıkları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Bayram, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı’na (KOAH) dikkat çekerken, birçok kişinin KOAH olduğunun farkında olmadığını belirtti. Solunum yolu hastalıklarının nedenlerine değinen Prof. Dr. Bayram, tütün ve tütün ürünlerine dikkat çekerken, hava kirliliğinin de büyük oranda etkili olduğunu vurguladı. Ayrıca Prof. Dr. Bayram, akciğer hastalıkları ile yoksulluk arasında doğrudan bir ilişki olduğunu kaydetti.

"Hastane yatışlarının yüzde 13’ünü solunum sistemi hastalıklarına bağlı yatışlar oluşturuyor"

Dünya Akciğer Günü’nün önemine dikkat çeken Prof. Dr. Hasan Bayram, "Bu yıl 3’üncü kez kutlanıyor. Amaç, solunum sistemi hastalıklarına dikkat çekmek. Solunum sistemi hastalıkları, dünyada önemli sağlık yükünü oluşturuyor, önemli hastalık ve ölüm nedeni. Ülkemizde de durum benzer. Hastane yatışlarının yüzde 13’ünü solunum sistemi hastalıklarına bağlı yatışlar oluşturuyor. Toplam ölümlere bakıldığında 11’ini solunum sistemine bağlı hastalıklar oluşturuyor. Bu alandaki farkındalığı arttırmak ve gerekli önlemlerin alınması için 25 Eylül’ü Dünya Akciğer Günü olarak kutluyoruz" dedi.

"Çalışmalarda, Türkiye’de yaklaşık 5 milyon KOAH’lı hasta olduğu gösterilmiş"

Solunum yolları hastalıklarına değinen Prof. Dr. Bayram, "Solunum yolu hastalıkları başta nefes darlığı ile seyreden KOAH dediğimiz, halk arasında kronik nefes darlığı ya da tıkayıcı nefes darlığı dediğimiz hastalık; Türkiye’de, dünyada önemli hastalık ve ölüm nedeni olarak karşımıza çıkıyor. KOAH, dünya en çok görülen 3’üncü hastalık. Çalışmalarda, Türkiye’de yaklaşık 5 milyon KOAH’lı hasta olduğu gösterilmiş. Bunların ancak 5’de 1’i hastalıklarının farkındalar. Burada da ciddi bir eğitim ve farkındalık oluşturma sorunumuz var. Bunun dışında astım önemli bir sağlık sorunu. Tüberkülozda (verem hastalığı) önemli başarılar elde edilmiş olsa da hala ciddi sağlık sorunu. Zatürre, soğuk algınlığı ile giden hastalıklar ciddi iş gücü kaybına yol açıyor. Akciğer kanseri, bütün kanserle içinde en öldürücü ve en çok ölüme yol açan kanser türü" şeklinde konuştu.

"Tüm dünyanın hava kirliliği sorunu var"

Solunum yolu hastalıklarının nedenlerini açıklayan Prof. Dr. Bayram, "Genel olarak baktığımızda solunum yolu hastalıkları çevre ve hava kalitesi ile yakın ilişkili. Dakikada 16-17 defa nefes alıp verdiğimizi düşünürsek; akciğerimiz ve solunum sistemi dış ortama oldukça maruz kalmaktadır. Soluduğumuz havada ne varsa akciğerlere taşınmaktadır. Kimi zaman akciğerin en dış ünitelerine kadar hava keseciklerine ulaşabilmekte oradan da dolaşıma girerek kana karışmakta ve diğer organlar da etkilenmekte. Dolayısıyla hava kirliliği çok önemli bir sorun. Maalesef dünyada önemli hava kirliliği sorunu var. Ülkemizde de istatistiklere bakıldığında, Dünya Sağlık Örgütü’nün koyduğu sınır değeri değerlendirildiğinde, neredeyse havası temiz ve sağlıklı şehrimiz kalmamış. Hava kirliğinin nedeni, fosil yakıtlar dediğimiz; odun,petrol, kömür gibi yakıtların yoğun kullanılmasıdır" diye konuştu.

"Tütün ürünleriyle ciddi mücadele etmemiz gerekiyor"

Solunum yolları hastalıklarında tütün ve tütün ürünlerine vurgu yapan Prof. Dr. Bayram, "Ülkemizin son yıllarda bu konuda yaptığı yasal düzenlemeleri dünyada örnek gösteriliyordu. Bir dönem gerçekten sigara içme oranında azalma kaydedilmişti. Kapalı alanlarda daha çok sigara içildiğini görüyoruz. Bildiğimiz sigara dışında elektronik sigara, ısıtılmış tütün dumanın da oluşan yanma ürünleri yoğun bir şekilde kullanılmaya başlamış durumda. Türkiye’de alınması, satılması illegal olsa da görebiliyoruz. Nargile kafeler bir diğer sorunumuz. Burada gerçekten bu ürünlerle, ciddi bir mücadele yapmamız gerekiyor" açıklamasında bulundu.

"Akciğer hastalıkları ile yoksulluk arasında doğrudan bir ilişki var"

Prof. Dr. Bayram, sözlerine şöyle devam etti: "Özellikle tüm dünyada bir diğer sorun ise sağlığa erişim. Yoksulluk ciddi bir sorun. Akciğer hastalıkları ile yoksulluk arasında çok doğrudan bir ilişki var. Özellikle çocukluk döneminde düzgün beslenmeyen çocuklarda, yetersiz protein alan çocuklarda akciğer gelişimi iyi olmamaktadır. Bu çocuklarda ileride akciğer hastalığı ortaya çıkma ihtimali yüksektir. Astım, KOAH ve tüberküloz yakalanma olasılığı artmaktadır. Çalışmalar, hava kirliliğinin yoğun olduğu yerlerde çocuklarda akciğer gelişiminin daha olumsuz olduğunu göstermiş. Dolayısıyla çevresel faktörler, beslenememe, yoksulluk, ekonomik sorunlar akciğer sağlığı için ciddi sorunlar oluşturabiliyor".

"Bu senenin teması; herkesin sağlığa erişiminin mümkün kılınması"

Bir diğer sorunun sağlığa ulaşabilmek olduğunu aktaran Prof. Dr. Bayram, "Dünya Sağlık Solunum Dernekleri Federasyonu’nun özellikle vurguladığı tema; herkesin sağlığa erişiminin mümkün kılınması. Yani herkes için sağlık diyoruz, herkes için sağlıklı akciğerler diyoruz. Çünkü sağlık hizmeti, sağlık sistemi gittikçe pahalı olmaya başlayan bir hizmet. Artık görüyoruz ki dünyada özellikle düşük gelirli insanların bütçelerinin önemli bir kısmını sağlıkla ilgili harcamalara ayırmak zorunda kalıyorlar. Bu da daha fazla yoksullaşma, daha kötü beslenme ve daha fazla sağlık sorunu anlamına geliyor" ifadelerini kullandı.

Solunum yolları hastalıklarının cinsiyete göre görülme durumunu değerlendiren Prof. Dr. Bayram, "Cinsiyetle aslında çok doğrudan bir ilişkisi yok. Şunu söyleyebiliriz: Bazı hastalıklarda yada başka risk faktörlerine maruziyette kadınlar biraz daha hassaslar. Örneğin; sigara kadınların akciğerinde daha hızlı bozulmaya yer açabiliyor. Duman, bir takım risk faktörleri ve hava kirleticilerine karşı kadınlar biraz daha hassas. Araya hamilelik süreci girdiğinde bu hassasiyet daha çok artmakta. Ancak cinsiyetten çok sağlıklı beslenme, sağlıklı çevre, temiz hava akciğer sağlığı için çok önemli. Akciğer hastalıkları için çok belirleyici" dedi.

Adem Gürer - Uğur Çetin
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Başkan İbrahim Güneş: "Rektör Kızıltoprak’a güveniyoruz, camimizin bir an önce ibadete açılmasını istiyoruz" Kütahya Çinili Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı İbrahim Güneş, zemin kayması sebebiyle 6 yıldır ibadete kapalı olan kentin simgelerinden Çinili Camii’nin bir an önce ibadete açılmasını istiyor. Güneş, Kütahya’nın simge yapılarından ve 2016 yılında vefat eden merhum Ressam Ahmet Yakupoğlu’nun eseri olan Çinili Camii’nin Dumlupınar Üniversitesine bağışlandığını hatırlattı. Güneş, caminin çinilerinin sökülmesi için yapılan iki ihalenin iptal edildiğini belirtti. Caminin duruyla alakalı DPÜ Rektörü Süleyman Kızıltoprak’ın yoğun gayret sarf ettiğini belirten Güneş, "Çinili Camimiz 2018’in ekim ayından beri kapalı. Yaklaşık 6 yıl bitti, şu an 7. yıl içindeyiz. Cami kapandığından beri üç tane rektör değişti, üç tane vali değişti. İlk rektörümüzde cami kapandıktan sonra bazı projeler yapıldı. Tam bir şeylere başlanılacak denilirken rektör değişikliği yapıldı. Tam ikinci rektörde, projelerle, ihalelerle bir şeylere başlayacak, bu sefer üçüncü rektör geldi. Şu andaki Rektör Süleyman Kızıltoprak geleli yaklaşık 8-9 ay oldu. Projeler hazırlandı, tekrar her şey sil baştan yapıldı. Her yeni rektör gelişinde her şey baştan yapılıyor. Bu son rektörümüzde iki tane ihale yapıldı, iptal oldu. Şu anda en son ihale 30 Nisan’da yapıldı. 15 günlük bir itiraz süresi var. Bu ihaleyi hangi firmanın aldığını da bilmiyoruz. Ne zaman başlanacak, ne zaman sözleşmeler yapılacak? Biz artık bıktık. Bir an evvel bu ihalelerin, projelerin yapılmasını istiyoruz. Şu anda yapılan ihale sadece çini sökümü ihalesi. Onun arkasından tekrar bir proje hazırlanacak, ihaleler yapılacak, ardından yıkım aşaması onun arkasından yapım aşaması derken, artık biz yıllarca beklemek istemiyoruz. Biz camimize kavuşmak istiyoruz. Her gün buraya onlarca yerli ve yabancı turist geliyor. Artık kimseye bir şey diyemez olduk. Yani utanıyoruz. Camimize kapalı duvarın üstünden geliyorlar, fotoğraf çekinip gidiyorlar" dedi. "İstendikten sonra bu 15 günlük süreler üç aylık altı aylık süreler kısalabilir" Caminin geleceği ile alakalı prosedürlerin asgari seviye indirilmesini isteyen İbrahim Güneş, "Mesela bundan yaklaşık 5-6 ay önce Google’a ‘Kütahya’da gezilecek yerler neresi?’ Diye yazdığınızda Çinli Cami birinci sırada yer alırdı. Şu anda yazarsanız en az 14. sırada yer alıyor, yani korkuyorum. Birkaç ay sonra artık Çinli Cami’yi göremez olacağız. Kütahya’nın bir simgesi bu cami ve Kütahya’nın bir ayıbı. Burada başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere milletvekillerinden, bütün siyasilerden, bürokratlardan destek bekliyoruz. Bu sürelerin aşılmasını istiyoruz, istendiği sürece kısalabilir. Nasıl ki deprem bölgesine bir sene içerisinde 100 bin konut yapıldı, şu 140- 150 metrekarelik Çinili Cami 6 yıldır hala yapılamıyor. Biz Rektörümüze de güveniyoruz, daha önce bu tür projelerde çalışmış şu andaki rektörümüze, Valimize de güveniyoruz ama bazı prosedürler var, süreler var, bu süreleri kısaltalım artık. Bir de şöyle bir şey var. 6 yıldır mahallemizde cenazelerimiz oluyor. Hep başka camilerden kalkıyor yani gözümüzün önünde Çinili Cami dururken başka camilerden cenazelerimiz kalkıyor. Şu anda yapılmasını istediğimiz, bir an evvel bu projelerin, ihalelerin çabuklaştırılması. İstendikten sonra bu 15 günlük süreler üç aylık altı aylık süreler kısalabilir. İstensin yeter ki. Bu caminin açılması istenirse yapılır. Neden açılmıyor, neden bu camiye bu yapılmıyor? Eğer üniversite biz bu işi yapamayacağız, beceremeyeceğiz diyorsa, devretsin Diyanete. Neden devretmiyor? Rahmetli Ressam Ahmet Yakupoğlu bu Çinili Camiyi ve bütün mal varlığını üniversiteye bağışlarken, benim malıma, mülküme, camiye, üniversiteye sahip çıkar diye bağışladı" ifadelerini kullandı. Kütahyalı ressam, neyzen ve minyatür sanatçısı merhum Ahmet Yakupoğlu’nun 1972 yılında yaptırdığı şehrin simgelerinden Çinili Camii, adeta şehrin göz bebeği durumunda. Sekizgen şeklindeki caminin dış yüzeyinin tamamı seramiklerle kaplanırken, minarenin ise Orta Asya üslubunda yapıldığı kaydedildi.
Uşak CHP Genel Başkanı Özel, Başkan Yalım’ı ziyaret etti CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım’ı makamında ziyaret etti. Uşak Belediyesini ziyaret eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i Belediye Başkanı Özkan Yalım ile Uşak CHP Milletvekili Ali Karaoba, CHP İl Başkanı Sevinç Soyer Yazgan ve partililer karşıladı. Özkan Yalım’ın makam odasında konuşan Özel, “Ben Özkan Yalım’ın örgütümüzde, milletvekilimizle birlikte çok başarılı işler yapacağını, Uşak’ın ona duyduğu güveni boşa çıkarmayacağını, bizlerin beklentilerini karşılayacağını ve her geçen gün Uşak’ta hem partimize, hem kendisine duyulan güvenin, verilen desteğin bir kat daha artacağını biliyorum. İnanıyorum. Kendisine güveniyorum. Bundan sonraki süreçte kimseyi adam kayırmacılık, akraba kayırmacılık, partizanlık olmadan, bütün Uşak’a en doğru hizmetlerin yapılacağına yürekten inanıyorum. Bundan sonraki süreçte büyük bir başarı öyküsü yazılmasını dikkatle takip edeceğiz. Bize düşen ne varsa. CHP’li diğer belediyeler, Avrupa Birliği fonlarının araştırılmasında, Belediyeler Birliği’nin yapacağı projelerle katkılarla hep Uşak’ın arkasında olacağız. Karahallı için de, Eşme için de, belde belediyelerimiz için de farklı bir durum yok. İnsanlar CHP’ye verdiği oydan pişman olmayacaklar. Memnun olacaklar. Vermeyenler bir sonraki seçim için sabırsızlanacaklar" dedi. Konuşmanın ardından tebrik ziyareti basına kapalı devam etti.