EKONOMİ - 14 Mart 2018 Çarşamba 15:20

Konutder Başkanı: “Konut alanlar hep kazandı”

A
A
A
Konutder Başkanı: “Konut alanlar hep kazandı”

Konutder Başkanı ve Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas, gayrimenkul sektörünün önünde kısmi durgunluğun biteceği ve yukarı ivmeleneceği bir dönem olduğunu söyledi. Elmas, “Konut sektörü cazibesini kaybetmez. Konut alanlar hep kazandı. İstanbul’a yapılan hiçbir yatırım boşa gitmez” dedi.

Türkiye ekonomisinin lokomotifi gayrimenkul sektörünü değerlendiren Konutder Başkanı ve Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas, 2017’de 1 milyon 405 bin konutluk rekor kırıldığına dikkat çekti. Son dönemde gerçeği yansıtmayan bazı açıklamalarla sektörün cazibesini yitirdiğine yönelik bir algı oluşturulduğunu belirten Elmas, alternatif finansman modelleri ya da kampanyalarla zor zamanları fırsatı çevirmeyi bildiklerini söyledi. Elmas, “Bölgesel bazı problemleri tüm sektöre mal etmek doğru değil. Balon söylemi 10 yıldır hiç bitmedi. Bu söylemlerden etkilenenler kaybetti. Ancak konut alanlar hep kazandı” dedi.

“Mevsim etkisi tüm sektörler için geçerli”

Konutder olarak düzenli bir şekilde sektörü, ekonomik konjonktürü takip ve analiz ettiklerini ifaden eden Elmas, “Her yıl Ocak, Şubat aylarında mevsim etkisiyle satışlarda düşüş yaşanır. Mevsim etkisi tüm sektörler için geçerlidir. Bu yıl farklı olarak bu sürece kısmen Kasım ve Aralık ayları da eklendi. Bunun temel sebebi faizler gibi görünüyor. Kasım, Aralıkta düşüş yaşanırken Ocak 2018’de bir önceki yılın Ocak ayına göre İstanbul yüzde 3,5, Türkiye yüzde 1,7 artış yaşadı” dedi.

“İstanbul’a yapılan hiçbir yatırım boşa gitmez”

Türkiye gayrimenkul sektörünün cazibesini yitirmeyeceğini söyleyen Elmas, şöyle devam etti: “Özellikle İstanbul, marka değeri giderek yükselen bir marka kent. İstanbul’a yapılan hiçbir yatırım boşa gitmez. Dünyanın her yerinden insanlar İstanbul’dan konut satın alıyor. Genç nüfus, evlilikler, boşanmalar, artan nüfus, artan gelir ve kentsel dönüşümden kaynaklı yenilenme ihtiyacını göz önünde bulundurduğumuzda sektörün 20 yıl daha bu şekilde gideceğini söyleyebiliriz. Arz ve talep dengesi sektörün kısa vadeli cazibesini elbette dönemsel olarak etkileyecektir. Sektör cazibesini kaybetmiyor ama dinamikleri değişiyor. Nüfus artışları ve köyden kentlere göç başka bir evreye geçti. Artık bölgesel merkezler oluşuyor. Göç, İstanbul’dan çok bu merkezlere oluyor. Ankara ve İzmir hala göç alıyor ancak asıl göçü Antalya, Bursa Urfa, Samsun, Gaziantep gibi illerimiz alıyor. Bu illere küçük illerden de göç devam ediyor. Nüfusu 1 milyonu geçen illerimiz çevre illerden de göç alıyor. Konut piyasası bu illerimizde çok canlı.”

“Cebinde parası olan için cazip bir dönemdeyiz”

Konut yatırımı için ideal bir dönemde olunduğunu söyleyen Elmas, “Cebinde parası olan için cazip fırsatlar sunulan bir dönem içerisindeyiz. Çünkü maliyetlerde yüzde 22’lik bir artış olmasına rağmen bu maliyetler hala fiyatlara yansıtılamadı. Ayrıca firmalar sıfır faizli çok cazip ödeme imkanları sunuyor. Kredi faizlerinin düşmesini beklemenin 5 ya da 10 yıllık bir kredide çok anlamlı olmadığını vurgulamalıyız. Daha sonra faizler düşerse tekrar yapılandırma istenebilir. Örneğin 1.17’den kredi kullandınız, yarın faizler yüzde 1 seviyesine düştüğünde daha önceki kredinin yapılandırılması mümkün. Tüketici bu hakkını çok fazla bilmiyor” diye konuştu.

“Sektöre doğru yön vermeye çalışıyoruz”

Sektörde sağlıklı büyüme ve sorunların çözümü için atılan adımları da paylaşan Elmas, şunları söyledi: “Kısa vadeli sorunların arasında kamuyu ilgilendiren düzenlemelerle çözülebilecek maddeler var. Bunları sektör temsilcileri olarak ilgili bakanlıklar, kurum ve kuruluşlarla görüşerek çözmeye çalışıyoruz. Bu amaçla belirlenen konular çerçevesinde kendi içimizde komiteler kurmuş durumdayız. Sektörün geçmişini, satış, stok, fiyat, milli gelir, kredi gibi makro büyüklükleri belli periyotlarla güncelleyerek raporlar hazırlıyoruz. Böylelikle üyelerimize ve sektöre doğru yön vermeye çalışıyoruz. Sektör temsilcisi olarak kamuoyuna en doğru bilgilerin ulaştırılması için düzenli bilgilendirmeler yapıyoruz. Hükümetimiz, Maliye Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve ilgili bakanlıklarla birlikte diğer kamu kuruluşlarıyla sektörün hem gelişimini, hem ihtiyaçlarını, hem de çözüm önerilerimizi sunarak ülkemize faydalı olmaya gayret ediyoruz. Üyelerimiz ve paydaşlarımızla birlikte standartlarımızı artırmaya çalışıyoruz.”

“Sektör desteklenmeli”

Sektörün kamudan beklentilerine de değinen Elmas şöyle devam etti, “Sektör yükselen maliyetlere karşı ilave destekler bekliyor. Bunun başında KDV düzenlemesinin kapsamının genişletilmesi geliyor. Devreden KDV’nin iade edilmesine dönük düzenlemeyi çok önemsiyoruz. En yüksek KDV alacağı olan sektörlerden biriyiz. Konut alıcılarımızın kullandığı konut kredi faizini gelir vergisinden mahsup edilebilmesi imkânı çok önemli ve sosyal devlet anlayışının gereği olarak değerlendiriyoruz. Yabancıya konut satışının beklenen faydayı vermesi için Exim Bank imkanlarından gayrimenkul sektörünün faydalanması da önemli taleplerimizden birisidir.

Ayrıca tüm dünyada olduğu gibi konut kredileri ve inşaat sektörü konusunda ihtisaslaşmış bir bankanın sektörün gelişimine katkı vereceğini, orta ve orta alt gelir seviyesinin konut edinimini kolaylaştıracağını düşünüyoruz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi beş yıldır sanatseverleri ağırlıyor İş Bankası’nın Ankara Ulus’taki tarihi binasında hizmet veren İktisadi Bağımsızlık Müzesi beş yıldır sanatseverleri ağırlıyor. Türkiye İş Bankası’nın Ankara Ulus’taki tarihi binasında hizmet veren İktisadi Bağımsızlık Müzesi beş yıldır sanatseverleri, tarih meraklılarını ve öğrencileri ağırlıyor. Cumhuriyet’in kuruluş döneminin yönetim ve finans merkezi Ulus’un simgesel yapılarından olan ve Türkiye İş Bankası’nın 3. genel müdürlük binası olarak inşa edilen tarihi bina, 2 Mayıs 2019’da İktisadi Bağımsızlık Müzesi olarak ziyaretçilere kapılarını açtı. Müze, pandemi nedeniyle uzun süre kapalı olmasına karşın bugüne kadar 400 bine yakın ziyaretçiyi ağırladı. Ayrıca, her yaş grubundan öğrencilere yönelik düzenlenen ücretsiz atölyelerde ve rehberli turlarda 40 bine yakın öğrenci ağırlandı. Türkiye İş Bankası’nın kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün anısına bir saygı duruşu niteliğindeki İktisadi Bağımsızlık Müzesi; milli mücadelenin ardından tam bağımsızlığa erişme yolunda atılan adımlara belge, fotoğraf, film ve objelerle ışık tutarak, ziyaretçilerini yüz yıllık bir tarih yolculuğuna davet ediyor. Müzenin kalıcı sergisi Milli Egemenlik, İzmir İktisat Kongresi, Milli Bir Bankanın Kuruluşu, İlk On Yıl, Kumaş ve Kömür, Şeker, Şişecam, Tasarruf, Sümerbank ve Üreticiye Destek başlıkları altında toplam 10 bölümden oluşuyor. Cumhuriyet’in ilanından günümüze yaşanan ekonomik gelişmelerin görülebileceği müze, İş Bankası’nın tarihine de ışık tutuyor. Müzeye ev sahipliği yapan tarihi bina, İtalyan mimar Giulio Mongeri tarafından 1929 yılında İş Bankası’nın üçüncü genel müdürlük binası olarak inşa edildi. Cumhuriyet dönemi mimarlığında etkin bir rol alan ve Çankaya Köşkü’nü de tefriş eden iç mimar Selahattin Refik Sırmalı tarafından dekorasyonu yapılan 95 yıllık tarihi bina, Cumhuriyet modernleşmesinin simgelerinden biri olarak dikkat çekiyor. Müzenin ikinci katında Türkiye İş Bankası’nın 100. yılı vesilesiyle yeni bir sergi hazırlanıyor. İş Bankası’nın iletişim, reklam ve kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetlerinin tarihinin anlatılacağı serginin Banka’nın kuruluş yıldönümü olan 26 Ağustos’ta açılması planlanıyor. Müzenin üçüncü katında yer alan Ankara Sanat Galerisi ise 1 Temmuz 2024 tarihine dek “Oktay Anılanmert Retrospektif” sergisine ev sahipliği yapıyor. Desenleri ve beyaz ağırlıklı resimleri ile tanınan Anılanmert, bu sergide Boston’da yaptığı çalışmalarından doğan ve hareketin öne çıktığı daha renkli eserleriyle de sanatseverlerle buluşuyor. Müzede rehberli turlar ve atölyeler dahil olmak üzere tüm etkinlikler ücretsiz olarak sunuluyor. Müze, pazartesi hariç her gün 10.00-18.00 arasında ziyaret edilebiliyor.
Bursa Hayat Hastanesi’nde robotik cerrahi dönemi Hayat Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, diz ve total kalça protezi ameliyatlarında robotik cerrahi hakkında bilgiler vererek hastalara hatırlatmalarda bulundu. Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, diz ve total kalça protezi ameliyatlarında robotik cerrahinin planlama ve ameliyatın gerçekleştirme süreçlerinde robotik sistemlerin kullanıldığı bir teknoloji olduğunu söyledi. Açıklamasında, “Robotik cerrahi teknolojisi, cerrahların daha hassas ve kişiselleştirilmiş müdahaleler yapmalarına imkan sağlar. Hastanın anatomik yapısını 3 boyutlu tomografi çekimleri sonucunda değerlendirerek kişiye özgün en uygun protezin seçilmesin ve yerleştirme sürecini hem ameliyat öncesinde planlama hem de ameliyat içerisinde kontrol etmeye imkan verir” diyen Doç. Dr. Abdullah Küçükalp sözlerini şöyle sürdürdü: “Robotik kollar yardımı ve infrared alıcılar sayesinde kusursuz kemik kesileri yapılırken bağ dengesinde doğal dize en yakın pozisyonda gerçekleştirilir. Robotik cerrahi, diz ve kalça protez ameliyatlarında daha doğru pozisyonlama, daha az yumuşak doku hasarı ve daha hızlı iyileşme sürecini gibi avantajlar sağlayarak hastaların sağlıklarına çok hızlı kavuşmalarını sağlar.” Son teknoloji kullanılıyor Çalışmaları hakkında bilgiler veren Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, “Özel Hayat Hastanesi, diz ve kalça cerrahisinde ortopedi alanında bulunan en gelişmiş robot kullanılan robotik cerrahi yöntemi ile daha kolay, daha ağrısız, daha başarılı ve daha güvenilir çözümler sunuyor. Hastanede kullanılan, uzay teknolojisi robotik cerrahi sayesinde dize ve kalçaya en uygun ve en anatomik protez uygulanabiliyor. Hastane bünyesinde artroplasti konusunda çok geniş vaka tecrübesine sahip bir doçent olmak üzere 4 ortopedi uzmanı robotik cerrahi ameliyatlarını yapabilmektedir” dedi. Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, robotik cerrahi ile protez ameliyatı uygulanmasının klasik ameliyatlara kıyasla diz ve kalça protezi operasyonları sonrasında hastanın günlük yaşam aktivitelerine daha hızlı ve sağlıklı olarak geri dönebilmesini, yürüme, merdiven çıkma, araba kullanma gibi fonksiyonlarını hızla kazanabilmesini sağladığına da dikkat çekti. MAKOplasty yöntemi ile daha yüksek memnuniyetin hedeflendiğini ifade eden Doç. Dr. Abdullah Küçükalpsistem hakkında da şunları söyledi: “Sistem tüm dünyada yaygınlığını sürekli arttırmakta ve sürekli gelişimini sürdürmektedir ve total kalça, total diz ve parsiyel diz olarak adlandırılan temel artoplasti ameliyatlarının tamamı uygulanabilirken, gelişimini sürdürdüğü için gelecekte ayak bileği, omuz, omurga cerrahileri kullanılabilme ihtimaline sahiptir. Artroplasti ameliyatlarının başarısını belirleyen etkenler içinde en önemlileri kişiye özel uygun protez boyutunun belirlenmesi ve tam anatomik olarak protezin yerleştirilebilmesidir. MAKOplasty yöntemi ile cerrah, hastasına uygun ebatlardaki protezi ameliyat öncesinde seçebilir ve ameliyat sırasında bu protezi en düzgün şekilde yerleştirebilir.” “Ameliyatın ardından aynı gün yürütüyoruz” MAKOplasty total diz ve kalça protezinin, -Eklem kıkırdaklarında aşınma, dizde şekil bozukluğu oluşumu, sıklıkla bacakların içe yönelerek ‘O’ şeklini alması, -Kalça veya diz ekleminin içinde ve diz kapağının altında veya dışında özellikle aktivite ile oluşan ağrı, gece ağrısı ve uyku kalitesinde bozulması, - Eklem hareketlerinde sertlik ve kısıtlılık, dizin tam olarak açılamaması ve kapanamaması -Yürüme bozukluğu, sağlıklı ve ağrısız yürüme mesafesinin kısalması, denge kaybı durumlarında kullanıldığına ifade eden ve Robotik protez ameliyatı sonrası hastalarını ayni gün ayağa kaldırarak ilk adımlarını attırdıklarını söyleyen Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, “Uygulanan Multimodal analjezi protokolü yardımı ile en az ağrı ile ameliyat sonrası süreç tamamlanır. Hızlı ve etkili bir rehabilitasyon programı ile, genellikle birkaç gün hastanede kalan hastalar, evlerine çıkarlarken desteksiz olarak yataktan kalkma, tuvalete gitme ve ev içerisinde dolaşma kabiliyetine sahip olurlar” dedi.
İstanbul Esenyurt Belediye Başkanı Özer, yarım kalan projeleri tamamlıyor Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, geçmiş dönemden yarım kalan projeleri hızla tamamlıyor. Esenyurtlu gençlerin daha nitelikli eğitim alabilmesi ve ilçede derslik başına düşen öğrenci sayısının azaltılması amacıyla hayata geçirilen Kampüs Lise projesi yükseliyor. Esenyurt Belediyesi’nin yapımına başladığı Kampüs Lise projesinde çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Beş lisenin bir arada bulunduğu projede, yurt binası, kapalı spor salonu ve fen lisesinin çalışmalarının yüzde 50’si tamamlandı. Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in talimatlarıyla yapımına devam edilen Kampüs Lise içerisinde, 1 Anadolu lisesi, 1 fen lisesi, 1 imam hatip lisesi, 1 meslek lisesi ve 1 spor lisesini bulunuyor. İlçede gençlerin daha nitelikli eğitim almasının sağlanacağı proje, kısa sürede tamamlanarak öğrencilerin hizmetine açılacak. 3 bin 600 genç burada eğitim alacak Beş farklı branştaki liseyi aynı kampüste buluşturacak olan proje bittiğinde, okul konusunda büyük yetersizlikler yaşayan Esenyurt’un eğitim sorununun çözümüne önemli katkı sağlayacak. Proje içerisinde 5 lisenin yanı sıra spor alanları, amfi, 26 atölye, sosyal tesis alanları, kütüphane, konferans salonu, 104 yataklı yurt binası, 824 kişilik yemekhane ve otopark bulunuyor. 1 milyar 52 milyon TL gibi dev bir bütçenin ayrıldığı proje tamamlandığında 3 bin 600 genç burada eğitim alacak.