SAĞLIK - 26 Mart 2020 Perşembe 18:45

Korona virüse karşı bor katkılı el dezenfektanı geliyor

A
A
A
Korona virüse karşı bor katkılı el dezenfektanı geliyor

BOREN Endüstriyel İlişkiler Koordinatörü Dr. Sedat Sürdem, yerli ve milli olarak üretilecek bor katkılı el dezenfektanıyla ilgili, “Bu süreçte Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla, Bakanımızın telkinleriyle biz borlu el dezenfektanı geliştirdik. Bu dezenfektanın içinde; alkol, aloe vera, lavanta yağı, çağ ağacı yağı, gliserin var. Bu formülasyonu biz burada geliştirdik. Ar-Ge’si tamamlandı. Üretime en kısa sürede inşallah ETİ MADEN tarafından gerçekleştirilecek'' dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, yeni tip korona virüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında bor katkılı el dezenfektanının seri üretimine başlanacağını duyurmuştu. Bakan Dönmez, Twitter hesabından dün yaptığı paylaşımla, Kovid-19 önlemleri kapsamında enerjide kesintisiz hizmet için atılan adımları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a arz etti. Bakan Dönmez, Ar-Ge çalışmaları tamamlanan bor katkılı el dezenfektanı için seri üretime başlanacağını da bu şekilde duyurdu. Ar-Ge çalışmalarının sürdüğü Ulusal Bor Araştırma Enstitüsünün (BOREN) kapılarını İhlas Haber Ajansına (İHA) açan yetkililer, milli ve yerli bor katkılı el dezenfektanına dair ayrıntıları paylaştı.

Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü Endüstriyel İlişkiler Koordinatörü Dr. Sedat Sürdem, BOREN’de yapılan faaliyetleri aktardı. Sürdem, ileri düzeyde laboratuvarların olduğunu söyleyerek, çeşitli çalışmalar yapıldığını, “Bor Enstitüsü olarak kendi bünyemizde, laboratuvarlar oluşturduk. Birçok alanda temel ve kimyasal analizler yapmakla birlikte, kaplama laboratuvarlarımız, kompozit laboratuvarlarımız, organik polimer laboratuvarlarımız mevcut. İleri düzeyde de laboratuvarlarımız var. Buralarda çeşitli çalışmalar yapmaktayız” diye konuştu.

Korona virüse karşı bor katkılı el dezenfektanı geliyor

"Bor, birçok şeye iyi geliyor"

Vatandaşın bor minareline ihtiyaç duyduğu her alanda çalışmalar yapıldığına değinen Sürdem, “Pet atıklarından ahşap yapıştırıcı üretebiliyoruz. Yağlardan sünger üretiyoruz. Daha da tekniğe gidecek olursak; bordan, borlu kanser ilacı üretmeye çalışıyoruz. Son aşamalarındayız. Testleri devam etmekte, inşallah onu da kısa sürede tamamlayacağız. Birçok ürünümüz var fakat yaraların iyileşmesi için geliştirdiğimiz borlu bir sünger var. Bu sünger daha önce siyah renkte üretilen ithal olan gümüş nitratlı süngerin muadili olarak üretildi. Gümüş nitratlı süngere göre bizim süngerimiz kat kat daha etkili olmakta. Hasta denemeleri yapıldı. Adana Şehir Hastanesi’nde denemelerden başarılı sonuçlar alındı.

Üretilip satılması için bir firma girişimlerini tamamlamak üzere. Ahşap malzemeye borlu bir formülasyon geliştirerek uyguladık. Bu da ahşabın ömrünü çok uzun sürelere çıkarabilmekte. Mantarın ve bakterilerin ahşabı yemesini engelliyor. Bununla ilgili de iki firmaya lisans hakkı verdik. Dünyada bor gıda takviyeleri olarak satılan ürünler var. İnsanda bor eksikliği olduğu zaman çeşitli problemler ortaya çıkıyor. Örneğin, kemikte ve bağışıklık sisteminde bozulmalar oluyor. Tabii bunun vücuda alınabilir formlarını geliştirdik. Ar-Ge’lerini tamamladık. Bunun da üretimini firmalar ya da firmalarımızla birlikte planlıyoruz” açıklamasında bulundu.

“Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla, Bakanımızın telkinleriyle biz borlu el dezenfektanı geliştirdik”

Dünyayı kısa sürede etkisi altına alan yeni tip korona virüs (Covid-19) salgınının Türkiye’de de görülmesiyle birlikte el dezenfektanı konusunda çalışmalara başlandığını söyleyen Sürdem, “Korona virüs ortaya çıktıktan sonra, ‘Borun etkisi olabilir mi?’ diye bir düşünce ortaya çıktı.

Bu süreçte Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla, Bakanımızın telkinleriyle biz borlu el dezenfektanı geliştirdik. Tabii bu el dezenfektanının en önemli özelliği bizim açımızdan baktığınız zaman; borlu bileşiklerin içerisinde olması. Bu dezenfektanın içinde; alkol, aloe vera, lavanta yağı, çağ ağacı yağı, gliserin var. Bu formülasyonu biz burada geliştirdik. Ar-Ge’si tamamlandı. Üretime en kısa sürede inşallah ETİ MADEN ile birlikte gerçekleştireceğiz. Ve halkımızın kullanımına sunacağız” diye konuştu.

Korona virüse karşı bor katkılı el dezenfektanı geliyor

“Dezenfektanların içeriğinde bor kullandığınız zaman elinize nem ve yumuşaklık hissi verir”

Bor katkılı el dezenfektanının halihazırda piyasada bulunan el dezenfektanlarından farkını açıklayan Sürdem, “Çok önemli bir fark var. Alkol tarzı bileşimler kullanıldığı zaman ellerde tahriş, çatlamalar ve yaralar oluşmakta. Dolayısıyla bu dezenfektanların içeriğinde bor kullandığınız zaman elinize nem ve yumuşaklık hissi verir. Bu yumuşaklıkla birlikte borun antimikrobiyal özelliği var. Alkolle, esansiyel yağlar antiviral özellik gösterirken bor da bunlarla birlikte antimikrobiyal özellik gösteriyor. Dolayısıyla alkol ve esansiyel yağlar uçtuğunda bor elimizde kalmakta. Eğer elimizde mikroplar varsa bor onu öldürmekte ilave olarak yaranız varsa, o yaranın iyileşmesinde vesile olmakta. Zararı olmadığı gibi birçok da yararı var” dedi.

“Halkımızın bizden ve bordan beklentisini bir şekilde yerine getirebilmek için elimizden geleni yapıyoruz”

Kısa zaman sonra piyasaya sürülecek bor katkılı el dezenfektanının ekip çalışması sonucunda ortaya çıktığının altını çizen Sürdem, “Ekibimizle çok farklı konuları çalışıyoruz. Arkadaşlarımızla birlikte bu dezenfektanı geliştirdik. Bu şekilde milli ve yerli ürünlerin piyasaya çıkması bizim için çok önemli. Halkımızın bizden ve bordan beklentisini bir şekilde yerine getirebilmek için elimizden geleni yapıyoruz. İnşallah önümüzdeki günlerde yeni ürünleri piyasaya arz edeceğiz” diye konuştu.

Emin Kuvat - Erdinç Türkcan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uluslararası Turan Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Yunus Emre Salonu’nda gerçekleştirildi. Türkiye’nin yanı sıra 77 ülkeden bin 57 başvurunun yapıldığı ‘Kızılelma’ temalı festivalde; ülkemizden 158, Azerbaycan’dan 47, Kırgızistan’dan 31, Kazakistan’dan 21, Özbekistan’dan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film yarıştı. Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlenen “Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Türk Dünyası sinemasının tüm paydaşlarını bir araya getirdi. Törene, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, EÜ üst yönetimi, yurt içinden ve dışından sanatçılar, yönetmenler, senaristler, akademisyenler, davetliler ve öğrenciler katıldı. Fotoğraf ve resim sergileri törene renk kattı Ödül töreni öncesi Atatürk Kültür Merkezi Fuaye Alanında; Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığının “Sessiz Tanıklar Türk Boylarına Yolculuk” sergisi ile TÜRKSOY’un “Türk Dünyası Resim Sergisi” ve “Türk Dünyası Kültür Başkentleri Fotoğraf Sergisi” sanatseverle buluştu. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Sanatsal faaliyetler üretmek, sanatın gelişimine katkı sağlamak, sanatı ve sanatçıyı sanatseverlerle bir araya getirmek, tam akredite öğrenci odaklı araştırma üniversitemizin toplumsal görevleri arasındadır. Bu bilinçten hareketle Türk dünyasının ortak değerlerini ve kültürel bağlarını vurgulayarak, bu bağların güçlenmesine katkıda bulunmak, Türk devletleri ve topluluklarının kültürel çeşitliliğine ve zenginliğine katkıda bulunmak hedefiyle yola çıktığımız bu önemli organizasyonun henüz fikir aşamasında iş birliği talebinde bulunduğumuz bütün çevreler tarafından heyecanla karşılanarak sağlanan desteklerle bugünlere gelmesi sağlanmıştır” diye konuştu. “Festivalimizin geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” Bu tür bir festivale ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını dile getiren Prof. Dr. Budak, “Uluslararası Turan Film Festivali, uzun süren hazırlık aşamasının ardından iki gündür Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. Festival kapsamında uluslararası film yarışması, 3 Söyleşi, 2 Fotoğraf Sergisi, 7 Gösterim Seçkisi, 1 Resim Sergisi, 1 Konser, 1 Dans Gösterisi gerçekleştirildi. Festivale 77 ülkeden bin 55 başvuru yapıldı. Türkiye’den 158 Film, Azerbaycan 47 Film, Kırgızistan 31, Kazakistan 21, Özbekistan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film katılım gösterdi. Yapılan tüm başvurular alanlarında duayen jüri üyelerinden oluşan seçili kurullar tarafından incelendikten sonra dereceye girenleri belirlendi. Bugünkü ödül töreninde dereceye giren filmlere verilecek ödüllerin yanı sıra Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Sinema Sanatına Katkı Ödülü, İnsani Değerlere Katkı Ödülü gibi 13 ayrı kategoride özel ödüller de verilecek. Ödül alacak olan sanatçılarımızı şimdiden tebrik ediyorum. Ayrıca bu büyük organizasyonda bizlerle birlikte olan ve büyük desteklerini gördüğümüz Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğüne, TÜRKSOY’a, çok kıymetli sergilerini bizlere açan Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığına ve festivalimize destek veren gerek ülkemizdeki gerekse Türk Dünyasındaki değerli kurumlarına şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Festivalimizin ileriki yıllarda da Türk Dünyasında genişleyerek geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” dedi. “Türk dünyasının zenginliğini arşivlerle ortaya koyuyoruz” Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, “Bu etkinliğin, kültürün birleştiriciliği adına çok önemli bir program olduğunu ifade etmek istiyorum. Türk kültürü ve sanatının paylaşımı ve gelişimi adına düzenlenen bu festival son derece anlamlıdır. Bu programın bir paydaşı olarak Türk dünyasının zenginliğini çeşitli arşiv belgeleriyle ortaya koymaktan son derece bahtiyarız. Türkiye olarak dünyanın en büyük arşivlerine sahip olduğumuzu bilmenizi isterim. Festivalimize ev sahipliği yapan Ege Üniversitesine ve Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’a, hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, “Sinema ortak kültür mirasımızı gelecek nesillere taşıma noktasında en önemli araçlardan biridir. Bu etkinlik, Türk sinemasının çeşitliliğini yansıtmasının yanı sıra birliğimizi ve kardeşliğimizi bir kez daha tüm dünyaya gösterme fırsatı verdi. Festivalin gerçekleşmesine katkı sunan kurumlarımıza teşekkür ediyor, yarışan tüm sanatçılarımızı tebrik ediyorum” diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ise, “Sinema, dertli insanın işidir. Sinema yapan insan derdini paylaşmak, yarasını göstermek ister. Filmini çektikten sonra da dertleşmek ister. Bu bakımdan festivaller de sinemacıların dertleştikleri yerlerdir. Özellikle uluslararası festivaller bizim için çok önemli. Turan Film Festivali de ilk yılından büyük bir başlangıç yaptı. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi. Ödüller sahiplerini buldu Turan Film Festivali kapsamında ilk olarak prestij ödülleri verildi. İnsani Değerlere Katkı Ödülü Yönetmen Derviş Zaim ile Gönül Dağı dizi yapımcısı Ferhat Eşsiz’e, Kültürel Çeşitliliğe Katkı Ödülü TRT AVAZ kurumu adına TRT İzmir Bölge Müdürü Mevlüt Şahbaz’a, İnsan Haklarına Katkı Ödülü Karabağ-Azerbaycan Göç ve Mülteciler Bakanlığı Bakan Müşaviri Nesimi Nerimanov’a Toplumsal Duyarlılık Ödülü Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven’e verildi. Sinema Sanatına Katkı Ödülünü sırasıyla; Azerbaycan Sinema Ajansı, Kazakfilm, Kırgız Cumhuriyeti Kültür, Bilgi, Spor ve Gençlik Politikaları Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü adına Talant Osmanov, Özbekistan Kültür Bakanlığı Sinematografi Ajans Uluslararası İlişkiler Daire Koordinatörü Gofurjon Musaev, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ve Oğuzhan Türkmen Film Stüdyosu adına Salisalih Bayramov aldı. Ege Üniversitesi 2024 Yılı Vefa Özel Ödülünü Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Fecir Alptekin ve TRT Belgesel Kanal Koordinatörlüğü adına Koordinatör Ahmet Canbaz alırken, Genç Yetenek Ödülü Ruslan İbrahimli’ye, Teknoloji ve Sinema İlişkisi Ödülü 1453 Filmi ile Hamit Keleş’e, Medya Özel Ödülü Anadolu Ajansı adına İzmir Bölge Müdürü Ahmet Caner Baysal’a, Kültürel Hafıza Ödülü Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Daire Başkanı Dr. Yasin Yıldız’a, Kültürel Miras Ödülü Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal’a, TÜRKSOY Özel Ödülü ise Rejisör Alovov’a verildi. Festivalde yarışan filmlerde ise; Azerbaycan birinciliğini “Voice” filmi ile Zamin Mammadov, Kazakistan birinciliğini “Lullaby” filmi ile Dilshat Rakhmatullin, Kırgızistan birinciliğini “Hope” filmi ile Saule Mukanbetova, Özbekistan birinciliğini “Taste of Grapes” filmi ile Dmitriy Lebedev, Türkiye birinciliğini “Tradition” filmi ile Ali Rıza Bayazıt, Türkmenistan birinciliğini “Ümit” filmi ile İskender Muhammet Annamuhammedov, Uluslararası kategori birinciliğini ise “Goli’s Greatest Adventure/Iran” filmi ile Elika Mehranpoor aldı. Yöresel danslar ve şarkılar katılımcıları coşturdu Ödüllerin verilmesinin ardından festivale destek veren kurum ve sponsorların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Ekin Dans Topluluğunun “Zeybek Gösterisi”, Azerbaycan Sema Halk Dansları Topluluğunun “Azerbaycan Halk Müziğinden Potpuri”, “Göçebeler Kırgız Halk Dansı”, Kazakistan “Süyünbay Sazı” Folklor Topluluğu Dansçıları, Özbekistan Namangan Filartmonisi Müzik ve Dans Sanatçıları sahne aldı. Daha sonra tüm ülkelerin sanatçıları sahneye çıkarak Rektör Prof. Dr. Necdet Budak eşliğinde “Anayurdum” parçasını seslendirdiler. Festival tanıtım filminin de gösterildiği törenin sonunda, ödül alanlar, jüri ve katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.