SAĞLIK - 16 Şubat 2021 Salı 10:47

Korona virüsün nörolojik belirtileri

A
A
A
Korona virüsün nörolojik belirtileri

Covid-19'da veriler, hastalığın sadece solunum yollarını değil, nörolojik sistemleri de etkilediğini ortaya koymakta.

Çeşitli ülkelerden bildirilen çalışmalarla hastaların yaklaşık üçte birinde; santral sinir sistemi tutulumu, periferik sinir sistemi tutulumu ve iskelet kası hasarını içeren çeşitli nörolojik belirtiler bildirilmiş ve olgu bildirimleri ile de desteklenmiştir.

Santral sinir sistemi belirtileri, baş ağrısı, baş dönmesi, denge bozukluğu, bilinç bozukluğu, akut inme, nöbet, uyku bozuklukları ,menenjıt ve ensefalıt olarak görülürken, periferik sinir sistemi belirtilerinin ise tat ve koku bozukluğu, görme bozukluğu ve sinir ağrısı, guillain barré sendromu, iskelet kası hasarlanması belirtileri ise yaygın kas ağrısı ve yorgunluk, kramplar ve güçsüzlük şeklinde kendini göstermekte olduğunu belirten Medicana Bursa Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Duygu Aygün, "Görülen nörolojik en yaygın belirti ve bulgular baş ağrısı ve baş dönmesidir. Baş ağrısı Covid-19’a bağlı gelişen tablolarda sıkça izlenmektedir. Baş ağrısı ilk nörolojik tutulum olabileceği gibi, sistemik hastalığın bir parçası olarak da ortaya çıkabilir. Covid-19'da görülen baş ağrısı daha çok çift taraflı, başa bütün olarak yayılan ve başta ağırlık, baskı hissi oluşturan, ağrı kesicilerden fayda görmediğiniz, uzun süren dirençli ağrı vasfında görülmektedir.

Covid’de ayrıca koku ve ağrı sinirleri çok yakın seyrettikleri için baş ağrısıyla birlikte koku kaybı da sıkça görülebilmektedir. Covid baş ağrısı kliniği migren ve gerilim baş ağrısı tiplerinden farklıdır. Sosyal izolasyon, günlük aktivitelerdeki farklılaşma, beslenme ve uyku gibi günlük alışkanlıkların değişmesi migren ataklarında artış meydana getirebilir. Gerek migren ataklarının sıklaşması, gerek yeni süregelen hale gelen dirençli baş ağrısının olması durumunda hastanın nörolog tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir" dedi.

Korona virüs teşhisli hastalarda yüzde 3-5 oranında inme görülmekte olduğunu ifade eden Aygün, "Ciddi vakalarda ve özellikle de hipertansiyon, diyabet, kronik akciğer hastalığı, obezite gibi risk faktörü olan hastalarda virüsün santral sinir sistemine yerleşmesiyle, kanın damarlar içinde pıhtılaşmasıyla veya pıhtının beyne atmasına yatkınlık oluşturmasıyla, beyinde inme görülebilmektedir. Sitokin artışıyla tromboza yatkınlığı artması ve ek olarak pıhtılaşma sistemindeki hasarlanma sonucunda D-dimer ve trombosit seviyelerinde anormallik izlenebilmekte ve tıkayıcı veya kanayıcı inme riski artmaktadır.

Çoklu organ yetersizliğinin meydana gelmesi durumunda ensefalopati olarak tanımlanan tablo meydana gelebilmektedir. Sinir sistemi tutulumunun solunum yetmezliğinin artışına sebep olabileceği belirtilmektedir. Covidin akciğer tutulumu olan hastalarda da, beyne giden oksijen azaldığı için, beynin oksijensiz kalmaya en hassas bölgesi olan hafıza bölgesindeki hücrelerde bir süre sonra kayıplar yaşanır, unutkanlık ortaya çıkar.

Ani gelişen hafıza kusurları, davranış değişikliği ortaya çıkabileceği gibi hastaların bir kısmında da, ilerleyen zamanlarda beyindeki hasarlanmalara bağlı unutkanlık, konsantrasyon problemleri, eşyaların yerini bulamama gibi bilişsel bozukluklar görülebilir" diye konuştu.

Yorgunluk, ağrı kesicilerle azalmayan, vücutta, kol ile bacak kaslarında yaygın kas ağrılarının Covid-19 enfeksiyonunun sık görülen belirtileri arasında yer aldığını belirten Aygün, "Bu hastalığa bağlı kas liflerinde gelişen iltihabi tutulum sebebiyle güç kaybı, kas ağrıları ve kas krampları gelişebilir.

Sadece kas hasarı olan hastalarda kas yıkım enzimleri olan kreatin kinaz (CK) düzeyleri anlamlı olarak yükselmektedir. Covid-19 enfeksiyonda kol ve bacaklarda yaygın uyuşma, ağrı ve güç kaybı şikayeti ile vücuttaki sinir uçlarında hasarlanma gelişmesiyle birlikte nöropati ortaya çıkabilmektedir. Nöropati el ve ayaklarda yanma, batma, donma, karıncalanma gibi duyu bozukluklarına ve ağrılara, ellerini kullanmada güçlüğe, yürüyüş bozukluklarına neden olabilmektedir.

Ağrı, hassasiyet, sızlama gibi şikayetler Covid-19 enfeksiyonu iyileştikten günler sonra bile devam edebilmektedir. İçinde bulunduğumuz korona virüs salgını döneminde çeşitli nörolojik tabloların ortaya çıkabilmesi nedeniyle hastalarda detaylı nörolojik öykü alınıp, muayenelerinin yapılması ve kesin tanıya yönelik ileri inceleme tetkiklerinin yapılması gerekmektedir. Toplumsal ve bireysel önlemler, enfeksiyonu önlemeye yönelik kurallara uyum, bu dönemde hayati önem taşımaktadır" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa CBÜ’den Filistin için haykıran Amerikalı öğrencilere destek İsrail’in Filistin’e karşı uyguladığı saldırılara tepki gösteren ABD’li öğrenci ve akademisyenlerin gözaltına alınmasını kınayan Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) yönetimi, öğrenci ve akademisyenlere destek vermek amacıyla basın açıklaması düzenledi. Manisa CBÜ yönetimi, İsrail’in Filistin’e uyguladığı insanlık dışı saldırılara ve ABD’li akademisyen ve öğrencilerin İsrail’in saldırılarına karşı gösteri düzenlerken gözaltına alınmalarına tepki göstermek amacıyla basın açıklaması yaptı. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörlüğünce Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Yerleşkesi-Rekreasyon Alanında gerçekleştirilen basın açıklaması saygı duruşunda bulunulması ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Kur’an-ı Kerim tilavetinin okunduğu basın açıklamasına ellerinde Türk Bayrağı ve Filistin Bayrağı taşıyan bir çok öğrenci ve akademisyen katılarak destek verdi. “Bireysel tepkilerini gösteren kendi vatandaşlarına dahi tahammül edemiyorlar” Basın açıklamasında konuşan Manisa CBÜ Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, “Maalesef ki içinde yaşadığımız 21. Yüzyılında, inşa edilen ortak insani değerlere, ilkelere ve normlara rağmen tüm dünyanın gözü önünde yine bir insanlık dramının yaşandığına tanıklık ediyoruz. Ekim ayında başlayan ve 7 aydır devam eden İsrail saldırılarında 15 bini çocuk, 10 bini kadın olmak üzere 35 binden fazla sivil vatandaşın katledilmesi karşısında vicdan sahibi her insan gibi kahroluyoruz ve ah ediyoruz. Dünya devletlerinin İsrail’in zulmü karşısında sessiz kalmaları, dahası katliamları destekleyen politikalar benimsemeleri birer akıl tutulmasına dönüşmüştür. Şüphesiz batının bu iki yüzlü tutumu bizler için yeni değildir. Akan kan Müslüman kanı olduğunda Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Hocalı’da, Bosna’da, Kıbrıs’ta sözde medeni batının bu iki yüzlülüğünü biz hep gördük hep yaşadık. Ancak İsrail’in saldırılarının sergilediği vahşet ve ortaya çıkan soykırım tablosu öyle ağır olmuştur ki; batı toplumlarında farklı din / dil / ırk a sahip olsa da benzer vicdana sahip her kesimden vatandaşın tepkisini çekmiştir. Kendi yönetimlerinden umudunu kesen batılılar, insan olmanın ve vicdan taşımanın gereğini yaparak hem İsrail’e hem kendi ülkelerine tepkilerini bireysel eylemlerle dile getirmeye başlamıştır. Yıllarca bize medeniyet nutukları atan batı ülkelerinin çıkarları için bir soykırım karşısında sessiz kalmaları yetmezmiş gibi bireysel tepkilerini gösteren kendi vatandaşlarına dahi tahammül edemedikleri de görülmüştür. Siyonizm odaklı vahşet karşısında tepki gösteren Amerikalı öğrencilere yönelik baskı ve şiddet de bu durumun tüm dünya halkları tarafından görülmesini sağlamıştır” dedi. Filistin’e destek gösterileri düzenleyen öğrencilere karşı ABD polisin üniversiteleri işgal ettiğini dile getiren Rektör Kibar, “ABD’de çok sayıda kampüs polisler tarafından işgal edilmeye başlamıştır. Son 3 haftadır yaşanan süreçte 2 binden fazla akademisyen ve öğrenci orantısız güç kullanılarak şiddete maruz kalmış ve ağır ceza suçluları gibi ters kelepçe ile göz altına alınmıştır. Manisa CBÜ ailesi olarak yaşanan bu süreci kabul edemiyor, tüm inancımızla reddediyor ve ABD ile İsrail yönetimlerine sesleniyoruz; “Sadece Gazze’deki masum sivilleri değil, aynı zamanda insanlık vicdanını, onurunu, evrensel hukuku, insan haklarını, medeniyet değerlerini ve normlarını da katlettiğinizi görün ve bu zulmü durdurun artık! ‘Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytan’dır’ şiarını benimseyerek tüm gücümüz ve kararlılığımızla ABD ve İsrail Yönetimleri tarafından sürdürülen bu zulmün karşısında olduğumuzu çok net bir şekilde bir kez daha haykırıyoruz” diye konuştu. Manisa Valisi Enver Ünlü ise yaptığı açıklamada, “Filistin yarım asırdan fazla bir süredir vahşetin en şiddetlisini yaşandığı bir yer haline geldi. Biz bu coğrafyadan çekildikten sonra bu başladı. O tarihten beri de gözyaşı dinmedi. Siyonist İsrail ve gözü dönmüş eli kanlı cani Netanyahu Refah kentine de saldırıların da çok yakında başlayacağını açıkladı. Dünyanın gözü önünde çok büyük bir katliam çok büyük bir acı yaşanıyor. Bütün dünya buna sessiz. Ancak başta Amerikalı öğrenciler Avrupa’da sivil toplum kuruluşları çok büyük bir mücadele veriyorlar. 2 bin 500 Amerikalı öğrenicinin gözaltına alındığını baskıya ve zulme uğratıldığını, çok sayıda akademisyenin görevden el çektirildiğini üzüntüyle öğrendik. İnsanoğlunun hayal gücünü zorlayan, merhamet duvarlarını tarumar eden bu vahşet karşısında, maalesef, dünya kamuoyu görmez, duymaz, konuşmaz olmuştur. Gazze’de yaşananlar başta olmak üzere, bu insanlık dramına gerek yurtiçinde gerek yurtdışında en şiddetli tepkiyi veren yine aziz milletimiz ve devletimiz olmuştur. Dini farklılıklar sebebiyle zulme maruz kalan ve en çok da savunmasız kadınların ve çocukların hayatını kaybettiği bu vahim hadiseler, insan olma şuuruna erişmiş her vicdanı derinden yaralamıştır” dedi. Basın açıklamasına Manisa Valisi Enver Ünlü ve eşi Sema Ünlü, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, Manisa Vali Yardımcısı Erhan Günay, Manisa İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Uğurelli, protokol üyeleri, akademisyenler, öğrenciler katıldı.
Gaziantep Hareket halindeki polis otosundan atlayan şahıs hayatını kaybetti Gaziantep’te şüpheli hareketleri nedeniyle gözaltına alınan ve psikolojik sorunları olduğu öğrenilen genç, seyir halindeki polis otosundan atladı. Olayda ağır yaralanan genç tedavi gördüğü hastanedeki 12 günlük yaşam savaşını kaybederken, acılı aile ihmal iddiasında bulundu. Olay, 24 Nisan günü Şahinbey ilçesi Yeditepe Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, psikolojik sorunları bulunan 27 yaşındaki Onur Toy, çevredeki vatandaşlar tarafından şüpheli hareketlerde bulunduğu gerekçesiyle ihbar edildi. Olay yerine gelen polis ekipleri, Onur Toy’u kelepçeleyerek ekip otosuna bindirdi. Toy, hareket halindeki ekip otosunun kapısını tekmeleyerek açtıktan sonra kendisini dışarı attı. Kafasını yere çarpan Toy, ağır yaralandı. Toy, bölgeye gelen sağlık ekiplerince yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanede 12 gündür tedavi gören Onur Toy, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Cenazeyi teslim alan aileden ihmal iddiası Hayatını kaybeden şahsın cenazesi, Gaziantep Adli Tıp Kurumu’nda tamamlanan işlemlerinin ardından yakınlarına teslim edildi. Cenazeyi teslim alan acılı aile, çocuklarının hiçbir suç kaydının bulunmadığını ve olayla ilgili ihmal olduğu iddiasında bulunarak, sorumlular hakkında gerekli yasal işlemleri başlatacaklarını söyledi. Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi.