GÜNDEM - 01 Temmuz 2020 Çarşamba 11:50

Koronayı fırsat bildi, su kabaklarını sanat eserine dönüştürdü

A
A
A
Koronayı fırsat bildi, su kabaklarını sanat eserine dönüştürdü

Manisa’da korona virüs salgını sürecini fırsata dönüştüren emekli sağlık memuru Aysel Yılmaz, kendi bahçesinde yetiştirdiği su kabaklarından sanat eserleri ortaya çıkardı. Evde kaldığı süre boyunca kendini sanatında geliştiren Yılmaz, salgın sonrası kendi atölyesini kurmayı hedefliyor.

Manisa’da yaşayan emekli sağlık memuru Aysel Yılmaz, korona virüs salgını sürecini eşi Alaattin Yılmaz ile birlikte Yunusemre ilçesine bağlı kırsal Karakılınçlı Mahallesi’nde geçiriyor. Evlerinin bahçesinde yetiştirdiği sebze ve meyvelerle salgın sürecinden korunan emekli sağlık memuru Aysel Yılmaz, boş vakitlerinde de kendisini sanata adadı.

Boş zamanlarını değerlendirmek amacıyla başladığı su kabağı boyama ve süsleme sanatında kendisini geliştiren Yılmaz, su kabaklarını bir sanatçı gibi işleyerek resim ve çeşitli figürlerle renklendiriyor.
Salgın sonrasında bir atölye açmayı da hedefleyen Yılmaz, ilk olarak torununun sulu boya fırçasıyla başladığını belirterek, “Korona virüs (Covid-19) salgını pandemi döneminde Karakılınçlı mahallesinde küçük bir yerimiz var. Torunu da aldık geldik buraya. Zamanla çocuktan kalan fırsatlarla yetiştirdiğimiz kabaklara gözüm takılınca bunları değerlendireyim diye düşündüm. Torunumun sulu boya fırçası ile başladım. Başarılı olduğumu görünce malzemelerimi temin ederek ufak ufak başladım. Çok fazla yapamıyorum ama fırsatım oldukça da hafta da bir veya iki tane yapıyorum” diye konuştu.

Karantina döneminde zamanını değerlendirmek amacıyla bu işe başladığını belirten Yılmaz, “Satışına henüz başlamadım. Şuan için bahçemizi süslemek için yaptım. Alan olursa da tabi ki satarım. Yani o karantina döneminde zamanı değerlendirmek adına bir şeyler yapmam gerekiyordu. Güzel şeylerde çıktı ortaya. Eğer talep olursa bir atölye kurup kendimi daha da geliştirip satışa da sunabilirim” ifadelerini kullandı.

Ersan Erdoğan - Aykut Yeniçağ
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.