KÜLTÜR SANAT - 20 Mart 2016 Pazar 10:21

Kötü Kedi Şerafettin’i dünya tanıyacak

A
A
A
Kötü Kedi Şerafettin’i dünya tanıyacak

Ünlü mizah karakteri Kötü Kedi Şerafettin, şimdi de dünyaya açılıyor. Film, ABD’den Yeni Zelanda’ya kadar 80 ülkede gösterilecek.

Türkiye’nin en ünlü animasyon stüdyolarından olan Anima İstanbul’da Kötü Kedi Şerafettin filmine hayat veren ekipte yer alan Murat Tahan, Yaşar Üniversitesi Animasyon Bölümüne konuk oldu. Filmin yapım sürecini, animasyon sektörünün Türkiye’deki durumunu anlatan Tahan, Kötü Kedi Şerafettin’in özellikle animasyon anlamında dünya çapında bir film olduğunu söyledi. Tahan, “Anima, olanaklarını sonuna kadar zorladı, Pixar’ın bin 500 kişiyle yaptığı bir filmi 150 kişiyle yaptık. Buna rağmen yurt dışındaki filmlerin kalitesi ile yarışacak, dünya çapında bir film ortaya çıktı. Daha bitmeden Cannes ve Berlin’deki festivallerde övgü alan Kötü Kedi Şerafettin’in uluslararası satışı için birçok teklif geldi ve biriyle anlaşıldı. Film, ABD’den Yeni Zelanda’ya kadar 80 ülkede gösterilecek. Bu da kısa zamanda sektörün geldiği nokta açısından çok önemli bir göstergedir” dedi.
20 yıl önce, Bülent Üstün’ün çizimiyle L’Manyak dergisiyle hayatımıza giren Kötü Kedi Şerafettin karakteri, geçen ay bir animasyon filmi olarak izleyiciyle buluştu. İzleyicisinden eleştirmenine herkes filmin animasyonlarının dünya çapındaki örnekleriyle yarışır olduğu görüşünde birleşti. Çizgi filmlerden reklama kadar birçok alanda karakter animasyonu konusunda tecrübeli bir şirket olan Anima İstanbul’un yapımcılığını üstlendiği Kötü Kedi Şerafettin’in karakter animasyonunu yapan ekipte yer alan Murat Tahan, Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Animasyon Bölümünde öğrencilerle buluşarak deneyimlerini paylaştı.

“DÜNYA ÇAPINDA BİR İŞ ORTAYA ÇIKTI”

Anima İstanbul’un Türkiye’nin bu alandaki en önemli şirketlerinden biri olduğunu belirten Tahan, şunları söyledi:

“Yıldız Savaşları, Yenilmezler ve Galaksinin Koruyucuları gibi filmlerde baş animatör olarak çalışmış olan Arslan Elver'in danışmanlığında ve Ahmet Tabak’ın süpervizörlüğünde Anima İstanbul’dan 40 animatör, gece gündüz çalışıp çok inanılmaz bir işe imza attı. Ben de bu ekibin bir parçası olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Karakterin gerçekçi olması için bir tiyatrocu gibi rol yapıp mimiklere, jestlere kadar nasıl olacağını hesaplamaya çalıştık. Yeterli zaman, doğru hedef ve vizyonla neler yapılabileceğinin kanıtı oldu bu film bizim için. Pixar’ın bin 500 kişiyle yaptığı bir filmi, toplam 150 kişilik ekiple yaptık. Türkiye’de ve dünyada ses getirecek bir animasyon kalitesi ortaya çıktı. Uluslararası arenada eleştirmen ve otoriteler, filmi, ‘Tarantinovari’ ve Pixar kalitesinde olarak değerlendirdi. Bir Türk animasyon filminin dünya çapında olabileceği kanıtlandı.”

80 ÜLKEDE GÖSTERİLECEK

Kötü Kedi Şerafettin’in tanıtımının Cannes ve Berlin film festivallerinde daha bitmeden yapılan kısa gösterimleriyle uluslararası ilgiyi üstüne çektiğini anlatan Murat Tahan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dünyanın en büyük animasyon festivallerinden biri olan Annecy'de ‘Yapımı Devam Eden Filmler’ kategorisindeki yarışmaya, Rio ve Buz Devri filmlerine imza atan Blue Sky Stüdyolarının son çalışması Snoopy ve Charlie Brown Peanuts filmi gibi yapımlarla birlikte seçildi. Bunun devamında da Cannes Film Pazarı ve Amerikan Film Pazarı gibi büyük film pazarlarında Kötü Kedi Şerafettin’in uluslararası satışı için büyük ilgi yaşandı. Anima Film, Kötü Kedi Şerafettin’in uluslararası satışı için Odin’s Eye Entertainment şirketiyle anlaştı. Filmin İngilizce adaptasyonu yapılıyor ve çok kısa süre içinde ABD’den Yeni Zelanda’ya kadar 80 ülkede gösterilmesi planlanıyor. Yurt dışında da Şerafettin’in çok beğenileceğini düşünüyorum.”

İZMİR ULUSLARARASI ANİMASYON FESTİVALİ ÖNERİSİ

Animasyon sektörünün Türkiye’de gelişmesi için desteklenmesi gerektiğini belirten Tahan, şunları söyledi:

“Çok film, çok rekabeti bu da zamanla kaliteyi getirecek ve ulusal sinemayı bile etkileyecek. İzmir de bulunduğu coğrafyayla, entelektüel birikimiyle bu alanda gelişebilecek bir il. Yaşar Üniversitesi Animasyon Bölümü de varken animasyon ya da kısa film festivali olmaması çok büyük bir engel. Umarım kısa zamanda, kalkınma ajansının, STK’ların desteği alınır, İzmir Uluslararası Animasyon Festivali kurulur ve ülkenin bu alanda dünyaya açılmasında İstanbul ile Eskişehir gibi İzmir'de söz sahibi olur.”
Murat Tahan, sektörde çeşitli alanlarda çalışacak animatör eksikliği yaşandığını belirterek, öğrencilere deneyimlerini anlatıp tavsiyelerde bulundu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Çermik ilçesinde yeni eğitim müfredat tanıtım toplantısı yapıldı Diyarbakır’ın Çermik İlçe Millî Eğitim Müdürü Murat Bozdoğan başkanlığında, şube müdürleri, ilçedeki tüm okul müdürlerinin katılımıyla, kaymakamlık toplantı salonunda “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” ve yeni eğitim müfredat programının tanıtım toplantısı yapıldı. Toplantıda İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Bozdoğan, Türkiye Yüzyılı Maarif Modelinde becerilerin gelişimi; zihinsel, sosyal, fiziksel ve ahlaki boyutları içeren bir yapıda ele alındığını söyledi. Bozdoğan, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli; öğrenci profili, beceriler çerçevesi, erdem, değer, eylem modeli, sistem okuryazarlığı, alana ait bilgi kümeleri bileşenlerinden oluşan bir modeldir. Bu yapı kapsamında, karmaşık ve soyut fikirleri eyleme dönüştürme sürecinde, ortaya çıkan fikirler, beceriler ile bu becerilerin derse özgü bilgi ve becerileri içeren yapılarını temsil eden, alan becerileri ilgili derse ait alan bilgisi ve bu alana ait bilgileri temsil eden içerik çerçevesi ile bütünleşerek öğrencilerin edinmesi beklenen öğrenme metotlarını oluşturmaktadır. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli; sadece son bir yılın değil, on yıllık uzun soluklu bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Yeni müfredat, gelecek eğitim öğretim yılından itibaren okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul beşinci sınıf ve lise dokuzuncu sınıflarda kademeli şekilde uygulanmaya başlanacaktır” dedi.
Erzincan Azmiyle herkese örnek oluyor! Erzincan’da geçirdiği kaza sonucu omurilik felci olan ve yaklaşık 500 gün hastanede yatan Suat Can, tedavi gördüğü mesleki rehabilitasyon merkezinde öğrenmiş olduğu filografi sanatı ile hastalığının tedavi sürecini hızlandırarak hayata yeniden tutundu. Erzincan’da yüksekten düşerek geçirdiği kaza sonucu omurilik felci olan 47 yaşındaki Suat Can, kaza sonrasında tekerlekli sandalyeyle yaşamak zorunda kaldı. Yaklaşık 500 gün hastanede tedavi gören Can, tedavi sürecinde mesleki rehabilitasyon merkezinde filografi sanatını öğrendi. Filografi sanatı ile uğraşmaya başladıktan sonra hastalığının tedavisinin hızlandığını fark eden Suat Can, hayata tekrar bağlanmak için sanatını daha da ileriye taşıyarak ustalaştı. Bugüne kadar yüzlerce eser yapan Can, filografi sanatı ile hayata tekrardan tutunmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi. Filografi sanatının tedavi sürecini hızlandırdığını ifade eden Suat Can, “8 yıl önce geçirdiğim kaza sonucu omurilik felci oldum. 2020 yılında tekrar bir kaza daha yaşadım. Omurgada kırık meydana geldi. Toplam 12 tane vida ve platinler var belimde. Bel altımda şuanda kısmi felçler var. 7 yıldır da filografi ile uğraşıyorum. Filografi ile uğraşmamda ki en büyük nedenlerden biri rehabilite edici özelliği. Niyetimiz bu dünyada hoş bir seda bırakmak hem de insanlarımıza faydalı olabilirsek ne mutlu bize. Özellikle engelli arkadaşlarımızın farklı dallarda uğraşabilecekleri muhakkak bir şeyler vardır. Hayatımızda her türlü zorluklar meydana gelebilir ama hiç birinde de hayata küsmememiz lazım. Her şeyin üstesinden devletimiz, milletimiz ile el ele vererek gelmemiz mümkün. Yeter ki azim olsun. Azmin elinden hiçbir şey kurtulmaz. Filografiyi insanlarımız duydukça, ilgi gösterdikçe potansiyel oluşmaya başlıyor. Üç beş derken geniş kitlelere ulaşmak söz konusu oluyor. Ne kadar çalışırsak Rabbimiz o kadar imkan sunar. Yeter ki çalışalım” dedi.