Köyde kullanılmayan eski okulun sosyal tesis, cem evi ve müze olarak kullanılmak üzere tahsisini alan köylüler Almanya, İstanbul ve Ankara’daki köy derneklerinin de katkılarıyla müzenin yanında hem gençlerin spor yapabileceği halı sahası hem çocukların oynayacağı park alanıyla hem de misafirhanesiyle eski okul alanını cazibe merkezine dönüştürdü.
Köydeki sosyal imkanların artmasıyla birlikte yaz aylarında dolup taşan, cıvıl cıvıl çocuk seslerinin hakim olduğu, insanların artık torunlarıyla rahatlıkla geldiği köydeki müzeye dönüştürülen alan ise il genelinde tek olma özelliği taşıyor.
Yaklaşık 200 parçalık tarım ve mutfak eşyalarından oluşan ve bazı ürünlerin 200 yılı aşkın yaşının olduğu Yeniköy müzesi geçmişle gelecek arasında köprü olması için köylüler tarafından yaptırıldı.
Eski köy okulunun lojmanının yanında oluşturulan müzenin açılışı 2 yıl önce üst düzey protokol üyeleri tarafından yapılırken, o günden itibaren başta civar köylerden olmak üzere çok sayıda ziyaretçi ağırladı.
Ziyaretçilerin alandaki hatıra defterine duygularını da yazabildiği müzede yıllara direnen harman makinesi halen çalışır vaziyette kalırken, 200 yıllık işlemeli çeyiz sandığı ve sofra da dikkat çeken ürünler arasında yer alıyor.
Gümüşhane’de başka bir örneği olmayan müzede her ürün etiketlenerek sahiplerinin ismi yazılarak ailesine ait aidiyette korunurken, açılışının üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen gurbetteki köylüler halen müzeye eser gönderiyor.
“Amacımız burayı daha da geliştirmek”
Müzenin kuruluşunda görev yapan 4 kişilik komisyon üyelerinden emekli öğretmen İsrafil Kara, atıl durumdaki okul binasını insanların yararına nasıl kullanılabileceği konusunda köylülerin de desteğiyle böyle bir girişimde bulunduklarını belirterek, “Köy muhtarı ve 4 arkadaşımla birlikte köylünün de desteğini alarak burayı yeniden yaptık. Okul binamızın içinde Cem evi, aşevi, gasilhane oluşturduk. Bunu yapmışken de lojman bitişiğinde de müze oluşturmaya başladık. 2017 Haziran ayında başladık. 4 ay sürdü çalışması. Bütün köylülerimiz, Almanya’da bulunan derneğimizin maddi katkılarıyla bu şekilde getirdik. Amacımız burayı daha da geliştirmek. Biz bunu yaparken de 4 kişilik komite oluşturduk. Dursun Günel, Azimet Kara, İsrafil Kara ve merhum Erdoğan Günel’den oluşuyordu bu komite” dedi.
“200 yıllık kaynana sandığı da var, gelininin sandığı da”
45 yıldır yurtdışında yaşayan köy sakinlerinden Azimet Kara ise “Geçmişimizi geleceğe taşıyabilmemiz için bunu yapmamız gerekliydi. Burada çoğunlukla tarım işlerinde ve mutfaklarda kullandığımız eşyalar var. Saban, boyunduruk, döven, harman makinesi gibi. Burada ne varsa bizim insanımız bunları zamanında kullanmış. 200 yıllık kaynana sandığı da var, gelininin sandığı da. Sofrasıyla, tabağıyla, kaşığıyla geçmişimizde ne kullanılmışsa burada bir araya getirdik” diye konuştu.
“Geçmişimizi bizden sonra gelecek nesle aktarmak için bu çabayı gösterdik ve müze haline getirdik”
Bu eserler ortaya konulurken bütün köylünün desteğini aldıklarını dile getiren Kara, “Kimde ne varsa getirdiler. Hepsini isimlendirip üzerlerine astık. Duvarda hiçbir çivi izi yok, asarak zarar vermeden ayarladık. Geçmişimizi bizden sonra gelecek nesle aktarmak için bu çabayı gösterdik ve müze haline getirdik. Eksiklerimiz var. Geçmişi geleceğe taşımak için birşeyler yapmak lazımdı, iyi ki de yapmışız. Çok ilgi var. Diğer köylerden de gelip burayı gezenler var. Yurt içi ve yurt dışından gelen köyümüz gençleri ilk önce gelip burayı geziyor, çok büyük ilgi gösteriyor” ifadelerini kullandı.
“Halen buraya eşya göndermek isteyenler var”
Dursun Günel de “Halen buraya eşya göndermek isteyenler var. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Buradan en ilginç ürünlerden birisi de harman makinesi. Biz çocukken bu makinelerin altında uyuyakalırdık buğday çekerken. Ben 71 yaşındayım dedemin babasının sofrası da bu müzede. Katkısı olan herkese teşekkür ederim” şeklinde konuştu.
Köy muhtarı Ali Selvi ise 2017 yılında okul binasının tahsisini cem evi, sosyal tesis ve müze olarak kullanmak için aldıklarını hatırlatarak, “Ondan sonra Almanya derneğimiz başta olmak üzere İstanbul ve Ankara derneklerimizin katkılarıyla buranın yapımı için bir komite oluşturdu. Gasilhanemiz, morgumuz yoktu. Çocuk parkını Kaymakamlık yaptırmıştı, halı sahayı da bir işadamımız yaptı. Misafirhanemiz, gasilhanemizi yaptıranlara teşekkür ediyoruz. Dernekler ve köy halkı ekonomisini üstlendi. Herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.
“Köyümüzden gençler artık eksik olmuyor”
Yapılan çalışma için köy halkına ve özellikle kadınlara teşekkür eden köy derneği başkanı Mehmet Günel de “Kadınlarımıza özel olarak teşekkür ediyoruz. Onların elinin değdiği her yer farklı bir güzel oluyor. Burada da kadınların büyük emekleri var. Bütün köy halkına, Almanya, Ankara, İstanbul derneklerine herkese çok teşekkür ediyoruz. Böyle bir güzel bir yerimiz olduğu için çok şanslıyız. Köyümüzden gençler artık eksik olmuyor. Köye insanlar artık insanlar severek geliyor, çocuklarını getirebiliyorlar ve artık torunlarını da getirebiliyorlar. Çünkü artık torunlarının da canı sıkılmıyor” ifadelerini kullandı.
Recep Ergin
