GÜNDEM - 22 Kasım 2017 Çarşamba 10:13

Kredi çekti, arabasını satıp hayatını köpeklere adadı

A
A
A
Kredi çekti, arabasını satıp hayatını köpeklere adadı

İzmir’de yaşayan emekli öğretmen Zerrin Demircepken, sokak köpekleri için arabasını sattı, kredi çekti, bu da yetmedi oturduğu evi de onların yaşayabileceği bir barınağa çevirdi.

Torbalı'ya bağlı Ayrancılar'daki Yeşilköy Mahallesi’nde yaşayan emekli matematik öğretmeni Zerrin Demircepken (58), tam bir hayvansever. Sokakta gördüğü kedi ve köpeklere dayanamayarak evine alan Demircepken, evinde onlar için barınak oluşturdu. Onların tüm ihtiyaçlarını karşılamak ve mücadele etmek için arabasını satan ve 55 bin TL’lik kredi borcuna giren hayvansever kadın, emekli maaşıyla hem kredi borcunu ödemeye hem de onların karnını doyurmaya çalışıyor.

“Hep kredi çekerek onları beslemeye çalıştım”

Doğuştan sağ bacağı felçli olan ve engeline rağmen mücadele eden Demircepken, “Çocukluğumdan beri bu arada annem babam da hayvansever sürekli kedi ve köpeğim vardı. Öğretmenliğim boyunca bir yandan matematik rehber öğretmenlik, bir yandan da sokak hayvanları kısırlaştırma görevi yaptım. 2014 yılında diz kapağım kırıldı ve o zamandan beri bakıcı var köpeklerime o bakıyor. Hayatımız hep kredilerle geçti. Bir köpekle başladık 8 oldu 16 köpek, 29, 53 köpek oldu. Ben hep kredilerle onları beslemeye çalıştım. Kredi borcum hep var, şu anda da borcum var” dedi.

“Arabamı ve evimi satmayı göze alarak dernek kurdum”

25 yıldır sokak köpeklerini dışarıdan toplayıp evine alan ve hayvanların yaşam koşullarını düzeltmek adına bir dernek kuran Zerrin Demircepken, “Arabamı ve evimi satmayı göze alarak dernek kurdum. Halkıma örnek olsun diye imece usulünü, paylaşmayı aşılamak için evimi ve arabamı ortaya koydum ve Torbalı’da Masum Hayvan Arama Kurtarma Derneği kurdum. Biz burada belediyeler ve hayvanseverler müşterek çalışmalıyız. Belediyeler bizim gibi gönüllüleri kesinlikle kullanmalı ve ekip olmalıyız. Hep beraber kenetlenmemiz lazım, bir örnek olmalıyız. Torbalı pilot bölge olmalı. Yeşilköy’de, köyümüzde, evimi de kapsayan yaşam alanı oluşturarak örnek bir barınak olsun istiyoruz. Köpeklere her yerde yaşam alanı olmalı. Barınaklar olmamalı, köpekler barınaklarda kötü durumdalar. Barınakları ortadan kaldırmalıyız aynı Avrupa gibi. Derneğimizin hedefi öncelikle sokak köpeklerini alarak, onlara çocuk parkları gibi her mahallede kulübelerin olduğu bir yaşam alanı oluşturmalıyız” diye konuştu.

“Onlar benim evimin birer bireyi”

Evine aldığı köpekleri sokaklardan ölmek üzereyken kurtardığını ve hiçbirisini satın almadığını vurgulayan Demircepken, “Evimde önce bir köpekle başladık, sonra barınaklardaki durumu gördükçe karşıma çıkan köpekleri kendi evime doldurdum. Küçük bir barınak oluşturdum ve bu barınağın her mahallede olması gerekiyor. Onlar benim evimin birer bireyi” dedi.

“Beraber yemek yiyip, televizyon izliyoruz”

Köpekleriyle iç içe yaşadığını ve evde her aktiviteyi onlarla yaptığını anlatan emekli öğretmen Demircepken, “Köpek ve kedilerin, hayvanların daha doğrusu biz insanlardan algılarının çok daha güçlü olduğunu gördüm. Bizden daha zekiler, sabırlılar ve yüzde yüz dostlar. Bir lokma yemek ver, senin dedikodunu yapmazlar, arkandan kuyunu kazmazlar. Onlarla birlikte yıllarca yattım, ayağım kırıldığından beri yatmıyorum. Bütün yataklar, koltuklar hep beraber oturuyoruz. Bizden hiçbir farkları yok. Benimle beraber yemek yerler, hatta kaşıkla hepsi yemek yemeyi bilir. Hiç kimse başkasının tabağına müdahale etmez. Herkes kendi ismi çağrıldığı zaman gelir. Aynı öğrencilerim gibi ben sınıfım gibi görüyorum. Gerek hep beraber yatıyoruz, gerek hep beraber televizyon seyrediyoruz. Kişiliklerine saygı gösteriyorum, hepsinin bir öz güveni var. Aynı öğrencilerime davrandığım gibi davranıyorum. İnanın her şeyi insanlardan da çabuk öğreniyorlar” ifadelerini kullandı.

“Şu anda 55 bin TL kredi borcum var, olsun”

Köpekleri için her türlü fedakarlığı yaptığını paylaşan emekli matematik öğretmeni Zerrin Demircepken, “Engelli olarak kadın olarak ben tek başına ve tek maaşımla kredi borcum 55 bin lirayla ben birçok şeyi yapabiliyorsam, ülkemizdeki bu genç potansiyel neler yapmaz” dedi.

Mihrap Düzöz - Amede Alpagüt - Sinan Yeniçeri
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize İlhan Palut: “Üzgünüz, çok değerli iki puan bıraktık” Çaykur Rizespor Teknik Direktörü İlhan Palut, MKE Ankaragücü maçının ardından yaptığı açıklamada, “Üzgünüz, çok değerli iki puan bıraktık” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Çaykur Rizsepor, sahasında MKE Ankaragücü ile 2-2 berabere kaldı. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Çaykur Rizespor Teknik Direktörü İlhan Palut açıklamalarda bulundu. İlk yarısını 2-0 önde tamamladıkları maçtan 2-2’lik beraberlikle ayrıldıkları için üzgün olduklarını ifade eden Palut, "İlk yarıda 2 gol bulduk. İlk yarıda telafisi zor bir farkla içeri girebilirdik. İkinci yarı ise rakibimizin değişikliklerini gördük. Riskler karşısında sağlam durmalıydık. Kazandığımız toplar ile maçı kendimize iyice yaklaştırabilirdik ama kazandığımız toplarda bir ciddiyetsizlik vardı. Zor top kazandık, kolay top kaybettik. Maalesef kötü bir gol yedik. Futbolda bunlar var. Bir golün biri takımı bu kadar panikletmesi düşündürücü, topu ayağımızda saniyelerce bile tutmadık, oyunu rakibe teslim ettik. Çok geri geldiğimiz için çıkış oyununda oyuncu bulmakta zorlandık. Ankaragücü’nün temposu 75. dakikaya kadar sürdü. Kötü bir ikinci yarı ama maçı bu şekilde bitirelim derken ters bir top, maçın son topunda golü yedik. Üzgünüz, çok değerli iki puan bıraktık. İlk yarıdaki oyunumuz ile 3 puanı hak ederken,, ikinci yarıdaki oyunumuz bizi mağlubiyete bile götürebilirdi” ifadelerini kullandı.
Rize Emre Belözoğlu: “2-0’dan 2-2’ye gelmek önemli ve değerli” MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, Çaykur Rizespor maçının ardından yaptığı açıklamada “2-0’dan 2-2’ye gelmek önemli ve değerli. Hele ki Rizespor gibi iyi bir takıma, iyi bir organizasyonu olan bir takıma karşı” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Çaykur Rizespor ile deplasmanda 2-2’lik skorla berabere kalan MKE Ankaragücü’nde Teknik Direktör Emre Belözoğlu maçın ardından yaptığı basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Belözoğlu, “Baktığımızda Rizespor’u zaten biliyorduk. Rizespor, Galatasaray ve Fenerbahçe’den sonra bu ligde kendi sahasında en çok puan toplayan takım. Çok önemli geçici hücumları yapabilen ve bunu da sonlandırmada çok maharetli bir takım. İlk gol de aynen bu şekilde oldu. İkinci gol de duran top. Burada bizim çok istemediğimiz bir görüntü var. Bunu kendi adımıza değerlendirmemiz gerekiyor. Duran topta bu kadar basit gol yenmemesi gerekiyor. Bunu bir eleştiri olarak kendime söyleyebilirim. İkinci yarıda ilk yarının sonlarıyla beraber net bir galibiyeti hak eden bir oyun vardı. Sadece topa sahip olma değil, bence pozisyon üretmede de yüksek bir oyun vardı. Sonucu gelmedi. 2-0’dan 2-2’ye gelmek önemli ve değerli. Hele ki Rizespor gibi iyi bir takıma, iyi bir organizasyonu olan bir takıma karşı. Biz de son dönemde gerçekten yüksek işler yapmaya çalışıyoruz. Karşılığını ne yazık ki alamadık. Beraberliklerimiz çok fazla. Bu beraberliklerin yüzde 80’i yüzde 90’nında aslında kazanmaya yakın taraf hep bizdik. Bugünkü ikinci yarıyı da buna dahil edebilirim. Rizesporlu oyuncuları tebrik ederim. Kendi oyuncularımı tebrik ederim. Oyuna giren arkadaşları oyuncuları tebrik ederim. İlhan Hoca’ya da başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.