GÜNDEM - 17 Kasım 2016 Perşembe 10:57

Küçük Dilara için istediği sadece bir umut

A
A
A
Küçük Dilara için istediği sadece bir umut

Manisa’da kusma şikayetiyle gittiği hastanede beyninde tümör tespit edilen 8 yaşındaki Dilara Kahya, yaklaşık 6 buçuk aydır Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi’nde yaşam mücadelesi veriyor. Küçük kız için babası Tayfun Kahya bir umut arıyor.

Manisa’nın Yunusemre ilçesine bağlı Fevzi Çakmak Mahallesi’nde yaşayan Vakıfbank İlköğretim Okulu 3. sınıf öğrencisi Dilara Kahya’nın yaşama tutunma çaresizliği yürek burkuyor. 6 Mayıs 2016 tarihinde babası Tayfun Kahya ile gittikleri Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi’nde beyin tümörü teşhisi konulan Dilara Kahya, hemen tedavi altına alınarak 3 ameliyat geçirdi. Kızının beynindeki tümörün pataloji sonuçlarında kötü huylu olduğunu öğrenen baba Tayfun Kahya’nın hayatı karardı. Sanayi sitesinde kendisine ait oto döşeme işletmesini sattıktan sonra işçi olarak hayatına devam eden baba Kahya, kirada oturduğu evden de çıkarılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Maddi olarak zor günler geçiren baba Kahya’nın tek isteği ise gözleri önünde her gün eriyen kızının sağlığına kavuşabilmesi.

“Yaşaması artık şansa kalmış gibi”

Kızının hastalık sürecini İHA’ya anlatan baba Tayfun Kahya, “Kızım evde oturduğu sırada kusmaya başladı. Biz ilk olarak soğuk algınlığıdır deyip fazla önemsemedik. Sonradan Moris Şinasi Çoçuk Hastanesi’ne götürdük. Orada çocuğuma serum verdiler. Susuz kalmış çocuğunuz deyip bizi geri gönderdiler. Bir gece evde kaldıktan sonra sabah yine fenalaştı ve şuurun kaybetti. Apar topar Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi’ne getirdik. Hemen ameliyata aldılar. Ameliyat sonrasında beyin sapında bir kitle olduğu söylendi. O kitleyi temizlediklerini söylediler. Sonra 2 kere daha ameliyat oldu. Şuan en son öğrendiğime göre kitle görünmüyormuş. Bize, ‘Belki 6 ay, belki 1 sene, belki 2 sene yaşayabilir. Allah bilir. Biz elimizden geleni yapıyoruz’ dediler. Bu sabah beyin filmi çekilmiş, yarın sabah ışın tedavisine girecek. Yaşaması artık şansa kalmış gibi. Doktorlar da elinden geleni yapıyor, bu süreçten sonra onların da elinden gelen bir şey yok” dedi.

“Benim yapabileceğim bir şey kalmadı”

Maddi açıdan zor günler geçirdiğini de aktaran baba Kahya, “Dükkanımı kapattım. Uzun bir süre çalışamadım, psikolojim bozuldu. Evim kira. 3-4 aydır kiramı ödeyemiyorum. Çocuğa hastanede annem bakıyor. Çocuğumun ihtiyaçlarını karşılayamıyorum. Şimdi yine sanayide bir yer de çalışıyorum. Günlük 25-30 lira yevmiye alıyorum. Yetkililerden bir yardım eli uzanmasını istiyorum. 8 aylık bir bebeğim daha var. Onun da ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorum. Az önce benden su ve bez istediler ama alabilecek bir durumum yok. Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan’dan yardım bekliyorum. Buradaki doktorlarımız elinden geleni yapıyor ama başka bir yerde bir umut varsa bize ulaşılmasını istiyorum. Bu çocuğu kurtarsınlar. Benim yapabileceğim bir şey kalmadı” dedi.

“Hastayı radyoterapi ve kemoterapiye hazır hale getiremedik”

Küçük Dilara’nın doktoru olan Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi’nde görevli Doç. Dr. Yusuf Kurtuluş Duransoy, “Dilara bize acil servisten gönderildi. Beyin sapı tümörü teşhisi konuldu. Acil olarak ameliyata aldık. Tümörün tamamının çıkmasının mümkün olmadığı beyin sapındaydı. Büyük oranda tümörün önemli bir kısmını aldık, patoloji sonucu maalesef kötü huylu geldi. Bir süre kliniğimizde yatarak, tedavisi devam etti. Biraz daha toparlandıktan sonra izinli olarak evine gönderdik. Daha sonra tabi bu tümörün cerrahi sonrası tedavileri var. Radyoterapi ve kemoterapi alması gerekiyor. Biraz toparlandıktan sonra tedavilere başlayacaktık ama hasta bize tekrar kötüleşerek geldi. Bu sefer beyin sapındaki tümör nedeniyle beyin omurilik sıvısı birikmiş. Tekrar bir ameliyat gerçekleştirdik. Kendisi daha sonra yine toparladı. Tekrar radyoterapisini planlarken evde toparlasın dedikten sonra bize geldi ancak tetkiklerde tümörün büyüdüğünü gördük. Bayram tatiline girmeden önceydi son bir şans daha cerrahi yapmayı düşündüm. Çünkü tümörde büyüme var. O ameliyatı da gerçekleştirdik, biraz toparladı ama istediğimiz duruma gelmedi. Hastayı radyoterapi ve kemoterapiye hazır hale getiremedik. Şu anda da genel durum bozukluğu nedeniyle çocuk bölümü hastamızı aldı ve orada daha iyi bir bakımla toparladıkları takdirde kemoterapi ve radyoterapi için bir şans vermeye çalışacağız" diye konuştu.

Aykut Yeniçağ - Önder Aydın
MANİSA 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Etiler’de Nusret’e silahlı saldırı: Kurşun bankaya isabet etti, polisler kovalayıp ateş açtı Etiler’de gece saatlerinde Nusret isimli et restoranına motosikletli şahıslar tarafından silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda kurşun restoranın yanındaki bankaya isabet ederken, restorana herhangi bir isabet olmadı. Ölen ya da yaralananın olmadığı olayla ilgili polis, peşine düştüğü saldırganın peşinden de ateş açtı. Olay, saat 02.00 sıralarında Beşiktaş Etiler Nispetiye Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre gece saatlerinde motosikletle gelen kasklı iki saldırgandan biri, Nusret isimli et restoranına ateş açtı. Ancak kurşun restorana değil yanında bulunan bir bankaya isabet etti. Olay esnasında devriye gezen Beşiktaş polisi, araçla hemen motosikletli saldırganın peşine takıldı. O esnada polis, “dur” ihtarına uymayan saldırganın peşinden birkaç el ateş açtı. Ardından saldırganlar kaçarak izlerini kaybettirdi. Olayın ardından polis ekipleri saldırganları yakalamak çalışma başlattı. Olay yeri inceleme ekipleri kovanları alarak incelemek üzere delil torbasına koydu. Çalışmaların devam ettiği bilgisine ulaşıldı. Geçtiğimiz ayda saldırı düzenlenmişti Öte yandan, geçtiğimiz 21 Mart Perşembe günü saat 05.00 sıralarında yine Nusret isimli et restoranına motosikletle gelen kasklı 2 saldırgan tarafından silahlı saldırı düzenlenmişti. Saldırıya yönelik soruşturmada Y.Y. ve O.Y. Antalya’da, H.A.K. ve U.K. Eyüpsultan’da, M.A.Y. Beylikdüzü’nde olmak üzere İstanbul ve Antalya’da toplam 5 şüpheli yakalanmıştı.
Eskişehir TÜBİTAK 100’üncü yıl özel çağrısında Anadolu Üniveristesi akademisyenlerinden başarı TÜBİTAK’ın 100’üncü yıl özel çağrısında ‘1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı’ çerçevesinde açılan ‘Cumhuriyetin 100’üncü Yılı Özel Çağrısı’na sunulan 87 projeden biri de yürütücülüğünü Eskişehir Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İbrahim Halil Diken’in yaptığı ‘Cumhuriyetimizin 2’inci Yüzyılında 363 Özel Eğitim Anaokulu Personel Kapasitesi’nin Güçlendirilmesi Projesi’ adlı proje destek almaya hak kazandı. Cumhuriyetin tarihi, kültürel, siyasal, toplumsal ve ekonomik dinamiklerini anlamayı ve gelecek vizyonuna yeni perspektifler sunmayı amaçlayan araştırma projelerini desteklemek üzere; Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB) tarafından yürütülen 1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında açılan ‘cumhuriyetin 100’üncü Yılı Özel Çağrısı’na sunulan projelerin bilimsel değerlendirme süreci tamamlandı. “Özel eğitim anaokulunda çalışan eğitimci personelin kapasitesinin güçlendirilmesi hedefleniyor” Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İbrahim Halil Diken projenin genel amacının, cumhuriyetin 2’inci yüzyılında ülke genelindeki 363 özel eğitim anaokulunda çalışan eğitimci personelin kapasitesinin güçlendirilmesi’ olduğunu, projenin alt amaçlarının ise özel eğitim anaokulunda yer alan özel eğitim, okulöncesi öğretmenliği mezunu eğitimcilere ve psikolojik danışman ve rehber öğretmenlerine yönelik öğrencilerin problem davranışları ile baş etme olumlu davranış kazandırma, dil becerilerini destekleme, psikolojik danışman ve rehber öğretmenlerine yönelik öğrencilerin ebeveynlerinin psikolojik iyi oluşlarını destekleme yönünde ‘Özel Eğitim Anaokulu Çevrimiçi Mesleki Gelişim Programı (ANAÇEM)’ hazırlamak ve etkililiğini sınamak olduğunu ifade etti. Bu projenin sonunda üç temel ürünün elde edilmesini beklendiğini söyleyen Prof. Dr. Diken şunları söyledi: “Kılavuz kitapçıklar, bilgilendirici videolar ve örnek vaka sunumları ve hazırlanan kitapçıklar ve videoları kapsayan modüler mesleki gelişim programına dönüştürülmüş çevrimiçi portal.” “Proje çıktıları diğer eğitim kademelerindeki uygulamalara da uyarlanabilmekte ve model olabilecek bir proje olarak literatüre geçmektedir” Anadolu Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Diken ayrıca, “32 aylık bu proje özel eğitim anaokullarının yaygınlaştığı ülkemizde literatür ile ortaya konan temel bir soruna yaygın ve erişimi ücretsiz bir çözüm üreten ilk proje olması bakımından oldukça önemlidir. Proje, başarılı özel eğitim uygulamalarında en temel rolü oynayan öğretmenlerin temel ihtiyaçlarına doğrudan çözüm üreten ve mesleki gelişimlerine katkı sunacak yazılı, görsel ve teknoloji tabanlı içeriklere sahip ilk proje olması bakımından da değerlidir. Proje çıktıları diğer eğitim kademelerindeki uygulamalara da uyarlanabilmekte ve model olabilecek bir proje olarak literatüre geçmektedir. Son olarak projemiz eklektik bir yaklaşımla yazılı görsel ve teknoloji tabanlı bilgi sunma ve bilgilerin vaka sunumları ile desteklenmesine dayalı proje çıktılarına sahip olması bakımından da özgündür” ifadelerine yer verdi. Prof. Dr. Diken Millî Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün de projeye resmi destek verdiğini ve proje çıktılarını kurumlarında kullanacağını ifade etti. Dr. Diken, proje ekibinin projeyi başarı ile yürütebilecek disiplinler arası bir ekip anlayışı ile oluşturulduğunu ve proje ekibinde Anadolu Üniversitesinden Prof. Dr. Özlem Diken, Prof. Dr. Ramazan Akdoğan, Doç. Dr. Seçil Çelik, Dr. Öğretim Üyesi Derya Atik Kara, Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Doç. Dr. Özlem Toper, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Gözde Tomris ve Trakya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Cem Çuhadar’ın yer aldığını da belirtti.
Eskişehir Çocuk korosu dinleyicilerden tam not aldı Odunpazarı Belediyesi Çocuk Korosu, Hamamyolu Caddesi’nde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Çocuk Korosu Konseri düzenledi. Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve Eski Kültür Bakanı Ercan Karataş’ın da dinleyicileri arasında bulunduğu konserde çocuk korosu, bir çok eser seslendirdi. Odunpazarı Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında çok sayı da etkinlik gerçekleştirdi. Belediye, son olarak kutlamalar kapsamında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Çocuk Korosu Konseri düzenledi. Hamamyolu Caddesi’nde gerçekleşen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Çocuk Korosu Konseri’ne, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve Eski Kültür Bakını Ercan Karakaş’ın yanı sıra çok sayıda Eskişehirli katıldı. Gönül Onar’ın koro şefliği yaptığı Çocuk Korosu, birbirinden güzel eserleri başarı ile seslendirdi. Çocuk Korosu Konseri, dinleyicilerden tam not alarak, büyük alkış topladı. “Eskişehir kültürde de sanatta da her zaman en önde” Eskişehir Kitap Fuarı için Eskişehir’e geldiklerini belirten Eski Kültür Bakanı Ercan Karakaş, “Başkanımız davet etti, bu güzel toplantıyı duyunca ben de geldim. Gerçekten gençlerimizin, çocuklarımızın ulusal egemenlik görüşüyle burada şarkılarla, türkülerle bir araya gelmeniz çok güzel bir şey. Büyük Atatürk, 23 Nisan’da Ulusal Egemenliği çocuklara atletmiş. Neden, çünkü çocuklar, bugün çocukları yarın büyükleri. Onlar, yaşamı da Türkiye’yi de dünyayı da daha güzel yaparlar diye 23 Nisan’ı çocuklara hediye etmiş. Ve bugün siz de bunun hakkını veriyorsunuz. Hocalarımız, çocuklarımızı çok güzel eğitmişler. Onur, gurur verici bir şey. Zaten Eskişehir kültürde de sanatta da her zaman en önde. Başkanımızı, emeği geçenleri, çocuklarımızı herkesi kutluyorum. Gözlerinden öpüyorum” dedi.
İzmir Her yaştan çocuk, kanser hastası arkadaşları için koştu İzmir’de 4-15 yaş arasında 200 çocuk, ‘koşamayan kardeşlerim için koşuyorum’ sloganıyla hastanede tedavi gören kanser hastası arkadaşları için yarıştı. İzmir’de Hasta Çocuk Evleri Derneği, kanser hastası çocuklar için 23 Nisan çocuk koşusu düzenledi. Karşıyaka ilçesinde bulunan Semra Aksu Atletizm Parkı’nda düzenlenen etkinlikte; 4 ile 15 yaş arasındaki 200 çocuk gruplar halinde, hastanede tedavi gören ve dışarı çıkamayan kanser hastası arkadaşları için yarıştı. ‘Koşamayan kardeşlerim için koşuyorum’ sloganıyla düzenlenen yarışta, dereceye giren koşuculara madalya verildi. “Sağlıklı olduklarını anlatmamız gerekiyordu” Yarış hakkında bilgilendirmede bulunan İzmir Hasta Çocuk Evleri Derneği Başkanı Sevil Ozan, “23 Nisan çocuk koşusunun bu sene 5.’sini gerçekleştirdik. Çocuklar kanser tedavisi gören, hastanede yatan kardeşler için koşuyor. Sloganımız da ‘koşamayan kardeşlerim için koşuyorum.’ Sağlıkları yerinde olmayan çocuklar, hastane ortamlarından dışarıya çıkamıyorlar. Sağlıklı çocuklar koşarak onlara destek oluyor. Bir farkındalık oluşturmayı amaçlıyoruz. Hem veliye hem çocuğa kendilerinin sağlıklı olduğunu onlara anlatmamız gerekiyordu” ifadelerine yer verdi. Etkinlikte, 3-4, 5-6, 7-8, 9-10, 11-12 ve 15 yaşa kadar çocukların gruplar halinde koştuklarını aktaran Ozan, seslerini duyan herkesin koşuya gelerek kendilerine destek olduğunun altını çizdi. “Amacım kanserli çocukların iyileşmesi” Koşu için İstanbul’dan İzmir’e gelen 10 yaşındaki yarışmacı Levent Tekerciler, “Amacım kanserli çocukların iyileşmesi. Bunun için ben bağış topluyorum. Buraya kazanmaya değil kanserli kardeşlerim, arkadaşlarım adına koşmaya geldim. Umarım hepsi bir an önce iyileşir. Yapılan şey gerçekten çok anlamlı” diye konuştu.