KENT HABERLERİ - 14 Mayıs 2013 Salı 16:35

Küçük mucitlerden büyük icatlar

A
A
A
Küçük mucitlerden büyük icatlar

Güngören Belediyesi’nin düzenlediği “Güngören Ligi 2012-2013 Bilim Proje Yarışması”nda ürettiği projelerle dereceye giren öğrenciler, icatlarını sergiledi. Projeleri ilgiyle inceleyen Güngören Belediye Başkanı Ş. Yücel Karaman, “Bizim için önemli olan şey çocukların bir çözüm arayışı içinde olmaları” dedi.

HATİCE ÇEKER
İSTANBUL

Güngören Belediyesi tarafından düzenlenen “Güngören Ligi 2012-2013 Bilim Proje Yarışması”nda birbirinden farklı projeler icat eden öğrenciler, yaptıkları buluşlarla insanlığa hizmet için büyük adım attı. İlçe genelinde faaliyet gösteren okullardan 60 projenin yarıştığı yarışmada, fen ve matematik branşlarında eğitim veren öğretmenlerin oylamasıyla dereceye giren projeler sergilendi. Güngören Kültür Merkezi’nde sergilenen projeleri üreten öğrenciler, projeleri hakkında bilgi verdi. Güngören Kaymakamı Zafer Orhan ve Güngören Belediye Başkanı Ş. Yücel Karaman da projeleri büyük bir ilgiyle inceledi.

Güngören Kaymakamı Zafer Orhan, üretilen projeler karşısında hayranlığını dile getirerek, “Projelerin hepsi birbirinden güzel. Tüm öğrencilerimizi kutluyoruz” dedi.

Projelerin hepsinin güzel olduğunu belirten Güngören Belediye Başkanı Ş. Yücel Karaman ise, “Birbirinden ayırt etmiyoruz. Bizim için önemli olan şey çocukların bir çözüm arayışı içinde olmaları. Bu ülke insanının, insanlığın bir sorununu çözmek için gayretli olmalarıdır” dedi.

Karaman, öğrencilerin ailelerine de çocuklarına verdikleri destekten dolayı teşekkür etti.

GÜÇLÜ BEYİNLERDEN İNSANLIĞA BÜYÜK HİZMET

“Uyandıran Yatak” projesiyle çalışanları kolaylıkla uyandırma konusunda büyük bir icat bulan 9’uncu sınıf öğrencisi Doğukan Güler, “Bu yatağı babamdan esinlenerek yaptım. Çünkü babam gececi, dükkan açmaya gidiyordu. Babamdan esinlendim yatağı hem zaman ayarlı alarm taktım, hem de sallanan yatak taktım. Bu çalışan anneler için, çocuklarını uyutmak için güzel bir yöntem. İşlerine geç kalmayan işçiler, ülke ekonomisine yardımcı oluyor” diye konuştu.

Hazırladığı zencefil gargara suyuyla 2’inciliği elde eden Oğuzhan Hökelek, “Zencefilin dişlere etkisini araştırdım. Deney düzenekleri hazırladım. İki tane ağızda hastalık oluşturan bakteri üzerinde çalıştık. Deneyden sonra aklıma gargara suyu hazırlamak geldi. Böylece proje olarak sundum. Ağız koksusunu önlüyor. Diş çürükleri üzerinde etkili oluyor” dedi.

“Çiçek Sulama Devresi” projesiyle 3’üncü olan Emine Nur Gürbüz, “İçinde akvaryum ve balıklar da var. İki tane motorla balıkların oksijenini sağlıyorum. Çiçeklerim var, onlara da su gidiyor. İçerideki balıkların dışkısıyla az da olsa çiçeklerimin gübre ihtiyacını sağlıyorum” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Bağımlılıktan kurtulmak isteyen 219 kişi YEDAM’a başvurdu Samsun’da 2025 yılının ilk 11 ayında 219 kişi Yeşilay Danışmanlık Merkezi’ne (YEDAM) tütün, alkol, madde, internet ve kumar bağımlılığından kurtulmak için başvurdu ve destek aldı. Yeşilay, kurulduğu günden beri topluma bağımlılıkla ilgili önleyici ve koruyucu hizmetleri yürütüyor. Değişen şartlar, yapılan araştırmalar ve toplumdan gelen talepler neticesinde Yeşilay, 2013 yılında tüzüğünde yaptığı değişiklikle yürütmekte olduğu önleyici ve koruyucu çalışmalara tedavi ve rehabilitasyon faaliyetlerini ekledi. Türkiye’de 81 ilde ve KKTC’de olmak üzere 105 Yeşilay Danışmanlık Merkezi hizmet veriyor. YEDAM’la amaçlanan alkol, madde bağımlısı olan bireylerin hayata tekrar kazandırılması, günlük hayatlarını devam ettirirken hayat kalitelerinin yükseltilmesiyle sosyal hayata uyum sağlama sürecinde gerekli sosyal hizmet desteğinin verilmesi ve kişinin temiz kalmaya teşvik edilmesi. Bu kapsamda da YEDAM kadrosundaki uzman klinik psikologlar ve sosyal hizmet uzmanlarının iş birliğinde bağımlılık sorunu olan bireylere ücretsiz psikososyal destek veriliyor. Bağımlılık sorunu olan bireylere yeni bir dünya yerine kendi dünyalarını yaşanılır kılacağı bir seçenek sunuluyor. Tütün, alkol, madde, internet ve kumar bağımlılığı alanında problem yaşayan bireylere ücretsiz ve gizlilik esasıyla çalışarak psikolojik ve sosyal hizmet desteği sağlamanın yanı sıra bireylerin ailesine de destek vererek bozulan yaşam düzenlerinin onarılmasını ve ilişkilerinin sağlıklı devam etmesi amaçlanıyor. YEDAM’dan destek almak isteyen kişiler 115 numaralı danışma hattını arayarak başvuru yapabiliyorlar. Samsun’da 2020’de hizmet vermeye başlayan YEDAM’da açıldığı günden bu yana toplam 1041 ilk başvuru alındı. 2025 yılının ilk 11 ayında ise toplam 219 yeni danışan başvurusu alınıp, 273 danışanın psikoterapi ve sosyal hizmet görüşmelerine düzenli olarak devam edildi. Ayrıca bu süre zarfında 127 aile ile aile görüşmeleri yürütüldü, 31 atölye ve 35 grup terapisi düzenlendi.
Ankara Yürüyemiyordum dedi, şimdi ayağa kalktı: Dirençli tüberkülozda yüz güldüren sonuç Tüberküloz hastası 15 yaşındaki Miskine Erkmen, aylar süren tedavisinin ardından evine dönmenin mutluluğunu yaşıyor. İlaca dirençli tüberküloz hastalığı kilo kaybı, halsizlik, uzun süreli öksürük gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Yetişkinlerde bulaşıcılığı daha da fazla olan bu hastalık tedavi edilmezse insan hayatını olumsuz etkileyebiliyor. Uzmanlar, hem doktorları hem de hastaları bu hastalığın sinsi bir hastalık olduğu konusunda uyarıyor. Sağlık Bakanlığı tarafından çok ilaç dirençli tüberküloz merkezlerinden biri olan Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nde tedavi olan 15 yaşındaki Miskine Erkmen taburcu olup evine dönmenin mutluluğunu yaşıyor. Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı, Prof. Dr. Aslınur Özkaya Parlakay, hastanın 15 yaşında olduğu ve ilk şikayetlerinin 2024’te başladığını aktararak, "Şikayetleri takiben başvurduğu sağlık kuruluşları tarafından tüberküloz tanıtısı alıyor, tedavisine başlanıyor. Ama tedaviye rağmen semptomlarında, bulgularında artış gözlüyoruz. Bu nedenle de bakanlığımızın bize belirlediği çok ilaç dirençli tüberküloz merkezlerimizden biri olduğumuz için bize sevk oluyor hastamız" dedi. "İlaca dirençli tüberküloz daha da uzun ve karmaşık, kompleks bir süreci içeriyor" Tüberküloz tedavisinin uzun bir süreç olduğuna dikkati çeken Parlakay, "Özellikle ilaca dirençli tüberküloz daha da uzun ve karmaşık, kompleks bir süreci içeriyor. Dolayısıyla iki ileri bir geri, bir ileri iki geri gittiğimiz dönemler oluyor. Artık Miskine’nin tedavisinin sonuna yaklaştığımızı ümit ediyoruz. Ama tabii takip etmeye devam edeceğiz. Merkezimizde takiplere devam edecek. Ama şu anda yüz güldürücü bir yere ulaştığımızı ümit ediyoruz" ifadelerini kullandı. "Buraya geldiğimde kilo almaya başladım" 15 yaşındaki hasta Miskine Erkmen, aşırı kilo kaybı ve halsizlik nedeniyle hastaneye başvurduğunu belirtti. Önce Diyarbakır’da 4 ay tedavi görüp taburcu olduğunu sonrasında Ankara’ya geldiğini anlatan Erkmen, "Uçak, acil ve ambulans ayarladılar. Sonra Ankara’ya geldim. Buraya geldiğimde kilo almaya başladım. Kendimi daha iyi hissettim. Şu an iyiyim. Çok kötüydüm. Yürüyemiyordum. Yemek yiyemiyordum. Baya halsizdim" diye konuştu.
Niğde Niğde’de meralara yeni hayvan içme suyu alanı kazandırıldı Niğde Orman İşletme Müdürlüğü tarafından Ulukışla ilçesine bağlı Beyağıl köyünde meraların verimliliğini artırmaya yönelik yürütülen ıslah çalışmaları kapsamında hayvanlar için yeni bir hayvan içme suyu alanı kazandırıldı. Bölgede hayvancılıkla uğraşan yetiştiricilerin daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir otlatma imkanına kavuşması amacıyla yapılan çalışmalar kapsamında Beyağıl köyünde 17 bin dönümlük merada kapsamlı çalışma yapıldı. Niğde Valiliği’nden yapılan açıklamada; yürütülen ıslah faaliyetlerinin yalnızca hayvan yetiştiriciliğine değil, aynı zamanda mera ekosisteminin güçlendirilmesine önemli katkılar sunduğu vurgulandı. Açıklamada; "Bu çalışma ile hem mera ekosisteminin güçlendirilmesi hem de bölgede hayvancılıkla uğraşan yetiştiricilerimizin daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir otlatma imkanına kavuşması amaçlanmıştır. Doğanın sessiz sakinleri artık daha temiz, daha güvenli ve bereketli bir su kaynağına erişebilmektedir. Bizler için küçük görünen bu iyileştirme; bu topraklarda otlayan her can için yaşamın devamına açılan kıymetli bir adımdır. Doğal kaynaklarımızı korudukça, doğa da bize nefes olmaya devam edecektir" ifadelerine yer verildi. 17 bin dönümlük merada kapsamlı yenileme Ulukışla’nın Beyağıl Köyü’nde uzun yıllardır hayvancılık yapan Fatih Özel; yürütülen mera iyileştirme çalışmalarının bölge hayvancılığı açısından büyük önem taşıdığını belirtti. Yaklaşık 17 bin dönümlük mera alanında yapılan yatırımların üreticilerin işini kolaylaştırdığını söyleyen Özel; Kayseri Orman Bölge Müdürlüğü ve Niğde Orman İşletme Müdürlüğü’nün desteğiyle 6 noktaya hayvanların su içmesi için alan, 2 noktaya ise koyun yıkama alanı yapıldığını ifade etti. Meralardaki verim artışının hem kaynak sularına hem de hayvan sağlığına olumlu yansıdığını aktaran Özel, kuraklık nedeniyle zarar gören küçükbaş hayvanların yapılan alanlardan büyük fayda gördüğünü dile getirerek şunları söyledi; "Meralarımız ve kaynak sularımız çok güzel oldu. Kurak havanın etkisiyle koyunlarımız zarar görmüştü. Yapılan alanlar bize çok büyük fayda sağladı. Hem hayvanlarımız daha temiz suya ulaşıyor hem de otlatma alanlarımız daha verimli hale geldi."