GÜNDEM - 03 Ağustos 2016 Çarşamba 08:49

Küstahlığın böylesi! Darbeyi neden önlediniz?

A
A
A
Küstahlığın böylesi! Darbeyi neden önlediniz?

15 Temmuz’daki FETÖ’nün darbe girişimini başarıyla savuşturan Türkiye, her fırsatta demokrasiden bahseden ülkelerden “demokratik destek” yerine memnuniyetsizlik mesajları alıyor. Kimi AB üyeliği ile kimi müttefikliği sonlandırmakla tehdit ediyor. Darbeyi önlediği için Türkiye’ye âdeta aba altından sopa gösteren Batılı ülkeler, hayatını kaybeden 247 kişinin ve yaralanan insanların haklarını gözetmek yerine darbeci teröristlerin haklarını savunan açıklamalarıyla şaşırtmaya devam ediyor.

15 Temmuz’daki Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından yıllardır Türkiye’ye demokrasi dersi vermeye çalışan ülkeler, Türk halkının demokrasiye ve seçilmiş hükümete olan desteğini görmezden gelmeye davam ediyor. Darbe karşıtı açıklamalar yapmak yerine Türkiye’yi ve seçilmiş yöneticileri darbecilere karşı itidalli davranmaya çağıran Batı ikiyüzlülüğünü bir sefer daha gözler önüne serdi. Başta AB yöneticileri olmak üzere çeşitli ülkelerden gelen mesajlarda, “Türkiye’nin dünyadan uzaklaşmaya başladığı”, “Gittikçe otoriter bir yapıya büründüğü”, “AB üyeliğinin tehlikede olduğu” gibi ithamlarla darbecilere açık destek verdikleri görüldü.

İşte Türkiye’ye âdeta “Darbeyi niye önlediniz?” cümlesini farklı şekillerde dile getiren ülkeler ve onların yöneticilerinin demeçleri;

"Birlikte çalıştığımız bazı isimler hapiste"

ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Joseph Votel talihsiz bir açıklamada bulunarak, darbe girişiminin ve hükümetin buna gösterdiği tepkinin Pentagon’un bölgedeki operasyonlarını olumsuz etkileyeceğini belirtti. Votel, “Çok sayıda Türk liderle, bilhassa askerî liderlerle ilişkilerimiz var. Bunun ilişkilerimiz üzerindeki etkileri konusunda endişeliyim” diye konuştu. Türkiye’de beraber çalıştığı askeri isimlerin hâlihazırda hapiste olup olmadığı sorusuna Votel’in yanıtı ise “Evet, sanırım bazıları hapiste” oldu. Öte yandan Milli Güvenlik Direktörü James Clapper da, Votel’le aynı şekilde Türkiye’deki milli güvenlik aracılarının tüm kesimlerinin etkilendiğini belirterek, “Muhataplarımızın çoğu tasfiye edildi ya da tutuklandı. Bunun önüne geçilmesi ya da zorlaştırılması söz konusu değil” dedi.

AB’nin ayarı kaçtı

AB Güvenlik ve Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini de açıklamasında Türkiye’yi ‘itidalli’ olmaya çağırdı. Mogherini, Türkiye’de demokratik kurumlara saygı gösterilmesini istedi. Yetkili, gelişmeler konusunda Ankara ve Brüksel’deki AB delegasyonları ile yakından irtibat içinde olduğunu açıkladı. Yeşiller Eş Başkanı Cem Özdemir, darbe girişimi sonrası Türkiye’de siyasi takibata uğrayan muhaliflerin Avrupa’ya kabul edilmesini öngören bir program hazırlanmasını talep etti. Özdemir, Türkiye’deki darbe girişimi sonrası ülkedeki muhaliflerin durumuna dikkat çekti. Özdemir, siyasi takibata uğrayan muhaliflere destek verilmesi gerektiğini ifade etti. Alman mültecilere yardım örgütü Pro Asyl de kısa süre önce benzer kaygıları dile getirmiş, Türkiye’deki gelişmelerin mülteci akınına yol açabileceği ihtimaline dikkat çekmişti.

Terörist değillermiş

Avrupa Birliği Komsiyonu Üyesi Günther Oettinger, darbecilerin suçlu olduğunu fakat terörist olmadığını söyleyerek, “Erdoğan başarısız darbe girişimini umuyorum ki Türkiye’deki demokratik temel hakları daha da kısıtlamak için kullanmaz’’ şeklinde skandal bir açıklama yaptı. Oettinger, 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü askerlerin darbe girişimi yapması hakkında konuştu. Oettinger, “Erdoğan başarısız darbe girişimini umuyorum ki Türkiye’deki demokratik temel hakları daha da kısıtlamak için kullanmaz” dedi.

Telekonferansa engel

Almanya ise hafta sonu Köln’de yapılan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın telekonferans yöntemiyle bağlanıp kurulan dev ekrandan halka hitap etmesine müdahale etti. Köln polisinin güvenlik gerekçesiyle buna izin vermemesi üzerine, platform önce yerel mahkemeye, ret cevabı alınca da bir üst mahkemeye başvurdu. Üst mahkeme de, polis lehine karar verince, karar gün içinde Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Almanya Anayasa Mahkemesi de Köln polisini haklı bularak, daha önce verilen mahkeme kararlarını onadı.

Müzakereli tehdit

Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Elmar Brok, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkedeki durumu anayasal hakların daha da kısıtlanması için kullanması durumunda AB ile üyelik müzakerelerinin de ‘ zor, hatta imkansız’ hale geleceğini ileri sürdü. Alman Hristiyan Sosyal Birlik partisi Genel Sekreteri Andreas Scheuer ise Türkiye ile AB üyelik müzakerelerinin ciddi bir şekilde yeniden düşünülmesi gerektiğini savundu.

Fransız Bakan: Darbe girişimi açık çek değil

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault başarısız darbe girişiminin Erdoğan’a muhaliflerini susturmak için bir “açık çek” anlamına gelmediğini söyledi. Bakan Ayrault darbe girişimi sonrasında “Türkiye’de hukuk devletinin düzgün bir şekilde işlemesini istiyoruz” diye konuştu. Fransız Bakan, DAEŞ’e karşı savaşta Türkiye’nin “güvenilirliğini” de sorguladığını söyledi.

Türkler ülkeyi terk edebilir

Avusturya Dışişleri ve Entegrasyon Bakanı Sebastian Kurz, darbeye karşı çıkan vatandaşların katıldığı gösterileri eleştirerek, “Türkiye kökenli insanlar, Avusturya’ya karşı sadık tutum göstermeli. Erdoğan taraftarları ülkeyi terk etmekte serbesttir” ifadelerini kullandı. Aşırı sağcı Avusturya Özgürlükçü Partisinin (FPÖ) cumhurbaşkanı adayı Norbert Hofer, Türk kökenlilerin Avusturya vatandaşlığının iptal edilmesini istedi.

Kredi notlarına da darbe

Başarısız darbe girişi sonrası kredi derecelendirme kuruluşları da Türkiye’yi cezalandırmak için harekete geçti. 15 Temmuz sonrası kredi derecelendirme kuruluşu Standarts & Poors (S&P), Türkiye’nin kredi notunu BB+’dan BB’ye düşürdü, görünümünü de negatife düşürdü. S&P’nin bu kararı sonrası Türkiye’den gelen tepkiler üzerine piyasalarda dolar ve avroda hareketlilik yaşandı. S&P’nin ardından Fitch de Türkiye’nin BBB olan uzun vadeli kredi notunu BBB-‘ye düşürürken, not görünümünü de ‘durağan’ olarak belirledi. Bu, Türkiye’nin kredi notunun yatırım yapılabilir seviyede olduğu anlamına geliyor.

"Darbecilere iyi davranın"

Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjörn Jagland, darbe girişimi sonrası başlatılan temizlik operasyonu ile ilgili, ‘Türkiye’nin uymak zorunda olduğu yükümlülükleri var’ dedi.
Bugün beraberindeki heyet ile Ankara’yı ziyaret edecek olan Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjörn Jagland, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de görüşecek. Ankara’ya sadece Erdoğan’la görüşmeye gitmediğini, Ankara’daki temasları sırasında bakanlar ve parlamentodaki siyasi partilerin liderleri ile de görüşeceğinin altına çizen Jagland, “Türkiye Hükümeti ile darbe girişiminden sonraki temizlik hareketini konuşmalıyız. Bunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çerçevesi ve standartları içerisinde yapıldığını görmek zorundayız. Türkler Sözleşmede yer alan insan haklarının ihmal edilemeyeceğini, bundan kaçınılamayacağını anlamalılar’’ dedi.

"Darbe Türkiye'nin son umudu" dediler

Başta İngiliz kamu yayın kuruluşu BBC olmak üzere İngiliz basını Türkiye’de yaşanan darbe girişimini ilk andan itibaren bir demokrasi tartışmasının parçasıymış gibi sunmayı seçti. The Guardian gazetesi, darbe girişimi sonrasının kanlı ve baskıcı olacağını iddia etti. New York Times gazetesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bundan sonraki süreci kendisine muhalif olanları bertaraf etmek için kullanacağı öne sürdü. Foreign Policy dergisinden Michael Rubin, “Erdoğan’ın kendinden başka suçlayacağı kimse yok” başlıklı makalesinde Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmasından bu yana halkı İslamcılaştırdığını ve verdiği sözleri tutmadığını iddia etti. Alman Die Welt gazetesi de darbecilerin sivillere yönelik kanlı saldırılarını görmezden gelerek, darbeciler ve destekçileriyle ilgili alınan tedbirleri “Erdoğan şimdi tüm hızıyla temizliğe başlıyor” başlığıyla okuyucularına duyurdu. Daha önce FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’i “karizmatik vaiz” olarak lanse eden New York Times, başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişimine dair yayımladığı analizinde öfke kustu. Türk halkının aşağılandı Twitter hesabında “Erdoğan takipçileri koyundur ve Erdoğan kendilerine ne söylerse onu yaparlar” denildi. 

Osman SAĞIRLI - Türkiye gazetesi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Efes Antik Kenti’ndeki ‘gece müzeciliği’ lansmanına yoğun katılım UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Efes Antik Kenti’nin turistler tarafından gece de ziyaret edilebilmesi için ışıklandırılmasının ardından "gece müzeciliği" lansmanı gerçekleştirildi. Helenistik, Roma, Bizans, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinden taşıdığı izlerle Anadolu’nun eşsiz zenginliğini gözler önüne seren İzmir’in Selçuk ilçesindeki Efes Antik Kenti, Kültür ve Turizm Bakanlığının ‘gece müzeciliği’ uygulaması kapsamında ışıklandırılmıştı. Türkiye’de ilk kez Efes’te uygulanan ışıklandırma çalışmalarının ardından ‘gece müzeciliği’ tanıtım toplantısı düzenlendi. Yenilenen ışıklandırma çalışmalarıyla yerli ve yabancı binlerce ziyaretçi, 2 bin 300 yıllık Efes Antik Kenti’ni gün batımından sonra da ziyaret edebiliyor. Uygulama ilk kez ‘Efes Antik Kenti’nde hayata geçirildi Tanıtım toplantısında konuşan İzmir Valisi Süleyman Elban, ‘gece müzeciliği’nin ören yerlerinde ve tarihi kentlerde bu yıl ilk kez uygulamaya konulduğunu belirterek, “Bugün ülkemiz turizmciliğiyle ilgili çok farklı ama çok özel bir programı başlatmak üzere buradayız. İlk başlanan lokasyon da Efes’imiz oldu. Efes gibi bazı tarihi alanlarımızda çok fazla talep var. Hem ülkemizden hem de yurt dışından birçok insan bu alanları görmek istiyor. Fakat bu alanların da maalesef kapasitesi sınırlı. Dolayısıyla buradaki ziyaret saatlerini daha da ileri saatlere almak gerekiyor ancak gün ışığı yetersizdi. Kültür Turizm Bakanlığımız burada ciddi bir aydınlatma projesi hazırladı. Artık 00.00’a kadar da Efes’imizde gece müzeciliği şeklinde tabir ettiğimiz ziyaret saatlerini uzatmış olduk” dedi. “Gece deneyimi yaşamak farklı duygu oluşturacak” Tarihi kentlerin bulunduğu alanların Ege ve Akdeniz’de özellikle yılın 6 ayında çok sıcak dönemlere denk geldiğini belirten Vali Elban, sıcak dönemlerde insanların gündüz bu alanları gezmekte ciddi anlamda zorlandığını aktardı. İnsanların sıcaktan etkilenmemesi ve tarihi alanları daha kolay gezebilmeleri adına gece serin saatlerde ziyarete açılmasının konfor sağladığını vurgulayan Elban, şunları kaydetti: “Ayrıca bir diğer faydası da gündüz görünüyor ama gece deneyimini de yaşamanın farklı bir duygu oluşturacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla inşallah gece deneyimi de tarihi alanlarda insanlara ayrı bir haz, ayrı bir keyif verir diye düşünüyorum. Ülkemiz turizmine, kültür hayatına, dünya kültür hayatına ve bakanlığımızın bundan sonra yapacağı projelere de katkı sağlamasını diliyorum. Bu projenin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. İnşallah hem ülkemiz hem dünya turizminin hizmetine de yeni yeni projelerin gireceğini düşünüyorum.” “Gece ilk kez geldim, çok etkileyici” Antik kenti görmeye 80 kişilik kafileyle birlikte geldiğini belirten ziyaretçi Elif Toy, atmosferi çok beğendiğini söyledi. Toy, “Tiyatro gibi etkinliklerle Bergama’da ve daha farklı yerlerde bu şekilde etkinlikler oluyordu. Fakat bu düzenli bir şekilde halka açılan bir şey değildi. Daha önce gündüz de birkaç kere gelmiştik Efes’e. Bu şekilde daha güzel olmuş. Gece ilk kez geldim, bizim için çok etkileyici" dedi. Antik kenti görmek isteyenlere gelmeleri tavsiyesinde bulunan Toy, buradaki atmosferi daha fazla kişiye ulaştırabilmek amacıyla daha büyük etkinliklerin yapılması gerektiğini söyledi. “Ülkemizde antik kentlere değer vermemiz gerekiyor” Selçuk’ta yaşayan, antik kenti görmeye eşi ve arkadaşlarıyla birlikte gelen Gürbüz Gök ise, “Gündüz gelmiştik ama gece açılması aslında iyi olmuş. Dışarıdan çok fazla kişinin geldiğini gördük. Talep ve yoğunluk var. Güzel bir uygulama olmuş. Işık, ambiyans Efes’e çok fark katmış. Bayağı bir sevindik. Ülkemizde tarihi eserlere değer vermemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. “En çok kütüphane ilgimi çekti” İzmir’de hemşirelik bölümünde okuyan Merve Nur Tekin de daha önce hiç Efes’e gelmediğini belirterek, “Akşam ışıklandırmasını duyunca arkadaşlarımızla gelmek istedik. Gerçekten geldiğim için çok mutluyum. En çok ilgimi çeken kütüphanesi ve tiyatro alanı oldu. Gayet hoş bir ortam var. Işıklandırması çok güzel olmuş. Kesinlikle herkes gelmeli” dedi. Tanıtım toplantısına İzmir Valisi Süleyman Elban, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Kemal Yeni, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, protokol üyeleri, turizm sektöründeki paydaşlar ve birçok vatandaş katıldı.
Kütahya Türk iş insanı Ferhat Süleyman Çınar’ın başarı öyküsü Dünyada birçok ülke ile güçlü bağlantıları bulunan, NATO ve Birleşmiş Milletler Diplomatlığı gibi görevler yapan 46 yaşındaki iş insanı Ferhat Süleyman Çınar, başarı öyküsünü anlattı. Birleşmiş Milletler ve NATO’da önemli görevler üstlenen, Türkiye ve Birleşmiş Milletler arasındaki ilişkide önemli bir konuma sahip Ferhat Süleyman Çınar, 1978 yılında Ankara’da, üç çocuklu memur bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu, dönemin zorlu şartları altında geçti ve Ankara’da memur bir ailenin ferdi olarak yaşamak ona mücadeleci bir ruh kazandırdı. Çınar, henüz ortaokul çağlarındayken, ailesinin beklentileri ve kendi davranışları arasında bir denge kurmaya çalıştı. Ailesi, onun abisi ve ablası gibi iyi bir eğitim alıp üniversiteye gitmesini ve kendileri gibi memur olmasını istiyordu. Ancak, Çınar, kendi geleceğini belirleme konusunda oldukça kararlıydı ve daha farklı bir yol izlemeye karar verdi. 80’ler ve 90’lar, Türkiye’nin ve dünyanın önemli dönüşümler yaşadığı yıllardı. Bu dönemde, Çınar, çevresindeki değişimleri yakından gözlemledi ve bu değişimlerin etkilerini bizzat deneyimledi. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve küresel sistemin dönüşümü gibi büyük olaylar, onun dünya görüşünü şekillendiren önemli faktörler oldu. “13 yaşında geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı” Çınar, sadece 13 yaşında olmasına rağmen, geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı. Geleneksel eğitim sistemi yerine gerçek okul olarak iş hayatını gördüğü için daha genç yaşlarda iş dünyasının içine adım attı. İş dünyasında içindeki erken deneyimleri, ona farklı bir bakış açısı kazandırdı. Matbaa sektöründe çalışmaları, ona sadece bir iş kolunun ötesinde, büyük bir resim olduğuna inanıyor ve küresel pazarın önemli bir parçası olarak görüyordu. Matbaacılığı, sadece basılı malzemelerin üretimi olarak görmek yerine, toplumun derinliklerine etki eden bir araç olarak değerlendiriyordu. Bu süreçte Ankara da Türk Siyasetinin kalbinde tanıştığı ve ortaklık kurduğu önemli kişiler başta Süleyman Demirel olmak üzere Ali Çetin Şener, Şahbettin Çimen, Cavit Çağlar gibi isimlerde onun Türk ve Dünya siyasi yapısını okumasında büyük önem taşıdı. “Sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıdı” Zamanla sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıyan Ferhat Süleyman Çınar, bu süreçte, uluslararası alanda geniş bir ağ oluşturdu ve işlerini küresel bir perspektifle genişletti. Ferhat Süleyman Çınar, insanlığı bir bütün olarak ele aldı ve küresel işbirliğinin, içinde bulunduğumuz sorunların tek çözümü olduğuna inandı. Ona göre insanlar kalıplarını devletler ise sınırlarını aşmalıydı, bu kaçınılmaz bir sondu ve elbet ki olacaktı. Bu gün bu amaca ulaşmak için Birleşmiş Milletler ve çeşitli STK’larda önemli misyonlar üstlenen Ferhat Süleyman Çınar bunun yanı sıra Orta Doğu’daki küresel işbirliğini geliştirmeye ve bölgede barış ve istikrarı sağlamak amacıyla Bölgedeki önemli Kraliyet Ailelerine danışmanlık yapmakta. ’’Ülkemiz ve dünya adına çok çalışıyoruz” Türkiye ve Dünya adına çok çalıştıklarını söyleyen Ferhat Süleyman Çınar ’’Ülkemiz Ekonomik, sosyal, kültürel ve insani nitelikteki uluslararası sorunları çözme düsturuyla, ırk, cinsiyet, dil veya din ayrımı gözetmeksizin herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde uluslararası işbirlikleri ile gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi ilkeler ile yola çıktık. Türk İş İnsanlarının Dünya’da temsili için güçlü lobilerde aktif rol alıyoruz. Birleşmiş Milletler misyonun gerçekleşmesi ve Türkiye’nin Misyon içerisindeki rolünün daha aktif olması için buradayız. Her zaman dediğimiz gibi bizler Türkiye ile Dünya arasında bir köprü görevi görüyoruz’’ ifadelerine yer verdi.
İzmir Efes Antik Kenti’ndeki ‘gece müzeciliği’ lansmanına yoğun katılım UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Efes Antik Kenti’nde, gece müzeciliği lansmanı gerçekleştirildi. Yerli ve yabancı turistler, antik kenti böylece gece saatlerinde de ziyaret edebiliyor. Helenistik, Roma, Bizans, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinden taşıdığı izlerle Anadolu’nun eşsiz zenginliğini gün yüzüne çıkaran İzmir’in Selçuk ilçesindeki Efes Antik Kenti, Kültür ve Turizm Bakanlığının ‘gece müzeciliği’ uygulaması kapsamında ışıklandırılmıştı. Türkiye’de ilk kez Efes’te uygulanan ışıklandırma çalışmalarının ardından, ‘gece müzeciliği’ tanıtım toplantısı düzenlendi. Yenilenen ışıklandırma çalışmalarıyla birlikte yerli ve yabancı binlerce ziyaretçi, 2 bin 300 yıllık Efes Antik Kenti’ni gün batımından sonra da ziyaret edebiliyor. Tanıtım toplantısına, İzmir Valisi Süleyman Elban, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Kemal Yeni, Kültür ve Turizm Bakanlığı protokolü, devlet görevlileri, turizm sektöründeki paydaşlar ve birçok vatandaş katılım gösterdi. Uygulama ilk kez ‘Efes Antik Kenti’nde hayata geçirildi Toplantıda konuşan ve ‘Gece müzeciliği’ kavramının açık alanlarda, ören yerlerinde ve tarihi kentlerde bu yıl ilk kez uygulamaya konulduğunu söyleyen İzmir Valisi Süleyman Elban, “Bugün ülkemiz turizmciliğiyle ilgili çok farklı ama çok özel bir programı başlatmak üzere buradayız. İlk başlanan lokasyon da Efes’imiz oldu. Efes gibi bazı tarihi alanlarımızda çok fazla talep var. Hem ülkemizden hem de yurtdışından birçok insan bu alanları görmek istiyor. Fakat bu alanların da maalesef kapasitesi sınırlı. Dolayısıyla buradaki ziyaret saatlerini daha da ileri saatlere almak gerekiyor ancak gün ışığı yetersizdi. Kültür Turizm Bakanlığımız burada ciddi bir aydınlatma projesi hazırladı. Artık 00.00’a kadar da Efes’imizde gece müzeciliği şeklinde tabir ettiğimiz ziyaret saatlerini uzatmış olduk” ifadelerine yer verdi. “Gece deneyimi yaşamak farklı duygu oluşturacak” Tarihi kentlerin bulunduğu alanların, Ege ve Akdeniz’de özellikle yılın 6 ayında çok sıcak dönemlere denk geldiğini belirten Vali Elban, sıcak dönemlerde insanların gündüz bu alanları gezmekte ciddi anlamda zorlandığını aktardı. İnsanların sıcaktan etkilenmemesi ve tarihi alanları daha kolay gezebilmeleri adına, gece serin saatlerde ziyarete açılmasının konfor sağladığını vurgulayan Elban, şunları kaydetti: “Ayrıca bir diğer faydası da gündüz görünüyor ama gece deneyimini de yaşamanın farklı bir duygu oluşturacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla inşallah gece deneyimi de tarihi alanlarda insanlara ayrı bir haz, ayrı bir keyif verir diye düşünüyorum. Ülkemiz turizmine, kültür hayatına, dünya kültür hayatına ve bakanlığımızın bundan sonra yapacağı projelere de katkı sağlamasını diliyorum. Bu projenin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. İnşallah hem ülkemiz hem dünya turizminin hizmetine de yeni yeni projelerin gireceğini düşünüyorum.” “Gece ilk kez geldim, çok etkileyici” Antik kenti görmeye 80 kişilik kafileyle birlikte geldiğini belirten ziyaretçi Elif Toy, atmosferi çok beğendiğini söyledi. Sözlerini sürdüren Toy, şunları aktardı: “Tiyatro gibi etkinliklerle Bergama’da ve daha farklı yerlerde bu şekilde etkinlikler oluyordu. Fakat bu düzenli bir şekilde halka açılan bir şey değildi. Daha önce gündüz de birkaç kere gelmiştik Efes’e. Bu şekilde daha güzel olmuş. Gece ilk kez geldim, bizim için çok etkileyici. Antik kenti görmek isteyenlere gelmeleri tavsiyesinde bulunan Toy, buradaki atmosferi daha fazla kişiye ulaştırabilmek amacıyla daha büyük etkinliklerin yapılması gerektiğini söyledi. “Ülkemizde antik kentlere değer vermemiz gerekiyor” Selçuk’ta yaşayan, antik kenti görmeye eşi ve arkadaşlarıyla birlikte gelen Gürbüz Gök ise “Gündüz gelmiştik ama gece açılması aslında iyi olmuş. Dışarıdan çok fazla kişinin geldiğini gördük. Talep ve yoğunluk var. Güzel bir uygulama olmuş. Işık, ambiyans Efes’e çok fark katmış. Bayağı bir sevindik. Ülkemizde tarihi eserlere değer vermemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. “En çok kütüphane ilgimi çekti” İzmir’de hemşirelik bölümünde okuyan öğrenci Merve Nur Tekin de daha önce hiç Efes’e gelmediğini belirterek, “Akşam ışıklandırmasını duyunca arkadaşlarımızla gelmek istedik. Gerçekten geldiğim için çok mutluyum. En çok ilgimi çeken kütüphanesi ve tiyatro alanı oldu. Gayet hoş bir ortam var. Işıklandırması çok güzel olmuş. Kesinlikle herkes gelmeli” dedi.
Aydın AKUT ödülleri sahiplerini buldu AKUT Kuşadası ekibi tarafından düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri verildi. Türkiye’nin ilk arama kurtarma derneği olan AKUT tarafından bu yıl 3’üncü kez düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri sahiplerini buldu. Tarihi Kervansaray’da düzenlenen yarışmaya Kuşadası Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, AKUT 2’nci Başkanı Esra Üstünkaya, Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Sönmez, yarışmada dereceye giren çocuklar ve aileleri katıldı. Yarışmada, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde hayatını kaybedenleri anmak ve AKUT gönüllülerinin deprem zamanı yürüttüğü çalışmalara dikkat çekmek için ilkokul ve ortaokul öğrencileri tarafından yazılan ve dereceye girenlerin mektuplar okundu. Sosyal sorumluluk oluşturmak ve duyarlılık kazanımlarını arttırmak amacıyla düzenlenen yarışmada konuşan AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, “Kurulduğu yıldan beri özveriyle çalışan ekibimiz, birçok alanda gönüllülük ile toplum hizmeti vermektedir. Geleceğimizin temsili çocuklarımız da bizlerin en hassas noktasıdır. Emek verip yarışmamıza katılmış tüm öğrencilerimize ve velilerine teşekkür ediyorum. Ayrıca bizlerden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen, her zaman dayanışmamızı sürdürdüğümüz Kuşadası Belediyesi ve Başkan Ömer Günel’e teşekkür ediyorum. AKUT varsa hayat var” dedi. Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ Yarışması’nda dereceye giren çocuklara Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, Kuşadası AKUT Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, Akut İkinci Başkanı Esra Üstünkaya ve Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Dönmez tarafından başarı belgeleri ve ödülleri verildi.