ASAYİŞ - 20 Ocak 2020 Pazartesi 22:14

Kuzenler cinayeti yine ertelendi

A
A
A
Kuzenler cinayeti yine ertelendi

Balıkesir'in Savaştepe ilçesinde 14 yıl önce evden ayrılan, 44 gün sonra da cesetleri bulunan kuzenler Büşra Karabacak (10) ve Tuğçe Yıldırım'ın (10) bugün görülmeye başlanan davaları 29 Nisan'a ertelendi. Dava avukatı İbrahim Erenci, “Adli Tıp Kurumu özelleştirilmelidir” dedi.

Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde en son 5 Kasım 2019 tarihinde görülen kuzenler cinayeti davası bugüne ertelenmişti. Dava öncesi konuşan avukat İbrahim Erenci, “Davanın bugün 4. duruşmasına giriyoruz. Mahkeme tarafından atanan bilirkişi heyeti rapor bize göre objektif kriterler gözetilerek hazırlanmış bir rapor değildir. Rapora itiraz edeceğiz. İtiraz nedenimiz ise Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulunun raporu ile hazırlanmış olan rapor bir husus hariç neredeyse tamamen paralellik göstermiştir. Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulunun kararlarını kaleme alan kişi ile mahkeme tarafından atanan bilirkişi heyetinin içindeki 2 kişinin yakın arkadaş oldukları ve birlikte bilimsel makaleler hazırladıklarını biz resmi belgelerle de mahkemeye sunduk, sunacağız, bunu da anlatacağız. 5. İhtisas Kurulunun vermiş olduğu kararın aksine bir karar vermelerini zaten beklemiyorduk, bu konuda yanılmadık. Söylemek istediğim ciddi bir husus var, bu hususun ciddi bir şekilde değerlendirilmesini talep ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Adalet Bakanına sesleniyorum. Adli Tıp Kurumu şu anda birçok davada adeta hasım durumundadır. Dolayısıyla Adli Tıp Kurumunun hem adalet dağıtan mahkemelerimizin Adalet Bakanlığına, hem de Adli Tıp Kurumunun Adalet Bakanlığına bağlı olması aslında paradoksun kendisidir. Adı üzerinde Adli Tıp Kurumu Sağlık Bakanlığına bağlı olmalıdır. Bana göre dünyada birçok örneği de mevcuttur, bunu mutlaka incelemişlerdir. Adli Tıp Kurumu özelleştirilmelidir. Savcılığın görevlendirilmesiyle alınmış bir rapor olmasına rağmen ve bu rapor bizzat şahısları işaret etmiş olmasına rağmen verilmiş olan hatalı raporda ısrar nedeniyle şahıslar ellerini kolları sallayarak geziyorlar. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir” dedi.

Tuğçe Yıldırım’ın annesi Ayşe Yıldırım ise, “Ben anne olarak bu adli tıbbın verdiği ilk raporda şüphem vardı. Onların vermiş olduğu rapor hatalı olduğu için şu anda bizim çocuklarımızı öldüren şahıslar ellerini kollarını sallayarak geziyor. Benim çocuğum geri gelmeyecek ama bu yapanın da yanına kalmasın. Devletimden, milletimden çok büyük destek bekliyorum ben” şeklinde konuştu.

Büşra Karabacak’ın annesi Hanife Karabacak ise, “Devlet bizim çocuklarımıza sahip çıksın, yapanlara sahip çıkmasın” dedi.

Hasan Otağ Fırıncıoğulları

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yeni doğan bebeğini 3. kattan atarak ölümüne neden olan şüpheliye ağırlaştırılmış müebbet hapis talebi Şişli’de yeni doğurduğu bebeğini 3. kattaki banyonun penceresinden apartman boşluğuna atan ve bebeğin cesedini çürümeye bırakan şüphelinin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şişli’de 18 Aralık 2023’de yaşadığı evin banyosunda kendi başına doğum yaptığı ve ardından 3. kattaki banyonun penceresinden bebeğini aşağıya atarak ölümüne neden olduğu iddia edilen şüpheliye yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Kader K. (23) ‘şüpheli’ sıfatıyla, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ‘müşteki’ sıfatıyla, şüphelinin yeni doğan kızı ise hüviyeti meçhul bebek olarak ‘maktul’ sıfatıyla yer aldı. Yeni doğan bebeğini çürümeye bırakmış Hazırlanan iddianamede, polis ekiplerine yapılan ihbar üzerine olay yerine gidildiği ve 2 bina arasındaki boşlukta, yerde tamamen çıplak bebek cesedi bulunduğu belirtilerek soruşturma işlemlerine başlandığı aktarıldı. Bebeğin bulunduğu zeminin beton olduğunun aktarıldığı iddianamede, bebeğin baş bölgesinde parçalı kırık olduğu değerlendirilen derin yaralanmanın olduğu, kordon bağının bulunduğu ve bebeğin cesedinin çürümeye başladığı kaydedildi. Aile ve yakınlarının hoş karşılamayacaklarından korktuğu belirtildi İddianamede, şüpheli Kader K.’nın uzaktan akrabası ile evlilik dışı gönül ilişkisi olduğu, şüphelinin bu birliktelik nedeniyle gebe kaldığı, gebe olduğunu ailesine ve yakınlarına hoş karşılamayacaklarından korkması nedeniyle söyleyemediği, banyoda kendi başına doğum gerçekleştirdikten sonra ise durumu kimseye açıklamayacağını düşünerek içinde bulunduğu 3 kattaki evin banyo penceresinden yeni doğan bebeğini aşağıya, beton zemin üzerine attığı kaydedildi. ‘’Attıktan sonra baktığımda kanlı vaziyette yerde yatıyordu, sonrasında daha çocuğa hiç bakmadım’’ Şüpheli Kader K.’nın ifadesine de yer verilen iddianamede, doğumdan sonra bebeğin hiç yaşam belirtisi göstermediğini söyleyerek, ‘’Çocuğu olduğu haliyle banyonun camından aşağıya attım ve tekrar odama gittim. Attıktan sonra camdan baktığımda çocuk kanlı vaziyette yerde yatıyordu. Sonrasında daha çocuğa hiç bakmadım. Bu durumdan dolayı pişmanım’’ dediği anlatıldı. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi Hazırlanan iddianamede şüpheli Kader K.’nın ‘beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan altsoya karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüphelinin yargılanmasına önümüzdeki günlerde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.