SPOR - 27 Ağustos 2014 Çarşamba 23:36

Lassa en sağlam defans oyuncularını seçti

A
A
A
Lassa en sağlam defans oyuncularını seçti

Brisa ve Digitürk işbirliği ile düzenlenen ‘Lassa en sağlam defans ödülleri’ sahiplerini buldu.

Ortaköy Esma Sultan Yalısı’nda gerçekleştirilen ödül töreninde Galatasaray’dan Semih Kaya, Fenerbahçe’den Bekir İrtegün ve Egemen Korkmaz ile Trabzonspor’dan Mustafa Yumlu en iyi defans oyuncuları seçildi. Törene Milan ve İtalya Milli Takımı'nın efsanevi yıldız futbolcusu Franco Baresi de onur konuğu olarak katıldı. UEFA Avrupa Ligi Play-off turu rövanş maçında yarın Rostov ile oynayacağı karşılaşma için takımıyla birlikte Rusya’ya giden Mustafa Yumlu ise geceye katılamadı.

KORKMAZ: “EN KISA ZAMANDA ARANIZDA OLACAĞIM”

Fenerbahçeli futbolcu Egemen Korkmaz ameliyat olmasından dolayı geceye katılamadı. Gönderdiği videolu bir mesaj da Korkmaz, sakatlığından dolayı geceye katılamadığını belirterek, “Öncelikle beni bu ödüle layık gördüğünüz için çok teşekkür ederim. Çok üzgünüm. Biliyorsunuz bir operasyon geçirdik. Ayakta durmakta zorlanıyorum. Taraftar gruplarına da teşekkür ediyorum bana bu ödülü layık gördükleri için. En kısa zamanda aranızda olacağım” dedi.

İRTEGÜN: “İNŞALLAH GELECEK SEZONDA DA PERFORMANSLARIMIZ YÜKSEK OLUR”

Sarı-lacivertli takımın defans oyuncusu Bekir İrtegün ise çok güzel bir organizasyon olduğunu vurgulayarak, “Geçen yıl oynanan maçlarda taraftarların verdikleri oylarla seçilmiş defans oyuncuları olarak buradaydık. Egemen kardeşim sakatlığından dolayı, Mustafa Yumlu ise yarın ki maçından dolayı yoktu burada. Bizim ihtiyacımız olan bu güzel şeyler. Türk futbolu kan kaybetmesin tam tersi ona enerji verme çabası içerisinde olmamız gerekiyor. İnşallah gelecek sezonda da performanslarımız yüksek olur” diye konuştu.

“BEN TAKIM OLARAK İYİ TOP OYNADIĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM”

Takım olarak yeni sezona yüzde yüz hazır olmadıklarını ifade eden İrtegün, “Zaten şu zaman diliminde hazır olan takım olduğuna inanmıyorum. Ama Olympiakos, Roma ve akebinde Galatasaray maçında gösterdiğimiz performans bizi çok yukarı çekti moral olarak. Çünkü ben iyi top oynadığımızı düşünüyorum. İyi futbol oynarken tabi eksikliklerimiz de var. Ama biz yine de güzel bir giriş yapacağız zor fikstüre rağmen” şeklinde konuştu.

BARESİ: “İYİ SAVUNMA OYUNCUSUNU ÇOK SAYIDA NİTELİĞE İHTİYACI VAR”

Ödül törenine onur konuğu olarak katılan Milan ve İtalyan Milli Takımı'nın eski efsanevi futbolcusu Franco Baresi ise bir defans oyuncusunda olması gereken özellikleri anlatarak, “İyi savunma oyuncusunu çok sayıda niteliğe ihtiyacı var. Öncelikle takıma güven vermeli. İyi konsantre olmalı, kendini kontrol edip çok da dikkatli olmalı” açılamasında bulundu.

Lassa en sağlam defans oyuncularını seçti

MEHMET ŞİRİN TOPALOĞLU 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.
Malatya Malatya’da 200 gram pide 10 TL oldu Malatya’da 7,5 TL olarak satılan pideler bugününden itibaren yapılan zam ile 10 TL’ye satılmaya başlanıldı. Ham maddedeki artışlar nedeniyle Malatya’da da pide fiyatları bugünden itibaren 10 TL’den satılmaya başlanıldı. Fırıncı esnafı depremden bu yanı 7,5 TL olarak satılan 200 gram ekmeğin oda kararı ile birlikte bugünden itibaren kent genelinde 10 TL olduğunu söyledi. Malatya’da fırıncı esnafı Hacı Pence, un başta olmak üzere ham maddeye yapılan zamlardan sonra şuana kadar kazançlarının olmadan satış yaptıklarını ifade ederek, “Rayiç belirlendi ama yeterli değil. Girdi maliyetleri, un fiyatları, işçilik ücretleri çok yüksek. Kazanmamız için 15 TL olması lazım ama şu anki fiyat 10 TL. İşçilik yüksek, verdiğimiz para yeterli gelmiyor, dolayısıyla işçi bulamıyoruz. 4 kişi çalışmamız gerekirken 2 kişi çalışıyoruz. Bir yıldır ekmeğe zam gelmemişti. Bir çuval un 700 TL, kira, işçiye 45 bin lira veriyoruz. Artan maliyetler nedeniyle ekmeğe zam yapıldı” dedi. Bir diğer fırıncı esnafı Ali Koçer ise ekmek yapımında gerekli olan maya, tuz ve un gibi ham maddelere uzun zaman önce zam yapıldığını hatırlatarak “Fiyat şu an için yeterli. Una aşırı derecede zam geliyor. Un geçen sene devlet destekliyken 390 TL iken desteğin kesilmesinden sonra 680 lira oldu. Maliyetler arttığı için ekmeğe zam yapıldı” diye konuştu.