SPOR - 12 Şubat 2019 Salı 11:02

'Ligi ve kupayı en iyi noktada tamamlamak istiyoruz'

A
A
A
'Ligi ve kupayı en iyi noktada tamamlamak istiyoruz'

Trabzonspor’ur forvet oyuncusu Caleb Ekuban, Süper Lig’i ve Ziraat Türkiye Kupası’nı bitirebilecekleri en iyi noktada tamamlamak istediklerini söyledi.

Trabzonspor’un Ganalı forvet oyuncusu Caleb Ekuban, kulüp dergisine açıklamalarda bulundu. Topla ilgilenmeye elleriyle başladığını ifade eden Ekuban, "Ziraa en sevdiğim spor dalı basketboldu. Sonra küçük kardeşim futbola merak sardı ancak tek gidemeyecek kadar çekingendi. Ben de ağabey olarak üzerime düşeni yaptım ve kardeşimin yanında yer aldım. Onunla birlikte antrenmanlara katıldım. Bu şekilde futbol hayatım başlamış oldu. Sonuçta kardeşime bu katkısından dolayı müteşekkirim. O olmasaydı bugün bulunduğum noktada olamazdım" dedi.

"BÜYÜK BİR TAKIMA TRANSFER OLACAĞINI ANLAMIŞTIM"

Trabzonspor’dan teklif aldığında büyük bir kulübe ve iyi oyunculardan kurulu bir takıma transfer olacağını anladığını belirten Ekuban, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Takımın forvet oyuncuları Rodallega ve Burak’tı. İkisi de çok iyi futbolcu. Buraya futbolcu arkadaşlarımdan yeni şeyler öğrenip takıma katkı sağlamak için geldim. Hep bunun mücadelesini verdim ve vermeye devam ediyorum. Türkiye’ye geldikten sonra beni en çok ligin kalitesi şaşırttı. İngiltere’ye benzeyeceğini tahmin ediyordum ama hem teknik hem taktik hem de mücadelenin beklediğimden daha üst düzeyde olduğunu gördüm. Futbolcuların bu ligde yer alabilmesi için birçok açıdan iyi ve kendilerini hazır tutmaları gerekiyor."

"LİGİ VE KUPAYI EN İYİ NOKTADA TAMAMLAMAK İSTİYORUZ"

Mücadele ettikleri iki kulvarda da yarışı en iyi yerlerde bitirmek istediklerini dile getiren başarılı futbolcu, "İyi oyunculardan kurulu iyi bir takımımız var. Sezon içinde bazı talihsiz sakatlıklar oldu. Ancak bunlar futbolun içinde var. Sakatlanan arkadaşlarımızın yerini alan oyuncular da çok kaliteli. Sahaya çıkan, o formayı giyen herkes hocamızın ne istediğini, sahada ne yapması gerektiğini çok iyi biliyor. Bu nedenle şanslıyız. Bizim takımımızın ismi Trabzonspor. Bu nedenle katıldığı her organizasyonda en iyisini hedefler. Ligi ve kupayı en iyi noktada tamamlamak istiyoruz. Futbolcular olarak bunun bilincindeyiz ve hedefimiz belli" ifadelerini kullandı.

"KULÜBÜM BENDEN MEMNUNSA DEVAM ETMEK İSTERİM"

Kişisel olarak en büyük hedefinin maksimum seviyede takımına katkı vermek olduğunu vurgulayan Ekuban, "Kendi performansımı an itibarıyla yüzde 60’larda görüyorum. Çünkü yavaş yavaş alışıyorum. Kafamda atacağım gollerle ilgili bir sayı yok. Sadece çok çalışıyorum. Lig bitince kontrat konusu gündeme gelecek. Sezon ortasında böyle konuları asla düşünmem. Çünkü futbol oynuyoruz ve futbol bir bilinmezler oyunu. Her gün farklı bir gelişme yaşanabilir. Bundan dolayı işime konsantre olmuş durumdayım. Sezon sonu olduğunda Trabzonspor Kulübü beni görüşmek için çağırırsa çok mutlu olurum. Çünkü Trabzon’da çok mutluyum ve bu takımda olmak çok iyi hissettiriyor. Kulübüm benden memnunsa devam etmek isterim. Yine vurgulamam gerekirse benim önceliğim her zaman çok çalışmak ve işimi düzgün yapabilmek" dedi.

"ÜNAL HOCANIN YÜZÜNE BAKTIĞINIZDA SİZE SAMİMİYETİNİ VE TUTKUSUNU AKTARABİLİYOR"

Ekuban, Teknik Direktör Ünal Karaman ve takımdaki arkadaşlıkla ilgili olarak ise şunları söyledi:
"Hocamızın en beğendiğim özelliği tutkusu. Bence onu diğerlerinden ayıran en önemli özellik bu. Onun yüzüne baktığınızda size samimiyetini ve tutkusunu aktarabiliyor. Farklı diller konuşsanız da bunu anlayabiliyorsunuz. Takımdaki arkadaşlık da gerçekten mükemmel. Herkes birbirini anlamaya ve yardım etmeye gayret ediyor. Yaptığımız işten birlikte zevk almaya çalışıyoruz."

"KOLBASTI VE TARAFTARIMIZ HARİKA"

Trabzonspor’da kazanılan maçların ardından oynanan kolbastı ve taraftarlarla ilgili de açıklamalarda bulunan forvet oyuncusu, "Kolbastının gerçekten harika olduğunu söylemeliyim. Hatta tüm bunları arkadaşlarımın görmesi için sosyal medya hesaplarımdan paylaşımlar yaptım. O anlarda şehrin ve takımın nasıl bütünleştiğine tanık oluyorsunuz. Umarım bu dansı her maç sonrası yaparız ve taraftarlarımızla birlikte bütünleşiriz. Taraftarlarımız gerçekten harika. Bizi müthiş bir şekilde destekliyorlar. Hatta örnek vermem gerekirse; Başakşehir maçında geride olmamıza ve maçın sonları gelmesine rağmen desteklerini kesmediler. Hep arkamızda durdular. Bu durum takımlarını ne kadar sevdiğini ortaya koyuyor. Ayrıca harika koreografilere imza atılıyor. Gerçekten çok etkileyici. Özellikle Fenerbahçe maçında şaşkına döndüm. Büyüleyiciydi. Biz hafta içi antrenman yaparken taraftarlarımız da bunlar için çalışıyor, Bu da şehir ve takımın nasıl bir bütün olduğunu gösteriyor" ifadelerini kullandı.

"HULK DA BENİM GİBİ GÜÇLÜ VE İŞİNİ ASLA YARIDA BIRAKMAYAN BİR KARAKTER"

Taraftarların kendisine Hulk diye seslenmesiyle ilgili olarak da Ekuban, "O kadar çirkin olduğumu düşünmüyorum. İşin şakası bir yana bu tarz durumlar insanların gözünde nasıl bir imaj çizdiğinizi ortaya koyuyor. Hulk da benim gibi güçlü ve işini asla yarıda bırakmayan bir karakter. Taraftarlarımızın beni bu şekilde görmesi mutluluk verici" diye konuştu.

"ANNEM HER ZAMAN MÜCADELE ETMEMİ İSTERDİ"

Annesini kaybetmesine rağmen Kayserispor maçında attığı galibiyet golüyle ilgili olarak da golcü futbolcu, şöyle konuştu:

"Benim için çok zor zamanlardı. Annemin vefatı sonrası geri dönüp oynama kararı aldığımda babam da dahil birçok kişi tekrar düşünmemi tavsiye etti. Ancak ben annemin bana öğrettiği gibi hareket ettim. Her zaman işime gereken önemi vermemi, durum ne olursa olsun mücadeleye devam etmemi söylerdi. Ben de golü atıp anneme hediye ettim. O an beni izlediğini düşündüm. Onu çok seviyorum ve asla unutmayacağım."

"BENİ ONAZI İLE KARIŞTIRIYORLAR"

Taraftarlar tarafından genelde Onazi ile karıştırıldığını belirten ve Trabzon’da başından geçen ilginç bir olayı da anlatan Ekuban, "Bir salı günüydü. Trabzon’da bankaya gittiğimde Trabzonspor formasının üstüne ceket giyen birisini gördüm. Onu görünce çok şaşırmıştım ve o gün maçımızın olup olmadığını düşünmeye başladım. Çünkü İtalya’da insanlar formayı sadece maç günleri giyerler. Ertesi gün bankaya gittiğimde aynı kişinin bu kez farklı bir formamızı giydiğini gördüm. İnsanların takımlarına karşı aşkı tarif edilebilir bir şey değil. Ayrıca Trabzon’da sıkça yaşadığım bir durum daha var. Taraftarlarımız beni genelde Onazi ile karıştırıyor. İlk zamanlar Onazi olmadığımı anlatıyordum ama sonraları hiç bozmadan Onazi gibi davranmaya devam ettim" ifadelerini kullandı.

Gökmen Şahin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.
Malatya Malatya’da 200 gram pide 10 TL oldu Malatya’da 7,5 TL olarak satılan pideler bugününden itibaren yapılan zam ile 10 TL’ye satılmaya başlanıldı. Ham maddedeki artışlar nedeniyle Malatya’da da pide fiyatları bugünden itibaren 10 TL’den satılmaya başlanıldı. Fırıncı esnafı depremden bu yanı 7,5 TL olarak satılan 200 gram ekmeğin oda kararı ile birlikte bugünden itibaren kent genelinde 10 TL olduğunu söyledi. Malatya’da fırıncı esnafı Hacı Pence, un başta olmak üzere ham maddeye yapılan zamlardan sonra şuana kadar kazançlarının olmadan satış yaptıklarını ifade ederek, “Rayiç belirlendi ama yeterli değil. Girdi maliyetleri, un fiyatları, işçilik ücretleri çok yüksek. Kazanmamız için 15 TL olması lazım ama şu anki fiyat 10 TL. İşçilik yüksek, verdiğimiz para yeterli gelmiyor, dolayısıyla işçi bulamıyoruz. 4 kişi çalışmamız gerekirken 2 kişi çalışıyoruz. Bir yıldır ekmeğe zam gelmemişti. Bir çuval un 700 TL, kira, işçiye 45 bin lira veriyoruz. Artan maliyetler nedeniyle ekmeğe zam yapıldı” dedi. Bir diğer fırıncı esnafı Ali Koçer ise ekmek yapımında gerekli olan maya, tuz ve un gibi ham maddelere uzun zaman önce zam yapıldığını hatırlatarak “Fiyat şu an için yeterli. Una aşırı derecede zam geliyor. Un geçen sene devlet destekliyken 390 TL iken desteğin kesilmesinden sonra 680 lira oldu. Maliyetler arttığı için ekmeğe zam yapıldı” diye konuştu.
İstanbul Bayraktar TB3 SİHA yerli motor ile rekor irtifaya çıktı Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 SİHA, Yüksek İrtifa Sistem Performans Testini başarıyla tamamladı. Bayraktar TB3, yerli motor ile 33 bin feet irtifaya çıkarak rekor kırdı. Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen silahlı insansız hava aracı Bayraktar TB3’ün test süreci başarıyla devam ediyor. İlk uçuşunu Cumhuriyet’in 100. yılına armağan olarak 27 Ekim 2023 tarihinde yaptıktan sonra orta ve yüksek irtifa performans testlerini başarıyla sürdüren SİHA, bir testi daha başarıyla tamamlayarak rekor kırdı. Yerli motorla rekor irtifa Bayraktar TB3 SİHA, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde gerçekleştirilen uçuşta 33 bin feet irtifaya çıkarak Yüksek İrtifa Sistem Performans Testini başarıyla tamamladı. TEI tarafından yerli olarak geliştirilen PD-170 motoruyla havalanan milli SİHA, gerçekleştirilen yüksek irtifa uçuş testi sırasında yerli bir motorla şimdiye kadar çıkılan en yüksek irtifaya ulaştı. Bayraktar TB3 SİHA yerli motorla kırdığı irtifa rekoru ile Türk havacılık tarihine önemli bir imza attı. Milli havacılık tarihinin irtifa rekoru ise 45 bin 118 feet ile Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Bayraktar AKINCI TİHA’ya ait bulunuyor. Toplam uçuş 327 saate ulaştı Bayraktar TB3 SİHA bugüne kadar gerçekleştirilen test uçuşlarında toplam 327 saat 35 dakika havada kaldı. Milli SİHA, 20 Aralık 2023’te gerçekleştirilen uzun uçuş testinde yere inmeden 32 saat havada kalmış ve gökyüzünde 5 bin 700 km yol kat etmişti. Milli SİHA, milli kamera Bayraktar TB3 SİHA, 26 Mart 2024 tarihinde ilk kez Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 ile uçtu. İcra edilen test kapsamında dünyadaki muadillerine göre en yüksek performansa sahip olan ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi entegrasyonu başarıyla gerçekleştirildi. TCG Anadolu’dan ilk uçuş 2024’te Öte yandan Bayraktar TB3 SİHA’nın katlanabilen kanat yapısıyla TCG Anadolu gibi kısa pistli gemilerden kalkış ve iniş kabiliyetine sahip dünyadaki ilk silahlı insansız hava aracı olacağı öğrenildi. Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Bayraktar TB3 için 2024 yılı içinde TCG Anadolu gemisinde testlere başlanmasını planladıklarını açıklamıştı. Görüş hattı ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip olacak milli SİHA, bu sayede çok uzun mesafelerden kumanda edilebilecek. Böylece keşif, gözetleme, istihbarat ve taşıdığı akıllı mühimmatlar ile taarruz görevlerini deniz aşırı hedeflere karşı icra ederek Türkiye’nin caydırıcı gücünde çarpan etkisi yapacak. İhracat şampiyonu Başlangıçtan bugüne tüm projelerini öz kaynakları ile yürüten Baykar, 2003 yılındaki İHA Ar-Ge sürecinin başlangıcından itibaren tüm gelirlerinin yüzde 83’ünü ihracattan elde etti. 2021 ve 2022 yıllarında Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre savunma ve havacılık sektörünün ihracat lideri oldu. Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından 2023’te de sektörün ihracat şampiyonu olduğu açıklanan Baykar, geçen yıl 1.8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Son yıllarda gelirlerinin yüzde 90’ından fazlasını ihracattan elde eden Baykar, 2023’te savunma ve havacılık sektöründeki ihracatın 3’te 1’ini tek başına yaptı. Dünyanın en büyük SİHA ihracatçısı olan Baykar’ın halihazırda imzalanan sözleşmelerinin yüzde 97.5’i ihracat kaynaklı gerçekleşti. Bayraktar TB2 SİHA için 33 ülkeyle, Bayraktar AKINCI TİHA için ise şimdiye kadar 9 ülke ile olmak üzere toplam 34 ülkeyle ihracat anlaşması imzalandı.
Nevşehir Nevşehir’deki dolandırıcılık operasyonunda 5 tutuklama Nevşehir İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Müdürlüğü ekiplerince sahte ilanlarla yaklaşık 350 kişiyi 3 milyon lira dolandıran çeteye yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan 27 şahıstan 5’i tutuklandı. Nevşehir’de ikamet eden Emrah A. isimli vatandaş internet sitesinde yayınlanan satış ilanında gördüğü elektrikli bisikleti almak istedi. Piyasa değeri yaklaşık 20 bin lira olan elektrikli bisikleti ikinci el olarak 5 bin 250 liraya pazarlık yaptı. Dolandırıcılar bir İnternet satış platformunun benzerini yaparak bu site üzerinden ödeme yapılmasını sağladı. Emrah A. almış olduğu 2. el elektrikli bisikletin ödemesini yaptı. Ödemenin gelmediğini söyleyen dolandırıcılar Emrah A. ile tekrar iletişime geçti. Bunun üzerine dolandırıldığını anlayan Emrah A. şikayette bulundu. Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığı ile koordineli olarak çalışma başlatan Nevşehir İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 3 ay fiziki ve teknik takip yaptı. Ekipler Sosyal medyada yer alan ikinci el ürün satış ilanları aracılığıyla, sahibinden.com isimli alışveriş sitesinin benzerini/sahtesini yapmak suretiyle, sahte "güvenli ödeme" siteleri aracılığıyla; dolandırıcılık işlemi yapıldığını belirledi. Nevşehir Merkezli Iğdır, Van, Mardin, Gaziantep, Adana, Mersin, Kocaeli, Sakarya, Samsun, Tekirdağ ve İzmir illerinde yapılan operasyonlarda 27 şüpheli şahıs gözaltına alınmıştı. Yapılan operasyonda 27 şüpheli şahıs yakalanarak gözaltına alınırken, yapılan aramalarda; dolandırıcılık faaliyetlerinde kullanılan 34 cep telefonu, 38 sim kart, 5 SD kart, 3 laptop ile çok sayıda dijital materyal ve 1 adet kurusıkı silah ele geçirildi. Nevşehir Emniyet Müdürlüğüne getirilen şüphelilerin Emniyetteki işlemleri sonrasında Adli makamlara sevk edilen 27 şüpheliden 7’si tutuklandı. 5 şüpheli adli kontrol şartı ile serbest bırakılırken 15 şahısta savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı.