GÜNDEM - 19 Aralık 2014 Cuma 18:13

Madenci dayanışması

A
A
A
Madenci dayanışması

Zonguldak’ın Ereğli ilçesine bağlı Kandilli beldesindeki özel maden ocağına kendilerini kapatarak eylem başlatan maden işçilerine Türkiye Taşkömürleri Kurumu’nda (TTK) çalışan maden işçileri destek verdi.

Kandilli beldesindeki özel bir maden ocağında dün sabah 60 kişinin işten çıkarılmasıyla başlayan eylem bugün devam ediyor. -300 kotuna inerek burada bekleyen 500 maden işçisine TTK’da çalışan maden işçileri destek verdi. 16.00 vardiyasından çıkan 300 maden işçisi özel maden ocağı önüne gelerek Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) tarafından düzenlenen basın açıklamasına katıldı. Özel maden ocağında yer altında eylem yapan babası Eren Erdem’in işten atılmamasını ve artık eve dönmesini isteyen Yaren Erdem, okumak istediğini söyledi. Maden işçisi Eren Erdem’in eşi Zehra Erdem de 6 yıldır madende çalışan eşinin emekli olacağı günleri beklerken işten atılma aşamasına gelmesinin kendilerini üzdüğünü söyledi.

Özel maden ocağı önünde toplanan TTK’lı maden işçileri alkışlarla yer altında eylem yapan arkadaşlarına destek verdi.

Gazetecilere açıklama yapan GMİS Armutçuk Şube Başkanı İsa Mutlu, dün sabah başlayan eylemin ardından ne devlet yetkilileri ne de siyasilerin seslerine kulak vermediğini söyledi. 800 maden işçisinin işsiz kalmasının çok büyük sorun doğuracağını anlatan Mutlu, şöyle konuştu: “İki gündür 500’e yakın işçi arkadaşımız kendini madene kilitlemişken devletin hiç bir yetkilisinin ve işveren kanadının buraya gerekli duyarlılığı göstermeyişi bizi üzmüştür. İki gündür beş yüze yakın işçi kardeşimiz ocakta beklerken devlet yetkililerinin çıkıp bir açıklama bile yapmaması gerçekten elzem vericidir, manidardır. İşçilerimiz ocakta bir facia ile karşılaştığında televizyonların önünden kaçmayan yetkililer beş yüz kişi yer altında iken acaba neden televizyonların karşısına geçip iki cümle kurma ihtiyacı hissetmedi. Emek ile geçinen bir ilimiz var. Ama hızla dışarıya göç verdiğimiz düşünülürse 800 kişinin çalıştığı iş yerinin kapanması hepimiz için gerçekten kapanması zor derin yara açacaktır. Biz belediye başkanımızla her yerin kapısını çaldık. Ulaşmadığımız yer kalmadı. Bugün bu facia ile karşı karşıyayken bu kadar sessiz kalan yetkililer acaba başka tehlikelerle başka facialarla karşı karşıya kaldığımızda ne kadar ses çıkarabilir. 500 insanımız şu an ocakta. Arkadaşlarımız dün sabah saat 8’den bu yana evlerine gitmedi. Orada bekliyorlar. Yiyecek ve içeceklerini biz temin etsek dahi orada 24 saat 48 saat beklemenin ne demek olduğunu ancak siz bilirsiniz. Bugün bu tür işletmeler yok olurken, dün bunların var olmasını söyleyen yetkililer bugün kaçıyorlarsa yarın Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) kapanırken de kaçacaklar. Bizim bizden başka sahibimiz yok."

Kandilli Belediye Başkanı Mustafa Aydın ise dün sabah işçilerin eylem yapmaya başlamasının ardından yaptıkları imdat çağrısına kimsenin cevap vermediğini ifade etti. Yetkililerden sorunun çözümünü isteyen Aydın, 800 madencinin işsiz kalmasının Zonguldak’a büyük zarar vereceğini dile getirdi. Özel maden ocağı işçileri yer altındaki eylemlerini sürdürürken, TTK’lı maden işçileri yapılan konuşmaların ardından olaysız dağıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Burdur Devrilen LNG yüklü çekicideki gaz, 13 saatlik çalışmayla tahliye edilebildi Burdur-Antalya kara yolunda gece saatlerinde sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu LNG yüklü çekici şarampole devrildi. Patlama tehlikesi nedeniyle çift yönlü trafiğe kapatılan yol, yaklaşık 13 saat süren kurtarma çalışmaları sonrasında tekrar trafiğe açıldı. Kaza, saat 00.15 sıralarında Burdur-Antalya kara yolunun 17’nci kilometresinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, İzmir Aliağa’dan yola çıkıp Burdur’dan Antalya istikametine seyir halinde olan Mustafa Irkıçatal (57) idaresindeki 07 DDL 41 plakalı LNG yüklü tanker, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu şarampole devrildi. Kaza nedeniyle sürücü yaralanırken delinen tankerde gaz sızıntısı oluştu. Çevredekilerin 112 Acil Çağrı Merkezine yaptığı ihbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, sağlık, polis ve jandarma ekibi sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralı sürücü ambulans ile Burdur Devlet Hastanesi’ne kaldırılırken jandarma ve polis ekipleri Burdur-Antalya kara yolunu patlama riskine karşı çift taraflı trafiğe kapattı. Güvenlik önleminin ardından itfaiye ekipleri tarafından gaz tahliye işlemlerine başlandı. Sabah saatlerinde Antalya’dan gelen özel ekiplerin desteğiyle kaza yapan tankerde kalan LNG gazı başka bir tankere dolduruldu. Vinç yardımıyla tankerin çekiciye yüklenmesinin ardından yaklaşık 13 saatin ardından Burdur-Antalya kara yolu tekrar trafiğe açıldı. Meydana gelen kaza hakkında açıklamada bulunan Burdur İtfaiye Müdürü Mehmet Ali Ballak, "Gece saat 00.15 sıralarında LNG yüklü tanker İnsuyu mevkiinde kaza yapmış. Biz olay yerine geldiğimizde yoğun bir şekilde gaz sızıntısı vardı ve yol güvenliği sağlanamamıştı daha. Bizim ilk hedefimiz yol güvenliğini sağlamaktı. Çünkü sürekli hava akımının yön değiştirmesinden dolayı gaz yer değiştiriyordu. Yol güvenliğini sağladıktan sonra çöküntü gazlara ekiplerimiz müdahale etti. Sabah kadar sürdü bu müdahalemiz. Çünkü çok titiz bir çalışma yapmamız gerekiyordu. Amacımız gazın alev almaması, kıvılcım çıkarabilecek her türlü etkeni ortadan kaldırmaktı. Bunu başardık. Saat 10.30’a doğru gaz tahliye oldu. Çünkü gazın kendiliğinden tahliye olmasını bekliyorduk. Tankın zarar gören tarafının alt tarafta kalması bizim çalışmalarımız bu kadar uzun sürmesine neden oldu. Çünkü hiçbir şekilde o alanı kapatma imkanımız yoktu. Ortam güvenliğini sağlayarak gazın tahliyesi bitti. Şu anda vinç ve kurtarıcılar yardımıyla araçlar kaldırıldı. Burada büyük bir faciayı en ucuz bir şekilde atlattığımızı söylemek isterim" dedi. Vinç yardımıyla tankerin çekiciye yüklenmesi sonrasında yaklaşık 13 saatin ardından Burdur-Antalya kara yolu tekrar trafiğe açıldı.
Bitlis Bitlis Eren Üniversitesi öğrencilerinden, Filistin için 10 günlük oturma eylemi Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) öğrencileri, Filistin için 10 günlük oturma eylemi başlattı. Rahva Yerleşkesindeki Memduh Eren Camisi’nde öğlen namazı sonrası BEÜ İnsani Değerler Kulübü öncülüğünde bir araya gelen grup, kampüs içerisinde pankartlarla yürüyüş yaptı. Sloganlarla yürüyen grup daha sonra basın açıklaması yaptı. Grup adına basın açıklamasını okuyan Eren Üniversitesi (BEÜ) İnsani Değerler Kulübü Başkanı Muhammed Beyazalma, 10 gün sürecek oturma eylemi ile Filistin’e destek vereceklerini söyledi. Beyazalma, 7 Ekim Aksa Tufanı sonrasında gelişen olaylar, insanlık tarihinin en vahşi katliamlarından birinin yanında yine insanlık tarihinin en şerefli ve sebatkâr direnişlerinden birini tüm dünyanın gözleri önüne serdiğini söyledi. Beyazalma, “Tarihteki tüm önemli dönüm noktalarında olduğu gibi bugün de Gazze’de süregelen katliam ve direniş, doğruyu yanlıştan, haklıyı zalimden, izzeti zilletten ayırt eden bir Furkan olarak karşımızda duruyor. Siyonistler, Filistin’de sadece bir halkı değil aynı zamanda insani tüm ilke ve değerleri sistematik bir şekilde katlediyor. Batılı devletler ise bu katliama göz yummanın da ötesinde İsrail’i açıktan desteklemekten çekinmiyor. Katil devleti soykırım silahlarıyla teçhiz eden ABD, Gazze’deki mezalimin bizatihi faili konumunda olmayı sürdürüyor. Emperyalist ABD, Gazzeli mücahitlerin zillete uğrattığı Siyonistleri koruyup kollarken, son günlerde ABD’nin çeşitli eyaletlerindeki üniversitelerde Siyonizm karşıtı gösterilerin yoğunlaştığına şahitlik ediyoruz. Harvard’dan Yale’e, California’dan Texas’a kadar Amerika’nın önde gelen 25’e yakın üniversitesinde devam eden destek eylemlerinde bir taraftan Siyonist vahşet lanetlenirken diğer taraftan Amerika’nın İsrail’e verdiği destek protesto ediliyor. Kampüslere adeta Filistin kampları kuran öğrencilere akademisyenler de destek veriyor. Gazze’de yakılan direniş meşalesinin aydınlığında dünya, zulmün membağı ABD’de zalim yöneticilerine hakkı çekinmeden haykıran binlerce vicdan sahibine şahitlik ediyor. Bizler, üniversite öğrencileri olarak Columbia Üniversitesinde başlayarak Amerika’da dalga dalga yayılan Filistin eylemlerine Türkiye’den selam gönderiyoruz” dedi. Açıklamanın ardından kampus içerisinde oluşturulan alanlarda 10 günlük oturma eylemi başlatıldı. Yürüyüş ve basın açıklamasına BEÜ öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.